![]() | |
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
![]() | #11 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| --Doktor Nazım ve bir nüfuzlu İttihatçı, aralarında konuşmakta imişler. Enver Paşa birden içeri girince susmuşlar. Başkumandan (Enver) merakla: --Herhalde bana dair bir şeyden bahsediyordunuz. Söyleyin bana!-- demiş. --Mustafa Kemal'in niçin terfi ettirilmediğini konuşuyorduk-- cevabını vermişler. Enver: --İşte-- demiş ve cebinden Çanakkale kahramanını generallik rütbesine çıkaran tezkeresini göstermiş, sonra şunu ilave etnıiş: --Ama biliniz ki, onu paşa yapsanız padişah, padişah yapsanız Allah olmak ister.-- (İşin ilginç yönü, bu yakıştırma öykünün sonradan Mustafa Kemalciler tarafından, onun lehine yorumlanarak kullanılmasıdır. Örneğin, Şevket Süreyya, Enver'in --O hiçbir şeyle memnun olmaz. General olur, korgenerallik ister. Korgeneral olur, orgenerallik ister. Orgeneral olur, müşirlik ister. Müşir yapsanız bununla da yetinmez padişahlık ister-- dediğini anlattıktan sonra, şöyle devam eder: --Mustafa Kemal'e Enver Paşa'nın bu sözlerini naklettikleri zaman cevabı şu olmuştur: --Ben, Enver'in bu kadar zeki ve ileri görüşlü olduğunu bilmezdim-- -- (Aydemir, 1963:2171). Görüldüğü gibi, Atatürk'ün yaşamındaki pek çok şey gibi bu öyküde de gerçek ile efsane, hem de Şevket Süreyya gibi ciddi bir araştırmacının kaleminde bile birbirine karışmış.). (Atay,1969:79). | ||
![]() |
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |
![]() | ![]() |