Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Tarih

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10-02-2007, 14:35   #401
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

şte, halkın desteğini kullanmak ve halkı eğitmek için bir parti örgütünün
gerekliliğini bilen Atatürk, işlevini başarıyla bitirmiş olan Müdafaa-i Hukuk
Cemiyeti'nin yerine Halk Fırkası'nı koymak istiyordu. Nitekim, Halk
Fırkası'nın Genelbaşkan Vekili, Başbakan İsmet Paşa, 20 Kasım 1923'te
Müdafa-i Hukuk örgütüne yayımladığı genelgede bu gerçeği vurguluyordu:
--Vatanın kurtuluşunun mümkün olamayacağı sanılan o üzüntülü günlerde
Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri Türk tarihinin timsali gibi ayaklandı ve olmazı
mesut ve kat'i bir zafere çevirdi.
Bütün dünyanın siyasi, sosyal ve iktisadi güçlükter içinde çırpındığı bir
devirde Türkye'nin barış hayatını nasıl yaşayacağına, altından kalkılması son
derece güç işleri nasıl çözeceğine ve yeneceğine bütün dünya sınav gözüyle
bakıyor.
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Halk Fırkası adı altında, gelecekteki büyük
zaferlerini aynı azim ve kahramanlıkla kazanmaya muktedirdir. Bunu, yapacağı
işler ve eserleriyle ispat edecektir. Bu samimi ve kat'i savaş kahramanlığıyla
dünkü Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, bugünkü Halk Fırkası idare kurullarıyla
vazifeye başlıyorum.-- (CHP, 1963:14).
Görüldüğü gibi, Halk Fırkası, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin devamıdır.
Savaş döneminde Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nden beklenen destek görevleri barış
döneminde Halk Fırkası'ndan beklenmektedir. Ayrıca, İsmet Paşa'nın deyişiyle,
--dünkü Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti-- idare kurulları, --bugünkü Halk Fırkası-- idare
kurullarıdır ( Aslında durum son derece ilginçtir. 9 Eylül'de Halk Fırkası
kurulmuş: 20 Eylül'de askeri bürokraside --ayıklama-- eylemi için yasa önerisi
verilmişti (Tunçay, 1978b:309). Daha sonra sivil bürokraside de uygulanan bu
--ayıklama-- işlemi Atatürk ve arkadaşlarının --kadrolaşma--yı salt partiye
bırakmayacak derecede gerçekçi ve kararlı olduklarını gösteriyor.).
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 14:35   #402
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Dokuz Umde ve Atatürk'ün Tutumu
Halk Fırkası adı altında kurulan örgüt, bir devrimcinin, siyasal iktidara
el koyduktan sonra yapacağı atılımları topluma özümletmek için kullanacağı
bir örgüttü. Bu açıdan, önceden belirlenmiş ilkelerle, hem zamanından önce
bazı kişi ve grupları ürkütmemek, hem de uygulamanın gereklerine göre elastik
davranma olanaklarını sınırlamamak amacıyla, son derece kısa ve özlü dokuz
--umde-- ile yetinilmişti. Bu konuda Atatürk şöyle diyor :
--Neşrettiğim programı, bir fırkai siyasiye için gayrikafi, kısa bulanlar
oldu. Halk Fırkası'nın programı yoktur dediler.--
Bu noktadan sonra, sürekli olarak uzak kalmaya dikkat ettiği --kuramcılık--
konusuna da değinerek, ne yaptığı ile birlikte ne yapmadığını da vurguluyor :
--Filhakika, umdeler namı altında malum olan programımız, itiraz edenlerin
gördükleri ve bildikleri tarzda, bir kitap değildi. Fakat, esaslı ve ameliydi.
Biz dahi gayrıkabili tatbik fikirleri, nazari birtakım teferruatı
yaldızlayarak bir kitap yazabilirdik.-- (Atatürk, tarihsiz:718-719).
Halk Partisi'ndeki Süreklilik Çizgisi
Mustafa Kemal Atatürk için pek çok nitelik ve özellik hemen hemen tümüyle
onun kişiliğinde simgeleşmiş olarak belirtilir. Örneğin, o herşeyden önce bir
zamanlama ustasıdır. Bir --geniş cephe-- lideridir. Büyük bir stratejist ve
büyük bir taktisyendir. Bütün bu özellikleri yanında unutulmaması gereken bir
başka niteliği vardır ki, Türk toplumunun tarihine damgasını vurmakta ona çok
büyük yardımcı olmuştur: Mustafa Kemal Atatürk bir --örgüt adamı--dır.
Konuya bu açıdan bakıldığında, --Halk Fırkası-- olarak başlayıp, --Cumhuriyet
Halk Partisi-- olarak yaşamını sürdüren --örgüt--ü bir başlangıç değil, belli
bir süreç içinde anlamlı bir aşama olarak değerlendirmek gerekir.
Mustafa Kemal Atatürk'ün yaşam süresinde, --örgüt--, önce siyasal gücü eline
geçirebilmek için, daha sonra da kafasında planladığı toplumu yaratabilmek
için bir araç niteliği taşımıştır. Bu ikinci aşama, yani kafasındaki toplumu
yaratabilmek için araç olarak kullanılan örgüt süreci içinde --Halk Fırkası--nın
yerini Kili şöyle belirliyor:
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 14:35   #403
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

--Askeri konularda başarıya ulaştıktan sonra Atatürk, yeni rejim içinde köklü
reformları gerçekleştirmek ve yapılacak devrimleri mümkün olduğu kadar halka
benimsetmek için idareyi sivil bir temele oturtma çalışmalarına girişmiştir.
C.H.P.'yi kurma, işte böyle bir amacı gerçekleştirmek, ayrıca Meclis'in daha
düzenli çalışmasını sağlamak düşüncesinden doğmuştur. 6 Aralık 1922 tarihinde
Ankara'da gazete muhabirlerine verdiği demeçte, Atatürk, gayet belirgin bir
şekilde; partinin köklü reformları gerçekleştirerek, Türk toplumunun
geleneksellikten modern bir topluma geçişini amaçladığını açıklamıştır. Bu
görüş, --Amasya Tamimi--nden başlayıp, --Halkçılık Programı--nda ve 1921 tarihli
--Teşkilatı Esasiye Kanunu--nda Birinci Grubun uğraşılarında belirgin olarak
ortaya çıkan yeni Türk Devleti'ni, yeni ve modern Türk toplumunun
gerçekleşmesini içeren görüştür. Türkiye üzerinde oynanan her türlü
emperyalist oyuna karşı koyan, Türk ulusunun mutlu, özgür ve refah içinde
yaşamasını sağlamak isteyen gürüştür. C.H.P. de bu görüşü temsil ve
gerçekleştirmek için kurulmuştur.-- (Kili, 1976:47) .
Kili'nin değerlendirmesine yakından bakılırsa, bu değerlendirmenin parti
tüzük ve programlarındaki yazılı ilkelerden ya da sözlü olarak yapılmış olan
açıklamalardan çok, Mustafa Kemal Atatürk'ün genel eylem ve amaç çizgisi
içinde yapıldığı görülür. Toplumbilimsel çözümleme işte budur. Konuyu, genel
oluşum ve çerçevesi içine oturtarak yorumlamak, toplumbilimsel irdelemeleri,
öteki çözümlemelerden ayıran özelliktir.
Gerçekten de, Atatürk'ün genel amacının doğru saptanması ve CHP'nin yerinin
bu amaca göre belirlenmesi gerekliliğini hiç kuşkusuz kimse yadsıyamaz.
Nitekim, biraz aşağıda, --Halk Fırkası--na koşut olarak ve aynı amaçla,
çağdaş-laik bir toplum yaratma amacıyla kurulan öteki yan örgütleri
incelediğimizde yukarıdaki yargının doğruluğunu, bir kez daha görmüş
olacağız.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 14:35   #404
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Halk Fırkasının Amacı:
Çağdaşlaşma Yolunda Eğitim
Genellikle demokratik toplumlardaki siyasal partiler, halkın ya da belli
sınıfların isteklerini yönetime yansıtmak için kurulurlar
(Özbudun, 1974:19-24). Hiç kuşkusuz, faşist devlet anlayışının egemen olduğu
yerlerde, tüm devlet aygıtını denetlemek için de kullanılan bir örgüttür
parti. Aynı denetim amacını komünist ülkelerdeki parti anlayışında da
görüyoruz (Duverger, 1970:279) . Bütün bu açılardan bakıldığında Halk
Fırkası'nın işlevi ne demokratik, ne faşist, ne de komünist ülkelerdeki
--parti--nin işlevlerine benziyordu. Zaten o sıralarda, ciddi örnekler olarak
demokrasi benzeri sistemlerdeki partilerden başkası da yoktu. Faşizmin
gelişmesine ve parti örgütü yoluyla devleti denetim altına almasına daha çok
zaman vardı. Rusya'daki Sovyetler Birlili olayı ise henüz deneme dönemindeydi.
Bütün bu noktalar akılda tutulduğu zaman, Mustafa Kemal Paşa'nın önce
--Müdafaai Hukuk Cemiyeti--, daha sonra da Halk Fırkası ile yapmak istediği
işler, oldukça --kendine özgü-- nitelikler taşır.
Her şeyden önce, --Müdafaai Hukuk Cemiyeti--nin amacının, düşmana karşı
toplumu seferber etmek yanında askeri bir eyleme sivil bir görüntü vermek ve
Mustafa Kemal Paşa'ya, Padişah'ın dinsel-geleneksel gücüne karşı temsile
dayanan bir otorite sağlamak olduğu anımsanmalıdır. Halk Fırkası, hem Türkiye
Büyük Millet Meclisi'ni daha rahat yönetmek (ki, Meclisteki Müdafaa-i Hukuk
Grubu da bu amaçla kurulmuştu) , hem de halkı, yeni toplum için eğitmek
amacıyla kurulmuş olduğu için, yasal ve işlevsel yönden, Müdafaa-i Hukuk
Cemiyeti'nin devamı olmakla birlikte, amacı değişikti. Amaç, Mustafa Kemal
Atatürk'e meşruiyet sağlamak ve yönetime sivil bir görüntü vermek değildi.
Çünkü, Bağımsızlık Savaşı'nı kazanmış olarak, Mustafa Kemal Paşa, meşruiyetini
gücünden ve başarısından alıyordu. Yönetim ise, --orduyu siyaset dışı tutmak--
ilkesi çerçevesinde hemen sivilleştirilmişti. Toplumla etkileşimi sürdürme
işlevinin amacı, artık ondan yetki almak değil, onu eğitmekti.
Böylece, toplumla sürekli bir etki ve tepki alışverişi içinde olmaya ve
bunu resmi bir örgüt aracılığıyla yürütmeye özen gösteren Mustafa Kemal
Atatürk, bu etkileşim işlevini artık, düşmanı kovmak ve iktidara el koymak
amaçları gerçekleştirildiği için, yeni bir toplum üretme amacına yöneltmişti.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 14:36   #405
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

İdeoloji Taşıyıcısı Olarak Cumhuriyet Halk Partisi
Mustafa Kemal Paşa'nın aklında yeni devlet altında oluşturulacak yeni
toplumun çağdaş ilkeleri hazırdı. Sorun, bu ilkelerin açıkça
biçimlendirilmesi ve topluma aktarılmasıydı. Bu, aslında üç aşamalı bir süreç
olarak düşünülmüştü. Birinci aşamada, ilkeler tartışılacak ve iyice
biçimlendirilecekti. Bu aşama, parti örgütü içinde oluşacaktı. İkinci aşama,
parti örgütü içinde oluşturulan ilkelerin, parti grubu yoluyla, Meclis'e
aktarılmasıydı. Üçüncü aşama ise, Meclis'te gerekli işlemler yapıldıktan
örneğin yasal yaptırımlarla desteklendikten sonra, bu ilkelerin halka ve
topluma mal edilmesiydi.
Burada ilginç olan bir nokta, Mustafa Kemal Atatürk'ün sürekli olarak
Cumhuriyet Halk Partisi örgütünden ileride gözükmesidir. Örneğin 1927 yılında
yapılan CHP'nin ilk Kurultayında ( Bu kurultay aslında ilktir, fakat Atatürk
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin kurulduğu Sivas Kongresi'nin
ilk CHP kurultayı sayıldığını belirtmiş ve böylece, --örgüt-- içindeki
sürekliliği vurgulamıştır. Bu nedenle de 1927'de yapılan ilk Kurultay'a
resmen İkinci Kurultay denmiş ve ondan sonraki sıralamalar da buna göre
yapılmıştır.) kabul edilen tüzük, yalnız Cumhuriyetçilik, Halkçılık ve
Milliyetçilik'ten söz ettiği halde, Atatürk'ün yayımladığı --Umumi Riyaset
Beyannamesi--nde laiklik açıkça yer almıştı (CHP, 1929; CHP, 1927) .
Böylece kimi zaman ideoloji oluşturulması işlevinde, CHP geride kalmış,
onun yerine tarihsel kişiliğinden aldığı güçle, doğrudan doğruya, Atatürk
geçmiştir. İlginç olan nokta, --ideoloji-- oluşturma işi sırasında, Mustafa
Kemal Atatürk'ün kullandığı yol ve ünvan Cumhurbaşkanlığı değil, Parti Genel
Başkanlığı'dır. Bu yöntemle gücünü, partinin temsil ettiği halktan aldığını
vurgulamak istemektedir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 14:36   #406
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Nitekim, Fırka Nizamnamesi'nde yer almadığı halde laiklik, Kurultaydan bir
yıl sonra, Anayasa hükmü olmuştur.
1931 yılındaki Üçüncü CHP Kurultayı (aslında ikinci) ideoloji
oluşturulmasında çok önemli bir adımdır. Çünkü, bu yıllarda Türkiye büyük
dönüşümler içindedir. Geride bir büyük ekonomik dünya bunalımı vardır.
Serbest Fırka deneyimi bu arada yaşanmıştır. Kısa ömürlü Cumhuriyetçi Serbest
Fırka kuruluşundan üç ay sonra uygulamada kapatıldığında ( --Uygulamada--
kapatıldı diyorum. Çünkü, Serbest Fırka, kurucularının başvurusu ile hukuken
hiçbir zaman kapatılmamıştır. Fethi Bey, Partiyi kapattığını arkadaşlarına
bildirmiştir, o kadar.) bu deneyimden, CHP çok şeyler öğrenmiştir. Kadro
dergisi de bu hava içinde yayıma başlamış, devrin Başbakanı İsmet Paşa bile
dergiye yazı yazmıştır. Bir yıl sonra, Halkevleri denemesi başlayacaktır.
İşte 1927 kurultayındaki üç ilkeye üç ilke daha katılarak, altı ok, bu
kurultay zamanında kabul edilmiştir. Bu noktada, artık TBMM ile CHP'nin
--ideoloji üretmek--teki sırası tümüyle birbirine karışmıştır. Mustafa Kemal
Paşa, nerede ortamı uygun bulursa, orada geliştirdiği düşüncelerini hemen,
gerekirse, doğrudan doğruya uygulamaya geçerek, kimi zaman yasal
yaptırımların desteğini bile beklemeden, topluma aktarmaya çalışmaktadır.
CHP ve Devlet
1935 kurultayı ise, Parti-Devlet yakınlaşmasını istediği ölçüde başaramayan
Recep Peker'in yine de bu arzularını belirttiği bir nitelik taşır.
İsmet Paşa ve Atatürk'ün birlikte reddettikleri, fakat Atatürk'ün daha
kesin ve belirleyici tutum aldığı, --Faşist Parti-- modeline göre düzenlenmiş
bir örgüt ve bu modele uygun nitelikler taşıyan bir devlet, hiç kuşkusuz,
Peker'in büyük düşüydü (Soyak, 1973:57-60) . Nitekim bakınız, 1935
kurultayında kabul edilen yeni parti programı için Peker ne diyor:
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 14:36   #407
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

--Arkadaşlarım; yeni programın göze çarpan ve kendini duyuran başlıca
farikası, yeni Türkiye'de zaten baştan beri devletle bir ve beraber çalışan
Cumhuriyet Halk Partisi varlığınin, devlet varlığı ile birbirlerine daha sıkı
bir surette yaklaşmasıdır.
Esasta partinin ana vasıfları olan Cumhuriyetçilik, Ulusçuluk, Halkçılık,
Devrimcilik, Devletçilik ve Laiklik, yeni program onaylandıktan sonra yeni
Türkiye Devleti'nin de vasıfları halini alıyor. (CHP, 1935-a:45) .
Recep Peker, bu girişten sonra, uzun uzun Cumhuriyet Halk Partisi ile
Türkiye Cumhuriyeti'nin, özellikle altı ok çerçevesinde niçin özdeş olduğunu
açıklamaya başlıyor.
Atatürk de hem tarihsel hatırlatmalar yaptığı, hem de gelmekte olan Dünya
Savaşı'nı haber verdiği genel konuşmasında, toplumun ve ulusun birlik içinde
olması konusanda Partiye ve Halkevlerine özel görevler düştüğünü
belirtmektedir (CHP, 1935-b) . Örneğin, --Cumhuriyet Halk Partisi'nin esas
düşünce ve dileği, vatandaşları her türlü ayrılıktan korumak, onları
kendileri ve Türk ulusu için faydalı kılmaktır.-- diyor (CHP, 1935-b:7).
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 14:36   #408
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Yeni programın dördüncü maddesi, Amme Hukuku başlığını taşımakta ve burada,
Devlet ile Parti özdeşliği daha belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. Başkan
Saffet Arıkan'ın, iki değişiklik önergesini de oyladığı ve bu önergelerin
reddedilerek, hazırlanan metnin aynen kabul edildiği dördüncü madde şöyle:
--A) Yurttaşların ferdi ve içtimai hürriyet, müsavat, masuniyet ve mülkiyet
haklarını mahfuz bulundurmak Partimizce ehemmiyetii esaslardandır. Bu hakların
sınırı, Devlet varlığı otorite sınırı içindedir. Ferdin ve hükmi şahsiyetlerin
faaliyeti umumi menfaatlere aykırı olmayacaktır. Kanunlar bu asla göre
yapılacaktır.
B) Parti, yurttaşlara hak ve vazife vermede, kadın, erkek ayırmaz.
C) Mebus seçimi kanunu yenilenecektir. Yurdumuzun umumi şartlarına göre
vatandaşı, yakından tanıdığı ve emniyet ettiği insanları ikinci müntehib
olarak seçmekte serbest bırakmayı ve mebus seçimini bu yolla yapmayı
demokrasinin hakiki icaplarına daha uygun buluruz.-- (CHP, 1935-a:56).
Görüldüğü gibi Peker'in Faşist Parti düşüncesinden kaynaklanan, Parti-Devlet
özdeşliği kabul edilmemiş olmakla birlikte, uygulamada Devlet ile Parti
birbirinden çok ayrı değildir. Atatürk, bunların her ikisini de, toplumu
kendi modeline göre biçimlendirme çabasında gerekli ölçülerde ve gerekli
zamanlarda kullanmaktadır.
--İdeoloji-- bölümünde ayrıca üzerinde duracağımız için burada derinliğine
incelemediğimiz --Kemalizm-- ya da --Atatürkçülük-- denilen düşünce sisteminin de
adının resmen ilk kez konduğu yer CHP Kurultayıdır. 1935 Kurultayında kabul
edilen programın giriş bölümü, üzerinde kimse söz istemeden, tartışmasız
olarak, hazırlandığı gibi, şu biçimde kabul edilmiştir:
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 14:37   #409
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

--Methal: Cumuriyet Halk Partisi'nin programına temel olan ana fikirler,
inkılabımızın başlangıcından bugüne kadar fiiliyat ve tatbikatta aşikardır.
Bundan başka, bu fikirlerin başlıcaları, partinin 1927 senesinde Büyük
Kongrece de kabul olunan nizamnamesinin umumi esaslarında ve aynı kongrece
tasvip edilen Umumi Reisliğin beyannamesinde ve 1931 Büyük Millet Meclisi
intihabı münasebetiyle neşredilen beyannamede tesbit olunmuştur.
Yalnız birkaç sene için değil, istikbale de şamil olan tasavvurlarımızın
anahatları burada toplu halde yazılmıştır. Partiye esas olan bütün bu
prensipler --Kamalizm-- yoludur.-- (CHP, 1935-a:54).
--Metinde --Cumhuriyet-- sözcüğünün --Cumuriyet--, --Kemalizm-- sözcüğünün ise
--Kamalizm-- biçiminde geçtiğine dikkat edilmelidir. Bu metnin adı da
ilginçtir: CHP Dördüncü Büyük Kurultayı Görüşmeleri Tutulgası. Dönem, dil ve
tarih devrimleri dönemidir. Türk dili üzerinde çeşitli arayışlar söz
konusudur. --Zabıt-- henüz --tutanak-- olamamış, --tutulga-- aşamasındadır. Mustafa
Kemal'in --Kemal--i, Atatürk'ün kendi isteğiyle --Kamal-- olmuştur.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 14:37   #410
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

İdeoloji bölümünde yeniden döneceğimiz CHP'nin ideoloji üretme konusunda,
üç de yardımcısı vardır: Türk Tarihini Tetkik Cemiyeti (Türk Tarih Kurumu) ,
Türk Dil Encümeni (Türk Dil Kurumu) ve Halkevleri. Aslında Türk Tarih Kurumu
ile Türk Dil Kurumu tam ideoloji üreten kuruluşlar, Halkevleri ise, üretilen
ideolojiyi halka aktarma örgütüydü.
Halkevlerinin Kuruluşu
Yine 1935 Kurultayında Atatürk'ün, --Partimizin Halkevleri ile bütün
yurttaşlara kucağını açması vatanda sosyal ve kültürel bir devrim yaptı--
dediği olay, aslında çok dikkatle hazırlanmış bir --devrimi benimsetme--
programıydı.
Halkevleri düşüncesinin temelinde, bir başka ideoloji yayma örgütü denemesi,
Türk Ocakları yatmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılış döneminde
gelişen Türkçülük akımı ve onun öncüsü olan Ziya Gökalp'ın denetiminde
gelişen Türk Ocakları, 1918 yılında kapatılmış, Cumhuriyet döneminde yeniden
açılmıştı. Fakat, gerek yeni ideoloji çerçevesinde yeterli ölçüde çaba
harcamamaları, gerekse 1931 yılında bağımsız bir parti gibi Bandırma Belediye
Seçiminde aday göstermeleri, bu örgütün CHP ile arasını açmıştı. Böylece,
1931 yılında kapatılan Türk Ocakları yerine 19 Şubat 1932 günü Halkevleri
kurulmuştur.
Kuruluşunda Reşit Galip'in büyük emeği geçen Halkevleri, dokuz etkinlik
koluna ayrılmıştır. Bu etkinlik kollarına dikkatle bakıldığında, toplumsal ve
kültürel yaşamın bütün alanlarını kapsadığı görülecektir: 1) Dil, edebiyat.
2) Güzel sanatlar. 3) Temsil. 4) Spor. 5) İçtimai yardım. 6) Halk dersaneleri
ve kurslar. 7) Kütüphane ve yayın. 8) Köycülük. 9) Tarih ve müze.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 07:53 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580