|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
08-02-2007, 09:13 | #11 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Toplumsal güç / İktidar ve basın Toplumda güç / iktidar sorununun tartışılmasında ortaya çıkan farklı yaklaşımlar, haberi bir söylem olarak ele almayı zorunlu kılmıştır. Güç, iktidar sorununu yapısalcı bir anlayışla ele alan iki farklı yaklaşım vardır. Bunlardan ilki, güç / iktidarı topluma yayılmış ve dağılmış olarak ele alma eğilimi, diğeri ise yönetici sınıf veya küçük bir elit grubun elinde toplanmış olarak görme eğilimidir. Yapısalcı görevi, çeşitli kültürlerin organize ettiği algılama ve dünyayı anlama biçimlerine dayalı kavramsal yapıları açığa çıkarmaktadır. (Fiske, 1990, aktaran, Sözen 1999 : 45) Yapısalcılık, dünyanın kendisinin ne olduğunu değil, anlamlandıran insanların onu nasıl anlamlandırdıklarını keşfetme amacı taşır. Böylece yapısalcılık, herhangi bir son ya da mutlak bilimsel hakikat fikrini reddeder. Söylemi bir inceleme nesnesi olarak gören yaklaşımlardan ilki de yapısalcılıktır. Murdock, Golding, Garnham, Mattelart, Shiller gibi ekonomi politikçilerinin yaklaşımı, medya içeriklerinin kapitalist ekonominin dinamikleri içinde belirlendiği yönündedir. Bu iddia, egemen ideolojiyi ya da egemen söylemleri nasıl yeniden kurdukları sorununu açıklamaktan uzaktır. Öte yandan ekonomik politik yaklaşım izleyici ve okuyucunun medya metinlerini nasıl anlamlandırdığı konusunu tartışma dışı bırakarak, izleyiciyi sınıfsal konumu ve tüketim için gereken maddi ve kültürel donanım açısından ele alır. Medya metinlerinin üretim ve tüketim süreçlerinin ideoloji merkezli çalışması yani daha çok haberin söylemi ve bu söylem içinde egemen ideolojinin hangi biçimlerde yeniden üretildiği ve kurulduğu konusundaki odaklanmalar, İngiliz Kültür Çalışmaları ile başlamıştır. | ||
|
08-02-2007, 09:14 | #12 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Söylem Çözümlemesi Eleştirel söylem çözümlemesi, temel olarak toplumsal iktidarın kötüye kullanımının tahakküm ve eşitsizliğin metinler aracılığıyla temsil edilmesini ve yeniden üretilmesini inceleyen bir çözümleme biçimidir. Dolayısıyla söylem çözümlemesi; muhalif bir çözümleme biçimidir ve çözümlemeci, toplumsal eşitsizliğin metinler aracılığıyla üretilmesini açığa vurmada kesin bir tavır alır. Bu bağlamda, toplumsal ve siyasal sorunlar üzerinde odaklanır. Söylem çözümlemesi, metinlerin dilinde var olan yapıları ortaya koymaya çalışan, bu yolla toplumsal iktidarın nasıl inşa edildiğini araştıran bir çözümleme yöntemidir. Van Dijk İdeoloji 2000 adlı eserinde ideolojiyi anlayabilmemiz için, bunun söylem içersinde nasıl inşa edildiğine, ifade edildiğine, değiştirildiğine ve yeniden üretildiğine bakmamız gerektiğini söyler. Söylem çözümlemesi metinlerin yapısını ve stratejilerini ortaya çıkaran ve bunları toplumsal ve siyasal bağlamla ilişkilendiren bir yöntemdir. Bu tür bir yöntemle yapılacak çalışmada genel konular üzerinde yoğunlaşılabileceği gibi, anlambilimsel olarak yerel anlamlar (tutarlılık ve içerimler gibi) üzerinde de yoğunlaşabilir. Ayrıca cümlelerin sözdizimsel yapıları, haberlerin nasıl kurgulandığı üzerinde de durabilir. Söylem çözümlemesinin, nitel içerik çözümlemesinden en önemli farkı, metni parçalara ayırmadan bir bütün olarak ele alması ve metin içindeki egemen söylemin nasıl inşa edildiğini ortaya koymasıdır. | ||
08-02-2007, 09:14 | #13 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Van Dijk’in söylem çözümlemesi modeli Haberi çözümlerken makro ve mikro yapılar arasında analitik bir ayrım yapar. Haber söylemindeki makro yapı haberin hiyerarşik bir şema içinde düzenlenmesini sağlar. Haber başlıkları, üst-alt başlıklar, spotlar ve girişler haber hakkında genel bir fikir verir. Ana metinde ana olaylar, arkaplan bilgileri, bağlam, tarih, sözlü tepkiler ve yorumlar vardır. Mikro yapılarda sözcük seçimleri, sözdizimsel yapı, bölgesel ve küresel uyum, haberin retoriği gibi mikro çözümlemeler yapılır. Sözcük seçimi: Örneğin siyasal nitelikli toplumsal olayların verilişinde devleti ve polis gücünü haklılaştırmak Sözdizimsel yapı: Örneğin cümlelerin aktif ya da pasif oluşu, sorumluluk atfı açısından önemli sonuçlar doğurur. Bölgesel uyum: Ard arda sıralanan önermeler arasında kurulan ilişkileri niteler Küresel uyum: Metnin bütünlüğü içindeki anlamsal uyuma gönderme yapmaktır. Retorik: İnandırıcılığ artırmak için kullanılan stratejiler (alıntılar, rakamlar, abartılı tanımlamalar vs.) | ||
08-02-2007, 09:15 | #14 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Söylem çözümlemesine getirilen eleştiriler Özünde nitel bir çözümleme olduğu için en başta gelen sorunu, nicel içerik çözümlemesine benzer şekilde genelleme yapılabilecek sayıda metni çözümlemenin güçlüğüdür. Bir başka eleştiri noktası da her metne rahatlıkla uygulanabilecek bir çözümleme sistematiğinin olmayışıdır. Bu iki nedenden dolayı nicel içerik çözümlemesiyle birlikte kullanılması önerilir. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |