TÜRK HARFLERİNİN KABUL VE TATBİKİ HAKKINDA KANUN Kabul Tarihi : 1.11.1928 Madde 1. Şimdiye kadar Türkçeyi yazmak için kullanılan Arap harfleri yerine Latin esasından alınan ekteki cetvelde şekilleri gösterilen harfler ( Türk Harfleri ) unvan ve hukuku ile kabul edilmiştir. Madde 2. Bu kanunun neşri tarihinden itibaren devletin bütün daire ve müesseselerinde ve bilcümle şirket, cemiyet ve hususi müesseselerde Türk Harfleri ile yazılmış olan yazıların kabulü ve muameleye konulması mecburidir. Madde 3. Devlet dairelerinin herbirinde Türk Harflerinin, devlet muamelatına tatbiki tarihi 1929 kanunusanisinin ( Ocak ) birinci gününü geçemez. Şu kadar ki, evrakı tahkikiye ve fezlekelerinin ve ilamların ve matbu muamelat cetvel ve defterlerinin 1929 Haziran iptidasına ( başlangıcına ) eski usulde yazılması caizdir. Verilecek tapu kayıtları ve senetleri ve nüfus ve evlenme cüzdanları ve kayıtları ve askeri hüvviyet ve terhis cüzdanları 1929 Haziran iptidasından itibaren Türk Harfleri ile yazılacaktır. |
Madde 4. Halk tarafından vaki müracaatlardan eski Arap harfleriyle yazılı olanların kabulü 1929 Haziranının birinci gününe kadar caizdir. 1929 senesi Kanunuevvvelinin iptidasından ( Ocak ayının başlangıcından ) itibaren, Türkçe hususi veya resmi levha, tabela, ilan, reklam ve sinema yazıları ile kezalik Türkçe hususi, resmi bilcümle mevkut, gayri mevkut gazete, risale ve mecmuaların Türk Harfleriyle basılması ve yazılması mecburidir. Madde 5. 1929 Kanunusanisi iptidasından itibaren Türkçe basılacak kitapların Türk Harfleriyle basılması mecburidir. Madde 6. Resmi ve hususi bütün zabıtlarda 1930 Haziranı iptidasına kadar eski Arap harflerinin stenografi makamında istimali ( kullanılması ) ceizdir. Devletin bütün daire ve müesseselerinde kullanılan kitap, kanun, talimatname, defter, cetvel, kayıt ve sicil matbualarının 1930 Haziran iptidasına kadar kullanılması caizdir. Madde 7. Para ve hisse senetleri ve bonolar ve esham ve tahvilat ve pul ve sair kıymetli evrak ile hukuki mahiyeti haiz bilcümle eski vesikalar değiştirilmedikleri müddetçe muteberdirler. |
Madde 8. Bilumum bankalar, imtiyazlı ve imtiyazsız şirketler, cemiyetler ve müesseselerin bütün Türkçe muamelatına Türk Harflerinin tatbiki, 1929 kanunusanisinin birinci gününü geçemez. Şu kadar ki, halk tarafından mezkur müesseselere 1929 Haziran iptidasına kadar eski Arap harfleriyle müracaat vaki olduğu taktirde kabul olunur. Bu müesseselerin ellerinde mevcut eski Arap harfleriyle basılmış defter, cetvel, katalog, nizamname ve talimatname gibi matbuaların 1930 Haziranı iptidasına kadar kullanılması caizdir. Madde 9. Bütün mekteplerin Türkçe yapılan tedrisatında Türk Harfleri kullanılır. Eski harflerle matbu kitaplarla tedrisat icrası memnudur. Madde 10. Bu kanunk neşrit tarihindenü muteberdir.r Madde 11. Buk kanunune ahkamınır icraya,g İcrae Vekilleriç Heyetie memurdur.r |
TÜRK DİL KURUMUNUN KURULUŞU |
Anadolu ulusal eyleminin yarattığı Ankara’daki Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk hükümet izlencesinin millî eğitimle ilgili bölümüne “halk kitlesinden lügatları toplayarak dilimizin kamusunu yapmak” deyimi konarak dil konusuna verilen önem belirtilmiştir. Ancak ilk yıllarda Kurtuluş Savaşı’nın başarılması en büyük ve tek amaç olduğu için izlencede böyle bir görevin yer almasına karşın konu üzerinde durulamamıştır. Aslında Türkçe’nin unutulur hale gelmesinin “Kaba Türkçe” olarak anılmasının, en büyük nedeni Osmanlı dönemi boyunca medreseler olmuştur. Buralarda okutulan dil Arapça, Farsça, Osmanlıca olduğu, Kur’an dili Müslüman dili sayıldığı için Türkçe ile devlet uzaktan yakından ilgilenmemiştir. 1924’te Türkçe için en büyük engel sayılan medreseler kaldırılmış, yeni alfabenin kabulü ve ulus okullarında halkın anlayacağı dille öğrenimin sürdürülmesi tüm okulların Milli Eğitim Bakanlığına bağlanması, böylece eğitimde birliğe gidilmesi sonucu dille ilgili çalışmalar daha da yoğunlaşmış ve sonunda 12 Temmuz 1932’de gene Mustafa Kemal’in önerisi ile o günkü adı “Türk Dili Tetkik Cemiyeti” olan Türk Dil Kurumu kurulmuş ve 26 Eylül 1932’de ilk Dil Kurultayı toplanmış, dil üzerinde yapılacak çalışmalar bir izlenceye bağlanmıştır. |
Türk Dil Kurumunun çalışmaları boyunca halk dilindeki tüm sözcükleri toplanmış, eski yazılar, kitaplar taranarak bunlardaki sözcükler bir araya getirilmiş ve bu çalışmalar ciltler tutan kitaplar halinde Kurumca yayınlanmıştır. Eğer bugün tüm öğretim kurumlarında okutulan derslerin kitaplarında; tüm öğretim kurumlarında okutulan derslerin kitaplarında; tüm devlet yazışmalarında, özel ya da devletin yayınladığı kitaplar, gazeteler, dergilerdeki dil tüm yurttaşlar tarafından anlaşılabiliyorsa bu Cumhuriyetle başlatılan dil çalışmalarının, sözcük üretme çabalarının sonucudur. Dilde Türkçe ye dönüş, Türk dilini geliştirme, öz benliğine kavuşturma atılımı Türk devriminin ulusçu, halkçı, lâik ve devrimci ilkelerinin gereğidir. Dilde Türkçecilik akımı devrimin halka, tüm ulusa benimsetilmesinde, ulusal ekinin, Kemalizm düşünüsünün yaygınlaştırılmasında, halkla aydın kesimin birbirini anlar hale gelmesinde; dil yönünden yönetenlerle yönetilenler arasındaki yabancılığın giderilmesinde en büyük etken olmuştur. Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşıp en uzak yurt köşelerine kadar ulaşması, tüm yurttaşların kadını ve erkeğiyle okur yazar hale gelmesi bu akımı daha da güçlendirecek ve Türk dili türetilecek yeni sözcüklerle gelişen bilim ve uygulayımbilim alanında da yeni sözcüklere ve kavramlara kavuşacaktır |
Türkiye`de Saat: 08:35 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2