![]() | |
| Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
| | #11 | ||
| Guest
Mesajlar: n/a
| Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanınca yine, kimin başkan olacağı sorunu hemen gündeme gelir. Durum, Erzurum Kongresi'nden beri gözlenen durumdur: Birçok kişi, farklı nedenlerle, Mustafa Kemal'in başkanlığına karşı çıkmaktadır. İşin ilginç yönü, Mustafa Kemal'in buna karşı koyuş yönteminin eski taktikleriyle aynı oluşudur: İlk sözü alır, nesnel koşullar içinde önerdiği çözümleri ve yaptığı işleri gözler önüne serer, kendisinin doğal ve eylemli lider olduğunu vurgular. Ayrıca, kendine karşı alınan tutumları açıklayıp, bir anlamda, kendi seçmenlerinin yargıçlığına ve vatanperverliklerine sığınır. Yine ilk sözü alır Mustafa Kemal Paşa. Önce Ankara mebusu olarak söz aldığı halde, genel durum hakkında uzun açıklamalarda bulunur. Bu açıklamalarında vurguladığı nokta, izledikleri siyasetin --Milli Siyaset-- olduğudur. Mustafa Kemal Paşa, --milli siyaset--i, Panislamizm ve Panturanizm karşıtı olarak kullanmaktadır. Bir başka deyişle, gerek tarihsel, gerekse güncel koşullar çerçevesinde, o gün için her türlü yayılmacılığı ve serüvenciliği yadsımaktadır. --Bizim vuzuh ve kabiliyeti tatbikıye gördüğümüz mesleki, siyasi, milli siyasettir-- ifadesinin hemen ardından, hayalperestliğe karşı çıkmakta, --Tarihin ifadesi budur, ilmin, aklın, mantığın ifadesi böyledir.-- demektedir (Atatürk, tarihsiz:436). | ||
|
| Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| Seçenekler | |
| Stil | |
| |
![]() | ![]() |