![]() | |
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
![]() | #21 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| PIOVAN firmasından gerçekleştirilen ithalatta, proforma faturada da görüldüğü gibi, Toprak Akrilik ödemeyi akreditifli olarak yapmıştır. Akreditif, %100 dönülemez (%100 Irrevocable) ve teyitlidir (Confirmed). Bu durumda PIOVAN firması, malları hazırlayıp gerekli evrakları bankasına verdiği anda parasını alma hakkı kazanmaktadır. Toprak Akrilik, PIOVAN firmasıyla yapılan anlaşma gereği (proforma faturada da görüldüğü üzere) malları PIOVAN firmasının ambarından alacaktır (EX-WORKS). JTC firmasıyla yapılan anlaşma gereği ise ödeme vesaik mukabili yapılmıştır (Cash Against Documents CAD). JTC firması, malları hazırlayıp, gerekli evrakları ithalatçının bankasına göndermiş, Toprak Akrilik de mal bedelini ödeyip belgeleri almıştır. Burada da yine teslimat JTC firmasının ambarında gerçekleşmiştir. RÖHM firmasından gerçekleştirilen ithalatın ödeme şekli de tıpkı PIOVAN firmasından yapılan ithalatta olduğu gibi akreditif olmasına rağmen, burada ödeme vadelidir. Bir başka deyişle vadeli akreditif söz konusudur. Toprak Akrilik Küvet İşletmesi ödemeyi malları teslim aldıktan 180 gün sonra yapmıştır. RÖHM’den yapılan ithalatın teslim şekli de farklıdır. RÖHM firması malları; navlun ödenmiş, sigorta yapılmış bir şekilde Eskişehir’e ulaştırmıştır. Ayrıca ülkesindeki ihracat ve gümrük masraflarını da karşılamıştır. Yukarıda, Toprak Akrilik Küvet İşletmesi’nin geçmiş dönemlerde yaptığı ithalatlara ilişkin verilen örneklerde, görüldüğü gibi değişik uygulamalar mevcuttur. İşletme genelde ödemelerini akreditifli olarak gerçekleştirmektedir. Bunun yanında peşin ödeme ve vesaik mukabili ödeme uygulamaları da vardır. Tabii ki ödeme şekli finansman durumuna bağlıdır. Küçük miktarlar için genelde peşin ödeme yapılmaktadır. | ||
![]() |
|
![]() | #22 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Toprak Akrilik Küvet İşletmesi’nde İthalatın Finansmanı Toprak Akrilik Küvet işletmesi, ithalat ödemelerini genellikle akreditifli olarak yapmaktadır. Bu akreditifli ödemelerin bazıları vadelidir. Yukarıdaki bölümde de işletmenin böyle bir uygulamasına değinilmiştir. Vadeli akreditifte işletme, mallarını kredili olarak satın almaktadır. Dolayısıyla bu durumda işletme, ihracatçı firma tarafından finanse edilmiş olmaktadır. Kredili alım sadece vadeli akreditif kullanılarak yapılmamaktadır. Toprak Akrilik, bazı yabancı firmalardan direkt olarak, arada banka ya da başka bir garantör olmaksızın, kredili alım yapmaktadır. İşletme, peşin ödeme ya da vesaik mukabili nakit ödeme yapması gereken durumlarda bazen, anlaşmalı olduğu bankanın kredisini kullanmak suretiyle de gerçekleştirdiği ithalatı finanse edebilmektedir. Ödeme, Toprak Akrilik’in bankası aracılığıyla ihracatçı firmanın bankasına yapılmakta, Toprak Akrilik de kendi bankasına borçlanmaktadır. Bunun yanında işletme, bizzat çeşitli bankalardan kredi çekerek de ithalat masraflarını karşılamaktadır. Toprak Akrilik Küvet İşletmesi, bazı bankalarla yaptığı sözleşmelerle, ithalatının finansmanında kullandığı kredilere yönelik, belli bir dönem için belli bir hacim belirlemektedir. Bu hacmin belirlenmesinde işletmenin kredi değerliliği önemli bir unsur olmaktadır. Ayrıca bankalar böyle bir sözleşme yaparken, işletmeden bazı karşılıklar ve belli bir miktar mevduat bulundurmalarını istemektedirler. Toprak Akrilik geçmiş yıllarda Eximbank kredilerinden de yararlanmakta iken, son yıllarda Eximbank kredisi kullanmamıştır. İşletme, ithalat ödemelerinde kendi özkaynaklarından da yararlanmaktadır. Toprak Akrilik’in; banka ve satıcı kredisi yanında özkaynaklarını da ithalatının finansman olanaklarından biri olarak gösterebiliriz. | ||
![]() |
![]() | #23 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Toprak Akrilik Küvet İşletmesi’nin İthalatta Karşılaştığı Riskler ve Sorunlar Toprak Akrilik Küvet İşletmesi yurt dışından çok miktarda hammadde ve malzeme ithal etmekte olan bir işletmedir. Satın aldığı malların bedelini de döviz olarak ödemektedir. Bu durumda, hele bugünkü şartlarda, işletmenin çok büyük bir kur riski ve ödeme güçlüğü ile karşı karşıya olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. İşletme, döviz kurlarının dalgalanmaya bırakılması ile birlikte büyük zararlara uğramıştır. Vadesi gelen ithalat ödemelerini yapamaz duruma gelmiştir. Son aylarda yaşanan bu olağanüstü durumun dışında da işletmenin mal ithal etmesinden kaynaklanan zararı mevcuttur. İşletme ödemelerini vadeli değil, peşin yapsa da bir kur riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu durumu şöyle açıklayabiliriz: Muhasebe sistemimize göre, ithal edilen mal gümrükten girdikten sonra mal bedelinin, o günkü kur üzerinden TL’ye çevrildikten sonra kaydedilmesi gerekmektedir. Yani gider, TL cinsinden yazılmıştır. Hammadde teslim alındıktan sonra üretime verilmekte ve üretim için belli bir süre geçmektedir. Yine bu üretim sürecinde de pek çok gider peşin olarak ödenmektedir. Ardından ürün bayiye verilmekte ve satış vadeli olarak gerçekleşmektedir. Sonuçta satış kazancı oldukça uzun bir süre sonra işletmenin eline geçmiş olmaktadır. Hammaddenin bedelinin ödenip teslim alınmasından, ürünün üretilip satışından gelir elde edilmesine kadar geçen süre içinde döviz kurları aynı kalmamaktadır. Sonuçta işletme, elde ettiği kar ile tekrar geriye dönüp hammadde almaya kalktığında reel olarak bir kayba uğradığını görmektedir. Esasında muhasebe kayıtlarında belki de oldukça yüksek bir kar ortaya çıkmaktadır. Kurda meydana gelen artıştan dolayı uğradığı kaybı satış fiyatına yansıttığı vakit, bu durum başka olumsuzluklara neden olabilecektir. Belki de pazar payını kaybedecek, zamanla küçülmek zorunda kalacaktır. Bir ithalatçı işletme için en önemli risklerden biri de şüphesiz ki, ihracatçıdan kaynaklanan risktir. Bir başka ifadeyle, mallar ithalatçının istediği özelliklerde üretilmemiş, kusurlu ya da istenmeyen bir kalitede üretilmiş olabilir. Bu risk, Toprak Akrilik için de geçerlidir. İşletme bu tür risklere karşı, satış sözleşmelerinde gerekli hükümlerin bulunmasını sağlamaktadır. | ||
![]() |
![]() | #24 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Ayrıca malların taşınması sırasında meydana gelebilecek zararlara karşı da, eğer taşıma yükümlülüğü kendisine aitse, malları sigorta ettirmektedir. Yukarıda saydığımız risklerin dışında işletme bir de yönetim riskiyle karşı karşıyadır. Sözü edilen yönetim, işletme yönetimi değil ülke yönetimidir. İşletmede edindiğimiz izlenim şudur ki, işletmenin ithalat yaptığı firmalarla hiçbir sorunu yoktur. Toprak Akrilik Küvet İşletmesi, gerek Avrupa Birliği ülkelerindeki gerekse diğer ülkelerdeki işletmelerle büyük bir güven ve uyum içinde ticari ilişkilerini devam ettirmektedir. Ancak ülke yönetimindeki bozukluk, siyasi istikrarsızlık reel ekonomiye direkt olarak yansımaktadır. Ülkemizde yaşanan bu olumsuzluklar, sözünü ettiğimiz iyi ve yoğun işbirliğinden dolayı, diğer ülkelerdeki işletmeleri de etkilemektedir. Buradan hareketle, Türkiye’nin globalleşme yolunda tahmin edilenden daha fazla yol kat ettiğini de söyleyebiliriz. Bu saydığımız sorunlara ek olarak; yabancı ülkelerdeki yasalarla ülkemizin yasaları arasındaki uyumsuzluk ve yoğun, engelleyici bürokrasi de inceleme yaptığımız Toprak Akrilik Küvet İşletmesi’nin ithalatta karşılaştığı sorunlar arasında yer almaktadır. | ||
![]() |
![]() | #25 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 9. SONUÇ VE ÖNERİLER Tükiye’de 1980 sonrası dış ticarette uygulanan liberal politikalar, genel olarak ithalatı ve ithalat yapan işletmeleri doğrudan etkilemiş ve ithalat; önemle incelenmesi, üzerinde durulması ve takip edilmesi gereken bir hale gelmiştir. Bu çalışmada esasen meseleye makro ekonomik açıdan değil, dış ticaretin finansmanı genel konusu kapsamında, özel bir işletme bazında; ithalat uygulaması, ithalatın finansmanı ve ithalatta karşılaşılan riskler ve sorunlar açısından yaklaşılmıştır. Yaptığımız çalışma için, Eskişehir’de faaliyet gösteren Toprak Akrilik Küvet İşletmesi seçilmiştir. Toprak Akrilik Küvet İşletmesi, ürünlerinde kullandığı hammadde ve malzemenin büyük bir kısmını ithal etmektedir. İthalat işlemleri, işletmenin bağlı bulunduğu başka bir üst birim tarafından değil, bizzat işletme tarafından gerçekleştirilmektedir. İşletmede yaptığımız görüşme ve incelemeler sonucunda; işletmedeki ithalat işlemleri ve uygulamalarından hareketle, işletmenin ithalatının finansman olanaklarını, ithalatta karşı karşıya bulunduğu riskleri ve mevcut diğer sorunları belirlemeye çalıştık. Bu belirlemelere göre, işletmenin ithalatın finansmanı için çok fazla alternatifi bulunmadığını söyleyebiliriz. Mevcut finansman olanakları dışında, Eximbank kredilerinden yararlanması farklı bir seçenek olarak önerilebilir. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, işletmenin alternatifleri sınırlı olmasına rağmen işletme elindeki olanakları iyi ve etkili kullanmaktadır. Yaptığımız çalışmada işletmenin ithalat işlemlerinde; kur riski, ihracatçı riski, taşıma riski ve bütün bunlardan farklı olarak ülke yönetimi riski ile karşı karşıya bulunduğunu belirledik. İşletme ihracatçı riskini sözleşmeye koydurduğu maddelerle, taşıma riskini de mallarını sigorta ettirerek azaltmaya çalışmaktadır. İşletme kur riskini en aza indirmek için de türev araçların kullanım imkanını ve yollarını araştırmalıdır. Gerçi ülkemizde türev ürünler piyasası mevcut değildir. Ancak bazı bankaların bazı müşterilerine uluslararası piyasalardan bu türev ürünleri kullandırdıkları söylenmektedir. Bunun şartlarını bilmemekle beraber, en azından böyle bir imkanın kullanılıp kullanılamayacağının araştırılmasının gerektiğini söyleyebiliriz. Ülke yönetimi riski için ise işletmenin elinden gelen bir şey bulunmamaktadır. | ||
![]() |
![]() | #26 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Çalışmanın sonunda vardığımız kanı şudur ki, ülkedeki yönetim bozukluğu birçok alanı olduğu gibi dış ticareti de olumsuz etkilemektedir. Türkiye, globalleşen dünyada yerini almaya başlamıştır. Türk işletmeleri yabancı ülkelerdeki işletmelerle yoğun, iyi ve güven verici bir işbirliği içindedir. Dış ticaret yapan işletmelerimizin yüz yüze bulunduğu sorunlar; yasalarımızdaki eksiklikler, katı bürokrasi gibi ülke yönetiminden kaynaklanan sorunlardır. Diğer başka sorunlarının da kaynağı ne yazık ki aynıdır. Türkiye’nin yeni dünyada hak ettiği yeri alabilmesi için, ülke idarecilerinin yasal düzenlemeleri, yapısal reformları bir an önce gerçekleştirmeleri ve bunları uygulanabilir hale getirmeleri gerekmektedir. | ||
![]() |
![]() |
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |
![]() | ![]() |