13-02-2007, 16:31
|
#6 |
Guest | Mimarlık ve Plastik Sanatlar: Bugünkü Aztek mimarlığı yalnızca birkaç yapı ile temsil edilmektedir; çünkü anıtsal eserlerin çoğu İspanyolların başkenti tahrip etmesi ile yok olmuştur. Bu mimarlık sanatı büyük ölçüde Teotihvacan klasik sanatında ve Toltekler’in sanatından esinlenmiştir. Ama huastec geleneğinden alıntılarda görülmektedir. Bununla birlikte Aztek mimarlık sanatı, örneğin Mexico’daki Tlaloc ve Huitzipochtli tapınaklarda görüldüğü gibi, aynı pramit üstünde ikiz yapılar gibi özgün niteliklerde yoksun değildir. Kayaya oyulmuş bir tapınak olan Malinaco bir başka özgün uygulamayı oluşturmaktadır. Aztekler kafatasını uğurlu sayıyorlar ve süs eşyası olarak kullanıyorlardı. Diğer yerli halktan aldıkları esirleri gruplar halinde kurban ederlerdi ve kurban edilmek için esri alırlardı. Tapınakların merdivenlerini kurbanların kanları ile boyamış, kimi duvarları kafatasları ile örmüşlerdir. Tenochtitlai büyük ve zengin bir kentti. Köprülerle dışa bağlanmış dört ana girişi dışında kente giriş bulunuyordu. Aztek hükümdarlığı dönemin sonunda taş heykelciliği-heykeller ve alçak kabartmalar büyük bir gelişme gösterdi; tapınaklardaki bir çok tanrı tasvirleri bunu kanıtlar. Tanrıça Coatlicve’nin dar heykelleri, bunun yanı sıra güneş takvimini gösteren tek parça taş anıt Aztek heykel sanatının Mexico Müzesi’nde korunan yetkin örnekleridir. Bu taş anıtın tam ortasında Aztek güneş tanrısı Tanaituth’un yüzü yer alır. Bu yüzün çevresinde tanrının önceki biçimlerini yansıtan ve dünyanın dört eski çağını simgeleyen kara biçiminde dört pano vardır. Bunların çevresinde de Aztek ayının yirmi gününü simgeleyen işaretler yer alır. |
| |