|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
02-02-2007, 11:42 | #21 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| DIŞ TİCARET POLİTİKASININ ARAÇLARI Devletin dış ticarete müdahale için kullandığı geleneksel araç, gümrük tarifeleridir. Ancak zamanla gümrük tarifelerinin etkisi azalmış, bunun yerine çok sayıda yeni araç ve düzenlemeler ortaya çıkmıştır. a) Gümrük tarifeleri: Malların ülke sınırlarından geçişi sırasında alınan vergilerdir. Tarifelerin ekonomi üzerindeki etkileri fiyat mekanizmasının işleyişine dayanır. b) Tarife-dışı araçlar: Gümrük tarifelerinin dışında genellikle döviz çıkışına yol açan işlemleri kısıtlamak için hükümetin tek taraflı kararı ile konulan müdahale önlemleridir. Sayıları pek çoktur, bazıları aşağıdaki gibidir: 1- Miktar kısıtlamaları: Devletin ithalatı doğrudan doğruya belirli miktarlarla sınırlandırmasına dayanan uygulamaları kapsar. Bunlar ithalat kotaları, ithalat yasaklamaları ve döviz kontrolü gibi önlemlerden oluşur. 2- Tarife benzeri faktörler: Bunlar da gümrük tarifeleri gibi ithalatı pahalılaştırıp yerli üretimin karlılığını artıran, yani fiyat mekanizması yoluyla serbest ticarete müdahale niteliğinde olan önlemlerdir. 3- Görünmez engeller: Bu önlemler devletin, halk sağlığı, çevre korunması veya kamu güvenliği gibi nedenlerle çıkartmış olduğu idari, teknik düzenleme veya standartları içerir. 4- Gönüllü ihracat kısıtlamaları: Bunlar ithalatçı ülkenin piyasasını bozduğu gerekçesi ile,üretici ülkelerin mal ihracını sınırlandırmaya yönelik bir tür kota uygulamasıdır. c) İhracatın özendirilmesi: Dış ticaret politikası araçları her zaman ithalatın sınırlandırılmasına yönelik olmaz. Amaç, bazen ihracatın yada genel olarak, döviz kazandırıcı işlemlerin özendirilmesi olabilir. Bağlı ticaret: Bazen döviz tasarrufu sağlamak, serbest dövizle satılamayan düşük kaliteli yerli üretimin ihracını gerçekleştirebilmek, yabancı sermaye yoluyla büyük sanayii tesisleri kurmak gibi nedenlerle bağlı ticaret başvurabilir.[1] | ||
|
02-02-2007, 11:43 | #22 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| DIŞ İLİŞKİLER VE ÖDEMELER BİLANÇOSU Karşılaştırmalı üstünlükler teorisi ülkelerin üretiminde uzmanlaşıp ihraç edecekleri mallarla diğer ülkelerden ithal edecekleri mallar ve böyle bir dış ticaretin gerçekleşeceği serbest alış veriş koşulları hakkında önemli bir gerekçe oluşturmaktadır. Ancak, belli bir ülkede fiilen izlenen politika bundan önemli farklılıklar gösterebilir. Bu farklılığı yaratabilecek belli başlı unsurlara kısaca değinmek teori ile gerçekler arasındaki ayrılığın nedenlerini belirtmek açısından önem taşır. 1- Her şeyden önce, siyasal, askeri v.b kaygıların toplum tercihleri içinde iktisadi kaygılar kadar, hatta bazen ondan da büyük önem taşıdığını unutmamak gerekir. 2- Karşılaştırmalı üstünlükler teorisinin ön gördüğü uzmanlaşmanın kayıtsız biçimde uygulanmasının ve tam serbest bir dış ticaretin sakıncalarına işaret edebilecek çeşitli iktisadi deliller sıralamak de mümkündür. 3- Bir ülkenin henüz kurulma aşamasındaki belli bir endüstrisi, ayni üretime uzun yıllar önce başlamış başka ülkelerin endüstrileriyle serbest bir yarışmaya itildiğinde sonuç, büyük ihtimalle, yeni başlayanın o üretimden vazgeçmesi olacaktır. Oysa, hiç değilse bazı üretim kolları için, belli süre korunarak gelişme fırsatı verildiğinde handikapların kapatılıp rekabete girişilmesi, hatta daha etkili üretim yapabilme imkanları doğacaktır. Yeni genç endüstrilerin korunmasına yönelik bu gerekçede karşılaştırmalı üstünlüklerin haklı göstereceği serbest dış ticaret ve kayıtsız bir uzmanlaşmaya ciddi istisnalar oluşturur. 4- Az gelişmiş ülkeler, az çok uzunca bir uzman perspektifinde koruyacakları üretim yapısına henüz kavuşamamış ekonomilerdir. Bu ülkelerde ekonomik yapı değişimini daha da hızlandırabilmek için bazı alanların korunması haklı gerekçelere dayandırabilir. Bir bakıma, az gelişmiş ülkelerde pek çok üretim kolu yeni genç sanayii kabul edilebileceğinden yaygın bir koruma politikasına konu olabilmektedir.[1] | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |