Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi

Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi (http://besiktasforum.net/forum/index.php)
-   Bæsın Yayın (http://besiktasforum.net/forum/forumdisplay.php?f=240)
-   -   Genel Olarak Gazetecilik (http://besiktasforum.net/forum/showthread.php?t=21989)

imparator 07-02-2007 14:26

Terakki adab-ı milliyenin muhafazasıyla temden ulüm ve fünun ve sanayiye vukuf ile olur. Biz Avrupa’nın fünun ve sanayi müterakkiyesini bırakıyor, ahlakımızı bozan adet-i şuhanesini alıyoruz.
Parisli gibi giöymek, gezmek, yaşamak istiyoruz. Bu adet-i milliyeye tevafuk eder mi? Böyle yapacağımıza Avrupalı gibi ulum ve fünun ve sanayiye çalışarak terakki etsek ve onlara olan ihtiyacatımızı bertaraf eylesek daha ala ve mucib-i muhassenat-ı bi-intiha olmaz mı?
Manzume
Fahrunnisa Hanımefendi’nin onuncu nüshadaki makalesini okuyunca şevk-i tabii ile karaladığım kıta:
Aferin sad aferin ey hame-i Fahrunnisa:
Oldun hakkıyla musaverdin-i İslamiyeti
............ binen zamana karş cidden sözlerin
Öyle bir seyf-i şeriattir ki vardır heybeti
Mektube-i Makam seraskeri beyefendinin hamşerizadeleri Darul Muallimat Muavenelerinden
Hamire

Alafranga Terbiye
Onuncu nüshada Fahrunnisa Hanımefendi’nin yazmış olduğu makaleye karşılık olarak yazılmıştır. Onu destekler niteliktedir. Şöyle der: Bir kavmin efradından bulunan bir çocuk diğer bir kavmin terbiyesiyle büyürse o artık anasının, babasının oğlu olmaz. Mensup bulunduğu kavimden sayılamayacak derecede başkalaşır.

imparator 07-02-2007 14:26

Frenkler çocuklarını fena büyütüyor denemez. Onlar terbiye-i etfalde çok ileriye gitmişlerdir, nerede güzel muvafık bir şey varsa onu kabul ederek takdire şayan bir pedagoji oluşturdular. Onlar orada pedagojiyi tatbik edebilir biz edemeyiz demek hatadır. Bizde bu bahse ehemmiyet verilmemektedir. Terbiye alafranga olsun alaturka olsun behak terbiye namına kesb-i istihkak ederse makbuldür.
Fahrunnisa Hanımefendi’nin deyimiyle: Bir miletin terbiyesi diğerinin terbiyesine tevafuk etmez. Bunun için Avrupalılar pedagoji taliminde adet ve ahlak-ı umumiyelerini tatbik ederek terbiye-i maddiye ve maneviyelerine dikkat ederler böylece ingiliz hiç bir vakit Fransıza benzememektedir.
Evladımızı yed-i terbiyetine tevdi ettiğimiz kadın veya erkeğin ahlak nokta-i nazarından sıfat muallimiyete haiz olabilecek iktidarda mıdır=? Ecnebi mürebbiye elinde islam çocuğu büyütmek caiz midir?
Evimize aldığımız mürebbiyeler biçim hakkında telakkiyatla bulunduklarından ellerine geçen çocuk bir hafta sonra frenk çocuğuna dönüyor, bu adet evdeki gençlere de sirayet ediyor.

imparator 07-02-2007 14:26

Hergün sokakta rastladığımız mürebbiyelerin urbalarının başka tarzda olduğuna yanındaki çocukların islam oldukları halde Fransız veya Alman çocuğuna benzedikleri görülüyor.
Fahrunnisa Hanımefendi’nin şikayet ettiği alafranga terbiye ile büyüyen çocuk öğrendiklerini büyüterek kendini allame-i cihan kıyas ederek kendi gibi terbiye almayanları tahkire kalkışmalarıdır ki bu fikir alafranga terbiye gören çocukların terbiye-i hakikiden hisse-yab olamadıklarını gösterir. Dünyanın her tarafında ona çocuğun ilk hocasıdır.
Eğer, biz çocuklarımızı hüsn-i terbiyeye muktedir kızlar yetiştirecek olursak sui ahlaktan korkmayız.

No.: 14
Onuncu nüshadaki Fahrunnisa Hanımefendi’nin makabelisini okuyan bir kari kendi fikirlerini beyan ediyor.
Biz insanlar bir takım şeylere ve bu şeylerin hepsini tedarik ve ihsar etmek bir ferdin karı olmadığı için birbirimizin muavenatına muhtacız. Bu ihtiyaç ikidir: İhtiyac-ı maneviyye: Terbiye-i maneviye ve ahlak-ı hamidenin istilzam ettiği ihtiyaçtan ibarettir.
İhtiyacat-ı Maddiye: Bu cihan-ı fenada yaşamaklığımızın icab ettiği ihtiyacattır.
İhtiyacat-ı maneviyemiz kamilen ızhar olunmuştur. Onları Avrupalılardan iktibasa muhtaç değiliz. Cenab-ı Allah’ın ihsan buyurduğu kanun-u ilahi terbiye-i fikriyemizi sırat-ı müstagime rabtetmiştir.
İnsanlar mesut yaşamak için hazır olan vasıtaları yetersiz görüp düşünüyor yani bir vasıta icat ediyor. Biz ihtiyacat-ı maddiyemizin icad etiği esbab ve vesaili Avrupalılardan iktibasa mecburuz. Çünkü onlar gayretleri ve zekaları sayesinde rahat geçinmeye başladılar.

imparator 07-02-2007 14:26

Biz Avrupalılardan ne istiyoruz? Esbab-ı rahat ve mesudiyet-i dünyeviyye değil mi? O halde niçin gidip onların fenalıklarını alıyoruz? İyiliklerini almıyoruz?
Mürebbiye elinde büyüyen kız çocuğu ister istemez ondan etkileniyor, dini terbiye görmüyor. Böyle yetişen bir valide çocuklarına ne gibi fikir ve his ilka edecek artık siz düşünün. Erkeklerimizden de Avrupa’nın israf ve sefaletini aynen tatbik edenler pekçok.
Avrupalıların elbise şekillerini, şıklıklarını taklit edeceğimize, sanatlarını, fenlerini, maharetlerini alsak daha iyi olmaz mı?
Gencin biri kantarcının yanına çırak giriyor. Kantarcı çok para kazanınca şaşırıp yanlış yola giriyor ve parayı kaybediyor. Genç ustasından öğrendikleriyle dükkan açıyor, çalışıyor. Avrupa’dan gelen kantarları ve dikiş makinalarının tamirini öğrenip zengin oluyor. Fenni almanın faydasını gösteriyor.
İzmir: Hüsn-i Maksut-zade Mehmed Cemal
MALUMAT
Bu varaka emsali gibi Fahrunnisa Hanımefendi’nin terbiye-i evlad-ı vatana dair yazdıklarını müeyyid görünüyor.

Aynen Varaka-i Mahsusa
Fahrunnisa Hanımefendi’nin etfal-i terbiye makalesini okuyan bir karienin mahzuziyetini anlatan bir varakadır.
İlim ve maarifdeki terakkiyatımız ne kadar artmışsa bilakis adab-ı muaşeretimizde o kadar değişmiş, Frenkleşmiştir. Taklit vasıtasıyla Avrupa’dan siyaset eden moda sebebiyle şark tavrını garba tercih ederek ortaya çıkan inkılabatı mahv ve izale etmek oldukça zordur.
Bunca zamandır kemal-i iz ve şerefle paydar olan Osmanlı edeb ve terbiyesi ve hüsn-ü muaşereti taklit fikri sayesinde asırlık fezail-i islamiyemizi mahvettik.
Medeniyet taklit olur! Fakat milliyetini muhafaza etmekle kabul edilebilir. Fahrunnisa Hanımefendi’nin tebligat-ı diyanet-i perveranesi bizim için destur u hakikat-i beyandır. Edeb-i Osmaniye ve şeriat-ı islamiyemizin Avrupalılara sername-i bahs olan adet-i hüsnamızı böylelikle muhafaza edelim.
Etfal-i Terbiye ile ilgili makale yazanlara malumat bir müsabaka sütunu açmıştır ki bu şayan-ı takdire değer.
H. İkbal

imparator 07-02-2007 14:27

Malumat
Sizin gibi fazılalar tarafından böyle güzel makaleler aldıkça şevkimiz tezayid ediyor. Gönderilecek makaleleri bekleriz.

No.:21
Terbiye-i Etfal-i Müslimin
Fikr-i Taklid
Terbiye-i etfal o kadar mühim bir meseledir ki Avrupa ve Amerika gibi düvel-i mütemeddine insanların mesut yaşamaları için pedagoji namıyla ayrıca fenn-i mahsus tedavün etmişlerdir. Bizde pedagojiye riayet edilmediği gibi o yolda neşriyatta dahi bulunulmuyor. Avrupalı’ların neşrettikleri kitaplara göre hareket ediliyor.
Bir milletin terbiyesi diğer milletin terbiyesine umaz. Terbiye-i umumiyeyi kabul etmiyor değilim. Avrupalılar ilim ve irfanı üzerine bina edilmiştir ki bütün milleti muhtelife bizim kurduğumuz esası terbiye ve fezail-i islamiyeyi kabul edip kendilerine mal etmişlerdir. Avrupalıların pedagojisi gibi biz de milli terbiyemize genel ahlakımıza göre uygulayarak kabul etmeliyiz.
İki kişi konuşurken mesele birden bire sen eski fikirlisin ben yeni fikirliyim diyorlar.
Eski fikirli olan din-i mübin-i İslamın ahkamına tamam uyan mümin yeni fikirli de bunun tam aksi olup Avrupanın iyi şeylerini bırakıp bir takım mevad-ı mazarrayı kabul edenler. Bugün bizden pedagoji yazacağım diyen Fransızcadan ve Goftenden aynen bizim kaidelerimizi dikkate almadan, eser yazarlar bu da dikkate alınmaz.
Biz niçin ecdadımızın bize bıraktığı asarın, çığırların ıslahına, terakkisine çalışmadan Avrupa’yı taklid ediyoruz.

imparator 07-02-2007 14:27

No.: 22 Terbiye Meselesi
Fahrunnisa Hanımefendi’nin onuncu nüshada yazmış olduğu makale için bir teşekkür beyanatındaki makaleyi Abdulsettar isminde bir zat yazıyor. Onun fikirlerini şiddetle destekliyor. Çocuklar nasıl büyürse öyle yaşarlar ahlakı ve adatı gördüğü terbiyenin tesirindedir.
Çocuk ebeveyninden alaturka terbiye alıp ayrı lisan duyuyor, mürebbi ve mürebbiyesinden alafranga terbiye alıp farklı lisan duyarsa bu çocuk için yararlı olmaz.
Bizim ulüm ve fünun ve sanayimiz onlardan noksan ama ahlakımız onlarınkinden ekmel ve alidir. Çocuklara mürebbiyelerden gelecek zarar Ayşe Menlalar, Halime kadınlar, İbrahim Ağaların zararından fazladır.
Tahsil-i lisan meselesine gelince: Frenkçe lüzumludur. Onu öğrenelim fakat buna üç yaşında başlamayalım. Çocuklar taze fidan gibidirler nasıl eğilirlerse öyle kalırlar. Ecnebi bağbanların elinde kalan bu körpe fidanlar yetiştirenlerin etkisi altında kalırlar.
Elsene-i ecnebiyye tasavvur olunduğu kadar zor değil. Usul-ü talimler sayesinde çok kolaylaşmıştır. Bir çocuğa ilk lazım olan şey kendi milletinin diyanet, lisan ve edebini öğrenmektir.

No.: 23
Terbiye-i Etfal-i Müslimin (Fikr-i Taklit)
Edison falan şeyi icad etti de biz niçin bu gibi bir şey vücuda getiremedik. Çünkü biz mütalaasız ve fikir yormadan tetkik ve tetebbus edip senelerce uğraşmadan taklit edip işin içinden çıkıyoruz.
Avrupalılardan biri valusiped icad etti. Diğerleri bunun türlüsünü icat etmeye çalıştılar ve yaptılar.
Şurası şayan-ı takdirdir ki mekteplerde ezberleyerek hafızamızda sakladığımız Volter, Russo, Lamartin, Hügo gibi birtakım felasefe-i ecnebiyenin halini bilmeden ise erbabında isimleri malum olan İbn-i Sina, Farabi, İbn-i Batuta, Fatıma, Binti İbas gibi ulema-islamın terceme-i hallerini, eserlerini okuyup izah ederek fikirlerini taklide çalışsak muhabbeti milliye ile tevhid-i islam-ı fikri kalbperilimize te’ali etmiş olmaz mı?
H. İkbal

imparator 07-02-2007 14:27

G. Sağlık ve Ev Eczahanesi
Malumat’ın on, yirmi dört ve yirmi beş numaralı nüshalarda sağlıkla ve ev eczahanesiyle ilgili yazılar çıkmıştır. Bunları şöyle özetledik;
No.:10
Dişleri nasıl temizlemeli?
Kırmızı dudaklar arasından kor gibi dişleri görmeyi herkes arzu eder bunun için dişleri temiz tutmalı. Dişleri temizlemek için en güzel terkip şudur:
İnce toz halinde fehm nebatı, Karboniyat, kırmızı kasekane, nane ruhu, hepsini karıştırmalı sabah akşam yumuşak fırça ile dişleri ovmalı

Evde Eczahane
Hastalıkta, afiyette insan için olduğu cihetle evlerimizde tıb celbinden ikdam bazı malzemeleri bulundurmak için ufak bir eczahane bulundurulması elzemdir. Evde tesis edilecek eczahane için nelerin icab edeceğini düşündük ve sonunda Avrupa fazılat-ı nisvenden Madam Esta’nın kitabından bir bölümü iktibas ettik.
Hardal Yakısı: Şiddetli baş ağrılarında kalçalara, bacaklara yapıştırılan ve regulu denilen hardallar nafiadır.
Perkalurever düfer, Tuzlu rakı: Ezik ve çürük mahalle konur.
Kafurili ispirto, mayise suyu, adi şurup, alman rakısı, nane suyu, naneli ve yeşi hapları, nane ruhu, eter mağnezya, kavak kömürü tozu.

imparator 07-02-2007 14:27

No.: 25
Borakis (Toz halinde): Şap Tozu, madeni karmiz,
Ezher-i Sadriye, papatya çiçekleri, nane ve melise yaprakları, ıhlamur çiçeği: Espasmoza karşıdır, sıcak içilmeli
Kireç suyu, kireç kaymağı: Kokuyu defeder.
Hamız fenidk, Mayi amonyak: Böcek sokmasına karşı kullanılır. Yağ lekelerini çıkarır.
Limon şurubu, iyot ruhu (Tentürdiyot)
Sinemaki yaprağı: Müshildir. Yarım litre suya on - onbeş gram konur.
Sidliç: İki veya üç bardak su içine 30 - 40 gram konup içmeli. Müshildir. Üç defa almalı.

H. Varaka ve Mektuplar
8. Nüsha
Gazetemizin Muharriresi Namına Varid Olmuştur.
Manzume Hanımefendi’nin saçları hakkında yazdığı makale üzerine bayanların teşekkür mahiyetinde gönderdikleri bir verakadır. Kendileri saçlara zarar veren Avrupa malı boyaları kullanmayıp yerlileri kullanmalıyız ama burada bunu imal eden yok diyorlar.
Makbule

imparator 07-02-2007 14:27

Malumat
Makbule hanımefendi’nin bu şikayet mi duyan kimyageranemizde-kiler inşallah bunu nazar-ı dikkate alacakları ümit olunur.

Varaka
Geçenlerde bir düğünde bulundum. Nazar-ı dikkatimi celb eden şey hanımlarımızdaki tağyur-i tabiat oldu. Kara gözlü bir kadın saçlarını sarıya boyatmış. Öyle kötü bir şekilde kendini boyamış ki paskalya yumurtasına dönmüş. Cenab-ı Allah’ın tezyin buyurdukları çehre hepsinden güzeldir. Bun belirtmek için bu varak-poremi yazıyorum.
Kari’elerinizden: Müfide

Malumat
Müfide Hanımefendinin bu varakası ol babtaki fikr-i acizanemize muvafıktır. Kendisine teşekkür ederiz.
Safiye Hanım imzasıyla Varid Olmuştur:
Muharri Beyefendi!
Neşrine himmet buyurduğunuz Malumatınızı tebrik ediyorum ama kadınlarımızın istifadesine temin olunacak yerlere az tesadüf ettiğimden dolayı müte’essifim.
Malumat’ınız herkes için neşr-i irfan bir ceride-i makbule olmak meziyetine haiz olacağından bizim için de bir sahife bulundurmanızı rica ederim.

imparator 07-02-2007 14:28

Malumat
İhtarınız Malumat’ın heyet-i tahririyyesince de düşünülmüş ve (Hanımlara Mahsus) namıyla bir kısım bile açılmıştır. Fakat bu konuda bizi irşad edecek ve kadınlarımızın cidden istifadesini temin edecek cihetleri düşünen vakuf ve bahr-ı ilmiyesi aşikar olan hanımefendilerin himmetini bekliyoruz.

Mektup: Malumat Muharriresi Hanımefendi Namına Varid Olmuştur.
Malumat’ın hanımlara mahsus kısmında istifade edilecek makaleler olup hepsi bize lazım olan adab ve maarifden bahsediyor.
Lakırtı hep kadınlara ait, vezaife tahsis edilip kadının kocasına nasıl ve ailesine ne yada hizmet edeceğinden bahsediyor. Bahis aile üzerine ailenin iki rükunu olan zevc ve zevce bile tefrik-i terbiye olunmak iktiza eder. Öyle kocalar vardır ki nasihate muhtaçtır. Misal olarak dört çocuk sahibi henüz genç sayılacak bir aile var ki hanım şayan-ı merhamet bir halde. Kendisini mutlu edecek olan kocası karısının ve çocuklarının yanına uğramıyor aldığı bin beşyüz kuruş maaş ile de vaktini fena mahallerde geçiriyor.
Bunlara sebeb hep içkidir. Herif aybaşında aldığı parayla meyhanelere borç ödüyor. Kadın ne kadar sabırlı ve namuslu imiş.
Erkeklerin böylesi de var. Bunlara nasıl koca denir? Bu sebeple malumat sözü hep kadınlara hazretmeyip erkeklerden de bahsetse iyi olur.
İrfan
Aynen Varaka
Alem-i Matbuatta şaşa endaz, feyz-i marifet olan Malumat’ı mütala ettim. Okuyanları müstefid eden o neşr-i füyüzat ve belagatin devamını dilerim.
Gençliğin daha yeni devresinde bulunan bizim gibi acizenelerin yazacakları eserin hüsn-ü kabulü edibaneleri olmak meziyetinden kari olduğuna şüphe yoktur.
Fahriye

imparator 07-02-2007 14:28

10. Nüsha
Malumat Muharriresi Hanımefendiye
Sekiz numaralı Malumat’ta Müfide Hanımefendi’nin yazdığı makaleyi teyid etmek için yazıldı öncelikle ona teşekkür ederim. Güzel olan ve gerek olmayanlara faidesi görülmeyen tuvalet odalarına hanımların tenezzül etmeyeceği malumdur. Bir hanım sabahleyin kalkar kalkmaz zevcine, validesine, peder ve akrabalarına görümeden doğru musluk başına gitmelidir. Çünkü ne kadar güzel olursa olsun uykudan kalkınca mahmur olur güzelce temizlendikten sonra saçlarını tarayıp,g üzel bir şekle soksa Müfide Hanımefendi nin dediği gibi boyalı tuvalet yaptığı zamanda daha güzel olmaz mı? Bu halini gören akraba ve zevci boyalı tuvalete tercihan kendisini daha ziyade sevmez mi?
Bu süi istimale elbise meselesi de ilave edilebilir. Mesela bizde alafranga elbise giyince sokakta hüsn-i muhafazasına ait şartları bilmek gerekir.
Kari’elerinizden Nadire
Varaka-i Mahsusa
Malumat’ın sekiz numaralı nüshasında Makbule ve Müfide hanımefendilerin birisi saç boyalarına olan yazı dikkatimi çekti. Avrupa’dan gelen saç boyalarının mazarrat ortaya çıkardığını duyduk.
Etibba-ı Osmaniyeden bir zat “Beyaz Kamelya” adıyla bir mai icad etmiş. Geçenlerde mağazamıza gelip bu mayinin mağazamızda satılmasını istedi. Kabul edip kendisinden izahat istedik. O da bu mayinin mazarrattan salim olduğunu ve birçok ecza-yı tıbbiye isimleri sayarak bunların dahilen kullanıldığını, dahilen kullanılan şeyin haricen kullanımında mahsur bulunmayacağını beyan etti.
Sultanhamamda Numara 46 Ahmed Faruki

imparator 07-02-2007 14:29

Malumat
Manzume Hanımefendi nin saç boyaları hakkında yazdığı makale üzerine Avrupadan gelen ve türlü hastalıklara sebeb olan boyalar bırakılıp yerli boyaların imalinin münasib olacağı ihtar edilmişti.
O ihtarımız hüsn-i telakkiye mazhar olarak “Beyaz Kamelya” adlı bir mai icad edilmiş olduğunu ve Ahmed Faruki Efendinin mağazasında satıldığını öğrendik.
12. Nüsha
İrfan Hanımefendinin yazmış mektupta aile reisi olan erkeklerin mükellef oldukları vazifeleri unutarak, zevcesini ve evlatlarını ihlal eden, bin beşyüz kuruş maaş alan zevcin ailesine iyi bakmaması yüzünden fakru zaruret bulundukları beyan edilmiştir ki aile muhabbetini bilmeyen erkeklerin nadirattan olmamasıyla müslim olan hallere ne desek azdır.
Zevcin görevi hariçte çalışarak evin nafakasını sağlamaktır. Zevce ise gelen nafaka ile evini idare ve çocukların terbiye ve sıhhatleriyle meşgul olmalıdır.
Sefalet!
Cemiyet-i beşeriyeyi tehdid eden en büyük marazdır.
Mest medhoş, adam, zavallı ailesinin kısmeti olan kazancını bade bade heder ederek mesudiyet-i zatiye ve ailesini pamal eyliyor.
Manzume

imparator 07-02-2007 14:29

21. Nüsha
Malumat’ın terzilik dersleri cümle tarafından takdir olunmaktadır. Hanım kızların ihtiyacı olan kendi giyeceğini biçip dikerek harice muhtaç olmak ve nafile yere para vermemektir. Bir hanımkız gündelik giyeceği şeyleri biçip dikecek kadar mahir olmalı.
Kızlar tenbellikten veya bilmediğinden terzilere gidip para sarfediyorlar. Bilmeyenler öğrenmeli, bilip yapmayanlar tembelliği terk ederek mesut olmak için gayret etmeliler.
İkdam Gazetesi’nde çıkan bir yazı diyor ki, hanımlara ilm-i servet öğretilsin. Pek doğru. Erkek kazanır kadın idare eder, korur. Kadın süs kabilinden şeylere ehemmiyet vermez, gömleğini terziye diktirmek yerine kendi diker, israf ve tebrizden sakınır, aldığı eşyada ciddeyet arar, alayişe kapılmaz. İşte bunlar hep idaredir. İlm-i servet bunları tarif ve tayin eder.
Manzume


imparator 07-02-2007 14:29

22. Nüsha
Varaka-i Mahsusa
Tahir Bey’e gelen bir mektup öncelikle yazısı çıktığı için teşekkür ediyor ve bir ihtarda bulunmak istiyor. Şöyle ki: Moda bahsinde şark üslubunda elbise numuneleri bulundurulsun. Avrupa illisterasyonlarından istinsah edilen son moda yerine, biraz masraflı olan şu emr-i mühimi ifa ederseniz bütün alemi islamı kendinize minnettar bırakacaksınız.
H.İkbal

Malumat
Takdirat-ı aliyenizi kemal-i teşekkür ile mukabele ederiz. Milli moda bahsinde ise şimdilik bir şey söylemeyiz. Çünkü gelin urbaları, terlikler, çarşaf ve feroce numuneleri bile garb modasına tatbiken imal ediliyorlar.

23. Nüsha
Varaka-i Mahsusa
Malumat’ta “Bir Kadın” imzasıyla neşredilen bazı asarlar içni müthiş hastalıklardan başka mevzular bulunsun diyen yazı dikkatimi çekti. Bu mesele önemlidir. Kalem sahipleri düşünmüyorlarmı ki bu yolda yazılar yazıyorlar bir takım mütehassis, müteessir asabi gençler üzerinde endişeye sebeb olabilirler. Kari ve Karie Meyanında öyle tesirleri vardır ki okuduklarını kendilerine tatbik etmek isterler. Kadınlarımız kalemlerini terbiye ve tehzip-i ahlak-ı etfale hasretmeleri daha iyidir.
M.H.

Malumat
İfadenizde biraz fazla mübalağa var. Hikaye tevis zemin bulmak için muttasıl bahsi intihab ederse bu insanı bıktırır. Bizce hikayet istifalat-ı cidiyeden zihne tab gelince okunmalıdır. Merak etmek zaten bir hastalıktır. Kadınlarımızın kalemlerini terbiye-i etfale hasretmelerine gelince, biz bu babda sizden ziyade arzudane kalemlerini, ömür ve vücutlarını bu maksat-ı aliye feda etmelerini temenni ederiz.

imparator 07-02-2007 14:29

24. Nüsha
Menafii Umumiyeye Ait ve Nisvan-ı İslama Müteallik Bir Makale
Teşekkül-i kainat meselesi nazarı mütalaaya alınırsa görülür ki kürre-i arzı terkip eden maddeler alel umum uzvi ve gayri uzvi kısımlara taksim nebatat, hayvanat kısmı birinci, kara, su, hava gibi cism-i gayri de ikinci zümreye dahil olur.
Buna göre ilm-i hayvanatdan ilm-i nebatat nebatlardan; ilm-i cü, havadan; ilm-i madeniyat, madenlerden; İlm-i Hikmet-i tabiye ile ilm-i kimya gayri uzvi ecsamın tebdilat ve tahvilatından bahseder.
Bu tekvinat-ı avalim tabiatın eseri gibi görünse de bu teşekkül-i tabi cenab-ı hakkın eser-i kudretidir. Vakıa insan alemin her zerresinde kudret-i hakkı isbat eden binler, milyonlar, milyarlarca şevahid görür.
İlm-i arz ve tabiatın taife-i nisaya hiçtalik yok deniliyor. Kadınlığı yalnız vezaifi biyteyi ve aileye ifa ile olmuş bitmiş bir şey zannediyorlar. İşi mizana vurursak böyle olmadığını görürüz. Malumat’ta Fahrunnisa Hanımın, Madem Montaki, Fatıma binti Abbas gibilerinin beşeriyeye ettikleri hizmet bize bir misalidir.
Madem ki nisvanız! Vezaif-i aliyeyi öğrenelim ve malumat-ı ibtidaiye ve esasiyesine vakıf bulunalım. Evlad sahibi bir kadın bunları bilmelidir. Evlat beslemek, büyütmek adab-ı terbiye vermek değildir. Çocuğun etrafından işiteceği ve göreceği mevad ve akvali kime soracak? Tabii ki validesine! O valide ve peder malumattan bi haber ise ne diyecek. Yanlış malumatla çocuğu ikna edecek. Çocuk okula gidince bu yanlış malumat ile çok zorlanacak. Avrupa’dan medeniyetçe gerideyiz fakat adab, hüsnü muaşeret-i islamiyeyi tedkike alırsak onların fevkindeyiz.

imparator 07-02-2007 14:30

Çocuklarımızdan biri, anne güneş niçin doğuyar? Ne faidesi var? Ay niçin yuvarlak görünüyor? Kış ve yaz ne sebebe mebnidir? Diye sorsa cevabından aciz kalırız. Ulum ve fennin derece-i ehemmiyetini takdir ettiniz değil mi?
Bir yalnız çalışmak bir de beynel beşer menafi-i müşterekeyi gözeterek çalışmak vardır. Kendi nefsi için çalışmak insan için kafi değil. Sanat ve ticaret bu iki mebhas tam olarak bir olmuş iki kardeştir. Bütün hayat-ı beşer bu iki eserle kaimdir.
Hayat-ı beşer çalışmakla kaimdir. Beşeriyet işçilerden müteşekkil bir şirkettir. Herkes saadet halinden servetinden müstefid etmelidir.
H. İkbal

Cevabımız
Nigar Hanımefendi’nin (Hanımlara Mahsus Gazete) de münderic hicran-ı ebedisini refika-i tahriremiz olan Leyla Feride Hanım kendi edeb ve nezaket dairesinde okuyarak birkaç beytinin amele ve zihaftan ari olmadığını yazmış.
Muharriremiz o koca manzume içinden beş beyti intihap ederek sehv-i mürettep eseri olan ve mezkur gazetece mesudatın asliyla tatbik edilmediğinden neşed eden ihmali zımmen ifade etmiştir.
Refikamız Üstad-ı muhterem atıfetli Ahmed Mithat Efendi hazretlerinin takdirinden bahsediyor. Bizde onun takdiri sayesinde yazı yazabiliyoruz.

imparator 07-02-2007 14:30

Zaten muharriremiz manzumeyi takdir ettiğini bir lisan-ı mahsus ile beyan etmiştir.

25. Nüsha
Bir Varaka-i İstirahiye
Paris muhabirimizden mektub-ı mahsus serlevhasıyla derc olunan bendi okudum. Bir noktasında izahat istiyorum. Makaledeki 1536 senesinde Prens Fransuva’nın sur döşariyetelerinden Margirit dö Valva denilmiş bu kim?
On altıncı asırda Fransa’da I. Fransuva kraldı. Onun Margirit düvalva isminde bir hemşiresi olduğunu tarih kitaplarında görülür. Bu asırda Valva hanedanından iki Margirit’ten Margirit de Margirit lakabıyla tefrik edilen bu kadın şiir ve inşaadaki mahareti ve biraderi Kral I. Fransuva’ya olan muhabbeti ve bu muhabbet sayesinde ettiği hizmetlerle meşhur olmuştur.
O mektubun sahibi acaba bu meşhur kadını mı belirtmek istemiş? Yoksa başka bir sur döşariyete mi varmış?
Makri Köyünden Bir Kadın

Kıbrıstan Mektup
Tahir Bey’e Kıbrıs’tan gelen bu mektupta Malumat’ın Kıbrıs’ı da şereflendirdiği belirtilerek, zat-ı arifaneleri gibi bir marifet-i mücessimeyi muvaffakiyet-i alilerinden dolayı tebrik edip böyle güzide bir eserin devam-ı intişarını dilerim diyor. Mektubu yazan kişi belli değil.

imparator 07-02-2007 14:30

Varaka-i Mahsusa
Kimin gönderdiği yazılmayan bu mektupta da Malumat’ın gün geçtikçe geliştiği ve bunu gördükçe mutlu oldukları yazılı.
Malumat bizim hocamızdır. Şakirdanın en birinci vazifesi tebrik-i şitayan olmaları değil midir?

27. Nüsha
Varaka-i Mahsusa
Malumatınızın ilk intişarından beri kesbetmiş ve etmekte olduğu terakki hakikaten takdir ve teşekkürdür.y Hele Hanımlara mahsus kısmının bizler için ne derecelerde faide bahş olduğunu tarifde acizim.
Fahrunnisa, Naciyeye İkbal Hanımefendilerin yazdıkları makaleleri okudukça seviniyorum. Kadınlığın ne demek olduğunu yeniden tahsil ediyoruz. Madem kadınların da erkekler gibi tahsile mecburiyeti var. O halde ulum ve fünunun cümlesinden birer nebze bir şeyler öğrenmelidirler. Bu hususu İkbal Hanımefendi dahi söylüyordu. Ne ala! Artık bizde erkekler gibi her fenden dem vurmaya başlayacağız.
Malumdur ki birşeyi yanlış öğrenmekten ise bilmemesi daha hayırlıdır derler. Bunun için muharrire hanımlarımız fen hakkında yazacakları şeyleri doğru olarak yazmaları elzemdir.
Murat Paşalı: F.T.

imparator 07-02-2007 14:30

Malumat
Teveccühatınıza teşekkür ederiz. Biz o ihtar yönünü kadınlarımızdan zat-ı aliyeniz gibi fazılata terk ederiz. Hikmet-i tıbbiye gibi fünun kadınlar için başka, erkekler için başka olmadığından Malumatın kısm-ı fenniyesini mütala ederseniz ondan da bahsedilmiştir.

Aynen Varaka
Geçen hafta neşrolunan musavver muammayı mingayri had haledilerek yine böyle muhterem (Malumat) ın neşrinden üç saat sonra ba-arıza takdim kılınmıştı.
Sehven (Hanımlara Mahsus Gazete) idaresine tevdi edildiği ismimin gazeteye adım dercinden münfehim oldu. Gazete-i mezkure mahsus olup da sehven Malumat İdare-i behiyesine gönderilen evrak iade ve neşr oluyorda nasıl oluyorda Malumat’a mahsus varakanın hiç olmazsa sehven gönderildiği neşrolunmuyor.
Yusuf Paşalı: M. Adalet

İhtar-ı Mahsusa
Bir müddetten beri devam eylemekte olduğumuz hanımlara talim-i kitabet derslerinin bir kat daha faide bahş olması zannımda tatbikat suretinde tedrisi tekrar etmiş olduğundan karietimiz taraflarından gönderilecek makalat ve muharrerat üzerine tahlilat-ı edebiye icrasıyla bunlardan kavaid-i lisaniyye ve usul kitabımıza muvafık olanları meal takdir derc ve tezyir olunacağı ve şayet eksikleri görüldüğü halde ba’t - tashih lazım gelen izahat ve neticenin atası mukarrer bulunduğu beyan olunur.
Gönderilecek asarın terbiye-i ahlaka dair makalat ve şiir, mektubat misillü müteşekkil olması muktezidir.

imparator 07-02-2007 14:30

Varak ve Mektuplara Ait
Etfal-i Sagire
10. Nüsha
Küçü Hanımlar!
Bahis sizin namınıza yazıldı. Hüsn-i tertip ve fevkalade zengin olmadığım için çalışmaya mecbur olduğumdan benden dinleyemediğiniz nesayihi bu bahisten dinleyin. Büyüdüğünüz zaman bu kitap sizin için rehname-i hayat olacaktır. Validelik meziyet ve hussiyatını anladığınızda size arzedeceği hizmet cihetine teşekkür edeceğinizden eminim.
Evladınızı kuvveti vücuda malik olacak şekilde büyütmeye gayret edin. Çocuklar yavaşça ayağa kalkmaya çalışsınlar. Bu onlar için cimnastiktir. Mini mini ayakları durupta yürümeye, koşmaya, oynamaya başladıklarında çocuklarınızı sade giydirin. Etfale taharet ve nezaketi hatta son derecesine kadar talim ve ihtar etmek lazımadandır. Dikkat edin. Çocuklarınıza iştiha haddini geçirmeyin, hararet verici şeyler yedirmeyin. Onları sütlaç, muhallebi, yumurta, sebze ile besleyin.
Birinci ve iikinci diş devri tehlikeli bir zamandır. Etibbaya müracaat edin, tecrübeli hanımlara sorun. Çocuğunuzu yatırdığınızda ayaklarının kuru ve sıcak olduğuna dikkat edin. Erken yatırın.
Etfalin ilk hocası analarıdır. Usanmadan, üşenmeden, sabırlı davranın kızınıza veya oğlunuza oyun gibi tutturarak elifba’dan başlayın. O mini dimağı alıştırın zihnine kuvvet verecek eğlenceler icad edin.

imparator 07-02-2007 14:31

Etfal-i zekure verilecek terbiye ile enasa verilecek terbiye arasında fark vardır. Tafuliyet dikkate alınacak yani çocuk kelimesinin natık olduğu bilcümle meaninin hal ve tesviyesinden sonra iştigal edilecek. Mevad ise buruca atidir.
1. Valide terbiyesinin dimağı etfale sureti nüfuz ve tesiri
2. Çocukta itimat ve tahsis gibi ahvali ruhaniyenin sureti husulü
3. Çocukta tahilatı hasenenin teyakkuzunu teshil edecek esasların takdiri.
4. Terbiyenin günden güne tezahür eden muhaziri
5. Sekun ve aramış için çocukta hissiyat-ı mahsusanın intibahını davet edecek sur-i haliye
6. Çocuğun senuhat ve ferdiyetine hüsn surette mukabele
7. Merhamet ve ibadet gibi mezke-i ruh olacak ahvalin bil-amel talimi
8. Oyun ve oyuncakların intibahı
9. Seyr ve tenze
10. İtaat ve mücazat
11. Küsmek, haset, yalan gibi ahvalin defi için tedabir-i cidrdiye

imparator 07-02-2007 14:31

12. Ağlama ve bağırma gib sui terbiyeye delalet edecek keyfiyetlerin suret-i meni.
Şu mevad-ı muharrire tufuliyet-i evliyaya ait olup bunlar iyice ifa edilmedikçe terbiye-i ahiriyenin tesiratına itimat edilmez.

14 Safer 1313
Hayat-ı Fersuda
Me’alhazan okunur safha-i cemalinden
Gelir gönüllere rikkat anın bu halinden
Felek etmiş ebediyyen zavallıyı mahrum
Yazık ki seyr-i cemal peri misalinden

Bu afitab sima-yı sabahatın yer yer
Şuküfeler açılır lema-yı kemalinden
Yüzünde yok sitem tali-i nümayandır
Cihane karşı anın çeşm-i infialinden
Şuküfe satmak için çarşıya izam eyler
Kababedveş perişan çıkıp melalinden
Döner çe sud ki görmez zemine ekser dem
Zebanı galip olur sud ihtimalinden
MANZUME

imparator 07-02-2007 14:31

GAZEL
Kalsa alem çok mudur hayretde istidadime
Nazireler meclubedir asar-ı şevki abadime
Bi - tevakkuf saha-i gayretde cevlan eylerim
Geldiği günden beri feyz-i terk-i yadime
İştigalim ruz-u şeb tahsil-i irfandır benim
Çünkü nur-ı marifet kefildir istisadime
En güzel şey hüsn-i ahlak ve edebdir ademe
Yazdığım manzumeler hep böyledir evladıma
MANZUME

Bir Kıta-i Medarane
Rahat bal ise maksudun eğer
Kızım emel edeb ol az söyle
Ömrünün hoşça (ha)! Gezmekse emel
Haline halefine şükr eyle
Fatıma Edibe

No: 8
Leyla Feride Hanımefendi’nindir.

ŞARKI
Çare bulan olmadtı bu yareye
Pek yazık oldu dil-i bi-çareye
Mihnet-i hicran giriyor araya

NAKARAT
Pek yazık oldu dil-i bi - çareye
Öyle füzun oldu gam-ı firkati
Gayri ümit etmiyorum vuslatı
Kalmadı bir ah edecek takati

imparator 07-02-2007 14:32

ŞARKI
Ah u zarım değilin ey aşıkan
Sebgama mızrap nev - cihan
Dem be dem etmekteyim ah ü figan
Sözünen firkat oldum el aman
Bezm-i vaslından beni etti cüda
Haylidir göstermedi ruy-ı vefa
Bestedir sadınla vicdanım ana
İfa-i Nadire

No.: 9 Sayfa 7
MANZUME
Giryezar hazan iken alem
Bir tebessümsitan olur hürrem
Dide pür nur neş’e olduğu dem
İbtisam eyleyince sen güzelim

Na ümidim bugün necatımdan
Seni temin içün sebatımdan
Geçti gönlüm bütün hayatımdan
Seni sevmektir en büyük emelim
Piraye
No.: 13 s.24
Bi adet eyliyor şürük Hüda
Ki o derhi ve alim ve dana
Ol hüdavent kasdim ve kader
Yoğ iken kıldı cihanı zahir
İlmi izhar eder emr-i ezeli
Etti daniş ile afak-ı celi
Edemem hakı ile ilm-i beyan
İlm ile oldu münevver bu cihan
Etmeğe ilm-i cihana ta’rif
Eyledi hace-i alim teşrif
Mihri alimle münevver her yer
Parladı şems-i drahşan-ı hüner
Her ilm menba-ı peygamberdir
Her kemalata ilim rehberdir

İlm insanı ser - efraz eyler
İlm insanı sühen saz eyler
İşte bundan ötürü şah-ı cihan
Kıldı tedrisi benat-ı ferman
Şaye-i mutad Rabb-ı mucid
Şah-ı cem sultan-ı hamid

imparator 07-02-2007 14:32

No.:13 Sayfa 24
Geldi dur edeli şevu ü kamer
Böyle bir şah-ı ma’arif-i perver
Tahta şevketlü cülus eyleyeli
Hep terakki-i marif emeli
Ona mebni nice eser-i cedid
Etti icad o şahenşah-ı ferid
Nice mektep yapılıp ahdında
Oldu herkes hüner-i cuyende
Kıldı mektepler şah zaman
Mazhar-ı atıfet bi payan
Şimdi tahsil olunan ilm ve hüner
Oldu ser-menzil-i feyze rehber
Ey hanımlar bilerek kıymetini
Yoktur ni’met bi - minnetini
Sizde tahsile şitap eyleyiniz
Bin teşekkür ile ezberleyiniz
Eyleyen ömr-i şahenşaha dua
Nakiyye acz ile subh u mesa
Edelim Hakka müdam orz u niyaz
Evvela sultanımızın ömri diraz
Ederim padişaha böyle dua
Şevket ve şan ile binlerce yaşa
Dar’ul-muallimat Tarih ve Farisi Mu’allimesi

imparator 07-02-2007 14:32

GAZEL (Nakiyye)
En şifte emeğe eşib her bizim reside
O vecd-i hal-i canan ceyb-i kaba deride
Der-şah-ı sedre mergi bu dem zedam-ı gafil
Ba hırs dane çini ez aşiyan-ı peride
Der saye’ine lüzum o şems-i dil
Mürg-ü dil tıpanem zan saye aramide
Geştem buz firkati sergeşte hemcü şeyda
Der mürgzar berk-i elem ceride
Çün tütuya-ı çeşmim ez hakipayı şeyhest
Zan rü Nakiyye ne bud hayırsuz o deride.

No.: 18 Sayfa 38 6 Cemaziyelevvel 1313
Esdakayı atıfetle şad handan eyledin.
Padişahım oldu meleğin bir cihan-ı madelet
Berk urur her kuşede nur-i celil satvetin
Çok yaşa ey aftab-ı asman-ı ma’delet
Hatice Feride

Münacat
Ey lutfu bütün kollarına şamil olan Hak
Afv et bilerek bilmeyerek ettiğim özri
Ey merhameti birim bi - salih olan Hak
Dünyada sa’detle geçir verdiğin ömrü
Üsküdar’dan: Dürdane

imparator 07-02-2007 14:33

Malumat
Alisvan-ı İslamın böyle ilahi şairlerle gazetemizi tezyin ettiklerini gördükçe memnuniyetimiz tezayid ediyor. Dürdane Hanımefendinin bu şiirini takdir eden var aralık. Matbuamızda bulunan bir şair:
Dünyada sadetle geçir verdiğin ömrü, mura’ını pek berceste buldu. Biraz müşkilpesend olan münekkidimiz de, şairin fikrini tasdik etmekle beraber (özür) kelimesinin burada (cürüm ve günah) manasını ifade edemeyeceğini dermiyanla beraber dedi ki:
Zarar yok. Bir kafiye için bu güzel mazmunu kabul etmeli. Ç ünkü bir Nadire-i İsmet bu yolda ilahi eserler nazmına muktedir olursa hususiyle (ömür, özr) gibi kafiyelerin de nadir bulunduğu nezd-i şiirede musaddak bulunursa elbette Dürdane Hanımefendi mazur olur. Bununla beraber mumil-lihanın bu yoldaki asar-ı ebediyyesine intizar ederiz.

1. Hazan
Karardı sath-ı kainat
Göründü çehre-i memat
Solunca zehra-i hayat
Hazana erdi kainat
2.
Turm etti nevbahar
Harab oldu lale zar
Ki aldı manzar-ı karar
Hazana erdi kainat

imparator 07-02-2007 14:33

No.: 18 Sayfa 38
- 3 -
Behkemet cenab-ı Hak
Kızardı çehre-i şafak
Sarardı soldu her varak
Hazane erdi kainat
- 4 -
Semada ebri eşkeriz
Denizde bad-ı mevcehiz
Bahardan ne yok bir iz
Hazane erdi kai’inat
- 5 -
Taraf taraf şelaleler
Garib garip naleler
Sarardı vird-i laleler
Hazane erdi kainat
- 6 -
Öter iken garip garip
Kesildi saut-ı andelip
Uçup da gitti ol edib
Hazane erdi kainat
Nuh Kuyulu Naciye

imparator 07-02-2007 14:33

KIT’A
Hüsnünün ah nasıl cazibesi olduğunu
Kendi gönlünde senin şüphesiz ey mah bilir
Dem-i hicranda işim girye nesar olmaktır
Geceler tabeseher sevdiğim Allah bilir
Naciye

MALUMAT
Eserinizi buruca bala gazetemizde derc ettik. Sizde gördüğümüz marifpürsitaneden fevkalade memnun olduk. İnşallah böyle daha dilnişin manzumeler inşadına muvaffak olursunuz da onları da derc-i sütunu iftihar ederiz. Siz el nizam ettiğiniz müslün terakki cuyanede sebat ediniz. Gördüğünüz bazı teşvik-i şeknane muamelelerden meyus olmayınız.

ŞARKI
Göster yüzün goncalara güller açılsın
Ey gonca! Turra zülfünü sünbüller açılsın
Düşün ruh-u ..... kaküller açılsın
Ey gonca! Turra zülfüne sünbüller açılsın
Ey misli daha gelmemiş alemde cihane!
Bak bendeki mihrak mütehassis halicane
Giysularını bos eder aşık gibi şane
Ey gonca! Turra zülfünü sünbüller açılsın
İclal

imparator 07-02-2007 14:34

No.22 Sayfa 44
Bir Mersiye
Taşa çal kendini şimdengeru ey dertli serim
Durma feryad u figan et dil i efgan eserim
Ağla ey didei pür hun ve sirişkim ağla
Beni bi kes bırakıp gitti zavallbı pederim
Edemem ağlamasam derdimi asla teskin
Eyle nolur beni öldürde hüdaya teskin

Gel ecel gel beni isalı makam ı peder et
Dil i meyusumu azade i derd ve keder et
Beni Allah için öldür beni Allah için ah
Tig i düşman gibi nolur cigerimden kezer et
Edemem ağlamasam derdimi asla teskin
Eyle nolur beni öldür de hüdaya teskin

Valide hınçırarak bir yere çökmüş ağlar
Dil i dader dahi derya gibi coşmuş çağlar
Pederim vasıl dergah ı ilahi oldu
Bu firaki dil i evlat u iyalan dağlar
Edemem ağlamasam derdimi asla teskin
Eyle nolur beni öldür de hüdaya teskin

imparator 07-02-2007 14:34

Kimi tesmim, kimi pür neşe eder cam-ı felek
Beni öldürmedi gitti yazık alam-ı felek
Neye dünya neye müstağrak zulmet olmuş
Gitti mi kisve-i matem yine endam-ı felek
Edemem ağlamasam derdimi asla teskin
Eyle nolur beni öldür de hudaya teskin

Eşk-i simin iyunem sizi hep yaldızlar
Ben gibi siz dahi matemkeş valide misiniz?
Sizi gördükçe iyunem yüreğim pek sızlar
Edemem ağlamasam derdimi asla teskin
Eyle nolur beni öldür de hudaya teskin

Ey deniz sen dahi coşa ne gelirsin öyle
Öyle coş kim beni al sine-i pür zulmunesen
Kurtulup can atayım cay-ı ab müşfake ben
Etme mahsun ve elemnak beni herdem böyle
Edemem ağlamasam derdimi asla teskin

imparator 07-02-2007 14:34

Eyle nolur beni öldür de hudaya teskin
Nuh Kuyulu: NACİYE

MALUMAT
Manzumenizdeki şedit tesir bizi de müte’ellim etti. Kadınlığınızla beraber tezyide-i irfana hasr-ı efkar ederek güzel güzel eser vücuda getirdiğinizden dolayı şayan-ı tebriksiniz. Şiirde tecviz ettiğiniz bazı güna-ı amalatı terk ederseniz daha münasip olur.

Bir Gece Mehtab ile Girilen Makale-i Aşikane
Şeb-i gam geldi gitti ruz-i hicran
Tulu etti semada mah-ı taban
Füruğı saye bahş oldu teraba
Hazin avar ile geldim hıtaba
Dedim bir dil şikare aşıkım ah
Kesilmez ıztırabım ta sehergah
Gezersen alemi hane bahane
Gidersen evvel sevdiğim kaşı kemane
Öpesin damen-i cananı vafer
Söyledi ol çeşm-i siyahe hali bir bir
Deli oldu gam-ı hicran-ı esiri
Perişan-ı hatır ettin ol fakiri
Yeni bir külbe-i ahzane döndü
Vücudu hane-i virane döndü
Vücudu hane-i virane döndü
Cefayı derdmende mail olma
mağdur hevaya katil olma
Yetiş imdadına ölmezden evvel
Kerem eyle ecel gelmezden evvel
Ne günser oldu camu ayş u hali
Senin boynunadır cana vebali
Nazar ettim kamer vermez cevabı
Huda’dan canibe ettim hıtabı
Hudaya etmeli ancak niyazı
Ki olur cümle derdün çare sazu
Çamlıca’da Mukime: Hamide

imparator 07-02-2007 14:34

No.: 28 s.48
HAYAL
Seni sevdim de bu hali buldum
Gam u endişe ve melali buldum
Seni gaybeyledim amma cana!
Sana benzer bu hayali buldum
Ne hayaldi o hayal-i rana
O hayalinle visali buldum
Kalmadı cevrine artık tamam
Yine ben ah! Zevali buldum
Esiyor serde nesim-i sevda
Seni sevdim de bu hali buldum
Nuhkuyulu: NACİYE

BİR KITA
Gönlümde olan ateşi teskin edemezsin
Sen nafile ey ebr-i siyeh ağlama bari
Endişemi uğraşma ki tehvin edemezsin
Göster bana göster nolur ol sevgili yari
NACİYE

imparator 07-02-2007 14:34

No.: 24 s.51
MÜNEVVER
Cemal-i bi misalin pek münevver
Onun dil bestesiyim hem esiri
Şe’a ı vece alan pek münevver
O hurşidin nazir dır nazırı
Ser a pa nurdur nazik vücudun
Beni cezb etti çeşman-ı kebutun
O hal-i bi-misalin pek münevver
Siyah nurdan anı halk eylemiş Hak
O çeşm-ü pür malin pek münevver
Füruğ la cevrdi dense ılık
Ser a pa nurdan nazik vücudun
Beni cezb eyledi çeşmi kebutun
Nuhkuyulu: NACİYE

No.: 25 Sayfa 56
Nigar Hanımefendi Hazretlerine Nazire:
Gönlüm gibi hicran ile feryat edecek yok
Efsus benim halime imdad edecek yok
Peygule-i vahdette bu bimar-ı gam ağlar
Bende olduğu zincirden azad edecek yok
Günden güne tıfl-ı dil olur zar u perişan
Bi - çareyi bir lütf ile şad edecek yok
Cevr etse de vuslat demi abad idi gönlüm
Mehcur olalı gönlümü abad edecek yok
Sen nev-heves olsan dahi Yesri-i sühan senc
Gayret! Sana benzer gazel inşad edecek yok
Yesri

imparator 07-02-2007 14:35

MALUMAT
Hakikaten gayret ediniz, tefahürden bir şey çıkmaz. Çünkü henüz müptedi olduğunuz sizce malum olacak bazı tashihatımızdan anlaşılır zannındayız.

ŞARKI
Cam aşkun nuş edip pür ıztırap oldum bu şeb
Derd-/i hicr-i suzanınla harap oldum bu şeb
Bezm ü salın yad edip Mahrum u hab oldum bu şeb
Derd -i hicri suznanınla harap oldum bu şeb
Cism i bi tabım dayanmaz nize i hicranına
Rahmet Allah aşkına dildade i hayranına
Eyle icrayı cefacan düşerse şanına
Derd i hicri suznanınla harap oldum bu şeb
Naciye

MALUMAT
Şayan-ı hezar aferindir
Cidden bu neşidei dil ara
Dünyada hemişe bir karar ol
Ey şaire i bedia pira

imparator 07-02-2007 14:35

ŞARKI
Bak gözlerime bir daha, dil hüzn ile dolsun
Cellat-ı hayatım o siyeh gözlerin olsun
Gönlüm bana ilk verdiğiniz gül gibi solsun
Cellat ı hayatım o siyeh gözlerin olsun
Ağyara verip yüz beni ağlatma yazıktır.
Gel sinemi yar, gör dil -i zarum ne yanıktır
Bak gözlerime gönlüme gir sinem açıktır
Cellat ı hayatım o siyeh gözlerin olsun
K.Y.

No.:25 Sayfa 56
Nevakar Muhabet
Bihr i alem dönüyorken, dinle
Beni kuşlar gibi erken dinle
Nale i hasreti benden dinle
Ben nevakar olayım sen dinle

Aklımı bir delikanlı aldı
Gözlerim işte bunun çün daldı
Ahir nameye pek az kaldı
Ben nevakar olayım sen dinle

Dağlara hüzn verirken sisler
Düşer o sislere envar ı seher
O zaman aşk ile ruhum inler
Ben nevakar olayım sen dinle

imparator 07-02-2007 14:35

Söylemem gördüğümü rüyada
Sevdiğim meşcereyi sahrada
Ne olur ah şeb i tenhada
Ben nevakar olayım sen dinle

Doğdu demde mah ı tabanda
Cuş eder hissi tesir bende
Bülbül ah ederken gülşende
Ben nevakar olayım sen dinle
İCLAL

No.: 27 Sayfa 60
O KAŞLAR
Haset bahş hilal-i mah o kaşlar
Kemander ı bilader ah o kaşlar
Ederken süre i tayi tefsir
Dokundu gönlüme negah o kaşlar

Onun kabil değil teb idi, tutdu
Hayalimde mekan eyvah o kaşlar
Hayaliyle onun dil hasteyem ben
Beni Leyla eder Billah o kaşlar
Nuh Kuyulu: NACİYE

Defter-i Es’arımın Üzerinde Böyle Yazılıdır
İş ub defterdir bana bade i tezkar ı şebab
Çünkü: Evvel devr se’idin sevgili mahsulüdür

imparator 07-02-2007 14:35

Muhtevidir kamilen ahval i meyusanemi
Gerçi bi kıymetdar amma gönlümün makbulüdür.
Nuh Kuyulu: NACİYE

ŞARKI
Esir i gamze i han har kim ben
Seza i merhamet bimarkin ben
Eğer çi ba’is-i ekdar kim ben
Nakarat
Seza-i Merhamet bimarkim ben

Gönül azade-i renc ü gam olmaz
Niçin vaslınla şad u hürm olmaz
Bilirsin sevdiğim sen, bilmem olmaz
Nakarat
Seza-i merhamet bimar kim ben
Nuh Kuyulu: NACİYE

ŞARKI
Bakmadın vaktiyle istikbaline
Ağla ey dil ağla şimdi haline
Uydu mu sandın felek amaline
Nakarat
Ağla ey dil ağla şimdi haline
Hafide
No.:27 Sayfa 61
ŞARKI
Cevr ile üftadeni kapladın heder
Kalbine bi çarenin verdin keder
İşte eyyam vassal etti gezer
Nakarat
Ağla ey dıl ağla şimdi haline
MANZUME

imparator 07-02-2007 14:35

ŞARKI
Var mıdır sinem gibi bir dağder
Gözlerim giryan olur leyl ü nehar
Bülbül-i nalan eder bu ahuzar
Nakarat
Eyliyor Hicran ile ömrüm güzar

Ben bu bezmin görmedim ezvakını
Ebr-i firkat kaplamış afakını
Görmedim dildarımın eşfakını
Nakarat
Eyliyor hicran ile ömrüm güzar
Kadıköyünde: Mihrcihan
Muhterem Muharrir Beyefendi
(Malumat) namı altında neşretmekte olduğunhuz nafi ve muhterem ve gayette sevimli olan gazetenizin bir karie-i acizanesiyim, fakat ne çare ki şimdiye kadar beyan-ı maksat etmeye muvaffak olamamışımdır. Sebebi de sayfiyede bulunmaklığımızdı. İşte bu haftaki nüshayı dahi kemal-i mesruriyetle aldım, okudum, mütelezziz oldum. Acizanelerinin öteden beri ufak tefek bazı şeyler karalamaya hevesim pek ziyade olduğu cihetle mahsul-i hevesim olan ufak bir şarkıyı dahi ayrıca takdim eyliyorum. Eğer muvafık tab-ı alileri olacak olursa (Malumat) ınızın bir köşesine dercini temenni eylerim.

imparator 07-02-2007 14:36

ŞARKI
Aşıkın sermayesi feryat imiş
Aşıka ah u figan mutat imiş
Bilmem aşıkın sonu berbat imiş
Nakarat
Cism-i suzanım mneğer polat imiş
mFikr edip hal-i teekül eyledim
Çektiğim cevr-i tahayyül eyledim.
Ben nasıl bulmem tahammül eyledim
İZAN
No.: 27 Sayfa 61
Bir de eğer müsaade buyurulursa daha doğrusu kabulü vad olunursa ara sıra tertibine muvaffak olacağım eğlenceli ve bazen ciddi ve fenni ufak tefek ve eşkal ve bilmece gönderebileceğimi arz ile ifayı ihtiramatı mahsusa eylerim.
Karielerenizden Beşiktaşta Sakine: MAKBULE AFİFE



Türkiye`de Saat: 19:20 .

Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580