![]() | |
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
![]() | #1 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
|
MONARŞİ Monarşi bir hükümdarın devlet başkanı olduğu bir yönetim biçimidir. Bu hükümdar, Türkçede kral, imparator, şah, padişah, prens, emir gibi çeşitli adlar alabilir. Bir monarşiyi diğer yönetim biçimlerinden ayıran en önemli özellik, devlet başkanının bu yetkiyi yaşamı boyunca elinde bulundurmasıdır. Cumhuriyetlerde ise devlet başkanı seçimle işbaşına gelir. “Monarşi” sözcüğü dilimize Fransızca monarchie kelimesinden girmiştir. Monarchie kelimesi ise Yunanca “tek şef” anlamına gelen monos archein kelimelerinden türemiştir. O halde monarşi, etimolojik olarak, “tek kişinin yönetimi” anlamına gelmektedir. Birçok ülkede toplumsal ve siyasal gelişim, özellikle XVIII. yy. sonlarında, «meşrutî» adı verilen yeni bir tür monarşinin doğmasına yol açtı. Bu monarşi tipinde hükümdarın yetkileri, yazılı bir Anayasa ile tanımlanmış ve sınırlanmıştır. Bu monarşi genellikle «parlamenter»dir ve demokrasiye pek yakın olabilir: Kral devletin simgesi olarak kalır, ancak yürütme yetkisini bir hükümete bırakır; hükümet de halk tarafından seçilmiş bir millet meclisinin kararlarına uymağa zorunludur. Hollanda ,Danimarka, İngiltere, İsveç ve Belçika'da durum böyledir Avrupa'da mutlakiyetçi kraliyet rejiminden parlementerizme geçiş, İngiltere'de başlamıştır. Kıran kırana geçen siyasi mücadelenin sonucunda İngiliz soylular, Kral Yurtsuz John'a 1215 yılında Magna Charta adı verilen bir fermanı kabul ettirerek, parlemento yönetimini kurdular. Buna göre: 1. Kral halkın onayını almadan vergi toplayamayacaktı. 2. Kanuni dayanağı olmadan kimse tutuklanamayacak, hapis ve sürgün edilemeyecekti. 3. Ülkeye giriş ve çıkış serbest olacak, tam ticaret serbestisi tanınacaktı. Parlementer sistem bazen işletilerek bazen askıya alınarak, on yedinci yüzyıla gelinmiş olundu. Bu yüzyıl mutlakiyetçilerle özgürlükçü hareketlerin mücadelesine sahne olmuştur. Kral I. Charles'ın parlementoya danışmadan İspanya ve Fransa'ya savaş ilan etmesi ve bu savaşların maliyetini karşılayabilmek için vergileri arttırması üzerine, İngiliz Parlementosu 1628 yılında Haklar Bildirisi (Petition of Rights) adı verilen belgeyi yayınladı. Bu bildiride, kralın yetkileri sınırlanarak hukuksal süreçten geçmeden kralın kimseyi suçlayamayacağı, cezalandıramayacağı ve orduyu halka karşı kullanamayacağı belirtiliyordu. Kral buna tepki göstererek parlementoyu dağıttı. Ancak, vergi izni alabilmek için 1640 yılında parlementoyu tekrar toplanmaya çağırmak zorunda kaldı. Aradan geçen kırk yıllık süreç sonunda, 1689 yılında İngiliz Parlementosu'nun Haklar Kanunu (Bill of Rights) yayınlamasıyla, egemenlik parlementonun denetimine geçmiştir. Bu bildiriye göre; 1. Parlemento seçimleri serbestçe yapılabilecektir. 2. Parlemento üyeleri tam bir ifade özgürlüğüne sahip olacaktır. | ||
![]() |
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ![]() |