|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
05-02-2007, 13:19 | #21 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Kategori 335 336/336 338/339/638/639 340/640 341/641 342/642 347/348 448 350 351/651 352/652 Mal-tanımı Pamuklu ve suni-sentetik elyaftan kadın elbisesi Pamuklu ve suni-sentetik elyaftan mamul erkek, kadın, kız için örgü, bluz ve gömlek Pamuklu ve suni-sentetik elyaftan erkek,çocuk için örgü olmayan gömlek Pamuklu ve suni-sentetik elyaftan kadın, kız çocuklar için örgü olmayan bluzlar Pamuklu ve suni sentetik elyaftan etekler Pamuklu erkek, erkek çocuklar için pantolonlar, şortlar, askılı pantolonlar (bahçıvanlar için) Yünlü bayan ve kız çocuklar için, pantolonlar, şortlar, askılı pantolonlar Pamuklu bornoz ve sabahlıklar Pamuklu ve suni -sentetik elyaftan gecelik ve pijama Pamuklu ve suni-sentetik bay-bayan dokuma ve örme iç çamaşırları 1998 kota seviyesi(düzine) 356.446 839.628 5.227.877 1.568.112 1.548.584 934.681 5.085.297 37.871 530.107 847.549 1.700.274 | ||
|
05-02-2007, 13:19 | #22 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| ABD’ye kota kısıtlaması altında ihraç edilen tekstil mamulleri; Kategori 200 300/301 219 313 314 315 317 326 410/624 611 617 625 626 361 369-S 605 627 628 629 Mal-tanımı Karde ve penye pamuk iplikleri Pamuklu ve sentetik elyaftan duck (branda) Pamuklu çarşaflık Pamuklu poplin ve geniş bez Pamuklu basma Pamuklu dimi dokulu kumaş Pamuklu saten Yün mensucat ve %15-36 yün ihtiva eden sentetik elyaftan mensucat Dokuma mensucat Suni-sentetik elyaftan twill ve saten Suni-sentetik elyaftan poplin ve geniş bez Suni-sentetik elyaftan basma Pamuklu çarşaflar Yalnızca pamuklu temizlik bezleri Teksture veya teksture edilmemiş liften iplik Suni-sentetik elyaftan çarşaflık Suni-sentetik elyaftan twill ve saten men. Sentetik ve suni stopte veya filament elyaftan, pamuk ve benzeri ile karışık kumaş 1998 kota seviyesi 1.695.542 KG 8.255.474 KG 40.184.564 M2 49.114.466 M2 28.575.690 M2 38.398.585 M2 40.184.564 M2 4.464.950 M2 1.103.680 M2 53.205.155 M2 26.789.711 M2 7.235.901 M2 7.235.901 M2 1.782.234 adet 1.842.488 KG 2.216.771 KG 7.235.901 M2 7.235.901 M2 7.235.901 M2 | ||
05-02-2007, 13:19 | #23 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Kanada’ya kota kısıtlaması altında ihraç edilen tekstil ve konfeksiyon mamülleri şunlardır; Kategori Mal tanımı 1998 kota seviyesi 5 Dokuma ve örme çocuk pantolon, kısa pantolon, bay-bayan, çocuk şort ve tulum 2.268.025 5A Dokuma ve örme bay-bayan pantolon ve kısa pantolonlar 701.509 9 Dokuma ve örme bay-bayan, çocuk, külot, slip, iç çamaşırı,t-shirt, atlet ve benzeri 6.107.160 41A Yatak çarşafı 5.712.065 41B Yastık kılıfı 5.362.619 GATT’IN TEKSTİL SEKTÖRÜNE ETKİSİ 30 yıldan fazla GATT serbest ticaret düzenlemeleri dışında tutulan ve Çok Elyaflılar Anlaşması çerçevesinde bir takım kısıtlamalarla yapılan tekstil ve konfeksiyon ticaretinin tekrar GATT sistemi kapsamına alınmıştır. Tek stil ve konfeksiyon ihracatında kotalrın kalkmış olması, Türkiye’ye AB pazarında rakiplerine göre 5 yıllık bir avantaj sağlayacaktır. GATT tekstil ve konfeksiyon anlaşmasının geçiş süresi boyunca Türkiye, AB’nin üçüncü ülkelere yönelik olarak uyguladığı miktar kısıtlamaların uygulayabilecektir. Böylece Türkiye 50 kadar ülkeden gelecek tekstil ve konfeksiyon ithalatını sınırlama ve denetleme olanağına sahip olmaktadır. Ancak geçiş döneminin sona ereceği 2005 yılına kadar ise miktar kısıtlamaları aşamalı olarak kaldırılacaktır. Dolayısıyla, Türkiye tekstil ve konfeksiyon sanayinin 2005 yılından sonra artacak uluslar arası rekabete karşı hazırlıklı olması ve bu konuda gerekli yapısal uyuma gitmesi gerekmektedir. | ||
05-02-2007, 13:19 | #24 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Türkiye’nin fikri, sınai ve ticari mülkiyet haklarının korunması ile ilgili prensipleri kabul etmesi, tekstil ve konfeksiyon sanayinin uluslar arası güvenirliliğini artıracak ve bu sayede Türkiye’ye yönelik yabancı sermaye akımı artabilecektir. Bu gelişmenin, Avrupa çıkışlı ihracatın ve yatırımların artmasına olanak sağlayacağı söylenebilir. GATT’in 2000’li yıllarda sağlayacağı avantaj sadece gümrük vergilerinin düşürülmesi ya da kotaların kaldırılmasıyla sınırlı kalmayacak, aynı zamanda çevre korunması, kamu sağlığı, çalışma koşulları, tüketiciyi koruma, kişi hak ve özgürlüklerini de kapsayacak standartları da zorunlu hale getirecektir. Yeni rekabet ortamı karşısında bazı tekstil ve konfeksiyon ihracatçısı ülkeler zor durumda kalabilecektir. Türk tekstil ve konfeksiyon sanayinin böyle bir durum ile karşı karşıya kalmaması için teknolojik yatırımlarına büyük hız vermesi, moda içeren, marka imajı olan ve çevreye duyarlı ürünlere yönelmeye başlaması gereklidir. Ayrıca hedefini kalite ve standart üzerine kurarak dünya ticaretindeki konumunu geliştirmelidir. | ||
05-02-2007, 13:20 | #25 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| C – DİĞER TARİFE DIŞI ENGELLER 1. SUBVANSİYONLAR Son yıllarda ticaret politikası çerçevesinde tarifeler ve kotaların yerini diğer tarife ve kota dışı engeller almaktadır. Bunlar içinde en çok dikkat çeken sübvansiyonlar olmaktadır. Hükümetler, yerli üreticilere ticaret durumlarını düzeltebilmek için sübvansiyon verebilirler. Sübvansiyonların amacı daha etkin olan yabancı üreticilere karşı daha az etkin olarak çalışabilen yerli firmaları rekabet edebilir duruma getirmektir. Sübvansiyonlar yerli üretici firmaların mallarını gerçek maliyet ve karların altında satın almalarını sağlarlar. Ülkeler belirli bir yerli sanayilerin gelişmesini istiyorsa onların gelişme ve genişlemesini sağlamak için sübvansiyon uygularlar. Sübvansiyonlar birçok şekilde olabilir. En basit met**** hükümetin satışları tamamladıktan sonra yerli ihracatçıya doğrudan doğruya para dağıtması yoludur. Ancak bu tip sübvansiyonların mamul mallara uygulanması, GATT tarafından yasaklanmıştır. Ancak bazı sanayileşmiş ülkeler bazı dolaylı sübvansiyonlara, dolaylı sonuçlar elde edebilmek için başvurabilmektedirler. Örneğin; Hükümetler ihracatçılara vergi imtiyazı tanımakta, sigorta düzenlemeleri yapmakta, piyasa faiz oranlarının altında borçlar vermekte, diğer taraftan üreticilere ucuz hammadde temin etmekte yardımcı olmaktadır. Ayrıca yerli üreticilerden malları oldukça yüksek bir fiyatta toplayıp, dış piyasalara düşük bir fiyatla satılmalarını sağlayabilirler. Genel bir ifade ile sübvansiyona karşı alınan önlemler ise; sübvansiyonlu ithalatın yerli üretim malına verdiği zararın ödenmesine matuf olarak uygulamaya konulan telafi edici geçici vergi, telafi edici vergi ve taahhütleri içermektedir. | ||
05-02-2007, 13:20 | #26 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 2. DAMPİNG Damping aynı malın yurt dışında yurt içine göre daha düşük fiyatta satılmasıdır. 1. Damping Şekilleri: a. Münferit Damping : Aşırı stoklara sahip bir firmanın bunları yabancı piyasalara yurt içi piyasasındakine göre daha düşük fiyattan satmasıdır. Bu şekildeki damping firmanın plansız üretim yapmasından ya da ekonomide şanssız bir takım gelişmelerin sonucudur. b. Yıkıcı Damping : Firmanın yabancı piyasadaki rakiplerini piyasadan silmesi için geçici olarak fiyat düşürmesidir. Anca firma dış piyasadan monopol gücüne ulaşınca fiyatları tekrar yükseltir. c. Sürekli Damping : Devamlıdır. Bir firma karını maksimuma ulaştırmak için devamlı olarak yabancı piyasalardan yurt içi piyasaya göre daha düşük fiyattan mallarını satar. 1. Dampinge Karşı Önlemler ve Anti Damping: İhracatçı ülke ihraç ettiği malın fiyatında damping uygulaması ve ithalatçı ülkenin de aynı üretim dalı bu dampingden etkileniyor ve zarar görüyorsa ithalatçı ülke bu zararların önlenmesine yönelik önlemler alır. Bu önlemler, dampinge karşı geçici vergiler, dampinge karşı vergiler ve bir ölçüde fiyat taahhüdünü kapsar. Yabancı ülkelerin damping uygulamaları karşısında REFERANS FİYAT UYGULAMALARI’ da yapılmaktadır. Referans fiyat uygulaması ilk defa 1978’kde ABD’de başlamıştır. Öncelikle çelik üretiminde Japonya’nın damping uygulamalarının çoğalması, üzerine ABD tarife ve kota uygulamaları yerine çelik ithalatında referans fiyat uygulaması başlattı. Referans Fiyat Sisteminde, ithal mallarının fiyatı ilan edilen referans fiyatın altında ise hazine kendiliğinden (herhangi bir yerli firma şikayette bulunmadan) damping araştırması başlatır. Eğer bu durum gerçekse ilgili ithal malı üzerine telafi edici vergi konulur. | ||
05-02-2007, 13:20 | #27 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Referans Fiyat Sisteminin altında yatan düşünce yurt için firmalara yabancı üreticilerin uygun değerin altında satışlar yapmasını önleyerek rahat çalışmalarını sağlamaktır. 3. DÜZENLİ PAZARLAMA ANLAŞMALARI Düzenli Pazarlama Anlaşmalarının amacı uluslar arası rekabeti hafifletmek ve yurtdışındaki rekabete dayanamayacak olan daha az etkin olan firmalarında üretimde bulunmalarını sağlamaktır. Düzenli pazarlama anlaşmaları ithalatçı ve ihracatçı ülkelerin ticaret görüşmelerinde gönüllü kotalar kabul edilir; ihracatçı ülke belirli gönüllü kota dışına ihracat yapmamayı kabul ederek diğer ülkenin (ith. Ülke) yerli üretimine de piyasada yer bırakır. Düzenli pazarlama anlaşması son yıllarda genellikle bazı iş gücü yoğun mamul mal çeşitleri için uygulanmıştır. 1970’lerden sonra görülen belli başlı düzenli pazarlama anlaşmaları, çelik, televizyon, gemi ve tekstil ürünlerini kapsamaktadır. ANATİ DAMPİNG ANLAŞMASI Dampingli ithalatın neden olduğu zarara karşı, bir üretim dalının korunması amacıyla yapılacak işlemlere ve alınacak önlemlere ilişkin uluslar arası kuralları içeren GATT’ın 4. Maddesi (Anti – damping anlaşması) Uruguay Round sonucunda daha etkin hale gelmiştir. | ||
05-02-2007, 13:20 | #28 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Tokyo Roundunda Anti-damping Kodu’nun oluşturulmasıyla yürürlüğe giren Anti-damping anlaşması, Uruguay Round görüşmeleri sırasında tekrar gözden geçirilmiştir. Buna göre bir ürünün dampingli olduğunu belirleme yöntemi konusunda daha ayrıntılı ilkeler, damping nedeniyle oluşan zararın belirlenmesinde kullanılacak ölçütler, anti-damping soruşturmasının başlatılmasında ve yürütülmesinde izlenecek yollar ve anti-damping önlemlerinin uygulanması ve süresi ile ilgili yeni hükümler geliştirilmiştir. Bu şekilde gözden geçirilen anti-damping anlaşması tekstil ve konfeksiyon sanayine ilişkin özel bir ilişki içermemesine karşın, ülkelerin uluslar arası ticarette haksız rekabete yol açan dampingli ithalata karşı çok daha kolay ve hızlı önlem almalarını sağlamıştır. 1. HÜKÜMETLERİN TİCARETİ ENGELLEME POLİTİKASI Hükümetler genellikle dünya piyasalarından en ucuz olanı almayı yeğlemezler; alımları genellikle yerli firmalardan yaparlar. Bu durumda bir ticaret engeli sayılabilir. Örneğin; ABD’nin 1933 yılında çıkarılan Bay American ACT’i hükümet alımlarının yerli firmalardan alımlarını teşvik edici hükümler taşımaktadır. Ürdün İaşe Bakanlığı ise; dondurulmuş tavuk eti ve zeytinyağı ithalatına, Tarımsal Pazarlama Kurumu da; patates, soğan ve sarımsak başta olmak üzere sebze meyve ithalatına yalnızca ülke için üretimin tüketime yeterli olmadığı zamanlarda izin vermektedir. Ürdün Tarım Bakanlığı Türkiye’de şap hastalığı bulunduğu gerekçesiyle 1994 Eylülünden beri ülkemiz menşeli canlı hayvan ve et ithali için Ürdün’lü ithalatçılara lisans vermemektedir. Hali hazırda bu ülkeye canlı hayvan et ve mamulleri ihracatı gerçekleşmemektedir. | ||
05-02-2007, 13:21 | #29 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 5. TEKNİK VE İDARİ DÜZENLEMELER Bir çok teknik ve idari düzenleme ticareti engelleme amacıyla konulmasalar dahi ticareti engellemektedir. Örneğin paketleme ve pazarlama standartlarının uygulanması bu sonucu vermektedir. Aynı şekilde sağlık, hava kirliliği, emniyet standartları da ticareti engellemektedir. 6. FİKRİ SANAYİ MÜLKİYET HAKLARI Fikri sanayi mülkiyet haklarının koruması mevzuatına göre, marka, coğrafi işaret, endüstriyel tasarım, Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun kapsamına giren haklar ile ilgili olarak, hak sahibinin yetkilerine tecavüz eder mahiyetteki eşyanın gümrük işlemleri hak sahibinin talebi üzerine gümrük idareleri tarafından geçici olarak durdurulur. Gümrük işlemleri durdurulan eşya yetkili mahkemelerce alınan karar doğrultusunda, tasfiye rejimi hükümlerine göre imha veya asli nitelikleri değiştirilerek satış suretiyle tasfiye edilebilir. Gümrük idaresince alınan durdurma kararının hak sahibine tebliğinden itibaren 10 gün içinde esas hakkında yetkili mahkemede dava açılmaz veya mahkemeden tedbir niteliğinde karar alınmazsa, eşya hakkında beyan sahibinin talepte bulunduğu gümrük rejimi hükümlerine göre işlem yapılır. | ||
05-02-2007, 13:21 | #30 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 7. SAHTE MENŞELİ EŞYA VE ZARFLAR Gerek üzerinde, gerekse iç ve dış ambalajlarında istihsal veya dış ambalajlarında istihsal veya imal edildiği memleketten başka yabancı memleketler mahsulü olduğunu gösteren veya sandıran isim veya alametler taşıyan eşyanın Türkiye’ye ithali yasaktır. Bu tür eşyanın Türkiye’den transit geçmesine veya aktarma edilmesine ya da sundurma, antrepo vb. Yerlerde konulmasına ve yeniden ihracına bakanlıkça izin verilebilir. Ayrıca yerli mamul ve mahsullerimizde kullanılacak (ihraç ürünlerinde kullanılanlar harici) yabancı menşeli olan veya sandıran işaretler ve yazılar bulunan eşyanın ve yurt dışında düzenlenmiş gibi gösterilen imzalı veya imzasız boş faturaların (proforma hariç) Türkiye’ye ithali yasaktır. 5. İHRAÇ YAPILAN ÜLKENİN YAPISAL DURUMUNDAN KAYNAKLANAN ENGELLER Günümüz dış ticaretinde ihracat yapılan ülkenin kambiyo, ticari, hukuki ve yönetim yapısı da göz önünde bulundurulmaktadır. Ticaret yapılan ülkenin (özellikle ithalatçı ülkenin) kambiyo, ticari, hukuki ve yönetimindeki bir takım eksiklikler, yasaklamalar veya cezalar ve kısıtlamalar bu ülkeye yapılacak ihracatı bir ölçüde engellemektedir. Çünkü ihracatçılar sevkiyat ve döviz getirimlerinde bazı riskleri veya artı maliyetlere girmek istemezler. Örneğin; Romanya’nın bankacılık hizmetlerinde uluslar arası standartlara ulaşamamış olması bu ülkeye yapılan ihracattan elde edilen dövizlerin yurda getirilmesinde sorunlara neden olmaktadır. Ticari ilişkilerde karşılaşılan önemli sorunlardan biri de taşımacılığa ilişkindir. Romanya’dan yapılan transit geçişlerde, yüksek ücretlerin alınması bir yana 20 ton sınırını geçen TIR’larda yüksek cezaların öngörülmesi bunlardan bazılarıdır. İşte bu ve bunun gibi sebepler Romanya’ya yapılan ihracatları bir ölçüde engellemektedir. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |