XVI. yüzyil baslarinda Dulkadirli Beyligi'nin karsisina yeni bir düsman daha çikti. Bu sirada Safevî Devleti hükümdari olan Sah Ismail, Alaüddevle'nin kizi Benlü Hatun'u istedi. Bozkurt Bey bu istegi reddedince Safevî Devleti ile arasi açildi. Ayrica Akkoyunlular'in zaafindan faydalanarak Diyarbekir'i ele geçiren Dulkadirlilar'a kizmis olan Sah Ismail bu bölge üzerine hareket etti (1508). Osmanli topraklarindan geçerek Elbistan'a kadar gelen Sah Ismail'e karsi ülkesini koruyamiyacagini anlayan Alaüddevle Bozkurt Bey, sarp Turna daglarina kaçarak Memlûklular ile Osmanlilar'dan yardim istedi. Memlûklular bu yardim istegini cevapsiz birakti. Osmanlilar'in gönderdigi yardim ise kisin bastirmasi üzerine gerçeklesemedi. Sah Ismail Dulkadir-ili'ni yakip yikarak ülkeyi harabeye çevirdi. Harput kalesini ve Diyarbekir'i zapteden Sah Ismail ülkesine döndü Osmanlilar'in destegi ile Dulkadirli Beyligi'nin basina geçmis olan Alaüddevle Bozkurt Bey, Osmanli kuvvetlerinin Memlûklu emiri Atabeg Özbek karsisinda sürekli yenilmesi üzerine Memlûklulara yaklasarak Osmanlilara karsi cephe aldi. Yavuz Sultan Selim Iran seferine giderken Alaüddevle'nin Sah Ismail'e karsi düsmanligi sebebiyle harbe istirakini istemis ise de, Alaüddevle bunu kabul etmedigi gibi, kendisine bagli bazi asiret kuvvetleri Osmanlilar'in zahire yollarini vurdu. Bu sebeple Yavuz Sultan Selim, Sehsuvar Beyin oglu olup, babasinin ölümünden sonra Osmanlilar'a iltica eden ve Çaldiran savasinda büyük hizmeti görülen Ali Bey'i Kayseri ve Bozok sancaklarinin idaresi vazifesiyle Dulkadir sinirlarina tayin etti. |