Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi

Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi (http://besiktasforum.net/forum/)
-   Tiyatro - Edebiyat (http://besiktasforum.net/forum/tiyatro-edebiyat/)
-   -   Orhan Bahçıvan -şiirleri (http://besiktasforum.net/forum/tiyatro-edebiyat/24074-orhan-bahcivan-siirleri/)

NuraN 25-02-2007 23:48

Orhan Bahçıvan -şiirleri
 
Açıl susam açıl

şimdi tam zamanı açtı açıyor derken
kır çiçeklerini özlüyor insan
yarımağız türküler dökülsün aynalara
kelebeğin kanadını özlüyor insan
bir davul bir bağlama çınlıyor kulaklarım
denizi özlüyorum dalga dalga denizi
açıl susam açıl deniz görünsün

kır çiçeklerini özlüyor insan
saçları asi gözleri mahzun kardeşim
kelebeğin gözünü özlüyor insan
un böceğini sivrisineği
hoştülbent köyünü özlüyor insan
elele ses sese karışınca türküler
açıl susam açıl köyüm görünsün

gecenin tam ortası
bir sigara duman duman ayrılık
yıldızlar bahçesine imrenirken yüreğim
alyeşil giyinmiş halaylım kızlar
ipince zar gibi döner ortada
\"mendilim karelidir yüreğim yareledir\"
\"gitme turnam gitme\" gönlüm şen olsun
açıl susam açıl halay kurulsun

hadi canım demeyin
alın beni bu ellerden götürün
kulağımı çınlatan unutulmuş bur türkü
ne desem ne söylesem anlaşılmıyor
umut
gelen günün etegine tutunmuş
mızrap vursun tel oynasın
güzel dönsün bel oynasın
\"celalım aman aman celalım can kurban\"
birden bire yağmuru özlüyorum
birden bire yağmuru
açıl susam açıl yağmur görünsün

portakal dilim dilim
soy da ver, soy da ver benim gülüm
işte bahara yettik kokuyor kır çiçekleri
işte deniz köpük köpük dökülür ellerime
işte yağmur sere-serpe yağıyor
açsın yaylamızın çiğdemi açsın
yayla kızlarının yanağında karanfil
tiriltiril ter içinde oğlanlar
açıl susam açıl sevdalar doğsun

dizilin bara bacılar
gözleri kara sevdası narinciler
gecenin bu deminde
erken öten horozun boynunu kopartırlar
ikircikli yüreğim sussun mu kunuşsun mu?
ay düşerken penceremin üstüne
elele gözgöz bir halaydır kurulmuş
açıl susam açıl celaloğlan oynasın

NuraN 25-02-2007 23:48

Aksam Yeniden Yaşanıyor


1/
Özleyince insan
Rüzgara yaslanmış buğdayların rengini
Gönlünü bir kırlangıç kanadına bindirir
Sarnıç gölgesinde uyur dolunay
Dünya bir su damlası kadar hafif
-Yel ese eyyam ola-
Paslı yağmur tırmalarken yüzümü
Eyy gönlümün esmerleşen gelini
Bütün bildiklerim senin sözündür

Bir yudum su
Yüreğime serinlik ulaştırsın
Toz-duman oldu ortalık
Aramıza dağlar girdi farkında mısın?
Haramiler şimdi ata binmiyor
Korkuyorum acılı günler aşkına
Kül yığını olacaksa bütün şiirler
Yazmanın anlamı yeniden belirlensin

NuraN 25-02-2007 23:48

2/

Şiire özlem sözüyle başladım
Çocuk doğar doğmaz niçin ağlıyor
Sonsuzluk içime kerte kerte otursun
Haramiler su başında
Sevinçlere sıra gelsin istedim
Kokusu kaybolmuş bir karanfile
Ve insan teriyle yoğrulmuş
Bir kitabı okumaya sıra gelsin istedim
Bilinir, gözlerimden bilinir
Kimi, niçin sevdiğim.

Gönül bu hayıflanma
Bir kızın yanağından bir gül koparsam
Kızılırmak anısına
Hüsran bıçağın ucuna düşmüş
Segiyse yüreklere sığmıyor

Hasret taşıyan gönül
Sıla yollarında titreyip durur
Fermansız bir türkünün dizeleriyle
Sabah sabah gelip geçti turnalar

NuraN 25-02-2007 23:48

Bu kaçıncı kış bağrımda yatar
Bulutlar serilip yorgan olunca
Sevda kokan türküleri aradım
Sevfertası taşıyan işçilerin içinde
Ve neden sonra
Bir telaş çöküverdi
Hoyrat söyleyen bu toroslu yüzüme
Hayatın bu ketresi
Yanağımda şarkçibanı gibi duruyor

Esmer gülüm seni değil
Çocukları düşünürüm yollarda
Gözüyaşlı anaları
Ayrı kalmış sevdaların sahiplerini
Ve bir de simitçileri
Hasretin ve kederli gnlerin
Şafağında bir alıcı kuş gibi
Acı dolu yaşamın ortasından geçiyorum

“Kara gözlerini sevdiğim dilber”
Düşün,
Kırlarda buğdayların rengini düşün
Kov, soğuklar cennete gitsin
Cehennem denilen ülkenin gücü kalma

NuraN 25-02-2007 23:48

Daha dün
Dağlara çıkmış savaşıyorduk
Kentlerin gürültülü yaşantısından uzak
Sancılı bir yaşamın berbat oluşu
O kentin havasını sarsıp geçerse
Şafaklara yetişsin kan kırmızı menekşe
Yağmalanmış bir yaşam arkamızdan kalacak
Gel, gözlerinle gör
Dışarıda işçiler kaldırımı parçalıyor
İçeride ben, toprağın yazgısını okuyacağım

Gözlerine gece dedim
Bak, ortancalar çiçek dökmüş Meryamce
Zenci türküleri söylüyor dilim
Gökmavisi sevdaları uzanıp tutmam gerek
Bunu bil, her hatalı davranış
Kavğaya vurulan bir kilitmiş diyorlar
Neden sonra umut yenileniyor
Ve neden sonra
Halk adına özür dilemek
Gündemin ilk maddesini oluşturuyor

Yaşam kokusu uluorta
Çöküvermiş, gülkurusu yanakların üstüne
Ve o yürek amansız bir sevdayla
Dünyayı kurtarmanın umudunu taşıyor

NuraN 25-02-2007 23:48

Hele dinle sevdamın esmer gülü
Hele bir yol beni dinle
Pas yanığı tedirgin iki elin üstünde
Akşam yeniden yaşanıyor denilse de
Korkuyu şafakla yenmesini bilmişim
Deli gönül,
Maviler kuşanan kan kırmızı menekşe
Başakların içinde kaybolacak

Otuzunda karasaçlar dökülürken tezgaha
İşçi tulumunu giyenlerden birisin
Ve ben, gözlerine baktıkça anlıyorum
Her derdin bir çaresi var
Mutlaka...

Gözlerine gece dedim
Tan vaktinde buluşmanın sevinci
Yürek sevdasına hançer biledik
Madende kömür sökenler
Tezgahta
Hasreti tere katanlar bilir
Yeryüzü insanlığın hünerini istiyor

NuraN 25-02-2007 23:49

Vaktim yok,
Seyredemem gecelerin yakamozunu
Ayaklarım yol üstünde tedirgin
Esmerleşen yüzümün som görüntüsü
Aynalara sığmıyor

Günlerin getirdiği serinlik ötesine
Çekilip gitmenin anlamı nedir?
Dalgası olmayan denizlerin önünde
Ellerimi tuzlu suya bırakmadım anlasana

Bu yolları arşınlayan bedenim
Bu usum, bu bilincim
Bayatlamış sözlere aldırmıyorum artık
Grevlere yaslanmışım inatla
Kavğanın ve yaşamın anlamını kavrıyorum
El verdim sevdanın öbeğine ulaştım
Sen anlarsın beni sıla güzeli

NuraN 25-02-2007 23:49

Ama Nasıl Yürümeli?

Denizden karaya savrulan rüzgar
Bir soluk aldı yüreğime çarpınca

Deve dikenlerini sevmiyor bu gözlerim
Göreceli gereksinim ve insan tutkuları
Elgin olmak geçmiyor kargış yolundan
Yadırganma çantamızda zeytin ekmek
Şimdi,
Orhan Bahçıvan aç ve yorgun

Rüzgar dağlara gitsin
İstemiyorum
Ormanlar da alageyik aksakallı ihtiyar
Yeşilin duldasına sığınmış
Ondandır ki,
Toprağa düşen tohum yağmura hayır der mı?
Biz gurbet sofrasına sunulan somun olduk
Yüreğim özlem dolu
Yüreğim sancı
Ama nasıl yürümeli?

Denizden karaya savrulan rüzgar
Bir soluk aldı yüreğime çarpınca

NuraN 25-02-2007 23:49

Anaçbend'in Ötesi

Gülşen bağından geçtim
Dostların türküleşen sesini duydum
Sevinç gözlerimi tırmalıyor
Sevinç, biner ellerimin üstüne, usulcana
Ve ben duyarım şahdamarın atışını
Yaranın kanayan yanında fitil

Ekmeği kana kesmiş insanlar içindeyim
Boynu bükük bir dal gibi ortada
Tek başına bağırmanın anlamı yoktur
Sessiz sedasız çekip gitmenin de
“Akşam üstü aman aman hey”
Yaranın kanayan yanında fitil

Sorarım sana,
Olur olmaz bir zaman
Aynalara dökülen o gözler kimin?
Fildişi bir tarakla saçlarını tararsın
Bıçaklar üstüne düşende yürek
Yaranıns kanayan yanında fitil

Meram Çayı bir incicik dal olmuş
Artık balık taşımıyor nedense
Arada bir hırçınlaşır
Kuduz tutmuş aç it gibi çırpınır
Vurur belini toprağa
Vurur belini yosunlu dağ eteğine

Günler günü kovalıyor
Aylar yılı
Her geçen gün döne döne
Sevdiğim kız gelin olmuş gidiyor
Gönlüm ağlar ozanca
Umut ile, keder ile yanyana
Yaranın kanayan ayanda fitil

Türküler söylenir yeşil çimen üstüne
Maniler dizilir güzel sevdalar için
Usta dillerin somut kalıntıları
Susuz kalmış çöller gibi seni arayor
Öfke gelir, çöreklenir gözlerime usulca
Düşer hayalime mavzerin soğuk yüzü
Ve gecenin ortası zifiri bir karanlık
Yaranın kanayan yanında fitil

Gülşen bağından geçtim
Hey dağların kaval çalan çobanı
Anaçbend’in ötesine yolum düşecek
Sevdalı günlerin acısını duyarım
Tomurcuğa dursun bütün çimenler
Ağaçlar yeşil yeşil
Sular mavi
Çocuklar ekmek için ağlıyor
Hani senin bereketin ey toprak
Uçup giden kuşların izi bile kalmadı
Kaldı gör işte
Yaranın kanayan yanında fitil

Acı poyraz yalım yalım
Saçlarımı yalayıp öyle geçiyor
Ömrüm,
Bir içimlik sığara olsa bile
Ölçüvenk düzüne uzanıyor gözlerim
Ayıptır, günahtır bana kahredip durma
Zaten gönlümün dar noktasında
Hüzün çiçek açmış leylaklar gibi
Hüzün, gözler kör tarlakuşu
Pusulamış oturur

Ellerin elimdeydi günün birinde
Anımsıyorum
Sokaklarda koştuğumuz günleri
Usul usul türkülenir gözlerim
Şimdi, haşatın bu deminde
Umut şahlanmış bir kısrak gibi
Koparıyor dizginleri
Dörtnala...
Salar kendini
Kah yoksulun bağrına
Kah gelinlik kızların dudağına

Akşamın alacası
Budanmış dal gibi kalmış ortada
Hüzünle dalaşmış kabuğun rengi
Hasretim çırpınır bir koyu gölge
Tarlada başak, memede süt
Tükenmeyen umutları yakalıyorum
Karışıyor ellerim yağmurların içine
Yaranın kanayan yanında fitil

Yeşilin sudaki akışıyla
Çiçikler renk bulur, dağlar ısınır
Düşer ellerime sevdanın sesi
Bu gönlüme ayrılığın acısı
Yapraklara çarpınca

Gönül sultanıydı çağlayan dere
İşgücüm aman aman
Dem çekmenin zamanıdır sevdiğim
Yarıda bırakılmış yazılar gibi
Bir gözümü güvercinler taşıyor
Bir gözümü saka kuşu
Umarsız geceler vakte ulaştı
Ateş çemberinden geçmiş olsak da
Umut bugünden sonra
Doğan günün eteğine tutunarak
Şiir yazan ozanın kucağına soşuyor

NuraN 25-02-2007 23:49

Aşkolsun Liseli Kız

-geceler morarıyor
anne diye ağladığın geceler

1/
kıvranıp duruyor
yüreğine sancılar çöktüğü zaman
sokaklara yayılıyor sevda kokusu
karanlıklar pusulamış gece yarısı
otel odaları, kirli çarşaflar
paralı insan
sömürge...
direniyor gözleri son anda
umut, nerdesin umut
sana muhtaç liseli kız

sokakları pusulamış
vitrinlerin önünde gizlediğin görüntü
gece, gözlerinden kara,gözlerin geceden
hüzün,
ellerini sarmaya görsün, şarkılarla birlikte
gündüzlerin uykulara gömülüp gedir
hep eskiyon geceler
tükenen gençliğin

NuraN 25-02-2007 23:50

2/
essen şehri
bir gecenin ortasına gidiyor
paslı yağmurların gölgesine sığınarak
zonkluyor her yanı çürümüş yara gibi
sahte sevgiler sergilerken
acılar dilim dilim
tuz yanığı acılar
yangın misali

şimdi senin düşlerin
okul çanta öğretmen
\"Türk, övün, çalış, güven\"
kimin adına?
iyotlaşıp eriyorsa mutluluk
bilmiş olasın ki,
******luk kisvesine bürünmüştür sömürü

NuraN 25-02-2007 23:50

3/
yüzün asya damgalı
pusulamış bir gecenin yarısı
kaç kişiyle tanıştı sayamıyorsun
kaç kişiyle sevişti, utanıyorsun
susmak neyi halleder
ne carmen gibi, adına operalar yazıldı
ne de hülya avşar gibi kısraklığın
sonbahar gelmişti, yağmurlu bir gün
fabrikada çıkarken annen
beyin kanamasından gidivermişti
iş kazası dediler ertesi gün
dosyayı kapadılar

gündüzün geç vaktinde
üç beş kişiyle bindirdik uçağın kuyruğuna
kesin dönüşler böyle...
on sekiz yıllık gurbetin birikimiyle
sensizyiğe gömülüp gitti
dürbünlerin arkasında çifte göz kurgusu
iki damal gözyaşı
hıçkırık...

NuraN 25-02-2007 23:50

/
vur kendini karanlık gecelerin içine
acıların tükensin
eşkıyanın meskeni dağlar başıdır
kurtların, kuşların meskeni de
aşkolsun liseli kız
senin meskenin sokaklar ım?

bu köhne soksakların ortasında
gözlerin,
yangın mavisi kadar berrek
ırmaklar gibi sulu olsa da
umutlardan ayrı düşme
ne olur...

NuraN 25-02-2007 23:50

5/
anadolu\'dan almanya\'ya
almanya\'dan anadolu\'ya
bir bakıma öyle sayılsın ki
evden sokağa, sokaktan eve taşınırsın
kınalı iki pabuç üzerinden geçerek
sır olmaya yüz tutmuşken sevinçler
burkuluyorsun
ne yattığın erkekleri tanırsın
ne de gezdiğin yerleri
hep göçebelik
hep gezginlik
su gibi...

sunulmuşsun sofralara yudumluk rakı gibi
zemheride çırpınan kuşalın kanadı yok
gecelerin getirdiği esinti
yazdığın tüm şiirleri kırlara taşıyacak
insancıklar ölünce

sırtında çanta okul dönüşü
ne hayaller kurardın bilemiyorum
saçlarında,
efil efil buharlaşan güzellik
yıldızlara ulaşırdı seninle
andıkça gülüyorsun

NuraN 25-02-2007 23:50

/
ufuklar akşamlıyor
yüreğinde çöreklenmiş duygular
boşluğa düşen sızı
bulanıyorsun
yine, kim koynuna alacak seni
o körpecik bedeninde hırsını dindirecek
soldukça solacaksın
tomurcuk iken

değişim...
her gün yeniden degişim
ne sokak eski sokak
ne ev eski ev
umut,
daldan dala konan kuşlar misali
yetişemiyorsun...

NuraN 25-02-2007 23:51

7/
yüzün asya damgalı
pusulamış bir gecenin yarısı
hicran denen deryalarda boğuldu
ne katarina gibi aşka doymazlığın var
ne de türkan şoray gibi, çifteyol sultanlığın
dağlaında buz kesmiş içinde ki yalnızlık
zemheriden geçmiş gibi üşürsün
kimsesizlik kahrol emi?

kapıdan girince okul dönüşü
heyacanla;
sınrtından çantayı alırdı annen
ellerini, elleriyle ısıtırdı
yüreğini yüreğiyle
\"acıktın mı küçük kuşum\" derdi usulca
hiç acıkmaz olur muydun desene?
çocuklar her zaman açtır
hiç doymazlar...

NuraN 25-02-2007 23:51

8/
ses ver, gecelerin kadını ses
ses ver benim sesime
çiğneniyor çocukluğun çimenler gibi,
söylesene be kadın Allah aşkına
özgürlük bu mu?

gecenin bu deminde
yine hüsran çöküverdi gönlüne
doldu, kaynadı gözlerin
titriyorsun
ihanet ve zulüm
sırtına, bindikçe bindi
ayrılık gözlerine
ağlıyorsun

NuraN 25-02-2007 23:51

/
yalnız insan
alıp başını nereye gider
özlemin çoğalsa da sıla denen ülkeye
çoğalıyor anne diye ağladığın geceler
-ne zaman azaldı ki-
bitişin son norkası, dağınıklık uçurum
aşkolsun liseli kız, dedeğim zaman
beni anlıyor musun?

sokaklar daralınca, aydınlıklar tükeniyor
çırpındıkça yoruluyorsun
önün sıra
zeytin gibi, kararıyor geceler
yağmurlar üstünü gölgeliyor
üşüyorsun...
nere gitsen, nerde dursan
omuzunda bitmeyen bir yalnızlık
sürüden ayrılan kuzular gibi
düştün kurtlar sofrasına
aşkolsun...
__________________

NuraN 25-02-2007 23:51

10/
o,kapkara gözlerine
ışıl ışıl bir sustalı yansıyor
sosaklar da bir adamın gölgesi
\"pezevenk\" dedikçe
dağılıyor liseli kızın sesi
eriyor buhar buhar
ateşe dökülen damlalar gibi,
koca şehrin ortasında
kimsesiz...

gözlerin diyorum
gözlerin ağlıyor mu?
ellerin diyorum
ellerin titriyor mu?
süzülen o damlalar yağmur suyu mu?
söylemene gerek yok, anlıyorum
şimdi bağırıyorum
bırakın, bırakın dağınık kalsın
taşların üzerinde
umutları öylece

NuraN 25-02-2007 23:51

Ayrıntılar

Saçma,
Tüm seviler yenilmiş
Uçurtma uçuran çocukların ki hariç
Sarsılır bedenim,öğretiler sarsılır
Makineleşmiş insanların yüreği
Monoton yaşam
Sanırım gece vardiyası

Kıracağım pencerenin camlarını
Salacağım göklüzüne seni güvercin
Dünya ber çizgi
Ülkeler norta
Ben dünyanın insanıyım
Noktanın değil

NuraN 25-02-2007 23:52

Aziz İstanbul

Eskiden
Yedi tepeli bir şehirdin
Yedi tepe üzerine serilmi?
Yaniyordun parıl parıl
ince,uzun minarelerinde
Ezanlar okunuyordu
Gürül gürül...
Mutluydun kendi halinde
Bugün,
Yedi tepe degil
Yetmiş yedi tepe de degil
Yedi bin yetmiş yedi tepe üzerine
Serilmiş de uyuyorsun horul horul
Aziz İstanbul

NuraN 25-02-2007 23:52

Barısa Susayanlar

Yeryüzünde duyguların evrimini
Zaman süreciyle atbaşı çekip götüren
İnsanlığın tarihsel yazgısırdır

Sürgün insan özlemini
Bıçak yarası gibi yüreğinde taşıyor
Zalimler
Toprağı çürüttüler potinleriyle
Ve sinsileşti canavarın dişleri

Uçurumlar, beklenmeyen sözcüklerdir
Ölçütler gölgelendi kitap sayfalarında
Sessizce çoğalmanın sesini duyacağız
İşimiz oldukça büyük,durmak sakıncalıdır

Örselenmiş
Bir gelincik yaprağında güzellik
Bizlere özgüdür yarınları düşlemek
Tel kafesin içinde gözleri kör tarlakuşu
Hüzün iliklere işlemiş
Dışarıda süngü nöbet jandarma

Dolunay da görünmez oldu
Bulutların ağlaması yükselmenin özgesirdir
Bilirim,uygarlığın taşlaşan sesidir
Bu yorulan kollarım, bu terleyen bedenim

Hele bir yol gözlerimin ışığına baksana
Sonsuzluğun ufkuna bakarcasına
Barışa susamışız bugün
Güvercinin kanadıyla akıp gelen barışa
Ve ondandır
Yüreğime eğemenlik oturur.

NuraN 25-02-2007 23:52

Bekleyiş

Akşam ufukta güneş batarken perde perde
Gönlüm seni aradı o güzel günler nerde
Yaşamak zor geliyor sensiz bana her yerde
Yanmaz mı gönül seni çılgın gibi severde

NuraN 25-02-2007 23:52

Ben Bir Gurbet Çocuğuyum

ben bir gurbet çocuğuyum, Asya dan geldim
kızılgedik yaylasını
özlem denen o nehrin sularına bıraktım
turnalar gibi, kanatlanıp
ilden ile uçmuşam
sevgisizlik bir uçurum bilirim
sahipsizlik de öyle...
heder etmedim insanlık dünyamı
puştun pezevengin oyuncağı olmadım
dik durdum, dik yürüdüm onurumla
düşürmedim gözlerimi
haramiler beldesinde yalana
onun için,dizelerim emeğimdir
göznurumdur severim...

ben bir gurbet çocuğuyum Asya dan geldim
yüz yılların yolcusuyum
kanatlarım yorgun
yüreğim dargın
oysa en,
ninnilerle türkülerle yoğrulmuşum
ağıtların ortasından geçerken
ağlamıyor gözlerim

ben bir gurbet çocuğuyum Asya dan geldim
gurbeti vatan bilmişim, vatanı gurbet
duygularım yeşil çimen sadeliğinde
öylece dokunuyorum sabahların yüzüne
sesim bir kavalın sesi
Ferman Baba\'nın türküleriyle esiyor
durmadan dinlenmeden

ben bir gurbet çocuğuyum Asya dan geldim
esintiler önünde savrulup yok olamam
fanilam hala Yeşil Göle kokuyor
türkülerim de...
saçlarımda, Hoştülbent\'in rüzgarları
dilimde o halay türküleri
esmerleşiyor

ben bir gurbet çocuğuyum Asya dan geldim
elim, yüzüm, üstüm, başım çiçek yarası
soframızın katığıdır özlemlerin tortusu
ben ki, kıl çorapla nehirlere girmişim
çayırlarda, çimenlerde koşmuşum
çelik-çomak oynarken yorulmuşum
sarsmaz beni gurbetin çarpıntıları
taşlı beton yığınları

ben bir gurbet çocuğuyum Asya dan geldim
suskun su yataklarında
böceklerin sesiyle kendimi avutuyorum
güneş hep aynı güneş
bulut, her zaman gözlerime benziyor
gökyüzü yüreğimdir
çünkü ben,
üzerine toy künyemi yazmışım

ben bir gurbet çocuğuyum Asya dan geldim
bırak, anlatayım duygularımı
darmadağın oluyorsam dizelerin içinde
gel susturma beni
sesimle dizelerimi alıp götüreyim
karınca kararınca bizim illere

ben gurbet çocuğuyum Asya dan geldim
varlığmı kanıtlamak istiyorum
bu beton yığını viranelere
unutulmuş bir türkünün sesi olmalıyım
unutulmuş bir ağıtın ezgisi
duyurmalıyım sesimi
sesimi duyuyor musun?
dinliyor musun?
sesim gurbetin sesi olsa bile
vermeliyim rüzgarların önüne
\"Ha bu diyar\" türküsüyle birlikte

NuraN 25-02-2007 23:53

Benim Türkçem Türkiyemdir

Aysel'e

Bütün suç benim göçmenliğimde
Bu gurbetin son durağı bilinmez
Uzaklardan, çok uzaklardan
Gelinir de gidilmez
Özlemim,
Balmumu balçık çamuruna değil
Özlemim yayla türkülerine
Dağların kar pusan yollarına
Özlemim ana vatana

Özlemler çiçek açtı gönül katında
Söyleniyor leyli leyli türküler
Haydi Aysel sılamıza gidelim
Havada sütliman bir sessizlik
Havada vurdum duymazlık
Havada özlem
Bağlıyoruz mutlak gülü bülbüle
Küsmesin mor menekşe

Kadınım da benim gibi,
Özlemiş vatanını, hem de anadilini
Uzatıyor ellerini, on parmağı üstünde
Yüklüyor boynuma olanca vebalini
Bir türkü söyle diyor
Bir türkü söyle bana
Sesinle kımıldasın Türkçemin heceleri
Alsın getirsin bana, özlemsiz geceleri

Söyleşimiz dil alışkın sözlerle
Söyleşimiz türkülerle
Karışsın birbirine
Bildik tanıdık sesler
Karışsın birbirine
Özlem dolu nefesler
Anla beni kadınım, anla beni ne olur
Başkasına meylim yoktur
Başka dilden anlamam
Benim türküm Türkçemledir duyasın
Benim Türkçem Türkiyemdir bilesin

NuraN 25-02-2007 23:53

Berber Kız

Sevda sözcüğü diyorum
Henüz yüreğinle tanışmamış
Ama her şeyin bilincinde
O çıplak beden

Kes dökülsün önüme
Kara saçlar berber kız

Bu akşam diyorum
Köfte rakı müzik olsun ha...
Şu dört duvar odamızın içinde
Sen ve ben

Utanma bak yüzüme
Felekten bir gece çalak
Ne dersin?

Kanıyor yüreğim deli
Nar koymuşum sofranın ortasına
Yeşil biber gurbet gibi acıdır
Ah bir he desen

Söz demiştin
Yine gelmedin
Hele canım
Ondan olsa gerkir
Pencerede bana gülüyor yıldı

NuraN 25-02-2007 23:53

Beyaz Ordu

“İşgücü istedik İnsanlar geldi”
1/

Yaradılış itibarıyla dağlar
Her sabah gerinir güneşe karşı
Tiyeklerin damarları sızlasın
Eriyon yüreğimdir

Sevinç dalgasıyla çalkalanıyor sokaklar
Söylemedim demiyorum sorulduğu zamanlar
Göksüme dökülen saçlarınla
Çözülürdü yokluğun deryalar gibi
Çözülürdü anlasana

Bir siğara uzat elin deymişken
Yolculuk uzundur gel helallaşak
Gidip de gelmemek var,usum parçalanıyor
Duygular yalınkılıç, şafaklara çiğ düşmüş

NuraN 25-02-2007 23:53

2/
Mor menekşe gölgesinde
Ölü ruhlu kızların o solgun bedenleri
Kulağımın üstünde bir kırmızı karanfil
Yürüdüm, dağların ardına düştüm
Neden sonra “bağcı baba bağ bilemez” dediler”

Ölü yatırımlardalğalanıyor sokaklarda
Camları tırmalayan o sevdanın anlamı ne?
Hayalci yaklaşımla, yıkılıyor umut dünyamız
Yağmurların serpilip gürlediği zamanlar

Bırakın, gölgemi alıp burdan gdeyim
Kendimden korkuyorum, beyaz ordu çoğalıyor
Ve benim olmayan yamaçlar üstünde
Çarık yıpratmak istiyor, “Demir Ökçe” h3/

Üsütümüzden gelip geçen turnalar
Bizim ele uğrar mı ki yolunuz
Küçük Asya’a umutlarım, yeşil dalın yaprağı
Çözemedim kendimi törpülenmiş demirlerin üstüne
Alınterim lal-ı mercan
Özlemleri buruk buruk gözlerimi sarıyor

İnsanlar savruldu vatan hücrelerinden
Döküldü yadellere bir maşrapa su gibi
Gözleri umut dolu, saç sakal ap-ak
Tarla, traktör , dükkan, üç-beş ev
Böyle sorgusuz
Böyle tezayak nereye dilber gözlüm?
Nereye sölmesene?

Haram suyun ötesinde namus belası
Mavi donlu nergislerin yaprağında güzellik
Anaçbendin eteğine yaslanmış da yatıyor
“A benim canım” böyle bağbanlık olmaz
Güle düşman, bülbüle düşman geceler

NuraN 25-02-2007 23:53

4/

Efsunlanmış, tılısımlı kızların
Gözlerine sevda kırıntıları dökülsün
Çobanaldatanlar peydahlandı
Eyyy kırların bahibesi halkı uyandır

Şakağıma çarpıyor damarların vuruşu
Essen şehri, bulutların ortasına gömülmüş
Akşamları türkülerin acısıyla mayalı
Sevdamıza gurbetin bedbahtlığı karışmış
Giderayak yaşlanıyor hasatsız tarla gibi

Sen
Yaşamı betimleyen tanrıça yüzlü kadın
Ömrüm bir ağıttır
Süzülür sevgilerin güldamlası öbeğine
Gurbet, kar gibi dökülürken saçlarıma

NuraN 25-02-2007 23:53

5/

İşçilerin dünyasına takılıyor gözlerim
Bulutlu bir gecenin ortasından geçerken
Orkinos’un sesiyle kıyıları dövüyor deniz
Ve ben yine şiirlere sığınıyorum

“Şafak Türküsü” gelir ellerime tutunur
Halayda sallanan mendiller gibi açık
Bir umut dolanır yürek babına
Büyür ellerimle beslediğim karanfil

“Yıkıl dağlar yıkıl sılam görünsün”
Umutların çiçek yüzlü olanları yetişti
Toprağı özlemle mayalanmış asi
Şimdi,
Tanrıça’nın göksünden emzirilsin militan
Üç saatlik gurbetin beyaz ordularına karşı

NuraN 25-02-2007 23:54

6/

Beni alıp türkülerin içine koyun
Manilerle besleyin, ninnilerle büyütün
Yoksul bir yaşamın ortasına giderken
Ellerimde iş görmenin hüneri
Gözlerimde umudun
Neye yarar
El kapısı ekmek kapısı olduktan sonra

Beni böyle el-pençe divan kılan
Gelecek günlere olan umudum
Güzel günlere olan inancım
Artık
Umut karın doyurmuyor bilesin
Morötesi bir yaşamın içinden geçiyorum
Özlediğim yaprakların rengidir
“Arzuhalim biline”

Bir halay havasıdır
Bağlamanın tellerine yaslanır
Damarda kan
Gönlümün menendi kesildi işte
Akşamüstü
Sulusepken kar yağıyor dağlara
Salın beni salın beni gideyim
Türkülerin dem vurduğu yayların üstüne

Beyaz ordu referleri kapıları çalmadan
Beyaz ordu neferleri beni hedef almadan

NuraN 25-02-2007 23:54

Bir İşçinin Dalgınlığı

"Bacım Şenay’a"

Bacım Şenay saçlarını tarıyor
Aynaların ortasına usulca
Kızı oğlu ebecilik oynuyor
Sorgusuzca...
Dışarıda deli rüzgar
Dışarıda kar
Akşamın alaca karanlığı
Göçmenlerin radyosunda türkü yok
Hüzzam faslı çalıyor
Ustalık yok
Tiril tiril acemilik ağlıyor
Ve ben
On yedi yıl dirsek koydum kitaba
On yedi yıl çanta eldim elime
Şimdi beni kazma kürek bekliyor

NuraN 25-02-2007 23:54

Bu Türkü Böylece Bitsin

Analıtalar
Sürekli üst-üste bindirildi
Olaylar kopuk filim fibiydi
Her insanın yüreği kendi halinde sersem
Öylece, devrilmiş bir duvar dibi yılanı
Sürülmüş bir su yatağı
Patlamış bir dağ volkanı öylece
Sonra, o sönük yıldızlar
Bir kandil gibi duruyordu yukarıda ölece

O, pembe kazalı bir kızdı
Saçları siyah, gözleri boyalıydı
Yerleri avuçluyordu oyun şenlensin diye
Sevgilisi saçlarını tarıyordu
Gülkurusu sevdalara inatla
Coştu yini gönül bağım coştu
Başlayan bir türküdür bitmesin istiyorum

Işıldaklar yanıp söndü
Bağlamanın üstünde acı yüklü bir ağıt
Öte yanda çobanların kavalı
Yoz .bir çaylak olmuş tırmalar gözlerimi
Kızların omuzlarında sahte testiler
Erkeklerin önünde yalancıktan bir tarla
Birdenbire herşeyin sahtesini kabullendik
Gerçekler niyetine bağrımıza basarak
Birdenbire kendimizi kandırdık

Durun
Herkes olduğu yerde kalsın
Kimse kimseye bir şey söylemesin
Derler ya,
“Görünen köy kılavuz istemez”
İşin içine sahtelik girdi
İşin içine puşluk
Yalandan ağıt yakıp bizleri kandırmayın
İndirin perdeleri indirin artık
Özlemlerimiz bize kalsın gerçekler gelene dek
İnancımız, gücümüz bizlere kalsın
Bırakın, bu türkü böylece bitsin.

NuraN 25-02-2007 23:54

Can Erik – Canan Erik

Senin tadın dişlerimin arasında
Yeşilin gözlerime yansıyor
Parmaklarımla dokunuyorum etine
İstemlerim çoğalıyor
Üşüyorum...

Güneşin süzüldüğü boşluk içinde
Yapraklarım kırılıyor ansızın
Parmak ucuyla bir öpücük gönderiyorum
Yağmur sularıyla ıslandığın anlara
Düşünüyorum

Şehirlerin pörsülenmiş tadına
Seninle ulaşmaya çalışıyorum
Bulvarların kirlendiği
Yolların tütsülendiği günlerin
Az ötesine
Seninle yetişmeye çalışıyorum
Üstüste kibrit kutusu gibi
Tepetaklak dönen evlerde
Yaşıyorum

Ağaçların arasında küçücük gecekondu
Yeşermiş duvarları can sıcaklığında
Nefesleniyorum özgürce
Mini-minnacık yüreğimi
Yaprakların yeşiline lokma lokma
Banıyorum

Can erik-canan erik
Dudağıma sürüyorum rengini
Öpüyorum kokluyorum gözlerimin ucuyla
Süt damlıyor dudağımın üstüne
Tadımlanıyorum

Bozulmuş bir dünyanın doğasıyla
Soluklanıyorum

Can erik- canan erik
Sensin sadelik
Anlıyorum...

NuraN 25-02-2007 23:54

Çakı Gözlüm

-insan
Ölümsüz duyguların eşiğine gelince
Yar sevmenin anlamı
Çoktan geçmiş oluyor

Kim?
Bu sözü ben mi dedim
Halt etmişim
Davran bire çakı gözlüm
Hele bir davran
Ki göresin

Bir yürek hazırlıyorum sana
Bir yürek ki
Karaca oğlan gibi narin,
Ferman Baba fibi umutlu
Babuş fibi derbeder

Bir yürek hazırlıyorum sana
Bir yürek ki
Kerem gibi yanginların içinde
Kavrulacak bilesin

NuraN 25-02-2007 23:55

Çeliskiler Yumağı

Yağmur sularından oluştu insan
Bu yürek mermer taşı mı

Önce madde, sonra adı
Çocuk doğar, adı konur künyeli
Neyin, nerde olacağı hep belli
Toprak eşittir insan
Can ile canan

Sahrada üç ayaklı bir deve
Çınlıyor ağustos böcekleri
Özne, nesne,
Maddesel diyalektik
Demokrasi öznel doğuş
Mataryalizm

Çelişkiler yumağı
Kendi kendine var oğluş
Mutlak fikir
Yüreğimi dağlayan sevdadır
Kerem toprağın bol olsun

İdealist felsefe
Düşünceler durağırdır şu anda
Emek sermaye çelişkisi gündemde
Nesnel olmak güzel şeydir.

Yağmur sularından oluştu insan
Bu yürek mermer taşı mı

NuraN 25-02-2007 23:55

Çırak İşçiler


1/
Çırak eller
Yük altında bir kuzguncuk yavrusu
Yürek telaşlı yürek tedirgin
Günlerin bedelini ödemekle yükümlü
Demlikte çay fokur fokur
Koyver çırak işçiler gelsin
Kında kılıç sıyrılmadan duruyor
Tezgahta umut

Yarınlara özlem duyan insanlar
Bir baca dumanıyla yıldızlara
Taa yıldızlara erişmenin sevinci
Yaşamaya yüz tutmuşken
Sevdadan anlamıyor, anlamaz da
Taş yürekli ustabaşı

Hayat güzelden yana akıyor
Hainlikler pusuda
El tetikte olmalı dost
Çınlayan bir türkünün dizeleriyle
El kitapta olmalı dost

NuraN 25-02-2007 23:55

2/

Korku düşman başına
Korku,sindirilmiş dağlar başına
Hoyratlaşan bir umut parıltısı
Hırçınlaşarak homurdanarak
Yanağı boyalı okul kızları
Kitapları göğsünde
Ürkek
Acemi
Orta yerde çıngıraklı gizli sevda

Anlatmaya gerek var mı?
Tornada işliyor karasevdayı
Hasreti gözlerinde
Acıyı bir yudum su deyip içen
Bir mektup bekliyor Asya damgalı

Etten kemiğe umut kuşanmış
Sırtında sıla işi bir kazak
Gün kuşluk vakti, daha çok erken
Bir türkü söylüyor torna sesiyle
Paydoslar iple çekilir
Pusatsız olmalı gönül
Malum...

NuraN 25-02-2007 23:55

/

Sen, çıraklaşan çocuk işçi
Emek pazarında ter salıyorsun
Meydanlarda yürek
Grevde gözcülük mayalanmış süt gibi
Tezgahta işçilik
-Varsın aramasın, boşver- deme ha
İnsanın bir yerinde bir şeyler kırılıyor

Gün döndü
Yorgun eller umut kuşandı
Şimdi şu anda
Suyu kurumuş çaylar gibisin
Acılar, saçlarına tane tane dizilimiş
Hüzün dağlara vursun kendini
Tembellik utansın

Yarıda bırakılmış
Ya da, hiç okunmamış kitapların
Kapağını açınca kaygılanırsın
Sevdanın sarsaklığı uysallaşırken
Bekletip de gelmemek olur mu hiç?
__________________

NuraN 25-02-2007 23:55

/

Bir insan
Bir başına kahraman sayılmaz
Sen, bir başına kaldığın zaman
Kimin adına, neyin kahramanı olunsun?


Bak gözümün nuru
Hicran bir şarkının adı olmalı
Çırak ise, on beşine girmiş işçi çocuğun
Sen eyyy çırak işçi
Özgürlüğü talan olmuş bin insan gibi
-Yaşın yaşın ağlar mısın- acaba
Spartakus destanı okunduğu zamanlar

Gecelerin katı karanlık yüzünü
Tutup iki elinle sabahlara taşıyorsun
Üzülmesin ceylan gözlü çocuklar
Üzülmesin ne olur...

Hey çırak işçiler
El sürmeyin şömünenin taşına
Yüreklerde o saydamlık kırılmasın ne olur
Bir **** daha atın özgürlük ateşine
Demlikte çay fokur fokur olanda
Bir **** daha atın özgürlük ateşine
__________________


Türkiye`de Saat: 11:35 .

Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580