![]() |
Çocuk, okuldan bir gözü şiş olarak dönünce, annesi telaşlandı : -Oğlum ne oldu gözüne? Düştün mü yoksa? -Hayır düşmedim.Arkadaşım Orhan`la dövüştük.Ben de yarın onun gözünü şişireceğim! Annesi yatıştırmaya çalıştı : -Sakın ha! Dövüşmek iyi birşey değil.Ben sana yarın pasta çörek vereyim.Arkadaşına da ver, barışın.Güzel güzel oynayın olmaz mı? -Olur anneciğim, barışırız. Ertesi gün, çocuk öteki gözü de şişmiş olarak döndü. Annesi merakla sordu: -Yine ne oldu? -Arkadaşım yaptı, daha çok pasta, çörek istiyor! |
Iki rahibe varmis biri matematikçi biri mantikli.Bunlar bir aksam karanlikta kiliseye dönerlerken matematikçi rahibe mantikliya dönerek ; -"Yaklasik 20 dakikadir bir adam bizi takip ediyor ve gittikçe yaklasiyor su anda aradaki mesafe 50 metre" der. Bunun üzerine mantikli rahibe bunun tek mantikli açiklamasi olabilecegini ve adamin kendilerine tecavüz edecegini ve daha hizli yürümeleri gerektigini belirtir.Rahibeler daha hizli yürümeye baslarlar. 2 dakika sonra matematikçi rahibe: -"Adam da hizlandi ve aradaki mesafeyi kapatiyor, su anda 30 metre arkamizda... O zaman mantik olarak kosmamiz gerekir." Rahibeler kosmaya baslar ve 3 dakika sonra matematikçi rahibe -"O da kosuyor ve arayi kapatiyor su anda mesafe 10 metre.O zaman mantik olarak bizi yakalayacak birimiz saga digerimiz sola saparak kiliseye ulasmaya çalisalim en az birimiz kurtulur.". Ve matematikçi saga dogru kosmaya mantikli sola dogru kosmaya baslar. Matematikçi 20 dakika sonra kiliseye ulasir ve telas içinde beklemeye baslar. Aradan 40 dakika geçtikten sonra mantikli rahibe gelir. Matematikçi sorar ; -"Ne oldu ne yaptin ?" -"Adam beni takip etti artik mesafe üç-bes adima kadar azalmisti, mantik olarak daha fazla kosmanin anlami yoktu... -"Eeee..." "Mantik olarak ben durdum adamda durdu." -"Sonra..." -"Mantik olarak ben etegimi kaldirdim oda pantolonunu indirdi." -"Peki daha sonra...." -"Daha sonra ne olacak etegini kaldirmis bir rahibe pantolonunu indirmis bir adamdan DAHA HIZLI KOSAR..." |
bir lamba cini kadına 3 dileğinin olduğunu söylemiş.ama bir noktayı unutmaması gerektiğini de eklemiş: -senin istediğin herşeyin 10 kat fazlası kocanada verilecek kadın düşünmüş taşınmış ilk dileğini söylemiş --beni dünyanın en güzel kadını yap cin: -ama kocana 10 mislini vererek onuda yeryüzünün en yakışıklı adamı yapacağım unutma demiş.kadın kabul etmiş ikinci dileğindede --beni dünyanın en zengin kadını yap demiş cin 10 misli parayı kocasınada vereceğini söyleyip dileğini gerçekleştirmiş sıra gelmiş son dileğe.kadın biraz düşünmüş ve --bana hafif bir kalp krizi ver! demiş............ |
Pilot Temel telsize var gücüyle bağırıyordu : - "Ula, sağ motor bozuldu. Düşeyrum, düşeyrum. Meydey düşeyrum. Kule düşeyrum." Kule hemen cevapladı : - "Mesaj anlaşıldı. Yerinizi bildirin, yerinizi bildirin." Temel gayet ciddi : -"Pilot kabini, öndeki sol koltuk, pilot kabini, öndeki sol koltuk." |
100 Hamsi Dursun Temel'e sormuş : -Uşağum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun? Temel : 100 tane yerim valla... Dursun: Hadi oradan yesen yesen 1 tane yersin geriye kalan 99 hamsiyi oruçsuz yersin... Bu espri Temel'in acaip hoşuna gitmiş.Yolda Cemal'i görmüş ve hemen sormuş: - Oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilirsin? Cemal: 50 tane yerim ben... Temel: Tüh be. 100 deseydin sana müthiş bir espiri yapacaktım... |
Temel Millet Vekili birgün bizim temel millet vekilleri ile uçağa biner başlarlar birşey sallamaya birinci millet vekili şurdan on milyon atsam biri bulur ve bir kişiyi sevindiririm ikinci millet vekili ben yirmi milyon atsam iki kişi bulur ve ikikişiyi sevindirimiş olurum üçüncü dördüncü derken hepsi birşey sallar sıra temele gelir temel düşünür ve ULAN BEN BURDAN HEPİNİZİ ATSAM YETMİŞ MİLYON SEVİNİR NEDİYORSUNUZ LAN!!!!!!! |
İki adam kuş avlamak üzere tam teçhizat ormana gitmiş.Uzun süre uğraşmalarına rağmen hiçbirşey vuramamışlar.En sonunda biri diğerine sormuş : '' Biz niye bir türlü kuş avlayamıyoruz ?'' Diğeri cavap vermiş : '' Bence köpeği daha yukarıya fırlatmalıyız '' http://www.forumturkiye.com/images/s.../1orglaugh.gif http://www.forumturkiye.com/images/s...on_mrgreen.gif |
FANATİK Hasta cımbomlu gerçektende hasta olur ölüm döşeğine düser. Her zaman maçlara gittiği fanatik arkadaşları ziyaretine gelirler. Son defa görelim derler. " Allahın takdiri,elden birşey gelmez ama bir son istediğin varsa barı onu yerine getirelim " O zaman beni Fener´e üye yapın! Herkes birbirine bakar: "Yaav sen doğuştan Gassaraylı değil mısın? Ne yapıyorsun sen? Hasta cımbomlunun birden yüzü güler: "Ülen,bir cımbomlu öleceğine bir Fenerli ölsün be! ---------------------------------------------------------------------------------- BOĞAZ KÖPRÜSÜ Temel bogazda tekneyle turist gezdiriyor, bir gün bir Amerikali'yi aliyor basliyorlar gezmeye... Turist falanca sarayi görüyor .. - "Bu ne kadar zamanda yapilmis diyor" Temel de: "5 yilda diye cevap veriyor"... Amerikali : - "Yazik bizde olsa 1 yil .." biraz sonra filan camiyi görüyor - "Bu ne kadar zamanda yapilmis" diye soruyor .. Temel de .... - " 2 yil" diye cevap veriyor ... Amerikali : - " Yazik be bizde olsa 3 ayda biterdi" diyor. Temel uyuz oluyor duruma.. Biraz sonra bir tarihi yapi daha görüyorlar.. Yine soruyor turist.. Temel..2 ay diyor, adam gene yazik be bizde olsa 1 haftada biter, diyor. Temel iyice deliriyor, tam o sirada bogaz koprusunun altina geliyor.. Adam yukariyi göstererek bu köprü ne kadar zamanda yapildi diyor.. Temel saskin saskin bakislarla kafasini kaldirip .. - "Hangisi ? Bu mu? Bilmem, bu dün burda yoktu .." -------------------------------------------------------------------------------- İTFAİYECİ TEMEL Temel ile Dursun Amerika'da itfaiye teşkilatına girerler, yangın ihbarı alınır.Çok katlı bir binanın kreş katında yangın çıkmıştır. İtfaiyeci merdiveni çalışmaz.Temel yukarı çıkar. Dursun aşağıda kalır..Temel aşağıda bekleyen Dursun'un kucağına çocukları atmaya baslar.Temel atar, Dursun tutar, kaldırıma koyar.Bir çocuk, iki çocuk, üç çocuk, derken beşinci zenci çocuktur..Temel bırakır, Dursun yakalamak için kollarını açmaz. Çocuk paat yerde.Tekrar at, tut kenara koy, tut at kenara koy. Temel yine zenci çocuk atar Dursun yine tutmaz. Çocuk paat gene yerde..Dursun yukarı bağırır: "Temel yanıkları atarak vakit kaybetme.."...!! ------------------------------------------------------------------ LAZ Ekonomik kriz yüzünden büyük para problemi olan Temel, çocuk kaçırıp fidye istemeye karar vermiş. Şehrin büyük bir parkında çocuğun birini gözüne kestirmiş. Önce bir not yazmis : "Çocuğunu kaçırdım. Bunu yaptığım için üzgünüm ama kusura bakma çünkü gerçekten paraya ihtiyacım var.Yarın sabah saat 7'de falanca parktaki filanca ağacın altına bir siyah çantada 5.000 YTL getir. imza: Laz.” Çocuğun yanına gitmiş, notu çocuğun ceketinin iç cebine koyup, doğruca evine gitmesini ve notu babasına göstermesini söylemiş. Ertesi sabah parka geldiğinde söylediği ağacın altında, söylediği renkteki çantada içinde 5.000 YTL olan emaneti bulmuş. Paraların yanında bir de not varmış : "Paran purada ama bir Laz hemşehrisine nasil boyle bir şey yapar inanamayrum." -------------------------------------------------------------------------- GÜVENSİZLİK Büyük bir kaya soygunundan sonra çalıntı otomobille yol alan üç soyguncu, kent dışında otomobilden inip tarlalar arasında geldikleri yöne doğru hızla ilerlediler. Uzun süren bu iz kaybettirme yürüyüşünden sonra ıssız bir yer bulup oturdular. İçlerinden biri: - Haydi sayalım artık, dedi. Kaç milyon kaldırdığımızı merak ediyorum. İkincisi elini şöyle bir salladı: - Yorgunluktan öldük yahu! Şimdi o kadar parayı saymakla ne diye uğraşalım. Yarın gazetelerde okur, biz de öğreniriz kaç milyon kaldırdığımızı. Üçüncüsü öfkeyle yerinden fırladı: - Deli misin be! Yarın her gazete ayrı bir rakam verir, biz de birbirimize gireriz! |
Cennette İki Kadın 1- Selam, benim adım Wanda. 2- Selam, benimkide Slyvia, sen nasıl öldün? 1- Donarak öldüm. 2- Ne kadar korkunç. 1- Yok o kadar kötü değildi, soğuktan titremem geçince ısınmaya başladım ve uyku bastı, sonunda huzur dolu bir ölüm. 2- Peki sen nasıl öldün? 1- Ağır bir kalp krizi geçirdim. Kocamın beni aldattığını sandım, onu iş üstünde yakalamak için eve erken geldim, fakat evde tek başına televizyon seyreder halde buldum. 2- Sonra ne oldu? 1- Kesinlikle evde başka bir kadının olduğundan emindim, bütün evi aramaya başladım. Çatıyı, yatakların altını ama her yeri aradım fakat bulamadım. Ama aşırı yorulmuştum, kalp krizi geçirdim ve öldüm. 2- Keşke derin dondurucuya baksaydın, şu anda ikimiz de yaşıyor olacaktık |
Nasil yagmur nasil firtina, adam bir taksiye el kaldirir, taksi durur..Adam gidecegi yeri söyleyince, taksici kizarak "Ohoo orasi çok yakin alamam seni" der ve gazlar gider..Adam çok bozulur ama sonra bir sekilde evine gitmeyi basarir.. Ertesi gün sans eseri bir bakar ki, dün geceki taksici, evinin önündeki taksi duragindadir ve üçüncü siradadir.. Hemen plan yapar ve ilk taksi söförüne yanasir: - Ataköye kaça götürürsün ?" - 5 milyon - Sana 20 milyon veririm ama bir kere beraber olalim. - Hadi be sapik misin, defol.. Adam bu cevabi alinca ikinci siradaki taksiye yanasir - Ataköye kaça götürürsün ? - 5 milyon - Sana 20 milyon veririm ama bana bir kere beraber olal?m - Vay sapikkk vayy defol Sira üçüncü taksiciye yani bizim taksiciye gelmistir.Adam yanasir: - Ataköye kaça götürürsün ? - 5milyon - Peki sana 20 milyon veririm ama bir sartim var - Nedir ? - Giderken diger taksicilere el salliyacaksin - Ayibettin abi tabii... |
BİSİKLET ) Diyarbakır'da Şehmus okula gelir, tabii bizim Şehmus ilkokul talebesi, ama her tarafı yara bere içinde, hoca sorar, "Şehmus oğlum ne oldu sana", Şehmus der, "Babam dövmiştir". Hoca sorar, "Niye oğlum", "Valla bilmiyom hocam akşam evde yatıyık biraz sonra babamın sesini duyuyom, Ali uyudun mi ali den ses çıkmiy Veli uyudunmi e veliden de ses çıkmiy Mehmed uyudin mi Mehmedden de ses çıkmiy Şehmus uyudin mi diy, ben de yok buba uyumadım diyrem oda geliy beni doviy." Bunun üzerine hoca, bak Şehmus bu gibi durumlarda uyumasan da ses etmemek lazımdır der. Şehmus kafa sallar eve gider, ertesi gün okulda Şehmus daha fena dövülmüş olarak gelir. Bunu gören hoca merakla gider yanına ; "Şehmus ne oldi kim yapti" der. Şehmus der ki "Bubam yapmıştır." "Niye Şehmus ne oldi", Şehmus anlatır. "Hocam akşam evde yatıyık biraz sonra yine babam in sesini duyuyom, Ali uyudun mi ali den ses çıkmiy Veli uyudunmi e Veliden de ses çıkmiy Mehmed uyudin mi Mehmedden de ses çıkmiy Şehmus uyudin mi diy, ben de uyumadım ama hiç ses etmedim. Bunun üzerine anam ile bubam bir gıpraşmaya başladiler anlamadım ne oliy biraz sonra anam dedi ki, la ihsan ben geliyom, bubam da haticem ben de geliyom dedi ben de ula nereye gidiyonuz ben de Geliyom dedim... hoca derki; oğlum bunlar anne baba, gider gider gelirler. Sen hiç bozuntuya verme. Uyuyo gibi yap. peki demiş Şehmus. Ertesi gün bir bacak kırık. " Bu sefer ne oldu? " der hoca. Hocam, dediğin gibi yapmişem. Hiç ses çıkarmamişem. En son bubam anamın arkasına geçti, "ben çocuk isterem, ben çocuk isterem!" diye bağırmaya başlayınca; ben de fırsat bu fırsat demişem. Geçtim bubamın arkasına, " Ben de bisiklet isterem !!!! "" |
Tanrı demiş ki: "Bill senin durumun hakikaten karmaşık. Seni cennete mi cehenneme mi yollamalı bilemiyorum. Her eve bilgisayar girmesine yardımcı olarak insanığa katkıda bulundun ama bir yandan da Windows gibi bir rezaleti de yarattın. Ben de senin özel durumuna göre bir şey yapacağım, cenneti de cehennemi de ziyaret et, hangisine gideceğine karar ver." "Tamam" demiş Bill Gates,"Önce cehenneme bir bakayım." ve inmiş cehenneme. Bir de bakmış berrak sulu bir kumsalda bir sürü güzel kız top oynuyor eğleniyor, güneş süper parlıyor hava süper. "Allaah" demiş Bill Gates, "Cehennem böyleyse Cenneti hakkaten görmek isterim." Ve cennete çıkmış. Bir bakmış, bulutların üzerinde bir yer, etrafta melekler uçuşuyor, insanlar lir çalıyor, güzelce bir yer ama Cehennem kadar değil. "Tamam" demiş tanrıya Bill Gates, "Ben cehenneme gitmeye karar verdim." İki hafta sonra tanrı cehennemi ziyaret edip Bill Gatesin nasıl olduğuna bakmaya karar vermiş. Gitmiş Bill'in yanına, Bill bir duvara zincirlenmiş, alevler içinde karanlık bir mağarada ve zebaniler işkence ediyor. - Nasılsın Bill? - Korkunç! Burası 1 hafta önce geldiğim cehennem değil! Kızların oynaştığı o güneşli kumsala ne oldu? -Tanrı cevap vermiş: - O ekran koruyucusuydu... |
UÇAN BABA -"Babam öldi la uşaklar." demiş Temel kahveye girerek. Başın sağolsunlar, geçmiş olsunlardan sonra sormuşlar Temel'e: -"Hele bi' anlat nasıl oldu?" -"Bizum apartmanun 8. katindan duşti." demiş Temel. -"Eyvah parçalanarak mı öldü?" -"Yoo, cirişteki bakkalun tentesinin ustune duşti, oradan havalanup karşi apartumana yoneldi." -"Apartmana çarpıp mı öldü yoksa?" -"Yoo, karşi apartumanun balkonunda çamaşur asili idi, Çamaşur ipine vurip yandaki faprikaya sekti.." -"Orada mı öldü rahmetli?!" -"Fabrika çelik yay fabrikası, bahçedeki yaylara duşti, havalandi yenuden.." -"Eee, sonra??!!" -"Sonrasi ne, ula uşaklar! Baktuk çi babam yere inemeyi, biz de vurdik oni daa" TIR ŞOFÖRÜ VE FİZİK İşten eve dönerken trafiğe yakalanmıştı yine Ahmet Bey... Arabalar milim milim ilerliyordu. Bu arada öndeki tırda, şoförün 5-10 dakikada bir tırından inip elindeki sopayla tırın konteynırınına üç beş tane vuruş yaptığı dikkatini çekti. Bu işlem 9-10 defa tekrarlanınca dayanamayan Ahmet Bey, tır şoförü yeni vuruşlarını yapmadan evvel o da indi arabasından ve sordu: - Kusura bakmayın ama 1 saattir bu trafikte önümde gidiyorsunuz. İkide bir de tırdan inip konteynere vuruyorsunuz. Çok merak ettim sebebi nedir acaba?! Tır şoförü vuruşlarını da aksatmadan cevap verdi: - Tırın bir aksı kırıldı da abiciim. Bu haliyle 10 ton taşıyabiliyor. İçeride kafeslerde ise 12 tonluk kanarya var. Ben de her fırsatta arabadan inip böyle vuruyorum ki bi' kaç tonluk kuş havada kalsın da yolumuza gidelim yani!... http://www.forumturkiye.com/images/smilies/icon_lol.gif http://www.forumturkiye.com/images/smilies/icon_lol.gif |
Babada kalacaktır Boşanma davasında kadın, hakime talebini gerekçesi ile açıklamış: - "Sayın hakim, çocuğun bende kalmasını istiyorum. Onu dokuz ay karnımda taşıdım." Hakim kocaya sormuş: - "Karınızı duydunuz. Bir diyeceğiniz var mı?" Adam "Var tabii" demiş ve anlatmış: - "Sayın hakim. Farzedelim ki canınız bir kutu soğuk kola istedi. Makineye parayı attınız ve kola geldi. Şimdi bu kola makinenin midir, yoksa parayı deliğe atanın mı?" Hakim sekreterine dönmüş: - "Yaz kızım. Çocuk babada kalacaktır..." |
Kadinlarin Arkadaslari: Bir kadin butun gece eve gelmemis. Ertesi sabah kocasina, gece bir arkadasinda kaldigini soylemis. Kocasi karisinin en yakin 10 arkadasini aramis ve hicbiri karisinin kendisinde kaldigini onaylamamis. Erkeklerin Arkadaslari: Bir adam butun gece eve gelmemis. Ertesi sabah karisina, gece bir arkadasinda kaldigini soylemis. Karisi kocasinin en yakin 10 arkadasini aramis ve 5 tanesi kocasinin kendisinde kaldigini onaylamis ve diger 5 tanesi ise kocasinin hala kendisiyle birlikte oldugunu iddia etmis. iste arkadaslik bu SEVGİLER SAYGILAR |
Aganin biri dunyayi gezip goreyim demis. Her yolculugundan sonra koyluyu, kahvede etrafina toplayip, gorduklerini anlatirmis ki marabasinin da vizyonu genislesin. Yine bir yolculuk sonrasi kahvede koylusunu etrafina toplamis. Koylu baslamis sormaya - Agam bu sefer nere getti? - Afrike ye getmisem - Agam efrike de ne yaptin? - Safari ya çikmisem. - Hele bu sefari ne ola ki? - Hele arabaya biniysen. Araziye ovaya cihiysen,nerde bi heyvan goriysen, pesinden arabayi suriysen.Heyvana yetisip tufek ile vuriysen. - Agam sen hec heyvan vurdiin? - Heee vurdim -Ne vurdin? - Zebra vurdim - Agam hele bu zebra ne ola ki? - Esegi biliysen? - Hee.. - Aha, esegin siyah beyaz cizgili olani - Abov..Agam baska ne vurdin? - Zurefa vurdim. - Hele bu zurefa ne ola ki? - Esegi biliysen? - Hee.. - Aha, esegin bacaklari iki metre, boynu 3 metre olani - Abov..Agam baska ne vurdin? - Gergedan vurdim. - Hele bu gergedan ne ola ki? - Esegi biliysen? - Hee.. - Aha, esegin derisi biraz kalin olani, bir de burnunda iki tane boynuz vardir -Abov..Agam baska ne vurdin? - Piton vurdim? - Agam bu piton ne ola ki? - Esegi biliysen? - Hee. - Esegin aleti biliysen? - Heee.. - Aha, onun 4 metre olani. Ama esek yoktir. |
Sürücü dikiz aynasinda kendisini izleyen polis aracin > > >görünce, kaçabilecegini düşünerek gaza dokunur. Ancak > > >polisi atlamayacagini anlayinca pes ederek kenara çeker. > > >Polis arabadan çikip sürücünün yanina gelir ve sorar: > > > - Arkadas, bugün oldukça yoruldum. Mantikli bir > > >mazeretin varsa seni birakacagim. > > > Sürücü düsünür ve yanitlar: > > > - Karim geçen ay beni bir polis için terk etti. Aynadan polis > > >aracini görünce, kaçtigi polis onu geri getiriyor sandim. > > > - Pekâlâ, gidebilirsin... http://www.forumturkiye.com/images/smilies/biggrin.gif http://www.forumturkiye.com/images/smilies/biggrin.gif http://www.forumturkiye.com/images/smilies/biggrin.gif http://www.forumturkiye.com/images/smilies/biggrin.gif |
>>SAYIN MESAJU ALAN KISI, >> >>Su anda pir Laz Virusu almis puluniysunuz... >> >>Piz, Trabzon-Turkiye'de henuz yeterli teknolojik imcanlara sahip >>olmatugumuzdan, pu pir MANUEL >>virustur!! >> >>Lutfen, cendi hard discinizdeki pudun tosyalari cendinuz silerek yok >>edinuz >>ve bu maili biltugunuz >>hercese conderinuz!! >> >>Pize yardimci oltugundan dolayi cok teseccur ederuz. >> >>Hacker Temel >> >>Lazlara ozel not : Bu bir saka e-mailidur. Bu Maile uyup da hard >>discinizdeki tosyalari silmeyinuz |
Bir GS'li, bir Fener´li ve BJK´li Arabistan'da yasak olmasina ragmen bir otelde içki içerken yakalanirlar... Mahkemeye çikarilirlar... Karar IDAM... Itiraz ederler ve karar ömür boyu hapis cezasina çevrilir. Ama o gün, bayrama denk geldigi icin Prens Hazretleri cezayi kaldirip hepsine 20 kirbaç ceza verir. Bizimkileri sempatik buldugu için de bir kiyak daha yapip herkese cezasini hafifletmek için bir istek hakki tanir. BJK'li: "Sirtima bir yastik baglayin" der. 10 kirbaçtan sonra yastik paramparça olur ve pek fayda etmez. Uyanik Fenerbahçe' li bunu görünce: "Sirtima iki yastik baglayin" der. Ama iki yastik bile 10 kirbaca dayanmaz. Sira Galatasaray' liya gelince Prens Hazretleri: "Bak ben de Galatasaray' liyim!!! Sana ceza vermek istemezdim ama ne yaparsin kurallar böyle..Bu yüzden sana iki istek hakki veriyorum" "Peki" der Galatasaray' li:"O zaman bana 40 kirbaç vurulsun". Herkes saskina döner. Prens Hazretleri: "Peki ikinci istegin nedir?" diye sorar... Galatasaray'li pis pis siritarak: "FENERBAHÇE´liyi sirtima baglayin" |
TÜRKİYE'DE YILIN FIKRASI SECILMIS! > Bu hikaye trakyada geçmis gerçek bir olay; > Yasli bir amca, eseginin üzerinde karayolunda > seyretmektedir.Bunu > gören trafik polisleri, amcaya takilmak > isterler ve durdururlar. > Polis: Be amca, necin dakman golani? (Golan: Emniyet kemeri) > Amca: Dakmam be iste! > Polis: E bak gördün mu, simdi ceza keseceyik. > Amca: Kes bakalim ne keseceysan da > gidecem, acele isim var. > Polis: Peki amca, cezayi sana mi yazalim yogsam esegemi? > Amca: ??? > Polis: Yani cezayi sana yazarsak bes > milyon ödeycen, esege üç milyon ödeycen. > Amca: Bana kes o zaman. > Polis: Neden sana keseyon amca? > Amca: Onun sicili temiz ossun, polis yapcez onu |
Hitler >> > Hitler üç esir yakalamis, Ingiliz, Fransiz ve bir >> > Yahudi. >> > - "Size soru soracagim, bilirseniz sizi birakacagim" >> > demis. >> > Ingiliz'e sormus >> > - "Titanik kaç yilinda batti?" >> > Ingiliz hemen cevap vermis >> > - "1912" diye. >> > Hitler göndermis Ilgiliz'i. Fransiz'a sormus bu kez: >> > - "Titanik'te kaç kisi öldü?" >> > Fransiz cevap vermis >> > - "1050". >> > - "Tamam, sen de gidebilirsin" diye özgür birakmis. >> > Ve Yahudi'ye dönmüs; >> > - "Say lan isimlerini.. |
temel birgün karısına sandelyeyle vurmuş. karısı boşanmak istemiş hakim karşısına çıkmışlar. hakim sormuşhttp://www.forumturkiye.com/images/smilies/redface.gifğlum demiş neden sandalyeyi fırlattın? temel soğukkanlılıkla cevap vermiş:vallahi hakim masayı kaldıracak halim yoktu. |
Aşırı Hız ve Uyanık Şoför Adam trafikte 'alçaktan uçarak' giderken polise yakalanır... kenara çeker arabadan iner: - Buyrun Memur Bey! - Beyefendi aşırı hız yaptığınız için sizi durdurmak zorundayım, ehliyetiniz lütfen? - Ehliyetim yok, son yaptığım kazada ehliyetime el koydular Memur Bey. - Peki aracınızın ruhsatını görebilir miyim? - Araba benim diil Memur Bey çaldım ben bu arabayı. - Anlamadım nasıl yani, siz bu arabayı çaldınız, öyle mi??? - Evet Memur Bey, aa durun bi dakka torpido gözünde ruhsat olucaktı, silahımı oraya koyarken ruhsat gibi bişi gördüm galiba.... Polis iyice şaşırır: - Torpido gözünde silah mı var? - Evet Memur Bey, bu arabanın sahibi kadını vurduktan sonra cesedi bagaja koydum. Silahı da torpido gözüne koydum... - Bi de bagajda ceset mi var? - Evet Memur Bey... Trafik polisi bunu duyar duymaz amirini arar, arabanın etrafı bir anda polislerle dolar ve adamı sorguya alırlar.... Ekipler amiri adamın ehliyetini ister, adam ehliyetini çıkarır ki ehliyet geçerli temiz hiçbir anormallik yok.. Bunun üzerine adamın ruhsatını ister, adam çıkartır ruhsatı da verir, ekipler amiri yine bakar ki araba adama ait.. Derken adamdan torpido gözünü açmasını ister, adam açınca ortaya çıkar ki orada da silah falan yok... Ekipler amiri bir de bagaja bakmak ister adam bagajı açar orada da ne ceset ne bişi yok.. Bunun üzerine ekipler amiri 'Çok garip' der.... Sizi durduran memurun anlattığına göre bu arabanın bi kadına ait olduğunu söylemişsiniz, kadını öldürüp cesedi bagaja, silahı da torpido gözüne koymuşsunuz... Adam güler: 'İnanamıyorum... O şimdi benim için 'aşırı hızlı gidiyordu' da demiştir....' |
>Temel komadadir... Yaninda ise karisi Fadime: Temel'in gozleri nemli, >kisik sesiyle karisina dogru bakar ve konusmaya baslar: >"Ilk isten kovuldugum zaman yanimda idin... >Iflas ettigim gun oradaydin... >Vuruldugum zaman ilk gozumu actigimda seni gordum... >Trafik kazasi gecirdigimde hastanede hep basucumdaydin... >Fadime takdir edilmenin mutlulugunda tabii. Simdi komadayim yine >basucumdasin... >Sonunda anladim ama, cok gec oldu; ulan sen ne ugursuz karisin..." |
AKSAM SERINLIGINDE Bir mecliste konusulurken, Amerikali : -Biz Mars'a gidecegiz, demis. Alman : -Biz yakitsiz giden otomobil uretecegiz, demis. Fransiz : -Atom bombasini etkisiz hale getirecek projelerimiz var, demis. Bizim Karadenizli de onlardan geri kalmamak icin : -Biz de gunese gidecegiz, demis. -"Gunese gidemezsiniz" demisler,diger uyeler. "Gunes yakar". Karadenizli gulumsemis : -O kadar da enayi degiliz, tabi, demis. Aksam serinliginde gidecegiz. |
Kahramanımız 'Seda SAYAN' yine bi sabah elleri belinde, programını sunuyor. O sırada bi canlı bağlantı olur ve... Seda SAYAN: -AAloooğğğ kiminle görüşüyoruz? -Ben Mustafa Seda SAYAN: -Naber lan Mustafa? Nerden arıyosun bizi Mustafa? -Şişli'den. Seda SAYAN: -Ne iş yapıyon lan Mustafa? -Belediye başkanıyım... (Mustafa sarıgül) Esra Ceyhan'ın programında da böle anlardan çok yaşanmıştır şöyle ki, yeni piyasaya çıkmış birini konuk etmiştir Esra hanım, sohbet ederler, Esra hanım her zamanki gibi başlar yalakalıklarına, kasetiniz çok güzel olmuş geçen hafta aldım evde arabada her yerde dinliyorum demesi üzerine yeni yetmenin kasetim daha çıkmadı haftaya çıkacak demesi. veeee Müslüm Gürses filminden bir sahne; Müslüm Gürses kadını kollarından tutmuş sarsa sarsa sormaktadır; Müslüm: Seviyor musun? Kadın: Hayır!! Müslüm: Seviyor musun?!!!! Kadın: Hayırrr!!!!!! Müslüm: Seviyor muusuunnnnn!!!!!!!! Kadın: Eveett!! Müslüm: Yalannnnn!!! (deyip kadına bir tokat atmıştır) Sokakta kurban kesen insanlarla röportaj yapan NTV muhabirinin bir vatandaşımızla yaşadığı diyalog: -Burada sağlık açısından elverişsiz koşullarda beklettiğiniz bu etleri yemeyi düşünüyor musunuz? -Yok, bacım, eşe dosta dağıtacağız. -Mustafa Denizli'nin ATV de bizim stadyumu sunduğu dönemdeki hakemliği yeni bırakan Erman Toroğlu'nu anons ederken "tartışmasız Türkiye'nin en büyük düdüğü" demesi ve Erman Toroğlu'nun afallaması. Yılan Temel_ Yılan Temel, arkadaşı yılana sormuş: -Dursun, biz zehirli yilan mıydık? -Heee, n'oldu ki? -Dilimi ısırdım da... Otelci_ Otelci Temelin kapısını, bir gece bir İspanyol asilzadesi çalmış. -Boş odanız var mı? -Kimsiniz? -Jose de Santana de Monte Cristo de Santa Cruzo. -Haa, bu kadar yerum yok! Kiminle Evli?_ Mahkemede hakim, Temel'e sormuş: - Kiminle evlisin? - Bizim karıylan! Hakim sinirlenmiş: - E, herhalde, sen hiç erkekle evlenen duydun mu? - Duydum tabi, nasıl duymadım!.. - Kimmiş? - Bizim karı. -)_KARŞISINDA KİMSE YOKMUŞ_ Temel ankara'dan İstanbul'a trenle gelmiş. Tren kendisini tutmuş. Sapsarı we bitkin haldeymiş. Nedenini sormuşlar. -Ters oturduğum için tren beni tuttu, demiş. -Karşında oturana rica etseydin, denilince. -Aklıma geldi, geldi ama karşımda kimse yoktu, demiş. İLK HATA_ Temel'e çalıştığı yerde ilk ay maaşını fazla wermişler. İkinci ay ise eksik. Hemen gitmiş, "hata war" demiş. Haklısın ama sana ilk ay fazla wermişiz daha önce niye gelmedin? demişler. Temel cewap gelmiş. -Ben ilk hataları affederim. |
>Amerikan Delegesi Hanımefendi kürsüye gelmis.. >"Geçen yılın kararlarını aynen uyguladım.Eve gider gitmez kocama: "Bundan sonra temiz çamaşır istersen kendi çamaşırını kendin yıka. İşte makine orada.." dedim. >İlk gün birşey görmedim. İkinci gün birsey görmedim.Üçüncü gün bir baktım, makinenin başında sadece kendi çamaşırlarını değil, benimkileri de yıkıyor." >Alman Delegesi söz almış, arkasından.. >"Ben de kararımız gereğince kocama: 'Bundan böyle temiz tabakta yemek istiyorsan kendi bulaşığını kendin yıka" dedim.. >Birinci gün birşey görmedim. İkinci gün birşey görmedim. Üçüncü gün baktım, makinenin başında sadece kendininkileri değil, benim bulaşıklarımı da yıkıyor." >Üçüncü konusmacı bizden feminist bir kardeşimiz.. "Türkiye'ye döner dönmez kararımız gereğince kocamla konuştum. Ona dedim ki: "Bundan böyle yemek yemek istiyorsan, kendin pişirmen gerekecek. İşte mutfak orada.." Birinci gün birşey görmedim. İkinci gün birşey görmedim. Üçüncü gün sol gözüm biraz açılır gibi oldu, hafiften görmeye başladım... MORARMIŞTIDA BİRAZ |
!!!DOKTOR!!! Doktorun biri yeni bir muayene açmış. Kapıya yazmış... "Vizite ücreti 100 Dolar. İyileştirmediğimiz hastaya beş mislini geri veriyoruz..." Vizite pahalı ama, doktor gerçekten doktor... Her gelen hasta iyileşip gidiyor... Doktorun ünü her geçen gün artıyormuş... Uyanığın biri doktora gidecek, iyileşmeyecek ve beş misli parayı geri alacak ya, kapıyı çalmış... "Doktor! Ağzımın tadı hiç yok... Öyle kötüyüm ki, hiçbir şeyin tadını alamıyorum..." Doktor... Adama şöyle bir bakmış, hemşireye seslenmiş:" Hemşire hanım! Sekiz numaralı kutuyu getirin" Hemşire adama uzatmış kutuyu, adam, bir kaşık içindekinden yemiş ve anında tükürmüş... "Ama Bu bok!!!!!" Doktor sakin, "Evet! İyileştiniz. Tad alıyorsunuz artık.." Adam, parayı ödemiş sinirleri tepesinde gitmiş... Aradan birkaç ay geçmiş. büyük bir hırsla yeniden kapısına dayanmış doktorun... "Doktor bey, ben de hafıza kaybı başladı... Herşeyi unutuyorum...!" Doktor, adama şöyle bir bakmış yine, hemşireye dönmüş, "Kızım, sekiz numaralı kutuyu getirir misin?" demiş. Adam, hemen itiraz etmiş, "Ama, o kutuda bok var!"... Doktor, "Doğru! Bakın, hafızanız da yerine geldi!...." Adam, ağlamaklı, hırsla ödemiş parayı çıkmış dışarı... Kurmuş da kurmuş intikam planlarını... Birkaç ay sonra.." Doktor! Ben de iktidarsızlık başladı... Durumum kötü, hiçbir şey yapamıyorum..." Doktor adamı gözüyle şöyle bir inceleyip, "Hemşire hanım sekiz numaralı kutuyu getirir misin" diye seslenince, adam, tüm hırsıyla, "S.kecem, seni de sekiz numaralı kutunu da..." diye bağırmış.. Doktor gayet sakin, "Geçmiş olsun! Artık yapabiliyorsunuz!!!!!!!!!" ESKİ TOPRAK http://www.forumturkiye.com/images/smilies/biggrin.gif İzmir de belediye otobüsünde iki genç oturmuş gidiyolar. Bir yaşlı amca tepelerinde dikiliyo.Elinde baston var.otobüs hareket ettikçe bastonu oraya buraya kayıyor.gençlerden biri akıl verircesine amcaya.. "Amca ya bastonun ucuna lastik takarsan kaymaz" diyor.EE hazır cevap ihtiyar da "o lastiği yıllar önce baban taksaydı şimdi sen olmazdın ben de orada oturuyo olurdum.bastonumda kaymazdı" diyor. Helal be amca....... Beyefendi, etrafta bekçi, asker ya da polis var mı? - Hayır, evladım. - Öyleyse cüzdanınızla saatinizi bana verin... Bahse Girerim... 51. piyade alayinda yuzbasi jack diye bir subay varmis. bu alayda butun herkes bu yzb'dan illallah demis. cunku her girdigi iddiayi kazaniyormus. alay komutani sonunda dayanamayip yzb. jackin tayini ni cikarmayi basarmis. ve bizim yzb. 61. piyade alayina tayini cikmis. 51. piyade alay komutani, 61. piyade alay komutanina telefon ederek yuzbasi icin 'aman bu adama dikkat edin sakin kimseyle iddiaya girmesin. aka kara der iddiayi yinede kazanir' diye uyarida bulunmus. 61. piyade alay komutani olurmu canim oyle sey diyip telefonu kapatmis. neyse bizim yzb. 61. piyade alayina gelmis ve alay komutanin karsina gecerek komutanim ben geldim' demis. alay komutani: - senmisin şu meşhur yzb. jack derken, yzb. alay komutanina - a a komutanim beni hatirladiniz mi, demis - hayir hatirlamadim - olurmu komutanim vietnam savasinda beraber mevzide idik siz ozaman yarbaydiniz bende daha tegmendim. - yok canim ben o savasa katilmadim - aa komutanim ben adim gibi hatirliyorum sizin poponuza şaraplen parcasi gelmisti. kesin onun yara izide kalmistir. - olurmu canim sen manyakmisin ben ne o savasa katildim nede popomda şaraplen yarasi var. - komutanim 100$ iddiasina girerim ki sizin poponuza şaraplen yarasi var.demis ve 100$ iddiasina girilmis. alay komutani indirmis pantalonu ve yaranin olmadigini gostermis. yzb: - ah komutanim cok ozur dilerim. yanilmisim buyurun 100$ inizi demis ve 100$ i vermis. 61. piyade alay komutani sevine sevine 51. piyade alay komutanini telefonla arayarak - he he bumuydu her iddiayi kazanan adam. - ne oldu ki - iddiaya girdim ve kazandim - sakin ona popomu gosterdim deme! - nereden anladin popomu gosterdigimi - ulan senin allah belani versin allah seni kahretsin o adam senin poponu gormek icin butun alayla iddiaya girmisti. Boy Ölçüsü Askerin biri bir bakışta herkesin boyunun ölçüsünü tam olarak doğru söylüyormuş ve arkadaslari buna çok şaşırıyorlarmış. Bir gün bunu komutana götürmüsler ve olan biteni anlatmislar. Komutan inanmamış ve : - Söyle bakalım benim boyumun ölçüsü kaç? Asker aşagıdan yukariya komutani süzmüş ve : - 1.75 efendim, demiş. - Doğru hayret nasıl bildin? Asker : - Bilirim tabi efendim ben kereste uzmanıyım... FBI FBI eleman alımı için duyuru yapar. Üç kişi başvurur. FBI binasında adayların hepsiyle tek tek görüşmeler yapılmaktadır. İlk adam içeri alınır ve şu konuşmalar geçer : “Karını seviyor musun?" "Evet, efendim" "Ülkeni seviyor musun?" "Evet , efendim" Konuşmalar biter ve yetkililer adama : - Pekala , biz karını da getirdik. Şu an yan odada, derler ve masanın üzerine bir tabanca koyarlar. - Şimdi odaya gir ve karını öldür! Adam silahı alır yan odaya geçer. 5 dakika hiç ses duyulmaz. Adam tekrar ilk odaya geri döner. Kravati gevşemiş, ter içinde kalmıştır. "Yapamayacağım efendim." der ve orayı terk eder. İkinci adam içeri alınır. Aynı sorular sorulur, aynı yanıtlar alınır ve ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. Adam yapamayacağını söyler ve ayrılır. Son adam girer. Aynı sorular sorulur aynı cevaplar alınır. Ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. Adam içeri girer. Beş on saniye sonra içerden silah sesleri gelmeye başlar. FBI elemanları “sonunda aradığımız adamı bulduk” diye sevinirler. Derken kısa bir sessizlik olur ve ardından bir cam kırılması sesi duyulur. Adam ilk odaya döner. Biraz terlemiştir. FBI personeli sorar : - Ne oldu? Adam yanıtlar : - Efendim bana verdiğiniz silah kurusıkı çıktı, o yüzden karımı pencereden atmak zorunda kaldım. Aşık İmam Köyün birine genç bir imamın tayini çıkar.Ve bu köyde bir kızla tanışır aşık olur.Durumu cemaateki bir kaç kişiye açar ve ne yapması gerektiğini sorar.Onlarda kızın babası aşırı solcudur.imama asla kız vermez derler.Ama imam dinlemez.alır eline çikolatasını kızın kapısına gider.ve haliyle babası imamı evden kovar.İmamda çaresiz evine gelir sabah ezan okumak için camiye gider ve derki; Şimdi bu ezanı sevipte kavuşamayanlar için okuyorum. Cadılar Partisi Evli bir çift cadılar partisine davetliydi.Dışarıya çıkmak için hazırlanırlarken kadının migreni tuttu, evde kalmak zorundaydı.Kocasına, partiye yalnız gitmesini, onun eğlencesini bozmak istemediğini söyledi.Biraz tartıştıktan sonra adam kostümünü giydi ve partiye gitti kadın da birkaç aspirin alıp yattı. Biraz uyuduktan sonra kendini daha iyi hissederek uyandı ve partiye giderek kocasına sürpriz yapmaya karar verdi. Tam hazırlanırken "acaba ben yanında değilken kocam neler yapıyor" diye düşündü ve kocasının kendisini tanımaması için değişik bir kostüm giyerek partiye gitti. Oraya vardığında bir kenarda onu izlemeye başladı. Kocası arka arkaya değişik kızlarla ve onlarla çok yakınlaşarak dansediyordu, nereye kadar gidebileceğini görmeye karar verdi.Kocasına yaklaştı ,Onunla çok samimi bir şekilde dansetmeye başladı,kulağına dışarıya çıkabileceklerini fısıldadı. Arabalardan birine girerek seviştiler ve gece yarısından önce maskeler çıkarılmadan kadın eve gitti, kocasının dönüşünü beklemeye başladı. Adam sabaha karşı 01.00 sularında döndü ve doğru yatağa gitti. Kadin : "Parti nasıldı kocacığım" diye sordu, Adam da: "Sensiz hiç eğlenemedim tatlım" diye yanıtladı. Kadın, "inanmıyorum" diye cevapladı, "Bahse girerim çok eğlenmişsindir" Adam "Gerçekten hayatım. Partiye gittiğimde bazı arkadaşlarla sıkıldık, alt kata inip bütün gece poker oynadık. Fakat kostümümü ödünç verdiğim o Allah'ın cezası herif bir eğlenmiş, bir eğlenmiş, anlata anlata bitiremedi.... Ameliyat İki sevgili bir ağacın gölgesinde oturuyorlarmış. Kız birden sevgilisine, sana ameliyat olduğum yeri gösteriyim mi der. Adamın ağzından salyalar akarak göster der. Kız : - Şu karşıki bina... Çirkin Vezir OSMANLI ZAMANINDA BİR PADİŞAHIN ÇOK ÇİRKİN BİR VEZİRİ VARMIŞ.VEZİR O KADAR ÇİRKİN O KADAR ÇİRKİNMİŞKİ ONUN YÜZÜNE BAKAN HEMEN YÜZÜNÜ GERİ ÇEVİRİYORMUŞ.BİR GÜN PADİŞAH VEZİRİNİ HUZURUNA ÇAĞIRMIŞ.PADİŞAH: YA VEZİR!SEN NE KADAR ÇİRKİN BİR ADAMSIN BÖYLE.DOĞRUSU KARINA ÇOK ACIYORUM SENİN. DEMİŞ.. VEZİR DERİN BİR İÇ ÇEKEREK: AHHH PADİŞAHIM AH.SİZ KARIMI BİR GÖRSEYDİNİZ,ASIL BANA ACIRDINIZ..DEMİŞ. Cehennem Seçimi Dört samimi arkadaş aynı arabada yolculuk ederken trafik kazasında ölürler. Azrail "Türk cehennemine mi yoksa avrupa cehennemine mi gitmek istersiniz?" diye sorar. Azrail’e "Fark nedir?" diye sorarlar. Azrail "Avrupa cehenneminde her gün bir kepçe Türk cehenneminde ise her gün bir kova tezek yersiniz" der. Üç tanesi "biz Türk doğduk, Türk ölürüz" der. Bir tanesi ise uyanıklık edip Avrupa cehennemini seçer. Ve aradan epey zaman geçer Avrupa cehennemindeki adam artık kepçe kepçe tezek yemekten bıkmıştır, arkadaşlarının durumunu merak eder, hallerini görmek için ziyarete gider. Arkadaşları şen şa**** gülerek karşılarlar onu. Dayanamaz sorar: "Ben bir kepçesini hazmedemezken siz her gün bir kova tezek yiyip nasıl bu kadar neşeli olursunuz?". Arkadaşları bu soruya cevap verirler : - Oğlum burası Türk cehennemi, bir gün tezek olur kova olmaz bir gün kova olur tezek olmaz. Anlayacağın 3 aydır bir b.. yediğimiz yok! Devam Et Temel'in eski bir BMC kamyonu vardır. Yolda giderken kırmızı ışık yanar ve frene basar. Kamyon durmaz önünde giden son model BMW ye çarpar. Temel hemen atlar şöföre yalvarır: - Aman abi affet sen zengin adamsın seni etkilemez ama ben ömür boyu çalışsam ödeyemem. Adam temele acır ve affeder. Yollarına devam ederler. İleride yine kırmızı ışık yanar. Temel kamyonu yine durduramaz BMW yi hurdaya çevirir. Yine atlayıp yalvarmaya başlar - Aman abi benim çocuklarım var affet. Zaten arabana carpmıştım hasar biraz daha büyüdü sadece. Adam: - Tamam gözüme görünme, bas git. der. Yollarına devam ederler. Yine kırmızı ışık yanar. Temel BMW ye yine gömer. Bu sefer kafasını camdan çıkarıp bağırır - Benim abi devam et... Eşek Değilsin Ya... Trafik polisi arabayı durdurmuş ve eğilip “ehliyet ruhsat lütfen” demiş. Şoför “Tabi buyurun” demiş ve ehliyet ve ruhsatını polise uzatmış. Polis bakmış bir problem yok. - Peki demiş polis, çevre vergisi pulunu sormuş. - Burada, buyurun demiş adam. - İlk yardım çantanız var mı? demiş polis. - Tabi deyip bagajı açmış adam. Polis bakmış içinde eksik yok. - Yangın söndürücü? - Burada buyurun. - Zincir? - Derhal çıkarayım buyurun. Polis daha sonra tekrar sormuş : - Mezdeke kaseti var mı? Şoför çok şaşırmış. - Evet var buyurun demiş. Polis : Tamam siz onu takın teybe, sesini de açın demiş ve başlamış oynamaya. Şoförün şaşkınlığı daha da artmış ve dayanamamış sormuş. - Hayrola memur bey? Polis cevap vermiş : - Ee eşek değilsin ya artık takarsın bir 20 milyon... Erzurum'dan Çıktım Yola Zamanın birinde Erzurum'dan bir grup insan hacca gitmek için yola çıkmışlar. Van'a gelmişler. Van'ın bir köyünde konaklamaya karar vermişler. O köyün de imamı yokmuş. Köylüler aralarında konuşmuşlar ve Erzurum'dan çıkıp hacca giden bu topluluktan birini imam yapmaya karar vermişler. Bu insanlar hacca gidiyorlarsa boş insan değillerdir diye düşünmüşler. Nitekim tekliflerini içlerinden birisi kabul etmiş. Her yıl 400 koyun verilecekmiş imama. Adam hacca gidip masraf yapacağıma burada kalıp yalandan imamlık yapar ve her yıl 400 koyun sahibi olurum diyerek işe başlamış. Köylü camide toplanmış namaz kılınacak. Sayın imam başlamış namazı kıldırmaya : - Erzurum’dan çıktım yola Van'da verdim mola 400 koyun verdiler bana, Allahuekber... Bu günlerce aynı biçimde devam etmiş. Köylü bu işe biraz şaşırmış ve konuşmuşlar aralarında : - Daha önceki imam mı yanlış kıldırıyordu, yeni imam mi yanlış kıldırıyor? Bunu gidip Müftüye soralım. Sayın müftü meşhur Of’lu... Müftüye gelen halk her şeyi anlatmış. Müftü köylüye dönerek : - Siz şimdi hiç imama çaktırmadan köyünüze dönün ve namaz vakti camide toplanın ben de namaza geleceğim, diye emir verir. Herkes köyüne döner ve namaz vakti cemaat camide toplanır. Tabi ki Sayın müftüde camidedir. İmam namazı kıldırmaya başlar. Birinci rekat : - Erzurum’dan çıktım yola, Van’da verdim mola, 400 koyun verdiler bana, Allahuekber... der hoca. Arkadan "öhö.. öhö!..” şeklinde bir ses duyulur. İmam yakalandım herhalde diye korkmaya başlar. İkinci rekatta sözlerinde biraz değişiklik yapar : - Erzurum’dan çıktım yola, Van'da verdim mola, 400 Koyun verdiler bana, yarısı sana yarısı bana... Allahuekber... Namaz bitince köylü Müftüye dönerek “İmam efendi namazı doğru mu kıldırıyor? diye sorar. Müftünün cevabı : - Haçen birinci rekatta biraz şaşirdi ama ikinci rekatta işi düzeltti... Altı Sıfır Fenerbahçe'nin Galatasarayı 6-0 yendiği maçtan sonra sokağa çıkmaya utanan Arif'in aklına bir fikir gelmiş ve kadın kılığına girerek dışarı çıkmış.Bir cafeye girip oturmuş.Yanına yaşlı bir kadın gelerek Arif Naber demiş.Arif beni tanıdı diyerek apar topar kaçmış. Ertesi gün yine kılık değiştirmiş ve cafeye gitmiş.Aynı yaşlı kadın yanına gelip Arif naber demiş.Arif yine kaçmış. Bu sefer Arif çok farklı bir kılıkta gelmiş cafeye kadın gelmiş yine Arif naber demiş.Arif merak etmiş; Ya sen beni nereden tanıyorsun demiş Yaşlı kadında; Oğlum Ben Bülent Not: Kırılmaca gücenmece yok http://www.forumturkiye.com/images/smilies/smile.gif) Baktık Durmuyo... Temel 'in babası vefat eder. İdris cenazede Temel 'e - Temel başın sağolsun. Rahmetli nasıl vefat etti? Diye sorar. Bunun üzerine Temel 'le konuşmaya başlarlar: - 12. Kattan düşti. - Demek rahmetli düştide oldi. - Yok uşağum düşmekten ölmedi. Düşerken çamaşır ipine takildi. Ordan karşı binanın balkonuna uçtu. Sonra ordanda sekti binanın terasına. Ordanda düştü bu seferde bizim bakkalın güneşliğinden sekti... - Ula uşağum bu adam nasıl öldü? - Bakdık durmuyo, vurduk. Elektrik Süpürgesi Elektrik süpürgesi satıcısı, bir apartman dairesinin kapısını çalmış kapıyı açan bayana, - Hanımefendi, bu elimde görmüş olduğunuz kovanın içinde at pisliği var, demiş ve bu bir kova pisliği evin içine doğru savurarak döküvermiş. Sonra da - Hanımefendi, elimdeki elektrik süpürgesi ile 10 dakika içinde bunu temizleyemezsem, bu b*ku yiyeceğim! Demiş. Kadın satıcıya şöyle bir bakmış ve şöyle demiş : - Beyefendi, üstüne domates sosu da ister misiniz? Elektrikler kesik de! |
Nasa Mars'a adam gonderecekmis. Sadece bir kisi gidebilecek, giden de geri donemeyecekmis. Ilk aday olan muhendise bu is icin ne kadar isteyecegini sormuslar: 1 Milyon Dolar demis ve eklemis - kizilhaca bagislayacagim. Ikinci aday olan doktora da ayni soruyu sormuslar. Doktor: 2 Milyon Dolar demis. - Bir milyonunu aileme bir milyonunu da tibbi arastirmalara bagislayacagim. Ucuncu aday olan Temel ayni soruya 3 Milyon Dolar diye cevap verince yetkililer digerleri bu kadar az isterken kendisinin neden 3 milyon dolar >istedigini sormuslar. Temel yetkililere dogru egilmis, kisIk bir sesle: 1 milyonunu ben alirim, 1 milyonunu size veririm, muhendisi de Mars'a gondeririz. |
Meşhur kominist Lenin ölür.Melekler tanrıya gider. _Tanrım,tanrım...Lenin öldü onu ne tarafa koyalım. _Ateşi harlayın onun yeri cehennemdir.Lenini cehenneme koyarlar.Lenin isyan çıkarır. _Dostlarım...Herkes cennette sefa sürerken,biz neden buradayız Nerede eşitlik.Nerede kardeşlik!!Olaylar büyür melekler tanrıya gider. _Tanrım,tanrım..Lenin isyan çıkardı ne yapalım. _Tanrı Birkaç gün cennette kalsın.Ortalık yatışınca cehenneme göndeririz.Lenin cennete gelir fakat ordada rahat durmaz. _Dostlarım...Kardeşlerimiz ateşlerde yanıyor yazık değilmi.nerde eşitlik,nerde kardeşlik...Tabiki yine ortalık karışır.Melekler: _Tanrım,tanrım...Lenin yine olay çıkardı ne ya***az. _Getirin yanıma özel konuşucam. Lenin içeri girer saatler sonra çıkar. _Melekler:ne oldu _Lenin:ben karışmam _Tanrım,tanrım.ne yapalım lenini nereye koyucaz. _Tanrı yok!Tanrı yok..hepimiz kardeşiz! |
Bir kadinla bir adam ayri ayri arabalarinda giderlerken Çarpisirlar. ikisinin de arabasi mahvolur ama sans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur. Arabalarindan sürünerek çikarlar ve kadin adama bakip: " Çok ilginç! Sen erkeksin ben de kadin.Arabalarimiz mahvoldu ama ikimizde hiçbir sey olmadi.Bu belki de tanisip,dost olup,hayatimizin sonuna kadar huzur içinde birlikte yasamamiz için bir isarettir" der. Müthis heyecanlanan adam: Evet, galiba haklisin" diye cevap verir. KADIN saskinlikla "Bak, arabam hurdaya döndü ama bir sise sarap sapasaglam. Bu kesin bir isaret. Bu sarabi içip sansimizi kutlamaliyiz" DERKEN, sarap sisesini adama uzatir. Adam siseyi alir, açar ve yarisini içip kadina Verir. Kadin hemen sisenin mantarini kapatip adama geri uzatir. Bunun üstüne adam sorar: "Sen içmeyecek misin ?" kadin cevap verir: "Hayir, ben polisi bekleyeceğim!" |
Brejnev, Küba''ya gelecekmiş. Kübalılar toplanmış, bir hoşluk yapacaklar. Ülkenin en iyi ressamına başvurmuşlar. Bir tablo yap. Adı "Brejnev Küba da" olsun diye. Ressam: " - Hadi oradan" demiş. " - Ben adamı görmedim bile. Adam hayatında Küba''ya gelmedi. Şimdi ben nasıl "Brejnev Küba da" diye atmasyondan resim yaparım?" Tesadüf bu ya. Bizim Temel, puro almaya Havana''ya gelmiş o sırada. Sıkıntıyı duymuş. " - Ben size istediğiniz tabloyu yaparım. Bana bir sandık puro verirseniz" diye. Vermişler. Temel bir hafta sonra, Kübalılar''ı çağırmış. " - İşte tablonuz" demiş. Tuvalin üzerini örten bezi hızla aşağı çekivermiş. Kübalılar da donuvermişler. Tabloda, yatakta iki kişi, al takke ver külah. " - Bu ne?" diye gürlemiş Turizm Bakanı. " - Bu ne?.. Bu kadın kim?.." " - Brejnev''in karısı!" demiş, Temel. " - Peki bu üstündeki adam kim?" " - Brejnev''in uşağı!.." " - Peki Brejnev nerde ulan!.." " - Brejnev Küba''da" demiş Temel! Kadının biri dolabından gelen gıcırtıyı kesmesi için eve marangozu çağırır marangoz bakar ama bir sorun bulamaz dolap gıcırdamıyordur ve sorar -Abla bu dolabın bir şeyi yok ne yapayım? Kadın: -Normalde gıcırdamıyor zaten yoldan otobüs geçerken gıcırdıyor sen şimdi dolabın içine gir otobüs geçerken bakarsın. der -Adamda tamam der başlar beklemeye. Bir müdedt sonra kadının kocası eve gelir üzerini değiştirmek için dolabın kapağını açınca birde ne görsün içinde bir adam hemen sorar. -Ne işin var senin benim dolabımda... Adam: -Abi nedesen haklısın şimdi sana otobüs bekliyorum desem inanmazsın... Öğretmen,Öğrencilere: -Sizlere sorular soracağım.Birinci soruyu bilene ikinci soru sorulmayacak. Simdi söyle bakalım Ahmet,bir hindinin kaç tane tüyü vardır? -9567 tane tüyü vardır Öğretmenim! -Nereden öğrendin bunu? -Öğretmenim, hani ikinci soru sorulmayacaktı Okula yeni gelen öğretmen ilk dersinde ögrencilere ilginç bir çağrıda bulunmuş: - Kendini geri zekalı hisseden varsa ayağa kalksın... Sınıfta çıt yok. Nihayet biri kalkmış: - Sen kendini geri zekalı mı hissediyorsun? - Hayır, demiş çocuk, ama sizin tek başına ayakta kalmanıza gönlüm razı olmadı da Sarışın yanmış iki kulağıyla doktora gider. Doktor; - ''Kulaklarına ne oldu''. sarışın; - ''Ütü yapıyordum ve telefon çaldı. Ben de telefon diye ütüyü koydum kulağıma''. Doktor; - ''Peki öteki kulağına ne oldu?''. sarışın; - ''Lanet olası tekrar aradı''... http://www.forumturkiye.com/images/s.../1orglaugh.gif |
Temel Bush,a Kafa Tutar......... Temel, Amerikanin durduk yerde Irak`a saldirmasindan rahatsiz olmustur. Bir yolunu bulup baskan Bush`a telefon eder: "Alooo! Ben, Temel olarak size savas acayrum haberunuz olsun!" Bush, gülerek yanitlar: "Hehehe...kac kisilik bir ordun var ki?" Temel düsünür: "Hmmm...kayinpirader Idrus, halaogli Tursun, kaavedeki arkadaslar..." ve yanit verir: "9 kisidur daa!" Bush icinden kis kis güler ve ciddi olmaya calisarak: "Temel bey, sizin 9 kisilik ordunuza karsilik Amerikan ordusu tam 2 milyon askerden olusmaktadir!" der. "Hmmm..." der Temel: "Sizu pir süre sonra arayacagum." Aradan birkac gün gecer ve Temel, Bush`u yeniden arar: "Baskan, savas ilanimuz gecerlidur. Bir miktar ekipman hazirladuk size karsi!" Bush, ilgiyle sorar: "Neymis bunlar?" "Hacan, bizim Tursun`un tiraktörü, benim cakaralmaz tüfek bi de kavedeki arkadaslardan birinin bicerdöveri..." Bush güler: "Iyi ama benim tam 150 bin tankim, 30 bin ucagim ve 10 bin askeri gemim var! Haaa, ayrica bu arada askerlerimizin sayisi da 3milyon oldu!" Temel yeni gelisme karsisinda biraz sıkılmıstır: "Tamam, bir müddet sonra sizu yeniden arayacagum." Birkac hafta sonra Temel, Bush`u yeniden arar: "Baskan, savas ilanumuzu ceri alayrum." Bush merakla sorar: "Neden?" Temel, moralsiz bicimde yanitlar: -Cenevre anlasmasinu incelemisuzdur. 3 milyon savas esirini barinduracak yerimiz yoktur! |
Şehrin hayırsever vakfı çalışanları meşhur bir avukatın o güne de kendilerine hiçbir bağış yapmamış olduğunu fark ettiler. Vakıf görevlisi ertesi gün avukatın yanındaydı ve bağış almak için ikna çalışmasına başlamıştı: "-Araştırmalarımıza göre senelik geliriniz en az 500 bin dolar, ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bagışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmın bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?" Avukat bir süre düşündü, sonra: "-Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere oldugunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde oldugunu da gösterdi mi?" Görevli utandı: "-Şey, hayir." "-Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkum olduğunu?" Görevli utancından kıpkırmızı kesilmiş bir halde özür dilemeye çalışırken avukat onun sözünü kesti: "-Ya da kizkardeşimin kocasının bir trafik kazasinda öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız ortada kaldığını?" Görevli yerin dibine geçmişti, sadece, "-Hayiır, hiçbir bilgim yoktu ..." diye mırıldanabildi. Avukat bir kez daha onun sözünü keserek devam etti: "-Pekâlâ, ben onlara tek kuruş para vermezken size niçin vereyim?" |
Padişahın biri, -'Bana yalan söyleyebilene bir küp dolusu altın vereceğim!' demiş. Yalancılar, hemen saraya koşuşturup başlamışlar yalana; ''Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü.'' ''Bunun neresi yalan?.. Kuş kartaldır, arslan da kuzu kadar minik bir yavru. Kaptı mı götürür tabii!..'' ''Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar!..'' ''Ülkenin kralı, pencereden bakınırken tacını düşürmüş. Taç da pencerenin altındaki eşeğin başına geçmiş. Taç kimin kafasındaysa, kral odur tabii!..'' ''Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım. Altı ay sonra geri döndü!'' ''Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür. Ağaç, sonbaharda yapraklarını dökünce, takılacak yer bulamayıp yere inmiştir.'' Böylece padişah, her yalana gerçek bir bahane bulmuş ve kimse padişaha bu yalandır dedirtememiş. Ama bir gün bir Kayserili gelmiş; ''Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın almıştın. Şimdi geri almaya geldim. Yalandır dersen ödülümü ver. Yalan değil dersen borcunu öde!.. nedyim gayserili işte |
TEMEL DENEY YAPINCA Cenevre Tarim Konferansi'nda katilimcilarin her biri yaptiklari calismalari ve sonucta gerceklestirdiklerini verim artisini anlatiyormus. Sira Temel'e gelince, -Kuru fasülyeye gül asiladuk, demis. -Peki, punu niye yaptiniz? -Yellenince gül kokayi. |
TEMEL HIZ AYARINDA Temel Amerika'ya gitmis. Orada araba kullanirken yandaki yazilari okumaya baslamis. 'Speed Limit 80' Temel hizini 80'e ayarlamis. 'Speed Limit 60' Temel hizini 60'e ayarlamis. 'Speed Limit 40' Temel hizini 40'a ayarlamis. 'Speed Limit 20' Temel hizini 20'ye getirmis. Bu arada da iyice sinirlenmis. Daha sonra bir tabela daha gormus. 'WELCOME TO SPEED LİMİT'. |
Temel ve Maymun Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle!" |
Bİr Fikrada Benden Temel İle Dursun Balik TutuyormuŞ.fakat Şanslari O Kadar KÖtÜ Kİ Firtina BaŞlamiŞ.temel Firtinanin Durmasi İÇİn,allaha Dua Etmeye BaŞlamiŞ:allahim Şu Firtinayi Durdur TuttuĞumuz Baliklarin Hepsİnİ Sana Verİcem DemİŞ.bunu Duyan Dursun Da Temel BÜtÜn Baliklari Ona Verİrsen Bİz Ne YİyeceĞİz DemİŞ.temelde Sus Sus Çaktirma Olum Kandiriyom DemİŞ Hepsİnİ Ona Vercek GÖz Var Mi Bende DemİŞ |
Huriye, Nuriye ve Düriye 75-80 yaslarinda, çok eski üç arkadastir. Birgün Huriye Nuriye ye telefon eder ve Düriye ye gitmeye karar verirler ve giderler. Biraz muhabbetten sonra Düriye kahve yapar ve içerler. Biraz sonra Düriye yine: Ay kusura bakmayin unuttum, birer kahve yapayim da içelim der. Huriye ve Nuriye birsey demezler ve içerler. Aradan biraz zaman geçer. Düriye yine : Size bir kahve bile yapmadim hemen yapayimda içelim der ve yapar getirir. Bizimkilerde yine itiraz yok. Aksama dogru Huriye ve Nuriye kalkarlar, yola düserler. Yolda bastonlari ile yavas yavas yürürken aralarinda su konusma geçer; Huriye: Kiz Nuriye, gördün mü Düriye yi..!!! Ne kadar pinti olmus Bize bir kahve bile ikram etmedi Nuriye: Kiizzz Düriye yi ne zaman gördün?? |
Türkiye`de Saat: 10:02 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2