Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Tarih

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 20-02-2007, 10:38   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Otomobilin Tarihi

OTOMOBİLİN TARİHİ

Tarihte ilk motorla çalışan otomobil 1862 yılında Etienne Lenoir tarafından icat edildi. Artık atla çekilen arabalar ve posta arabaları ortadan kalkmaya başlayacaktı. Bu buluş tarihte ilk değildi daha öncedende buhar gücüyle çalışan otomobiller kullanılmaya başlanmıştı. Lenoir' ın başarısı, bir silindirin içinde benzinin yanmasıyla çalışan "içten yanmalı" küçük motoru icat etmesi olmuştu. Birkaç yıl sonra, petrolle (benzinle) çalışan motorlar, hemen arkasından da ilk motorlu otomobiller yapıldı. 1885' te, Almanya' nın Mannheim kentindeki Karl Benz' in atölyesinde, halka satılan ilk otomobil üretildi. Bu gelişmelerle otomobil çağı başladı.
1888' de satılan ilk otomobilin reklamından. Bu araba, Karl Benz' in üç tekerlekli ve " patentli - motorlu taşıtı" ydı. İlk otomobillerde, XIX. yüzyılda kullanılan faytonlardakilere benzer biçimde, gidişi rahatlaştırmak için eğimli demirden yaylar kullanılırdı. İlk motorlu taşıtlar, at arabalarına pek çok şey borçludur. Gerçekten, öncü otomobillerin çoğu, at arabasının, motorla çalışanlarıydılar. Bu yüzden de " atsız araba" diye adlandırılmaktaydılar.

O dönemde taşıtlar genellikle, geleneksel fayton yapımcıları tarafından, yüzyılların beceri ve tekniği kullanılarak yapılıyordu. İlk otomobiller ile at arabası arasındaki benzerlik son derece açıktır: Büyük tekerler; tekne biçimi gövde; yüksek sürücü yeri; gösterge tablosu.
İlk otomobillerden çoğu, dişlileri olmadığı için yokuş çıkamıyor, önce durup, sonra geriye doğru inmeye başlıyordu. Ama, 1890' da yapılan Benz Victoria markalı arabada, bir deri kayışı küçük bir kasnağa bindiren bir kol kullanılmıştı. Bu düzenek, tekerleklerin daha yavaş dönmesini ve yüksek manivela gücünün arabayı yokuş yukarı tırmandırmasını sağlıyordu. Zincir çekişli Velo tipi otomobilde, böyle üç ileri bir geri kasnağı vardı. Çekişin kolaylıkla arka tekerlere iletilmesi için, motor her zaman arkaya ya da sürücünün altına konuluyordu.
At arabalarının sürücüsünün, atların üstünden önünü görebilmesi için, yüksekte oturması gerekiyordu. İlk otomobillerde de, sürücü koltuğu, aynı biçimde yüksek yapılmıştı. Benz motorunun tek büyük silindiri, sürücünün koltuğununaltına monte edilmişti. Otomobili ileri doğru saatte en çok 30 km hızla götürecek üç beygir gücü üretiyordu. İlk otomobillerde genellikle, sürücü dışındaki kişiler öne yerleştirilmiş ve geriye dönük küçük koltuklarda otururlardı. Sürücü, öndeki bu koltuklarda oturanların başlarının arasından yola bakmak zorundaydı. İlk otomobillerin tekerleklerinin hafif, hızlarının da düşük olması, arabanın ortasında dikine duran küçük bir dümen yekesiyle, arabanın istenilen yöne döndürülmesini sağlıyordu
  Alıntı ile Cevapla
Alt 20-02-2007, 10:38   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Otomobil çağının ilk yıllarında Benz fabrikası, araba yapımında öncü girişimlerde bulunmuş, 1896' ya kadar 130 otomobil üretmişti. 1894' te piyasaya sürülen Benz " Velo", önemli sayıda satılan ilk arabaydı.1900 yıllarına gelindiğinde, arabalar artık atlı taşıtlardan çok, otomobile benzemeye başlamıştı. Öncü otomobillerin ilk hareketi, hatta kullanılması, çok güçtü. Ama her geçen yıl, yeni buluşların ortaya çıkmasıyla, otomobiller daha pratik, daha kullanışlı duruma gelmekteydi.Fransa' da Panhard Levassor, De Dion Bouton, Renault gibi otomobil yapımcıları, aynı zamanda da birer mucittiler.

Panhard, motoru otomobilin ön tarafına koymayı düşünüp, 1895' te üstü kapalı ilk otomobili yaparken, Renault da zincir yerine bir ana mille çekişi arka tekerlere vermekte öncülük ediyordu. Böylece, 1900 yıllarının başlarında, Fransız otomobilleri Avrupa' nın en tutulan arabaları olmuşlardı. Ama, otomobiller her yerde gelişme göstermekteydi. İlk başarılı Amerikan arabasını Duryea kardeşlerin yaptığı ABD' de, ünlü Oldsmobile Curved Dash gibi küçük otomobillerin binlercesi satılmaya başlamıştı. Ve 1900' de İngiltere' de, Londra- İskoçya arasındaki 1600 km' lik uzaklığı, 23 araba aşmıştı.
1901' den 1910 yıllarına gelindiğinde, özellikle dikkatsiz sürücüleri yetkililerin saptanmasını kolaylaştırmak amacıyla, birçok ülkede otomobillerin kaydının yapılması ve plaka taşımaları zorunlu kılınmıştı. İlk otomobillerin karoserisi, bütünüyle geleneksel fayton yapımcıları tarafından gerçekleştiriliyor ve tıpkı eski faytonlar gibi boyanıyordu. Bu otomobilleri kullanan kişiler, uzaklara gidebilmeyi ummadıklarından otomobillerin çoğunda bagaj bölmesi küçüktü ve genellikle aletlerin, yedek parçaların konmasına yarıyordu.

Kırsal kesimdeki kasaba ve köylere otomobillerin ilk gelişi büyük heyecan yaratmıştı. İlk motorlu arabalarda her gün pek çok arıza çıkmaktaydı. Arıza durumlarında sürücü ön koltuğu kaldırıp arızalı bölüme ulaşmaktaydı.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 20-02-2007, 10:39   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

İlk otomobillerden başlayarak, yolcuları sıçrayan çamurlardan korumak için tekerlerin üst tarafına çamurluklar konulmaya başlanmıştı. De Dion' un akılcı bir biçimde yapılmış arka dingili, arabayı kullanmayı kolaylaştırıyordu. Pek çok otomobilin tersine, Dion' daki son çekiş dişlileri dingilin parçası değillerdi; dolayısıyla yaylarla birlikte aşağı yukarı inip çıkmak yerine, arabanın gövdesine sıkıca bağlıyor ve iki kısa mille arka tekerleklerin dönüşünü sağlıyorlardı.


İlk otomobillerde motorun yerleştirilmesi (gaz kolu, ateşleme avansı ve valf kaldırma kontrolü) , direksiyon milinin ya da yakındaki başka bir milin üstündeki kolların kullanımına göre ayarlanmak zorundaydı. Arabanın hızı, ateşleme avans kolunun ileri geri hareketiyle kontrol ediliyordu. Öncü otomobillerin kullanılması çok güçtü. Kalkışı sağlayabilmek için sürücünün, ateşleme avansı vermesi, mildeki kolları kullanarak supapları açması sonra el frenini boşaltıp, dikkatle debriyaj pedalına basarken el çabukluğuyla vitesi takması, bütün bunları yaparken de, trafiği gözden kaçırmaması gerekiyordu. Bütün bu gelişmeler sonucunda ortaya çıkan ve XX. yüzyılın ilk yıllarında çok tutulan küçük Fransız otomobillerinin tipik örneği "Q" modelidir. Çok tutulmasının nedenlerinden biri ise, 846 cm3 lük küçük, ama güçlü motoruydu. Bu motor, eski Daimler temel alınarak yapılmış, ama iki katı çalışacak biçimde tasarlanmıştı.

Otomobiller yagınlaşmaya başladıkça fiyatları düşmeye başlamış böylece otomobillerde lüks sayılabilecek şeyler talep edilmeye başlamıştı. Birinci Dünya Savaşı' ndan önceki yıllarda lüks otomobiller, en iyi teknoloji ve en becerikli ustalar kullanılarak yapılmaktaydılar.

Bu yolda hiçbir harcamadan kaçınılmadan yapılan lüks otomobiller (Hispano - Suiza, Benz , Delauney - Belville Rolls- Royce, vb.) bir kez daha gerçekleştirilemeyecek standartlara erişmişlerdi. İçleri kadife, brokar kumaş, ince deri ve kalın halılarla döşeniyor, kroseri, müşterinin bütün gereksinimlerine uyacak biçimde en iyi fayton yapımcıları tarafından hazırlanıyordu. Motorları büyük, güçlü ve çok sessiz çalışan türdendi.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 20-02-2007, 10:39   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Ama bu arabaları zenginlerin kendileri değil, profesyonel şoför ya da teknisyenler tarafından kullanılmaktaydı. Üstü açık otomobiller çoğunlukla, virajlarda korkunç biçimde sallanan yüksek ve kapalı limuzinlere daha çok talep edilmeye başlamıştı. Sürücüler, tentesi kaldırılarak üstü açılan spor otomobilleri kullanmaktan mutluydular. Arabanın arkasına doğru katlanan tentenin, tozlu yollarda ve yağmur yağdığında hemen çekilmesiyle, otomobilin üstü kapatılıyordu. 1909' a kadar otomobillerin çoğunda, motor kapağı, radyatörün ardından, iki yana konulmuş farlara kadar yumuşak hatlarla uzanıyordu. Rolls - Royce' un pacuru, arabanın ayırıcı işareti olmuştu.
1909' dan sonra otomobillerde çoğunlukla rüzgar ve tozdan korunmak için ön cam kullanımı başladı. Ancak silecekler olamadığı için, sürücü basit yöntemlerle camları temizlemeye çalışıyordu. İlk arabalarda yedek lastik vardı ama, jant bulunmuyordu. Lastik patladığında sürücü, otomobili yükseltmek, lastiği söküp çıkarmak ve yeni lastiği takıp, şişirmek zorunda kalıyordu.
Bütün bu gelişmelerin sonucunda ortaya çıkan Charles Rolls ile Henry Royce' nin ilk otomobillerini 1906' da yapmalarından kısa süre sonra, bir otomobil üstün niteliklerinden ötürü " dünyanın en iyi arabası" olarak ün saldı. Çok sessiz çalışması ve parlayan alüminyum karoserisi nedeniyle, "Gümüş Hayalet" diye adlandırıldı.


  Alıntı ile Cevapla
Alt 20-02-2007, 10:39   #5
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1908'de Henry Ford'un fazla para kazanamayanların bile otomobil satın alabilmesini sağladı. "T" Modeli otomobili ürettiğinde, gerçek anlamıyla bir devrim yapmıştı.T Modeli, bir at ile hafif taşıta parası yeten herkesin otomobil satın alabilmesi anlamına gelmekteydi. 1908'de ABD'de 200 000'den az kişinin otomobili varken, 5 yıl sonra, yalnızca T Modeli'ni satın almış kişilerin sayısı 250 000'i bulmuştu. 1930 yıllarına gelindiğinde de, 15 milyon T Modeli satılmıştı. Ford'un başarısının gizi "zincirleme üretim" deydi. Çok sayıda otomobil yapmak için büyük insan ekiplerini sistemli biçimde çalıştırmakla Ford, otomobilini çok ucuza satmayı başarıyordu. Gerçekten de, otomobiller ucuzlaştıkça Ford'un sattığı otomobil sayısı artmaktaydı.
Ford'dan önce,otomobiller küçük işçi ekipleri tarafından yapılıyordu. Ford fabrikasındaysa, her işçinin önündeki üretim zincirinden geçen parçalara küçük bir parça eklemesiyle, otomobil hızla oluşuyordu.

Ford'un koyduğu ilkeler, otomobil yapımında günümüze kadar süregelmiştir. Çağdaş montaj zincirlerinde, otomobil yapımında daha ucuz, çabuk, duyarlı sonuçlar almak için robot kullanılmaktadır;ama yürüyen bir zincirde parçaların biraraya getirilmesi düşüncesi, aynı kalmıştır.
T Modeli'nin ucuza mal olmasını sağlayan özelliklerden biri, standartlaştırılmış gövdesiydi. Osıralarda otomobillerin çoğu, uzmanlaşmış fayton imalatçıları tarafından yapılmaktaydı.T Modeli'yse, bir üretim zincirinde yapılmaya başlandığından , müşterilerin gereksinimine ısmarlama olanlar gibi uymuyordu. Bu güçlüğü altetmek için Ford, sayıları sınırlıda olsa, gövdeleri farklı biçimlerde otomobiller üretmeye koyuldu. Zincirleme üretimden önce, otomobilin kaportasını oluşturan kaplamalar elle yapılırdı. Ford kaplamaları çok kısa sürede kalıpla presleyip ortaya çıkaracak makineler yapmıştır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 20-02-2007, 10:39   #6
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

T Modeli'nin şasisi çok dayanıksızmış gibi görünüyordu. Bu yüzden, halk arasında "Teneke Lizzie" diye adlandırılmıştı. Oysa, vanadyumlu çelikten yapılmış ve çok sağlam olduğu kanıtlanmıştı.T Modeli'nin ana özelliği, pratik ve basit olmasıydı. Motora ulaşmayı kolaylaştırmak için, motor kapağı geriye ve sağa doğru kaldırılırdı. Ucuz, dayanıklı ve tam anlamıyla güvenilir "T" Modeli, ABD'de dünyanın birçok başka yerinde insanları yollara çıkarmış ve iki kuşak boyunca Amerikalıların sevgisini kazanmıştır.
1920 Yıllarında birçok otomobil sahibi, sırf hızlı araba kullanmanın keyfini sürmek için güçlü yeni "spor" otomobilleri satın almaya başlamıştı. 1920 yıllarının spor arabalarının, büyük motorları ve sürücüye fazladan dönüş hızı verecek aygıtları vardı. Duesenberg J ve Bentley gibi birkaç otomobilin hızı, o dönemde saatte 160 km'yi buluyordu. Bu markaların spor tipleri, ilk otomobil yarışlarında kullanılmaya başlanmış - yapımcılar araba satışlarında yarışlarını etkisinin farkındaydı-Alfa Romeo, Bugatti, Bentley, Chevrolet ve Duesenberg markaları, ünlerini yarış alanlarında kazanmışlardı.Yarış kazanmak için geliştirilen teknik yenilikler, hemen normal otomobillerde uygulanıyordu. Bentley'se, piyasada pek az araba satarken, yarışlarda büyük başarılar kazanmaktaydı. Normal otomobiller ile yarış arabaları arasındaki ayrılığı yok etmek için, bazı yarışlar dört koltuklular dışında bütün arabalara kapatılmıştı. Fransa'da Le Mans kentinde yapılan ünlü 24 saat süreli yarış , bu tür yarışlardandı. Bentley'ye bu yüzden arka koltuklar yerleştirilmişti.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 20-02-2007, 10:39   #7
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bentley yarış otomobillerinde, sürücü yardımcısının yararlanması için onun yanında tek bir çıkış kapısı vardı. Sürücünün yanındaysa, otomobilin dışındaki el frenine kolayca uzanabilmesi için bir delik bulunuyordu. 1924,1927,1928,1929 VE 1930 yıllarında 24 saat süreli Le Mans araba yarışlarında bir dizi efsanevi başarı kazanmıştı. 1920 ve 1930 yıllarındaki pek çok yarış arabasında olduğu gibi, Bentley'lerde de fazla yüklemeli motor ya da "üfleyici" vardı. Bu üfleyici, fazladan yakıt vererek motorun gücünü artırırdı.
Bentley'lerdeki birçok ayrıntı, bu otomobillerin "yarışçı" geçmişini yansıtmaktadır. Farların ve karbüratörün üstlerine konulan kafes biçiminde teller, yoldan fırlayabilecek taşlardan korumaktaydı. Yerinden hemen çıkan radyatör ve yakıt kapakları, yarış ortasında su ve benzin doldurmayı kolaylaştırırdı. Deri kayışlar motor kapağının yerinden fırlamasını önlerlerdi. Arabanın gövdesinin ortasındaki beyaz daireye, yarıştaki numarası yazılırdı. Hızları, büyük oluşları, çirkin ve bakımsız görünüşleri yüzünden Bentley otomobiller için İtalyan araba tasarımcısı Ettore Bugatti, "Bunlar, dünyanın en hızlı kamyonlarıdır" demiştir. 3,4 4,5, 6,5 ve 8'lik süper motorları, Bentley'yi çok hızlı bir otomobil yapıyordu. n4,5 1'lik modelin hızı, saatte 200 km'yi bulabiliyordu.
Otomobil tarihinin ilk döneminde taşıtların yapımında ustalık, 1920 yıllarında da hızlılık aranırken, 1930 yılları gösteriş aranan yıllar oldu. O dönemde karoseri işçiliğine giden paranın küçük bir bölümünün gövde tasarımına harcanmasıyla, otomobile lüks, görkemli bir görünüş sağlanıyordu. ABD'de Auburn, Cord, Packard ve öbür araba üreticileri, 1930 yıllarında Hollywood'un ünlü yıldızlarının yanında durup poz verdikleri, Chicagolu gangsterlerin kullandıkları son derece görkemli otomobiller yaptılar. Bunların tümü çok iyi yapılmış arabalar olmamakla birlikte, dev motorları ve zarif gövdeleriyle, genel olarak hızlı ve göz kamaştırıcı otomobillerdi.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 20-02-2007, 10:40   #8
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Auburn otomobiller, golf sopalarını koyacak bir yer ve radyoyla da donatılmıştı. Açılan tavanı, düzgünce katlanıp yolcu koltuklarının arka tarafındaki madeni bir kapağın altına gizleniyordu. Bu tür bir arabada görülmek için çok özel bir kişi olmanız gerekiyordu.

İki küçük oturacak yeri ve çok küçük bir bagajı olmasına karşılık, 6 metre boyu, yüksek ve geniş gövdesiyle Auburn marka otomobil, öbür insanları etkilemek için yapılmış bir dev gibiydi. Ünlü film yıldızı Marlene Dietrich, böyle bir araba kullanıyordu.
Otoların gösterişliliğinde ABD başı çekiyor, buna karşılık Avrupa, karoseri yapımındaki ustalığıyla, uluslararası yarışmaları kazanıyordu. Otomobil üretimcisi Panhard'ın bu reklamında vurgulandığı gibi, kazanılan yarışlar, satışın artmasındaki önemli etkenlerden biriydi.
Gösterişlilik alanındaki başarıların yanı sıra, Auburn 1930 yıllarında otomobillerdeki mekanik tasarımda dev adımlar atılmasını sağlamış, böylece otomobiller daha kolay ve daha güvenli kullanılmaya başlanmıştır. Sözgelimi lastikler, süspansiyon ve elektrik donanımı hızla gelişmiş, dört tekerlekle hidrolik fren ilkesi, çok geçmeden dünyanın her yanında benimsenmiştir.
İki kişilik bu dev spor otomobil, 1934'te ilk kez kamaoyuna gösterildiğinde, tasarımcısı Gordon Buehrig'in yarattığı gövde yapısıyla heyecan uyandırdı. Fazla yüklemeli 8 silindirli motoruyla son derece hızlıydı. Satışa çıkarılan her arabada, ünlü yarış sürücüsü Ab Jenkins tarafından 160 km hızla kullanıldığına ilişkin bir plaket bulunuyordu.
1950 yıllarında, bir dizi yüksek verimli otomobil yaratıldı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında benzinin karneye bağlanması, 1950 'de artık sona ermiş ve tasarımcılar otomobiller üstünde eskisinden daha hızlı çalışmaya başlamışlardı.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 20-02-2007, 10:40   #9
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Savaş öncesinde yarış arabalarının hızı 220 km'nin üstüne çıkmıştı ama otomobillerin çoğunun hızı, daha düşüktü. Bununla birlikte, 1950 yıllarının başında Jaguar,Mercedes-Benz gibi büyük firmalar ile Porshe,Aston Martin, Maserati ve Ferrari gibi uzman üreticiler, 220 km hız yapan pahalı spor otolar üretmeye koyuldular, hem yolları hem de yarış pistlerini düşünene tasarımcılar, bu tür otomobillere Grand Tourers (GT; "Büyük Turcular"), adını veriyorlardı.
Bunlar 1920 ve 1930 yıllarında yapılmış dev gezi arabalarından çok farklı, küçük , genellikle içi sıkışık ve iki kişilik otomobillerdi. Deniz kıyısında rahatça gezmek için değil, dolambaçlı kent yollarında ürkütücü hızlarla gitmek için yapılmışlarıdı.
Ayrıca çoğu, pistlerde yarış kazanmış ve aynı sonucu yollarda yineleyecek özellikte otomobillerdi. Hatta Mercedes- Benz 300 SL'in yola uyarlanmış tipi, yarışçı ilk örneğine göre 1/3 oranında daha güçlü yapılmıştı.
Geleceğe dönük gövde yapısı ve motor gücü, bu otomobile saatte 230 km hız sağlamış ve Mercedes- Benz 300 SL, gerçek bir otomobil klasiği olmuştur.

GT'lerin tasarımcıları, otomobilin ağırlığını en aza indirgemenin yolunu arıyorlardı. Mercedes fabrikası, 300SL ' de benzersiz boru biçiminde bir şasi yaparak, bunda başarılı olmuştu. Çerçeve hafif ve sağlamdı ama, yüksek eşikli "martı kanadı" kapıların yapılmasını gerektirmişti. 300SL'in yukarı doğru kalkan kapıları, açıkken bir martının kanatlarına benziyordu. O dönemde benzersiz, ama kesinlikle gerekliydiler. Çünkü, Mercedes'in yüksek eşikleri, klasik otomobil kapısı kullanımını olanaksızlaştırmıştı.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 20-02-2007, 10:40   #10
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1955'e gelindiğinde pek az otomobilde ayrı çamurluk ya da marş biyeli kalmıştı. Kanatlar, motor kapağı ve kapılar, birleşik bir görünüm almışlardı. 300SL'in akıcı çizgileriyse, otomobil tasarımına yeni standartlar getiriyordu.Bagajı olmayan otomobilde, yalnızca yedek tekerliği koyacak bir yer bulunuyordu. 300SL'in direksiyon simidinde üç değil, yalnızca iki çubuk bulunuyordu. Bu da göstergelere daha rahatça bakılmasını sağlamaktaydı.
İlk Aile Otomobilleri...

1930 yıllarına gelindiğinde, ABD'de milyonlarca kişi evindeki en değerli eşyasını satarak ya da evini ipotek ederek birer otomobil sahibi olmuştu. Geri kalan ülkelerdeyse bir arabanın fiyatı zenginlerin ödeyebileceği tutarlardaydı. Bununla birlikte, fiyatlar yavaş yavaş düşüyor ve gün geçtikçe daha çok aile ilk arabasını satın almaya başlıyordu. Alınan otomobiller Austin "10", Opel Kadett, Ford "Y" gibi gösterişsiz ve ucuz markalardı. Küçük motorları ve yüksek gövdeleriyle bu otomobiller sahiplerine pek hız olanağı
sunmuyorlardı ama, iç hacimlerinin genişliğiyle, hem ana babaya hem de çocuklarına yeterli yer ile bütün yıl boyunca gezi yapma olanağı sağlamaktaydılar. 1930 yıllarının aile otomobilleri en çok yolcu yeri sağlamak için tasarlanmıştı.Austin "10"un arka kapıları geriye doğru açılıyor, bu da arabaya çabuk ve kolay binmenin yanı sıra, arka tekerlekler üstüne doğru yayılan geniş bir oturma yeri sağlıyordu.

Düşük hızı, pratik tasarımı ve düşük fiyatıyla Austin "10", 1930'ların tipik aile otosuydu. Aslında, çok tutulan ilk İngiliz otomobili olan ünlü "bebek" Austin "7" nin, daha büyük ve zarif bir uyarlamasıydı. Austin "10" , "7" modelinin akılcı tasarım geleneğini taşımaktaydı. Küçüktü ama, başları eğme zorunda bırakmamak için, tavanı yüksek tutulmuştu. Ayrıca, arabada her cm², iyi etki yapmak için kullanılmıştı.Güvenlikli ,kullanılması kolay,onarılması ucuza mal olan bir otomobildi.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 16:50 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580