Buna rağmen Alişan Bey, 26 Mart’ta Pülümer aşiretlerine yazdığı bir mektupta, Kürdistan’ın bağımsızlığından söz ediyor ve bunun Büyük Devletler tarafından kabul edilmiş olduğunu onlara hatırlatıyordu Bundan başka Alişir ve arkadaşları, 8 Nisan l921’de, Büyük Millet Meclisine bir telgraf göndererek “Divriği, Refahiye, Kuruçay, Kemah kazalarının muhtar bir vilayet haline ifrağiyle başına yerli Kürtlerden birisinin” geçirilmesi istemişlerdi. Öte taraftan Nurettin Paşa, gerekli hareketlere başlamadan önce, ayaklanmaya hemen hemen bütünüyle katılmış olan bu bölge halkına bir takım şanslar tanımıştı. Nitekim o, maiyetindeki komutanlara verdiği emirde yapılacak olan askeri hareketin amacı, ayaklanmaya katılmamış olanlara zarar vermek değil, isyanı kışkırtanları yola .getirmek. Bu sebeple halktan, önce kışkırtıcıların teslim edilmesi istenecek, bu iş için kendilerine 48 saatlik zaman bırakılacak demiş, bu süre içinde suçlular teslim edilmediği takdirde bütün halk asi sayılarak mallarına el konacağını evlerinin yakılıp yıkılacağını bildirmişti. Fakat bunlar halka duyurulduğu hatta verilen zaman uzatıldığı halde bir sonuç alınamamış tersine olarak Refahiye, ‘Suşehri, Kemah ve Zara kasabaları, Kürtlerin saldırısına uğramıştı. Onun için 6 Nisan 1921’de Merkez Ordusu tarafından “Tenkîl” hareketine başlandı. 16 nisan’da Haydar ve Alişan Beylerin köyleri işgal olunarak aileleri esir edildi ve 19 Nisan’da da İmranlı ele geçirildi. Bununla beraber asiler direniyor, hatta bazı yerlerde başarı bile kazanıyorlardı Ancak yer yer kazandıkları bu küçük başarılar kendilerine bir şey sağlamadı, elebaşlarından bazıları öldürüldü bazıları ele geçirildi, bu arada Haydar Bey ile ileri gelen 56 kişi aman diledi. Fakat 30 Mayıs’ta Dersim’den asilere 500 kişilik bir yardımcı kuvvet gelmişti. |