![]() |
Don... Gümrük kapisinda bir ıngiliz, bir fransiz ve Temel geçmek için bekliyorlarmis. gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye baslamis. önce Ingiliz'in valizine bakmislar. içinden 7 adet don çikmis. - niye 7 tane? diye ıngiliz'e sormuslar. o da - haftanin yedi gün var. hepsi için bir tane. pazartesi, sali, çarsamba... demis. - vay be! helal olsun medeniyete, temizlige bak adamlardaki. sira fransiz'in valizine gelmis. açmislar bakmislar 8 tane don. - 7'yi anladik da niye 8? diye sormuslar. fransiz - pazartesi, sali, çarsamba... hergün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldim demis. - vay be! adamlardaki temizlige medeniyete bak! demis görevliler. sira temel'e gelince açmislar bakmislar tam 12 adet don. - vay be! ne varsa bizim insanimizda var. şu medeniyete, şu temizlige bak! sormuslar - neden 12 adet? bizimki cevap vermis - ocak, subat, mart,...... |
Benzine zam... Temel'e gazeticiler sormus "Son günlerde benzine gelen zamlara ne diyorsunuz?" Temel "Valla benum icin fark etmez ben hep 10 milyonluk aliyorum" |
Boyacı laz... Laza karayollarını boyama işi vermişler. Laz başlamış çalışmaya. İlk gün tam 200 metre boyamış. İkinci gün 100 metre, üçüncü gün 50 metre. Artık dördüncü gün 10 metre boyayınca amiri Lazı çağırmış: - Hayırdır evladım iyi çalışıyordun ? - Ben yine iyi çalışıyorum.. - İyi ama dün 50 metre bugün de 10 metre boyamışsın. - E... haliyle. İlk günlerde boya kovasına gidip gelmek kolaydı, sonraları çok vakit almaya başladı... |
Eğitim uçagı... Dört kişilik bir eğitim uçağı karadenizde mezarlığa düşmüş. Lazlar 80 ceset çıkarmışlar ve ölü sayısının artmasından korkuyorlarmış. |
Eğitim uçagı... Dört kişilik bir eğitim uçağı karadenizde mezarlığa düşmüş. Lazlar 80 ceset çıkarmışlar ve ölü sayısının artmasından korkuyorlarmış. |
Kuşum... Fadime kumar oynuyormuş. Temel de arada sırada gidip soruyormuş: - Nasıl gidiyor kanaryam? - Kaybediyorum. Bir müddet sonra yine: - Nasıl gidiyor güvercinim? - Kaybediyorum Bu konuşma bülbülüm, serçem diye devam edince Cemal sormuş, - Neden karına hep kuş isimleriyle hitap ediyorsun? - Bu kadar kişinin içinde kuş beyinli diyemem ya! diye fısıldamış Temel. |
Temel'den mektup... Temel'in Almanya'daki oğlu Temel'e şöyle bir mektup yazar: - Babacığım sizleri çok özledim. Bana bolca para yollarsan sevinirim. Temelde bu mektuba karşılık yazar: - Uy sevgili uşağum, Allah'ın selami tabiidur. Mektubumu çok yavaş yazayrum, çünkim bilirum ki, okuman zayuftur, çabuk okuyamazsun... Benden sana sual edersen, Allahuma pin şükür iyiyum, yeni pir iş buldum. Emrimde 1500'e yakın adam var, hepsi de sessuz sedasuz, kendi hallerinde... Ne iş pulduğumu soraysan söyleyeceğum patlama, mezarluk pekçisi oldum... Geçtiğimiz hafta puraya iki defa yağmur yağdu... Piri pazartesinden perşembeye öbüri de perşembeden pazara... Bacın Emine bir uşak doğuracak, daha erkek midir kiz midir pelli değil, haçan o yüzden sağa dayi mi oldin, teyze mi oldin söyleyemeyrum... Kötü havadisler vardur... Pahriyede askerlik yapan 10 uşağu da kaybettuk. Pindikleri denizaltu pozulmus, motoru turmuş, inmiş aşağu, denizaltuyu itekleyup, motorunu çalıştırmak istemuşlar.. Temel emicen de tükkan açtu, o da 30'a alduğuni 25'e verir, sürümden kazanıyormuş öyle dedu... Bizim köye findukçularun Temel'i muhtar seçtuk, akullu uşak da...Geçen gün hepimizu zelzeleye karşi aşi etturdu. Temel hem akillidur, hem de dürüsttür... Geçenlerde bir taksinin şoförü köye varmış, muhtarı arıyor, meğer yolda bir tavuk ezmiş sahibini soraymuş. Muhtar Temel tavuğa pakmiş, ha bu pizden değuldur pizum köyde yassu tavuk yoktir demiş... Senin küçüğün Ergin çok akullu uşak çıktı. Geçen gün tepeye varmış, elinde bir ip sallayıp duriy. Anan uy usağum ne edeysun orada, demiş. O da hava durumuna bakayrum demiş. Çektum oni akşam karşuma, anlat bakayum şu hava durumu işinu dedum. Anlattu, meğer ip sallanınca havanın rüzgarli olduğuni; ip islanunca da yağmur yağduğuni anlaymiş. Çok akillu uşak vesselam. Sen o yaşta böyle akillu değildun. Senin gönderdiğun resmi alduk, pir yaninda bir Alman herif pir yaninda pir Alman karisi var, ortada da sen. İyi ki resmin arkasina ortadaki penum diye yazmişsun yoksam tanımayacaktuk. Yaa işte böyle uşağum. Memleçetten sağa pol pol havadis.. Yeni havadis olursa yine yazarum. Baki hüdaya emanet ol. Baban NOT: Mektupa para koyacaktim, ama salak anan Fadime mektubu kapatmiş.Parayı koyamadim.Suçu benden değil anandan bil. |
Savaş açmasın... 12. çocuğu askerde olan temelin 13. çocuğuda askere çağırılır...bu duruma sinirlenen temel; - Padişahınıza söyleyin şeyime güvenerek sağa sola savaş açmasın... |
Leanordo di caprio... Amerikada zencinin biri pasaportunu kaybetmis, aksilik ya, o gün de Türkiye ye uçacak.. Kara kara düsünürken yolda bi pasaport bulmasin mi... Hemen almis yerden, bi bakmis ki Leanardo di Caprio nun pasaportu... "Ne olursa olsun" demis ve sansini denemeye karar vermis, çikarmis Leonardo nun fotografini, kendi fotografini yapistirmis... Uçmus Türkiye ye, Atatürk Hava Limani nda görevli gümrük memuru Temel in karsisina geçmis. Temel almis pasaportu, adamin ismine bakmis; "Leonardo di Caprio", fotografa bakmis, bi zenci, adama bakmis ayni zenci... Bir kaç saskin bakistan sonra öbür masaya seslenmis : - Ula Cemal, bu titanik batmis miydi, yanmis miydi?.. |
Tren kondöktörü... Temel ailesi ile birlikte Hollandada yasamaktadir. Delikanli çağına gelince bir gün konsolosluğa müracaat eder - Pen asçere citmek isteyrum. Görevli sorar - 18 ay mı, yoksa bedelli mi? Temel hemen cevabi verir - Tabiici bedelli da Neyse zamani gelince askerlik için Burdur'a gider ve teslim olur yemin töreninden sonra çarşı iznine çıkar, arkadasları ile dolaşırken önlerinden gelen bir zata herkes selam çakmaktadır. Tabiiki Temelde tık yok Bu durum karşıdan gelen zatin dikkatini çekmiştir, - Asker buraya gel. Temel gider - Buyurun efendum bir arzuniz mu var? Bu durum karşısında zat(komutan) şaşırır ve sorar - Herkes selam çaktı sen neden çakmadın Temel bu ya cevap hazırdır - Ula saa ne oliy bu cüne bu cün asçer oldiysek tren kondöktörüne de mi selam vereceyuz da... |
Kızılderili avı... Temel ve İdris işsiz güçsuz,ağızları açlıktan kokar bir şekilde gezerlerken bir kahveye girer ve otururlar ve konuşmaya başlarlar; - "para yok pul ne bok yiyeceğiz" diye.Gaezetede iş ilanlarına bakarken gözlerine bir reklam ilişir ve okurlar.İlanda bir kızıldereli kafası getirene 1000$ veriliyor.Temel hemen atılır: -"Kalk İdris Amerika'ya gidiyoruz." Bunlar Amerikaya varırlar.Ara tara haftalarca bir tane bile kızıldereli bulamazlar.Yorgunluktan bitkin bir şekilde bir ağacın altına oturur ve uyumaya başlarlar.Temel gözünü bir açar birde ne görsün binlerce kızıldereli oklarını onlara doğru çevirmiş bekliyorlar.Temel hemen İdris'i uyandırır ve: -"Ula İdris kalk kalk paranın ***** koyduk". |
Beraat... zamanın mafya babalarından birisi idam cezasıyla yargılanıyormuş. mafya babasının adamları jüri üyelerinden olan temeli sıkıştırır; - ne yap et,babanın cezasını muebbet hapise çevirt. temel bu olaydan çok korkar ve mahkeme günü gelir çatar sanıklar dinlenir. jüri karar vemek için bir odaya girer.daha sonra karar açıklanır - müeebet hapis, babanın adamları sevinçten havaya uçarlar ve temelin yanına gelerek - bunu nasıl becerdin.aferin sana aferin derler. temel babanın adamlarına döner ve şöyle der - valla uşaklar millet beraat beraat diye tutturdu,müebbet hapise çevirene kadar akla karayı seçtim |
Fare kapanı... Temel bilim adamıdır,bulmuş olduğu yeni icadın (fare kapanı) telif hakkını almak için Dursun'a gitmiş. -"Ula Dursun, ha bunun telif hakkını bana ver bakayum" demiş. dursun : -"hele bi dur bakalım, icadı bana bi anlat." demiş. -"tamam" demiş temel ve başlamış anlatmaya: -"bak şimdi dursun, fare şu ufak köprünün üstünden geçecek, köprünün sonuna gelecek, jiletin arkasındaki peyniri almak için yerde duran jiletin üstüne gelecek, jilet kafasını kesecek ve fare ölecek demiş. dursun: -"olmaz" demiş, -"bu jilet sağa sola hareket etmiyor ki kafasını kessin Farenin" demiş . Temel de -"o zaman bu kapanın üzerinde biraz daha çalışayım" demiş kapanı almış gitmiş. Aradan bir gün geçmiş, temel yine Dursun'un yanına gelmiş: -"ula dursun, bu sefer yaptım fare kapanını, ver telif hakkını" demiş. Dursun kapana bi bakmış kapan aynı kapan ..Sadece peynirin olmadığını görmüş ve temele: -"anlat bakayım nasıl yaptun oni" demiş, temel başlamış anlatmaya: -"bak Dursun demiş fare köprüyü geçecek, jiletin üstüne gelince bakacak ki peynir yok , çok şaşıracak ve Allah Allah diyerek kafasını sağa sola sallayacak ve ölecek" demiş. |
Hatırla... Temel savaşta yanında 10 arkadaşlarıyla esir düşmüş. İlk gün işkence sonunda ekipten 5'i bülbül gibi şakımışlar.İkinci gün 3 kişi daha dayanamamış itiraf etmiş^.Üçüncü gün sonunda bir tek Temel kalmış.Dördüncü gün işkencenin dozu artmış Temel'den çıt yok.Beşinci gün iyice işkence ağırlaşmış Temel yine aynı. İki hafta sonra Temel'i kaldığı hücrede izlemeye karar vermişler. Bizim Temel hem kafayı duvara vurmakta hem de söylenmekteymiş: -Hatırla...hatırla...hatırla.. |
Trafik kazası... Bir trafik kazası ihbarı alan polisler olay yerine gelirler. Olay yerinde ağızları burunları dağılmış, kafaları kan içinde iki kazazedeyi yerde yatarken görürler. Ancak arabalarda bir çizik dahi yoktur. Polis kazazedelerden birinin yanına yaklaşıp olayın nasıl olduğunu sorar. Temel: - Hava sisli idi. Önümü cöremiyordum. Camdan başımı çıkarmış yol çizgilerine bakarak cidiyordum. Haçan bu salak da öyle geliyormuş |
Temel trafik polisi... Temel bir gun trafik polisi olmus. Komseri onu telsizle arayarak - Temel naber orada havalar nasıl diye sormuş. Temel de - Komserim hava sağnak yağışlı yerler kuru diye cevap vermiş. - Oğlum hava yağışlıysa yerler nasıl kuru olur diye sormuş. Bunun üzerine Temel de - Komserim biz Tünelde duruyoruzda ondan demiş... |
Barmen... Temel otelde kalıyormuş. Bara inip birşeyler içmek istiyormuş ama içkiyi ısmarlarken laz olduğunun anlaşılmasından çekiniyormuş. Geçmiş aynanın karşısına başlamış prova yapmaya: - Bana bir fisku...Yok böyle anlarlar.. - Bana bir raki...Yok böyle de anlarlar.. - Bana bir cin...Hah, tamam. Böyle anlamazlar demiş ve bara inmiş. Barmene seslenmiş: - Barmen, bana bir bira. Barmen Temeli biraz süzdükten sonra sormuş: - Sen laz mısın? Temel büyük bir şaşkınlıkla: - Uyyy nasıl anladun, daa? Barmen: - Burası resepsiyon. Bar karşIda. |
Arka koltuk... Temel bir gün Trabzon'a gidecek, terminalde otobüse biner ve şoför koltuğuna oturur. - Ya hemşerim senin yerin ora değil sen arkaya geç derler ama laf anlatamazlar. Sonunda biri gelir Temel'in kulağına bişeyler fısıldar, Temel en arka beşli koltuğa geçer merak ederler - Ne söyledin? derler adama, adam da: - O koltuk Trabzon'a gitmiyor arka beşli gidiyor dedim der. |
Güzel mi aptal mı?... Temel'e sormuşlar: - Güzel mi olmak istersin yoksa aptal mı? Temel - Aptal olmak isterim demiş. - Neden demişler, Temel - Güzellik geçicidir. |
Zenci... Zencinin biri Türkiye'ye gelecekmiş. Gelmek üzere yola çıktığında pasaportunu kaybettiğini anlamış. Üzgün üzgün yürürken yerde bir pasaport bulmuş. Üzerinde Leonardo Di Caprio yazıyormuş. Çaktırmadan pasaportu atmış cebine düşmüş yola. Kapıkule'ye geldiğinde gümrük memurları Temel ve Dursun zenciye pasaport sormuşlar. Zenci yerde bulduğu pasaportu Temel'e vermiş. Temel uzun uzun pasaporta bakmış. Sonra zenciye bakmış,dönüp Dursun'a sormuş: - Ula Dursun, Titanic Batti miydii, Yandi miydii.... |
Kraliçe... Bir gün temel İstanbula gelmiş bi bakmış etraftan top sesleri geliyoo. Temel birisine sormuş neden top sesleri geliyor.Adam:Kraliçe elizabet geldi o yuzden demiş. Aradan 1'2 saat geçmiş ama hala top sesleri kesilmemiş.Temel yoldan geçen birine sormuş. Niye top sesleri geliyo demiş:Adam kraliçe elizabet geldi demiş. Temel: ULAA BAŞIM ŞİŞTİ 2 SAATTİR Bİ KARIYI VURAMADILAR. |
At yarışı... Temelle dursun bi gün sinamaya giderler filmde bir at yarışı sahnesi vardır ve temel dursuna sorar -iddaya varmisun ben diyrum 1.at kazanur. dursun; -oldi benda 2. ata oynayrum iddayı temel kazanır ve temel dursunun 5 milyonunu alır ertesi gun temel dursunu arar -dünkü film faridiya ben oni bidaa seyretmiştum vicdanum rahat etmedi onun icun aradum dursun; benda seyretum temel; o zaman niye 2. ata oynadun dursun; süpriz oynadum olum... |
Bobi... Temel yıllardır Amerikaya gitmek için hayaller kuruyormuş. Birgün konsolosluğa gidip başvuru yapmış. Aradan iki sene geçmiş Temel evlenmiş. Bu sırada da konsolosluktan vize çıktı diye kağıt gelmiş. sevinsemi üzülsemi. kahvede oturmuş kara kara düşünürken çok sevdiği bir arkadaşı yanına sokulmuş: - Hayırdır. niye böyle duruyorsun. Temel: - Amerikaya gitmem için vizem geldi. Arkadaşı: - Ne güzel işte. sevineceğine üzülüyormusun? Temel: - Sevindim ama karımı yalnız bırakmaya korkuyorum. Kimseyede güvenip emanette edemem. Ne yapacağımı bilmiyorum. Arkadaşı: - Sana bir akıl vereyim. Çok iyi eğitilmiş bir köpek al sonra evinin etrafını telle çevir ve köpeği bu tele bağla. Evin dört bir yanına gidebilsin ki kuş uçurtmasın. Sonrada rahat rahat git istediğin yere. Temel: - Sağol kardeşim. demiş ve hemen gidip bir köpek almış. Köpeğin adınıda "Bobi" koymuş. Arkadaşının dediği gibi Bobiyi bahçeye bağlamış. Bakmış Bobi kuş uçurtmuyor. İki gün sonra karısıyla vedalaşıp amerikaya gitmiş. Bir hafta sonra telefonla karısını aramış: - Karıcığım seni çok özledim nasılsın. İstersen hemen gelirim. Karısı: - Beni merak etme iyiyim. Sen para gönder yeter. demiş Temel tamam demiş kapatmış. Bir hafta sonra yine aramış. Yine aynı cevap. Karısı sen para gönder yeter demiş. Aylar geçmiş ama karısı hep aynı şeyi söylüyormuş. "Sen para gönder yeter." Temel kendi kendine düşünmüş"ya bu kadın bir kere bile sen nasılsın diye sormadı. Şunu bir daha arayayım."demiş. Temel: - Karıcığım nasılsın? Karısı: - İyiyim sen para gönder yeter. Temel: - Bobi orda mı? Karısı: - Burda Temel: - Telefonu Bobiye ver.demiş. Temel: - Bobi nasılsın oğlum Bobi: - Hav. demiş. Temel: - Bobi evde kaç kişi var oğlum? Bobi: - Hav, hav. demiş. Temel: - Bobi evde ne yapıyorlar? Bobi: - Hehhehhe. demiş. Temel: - Bobi oğlum ne zamandan beri yapıyorlar? Bobi: - Auuuuu.... demiş. |
Ya biz kazanırsak... Siyasiler boş yere kavga ederse ekonomi de vatandaşa kalır... Temel, Dursun ve İdris'in parasızlıkları canlarına tak eder. Bir taraftan işsizlik bir taraftan geleceği kapkara bir siyaset... Ekonomi ve enflasyonu bırakan siyasiler devamlı kavga ederler... Bunlar da oturur geleceğimizi, yani ekonomi, işsizlik nasıl çözülür onu tartışırlar. İdris söz alır: - Uşaklar ben en hızlı kalkunmanun yolini buldum... Bi uçak filosu yolliyalum. New York'i bombaliyalum... Sora da Amerika bize atom atar. Teslim oluruk. Sora da Japonya gibi çikaruk ortaya aha zengin oldun... Dursun atılır: - Ula daha kolayi varken öyle niye edeyruk... En iyisi Amerika'ya savaş ilan edelum Beşinci Filo oriya çıkarma yapar... Savaşı kaybederuk... Ardından Almanya gibi ortaya çikaruk aha zenginsun. Sonunda Temel atılır, kafasını kaşır ve: - Ula uşaklar ya savaşi biz kazanursak, oni hiç hesap etmedunuz... |
Trafik kazası... permalink Bir trafik kazası ihbarı alan polisler olay yerine gelirler. Olay yerinde ağızları burunları dağılmış, kafaları kan içinde iki kazazedeyi yerde yatarken görürler. Ancak arabalarda bir çizik dahi yoktur. Polis kazazedelerden birinin yanına yaklaşıp olayın nasıl olduğunu sorar. Temel: - Hava sisli idi. Önümü cöremiyordum. Camdan başımı çıkarmış yol çizgilerine bakarak cidiyordum. Haçan bu salak da öyle geliyormuş bittim buna !! ellerine saglık |
İzninle bir tanede ben anlatayım Temel bir gün dağda gezerken otlayan bir koyun sürüsü görmüş ve sürünün yanına gitmiş.Çobanla selamlaştıktan sonra çobana demişki ;burda kaçtane koyun olduğunu bilirsem bana bir tane koyun verirmisin ?.Çobanda tamam demiş.Temel kısa süre düşündükten sonra kaç tane koyun olduğunu bilmiş.Çoban şaşırmış ve temele bunu nasıl bildiğini sormuş.Temelde çok kolay ayaklarını saydım dörde böldüm bildim demiş.Neyse temel iddayı kazanmış hediyesini almış giderken çoban arkadan seslenmiş;Bakarmısın? bende senin nereli olduğunu bilirsem aldığını geri verir misin? demiş.Temel kabul etmiş.Çobanda temele sen lazsın.demiş.Temel çobanın yanına gelmiş bunu nasıl bildiğini sormuş yoksa beni konuşmam mı ele verdi? demiş.Çoban cevaplamış hayır, bukadar koyunun içinden çoban köpeğini götüren nereli olabilir ki ? demiş. |
temel ülkeler arası taşımacılık yapan geminin kaptanıymış.Yine birgün sefere çıkmış.Bu kez yanında idris'de varmış.Derken ıssız bir ada yakınından gecerken adada üstü başı yırtık sakalı çok uzun olan birisi saga sola koşup ellerini gemiye doğru kaldırıp, bagırıyormuş.Bunu gören temelde adama el sallayıp yoluna devam edince adam kendini yerden yere vurmuş.Durumu merak eden idris adamın kim olduğunu sorunca temel o buranın delisi her 10 ayda bir buradan gecerim devamlı aynı hareketleri yapar demiş. |
Sınırı Geçtik mi Lan? Temel, Dursun, Veysel arabayla bir caddede kırmızı ışıkta durmuşlar.Yanlarına trafik polisi gelmiş Polis: -Tebrikler!Bu yerde ilk defa siz kırmızı ışıkta durdunuz ödül olarak size para vereceğiz.Bu parayla ne yapacaksınız?" Temel: -Amirim ben ilk ehliyet alacağım -Ne senin ehliyetin yok mu? Dursun: -Lan temel ben sana dedim çalıntı arabayla çıkmayalım yola! -Ne sizin araba çalıntımı? Veysel: -Lan temel sınırı geçtik mi lan? |
Kaplumbağa temel... Dört kaplumbağa, pikniğe çıkmaya karar vermiş. Erzakları hazırlayıp; bir yıl, iki yıl, beş, on yıl derken, otuz yıl sonra piknik yerine varmışlar. Gazozları, yiyecekleri, herşeyi ortaya çıkarmışlar. Bir bakmışlar gazoz açacağı yok. Tek çözüm, birinin eve gidip açacağı alıp gelmesi. Görev, içlerinde en küçük kaplumbağa olan Temel'e düşmüş. Genç kaplumbağa: -Ben gelene kadar buradaki yiyeceklere dokunmazsanız giderim... Diğerleri bunu kabul etmiş. Temel, yola çıkmış; bir,iki, on, yirmi yıl geçmiş. Bu arada, yaşlı kaplumbağalardan biri fenalaşmış. Arkadaşları ne yapsa faydasız, son bir dileği olup olmadığını sormuşlar: -Gerçi genç kaplumbağaya söz verdik ama, şuradaki sarmalardan bir tanesini yesem olur mu?... -Elbette... Diyerek, sarmalardan birini vermişler. Tam ağzına atacağı sırada, genç Temel, çalıların arasından fırlamış: -Gitmiyorum işte, gitmiyorum... |
Yılan... Temel ile Dursun tarlada çalışırken Temel'i penisinden yılan sokmuş dursun hemen koşarak telefonda doktora "Temeli yılan soktu ne yapalım?" demiş.Doktor da "Yılan sokulan yeri emip emip tükürün" demiş.Dursun Temel'in yanına gitmiş, Temel merakla "Doktor ne dedi?" demiş. Dursun cevap vermiş "Ölsün *ezevenk "dedi. |
Trafik cezası... Temel trafik polisi olmuş, gelene geçene ceza yazıyordu. Kasaba halkı Temelden illallah etmişler ve şikayette bulunmuşlardı. Bunun üzerine Temel'i amiri ıssız bir köy yolunda görevlendirmişti. Ne gelen var ne giden var, Temel sıkıntıdan akşamı zor etmişti. Tam görev yerini terk edecekken bisikleti ile gelmekte olan bir papaz gördü, durdurup yanına yaklaştı, - Papaz efendi bu karanlıkta tek başınıza gitmekten korkmuyor musunuz ? - Niye korkayım evladım, ben yanlız değilimki. Sağımda İsa, solumda Meryem Ana var korkulur mu hiç ? deyince Temel hemen ceza makbuzunu çıkardı ve : - Papaz efendi size üç kişi ile bisiklete binmekten ceza yazıyorum. |
Soygun... Temel ile Dursun Amerika'ya giderler. Bir sure sonra paralari biter, bes kurussuz kalirlar. Dil bilmediklerinde is de bulamazlar ve en sonunda banka soymaya karar verirler. Sehirdeki en gosterisli bankanin onunde durular gecenin bir yarisi ve iceriye dalarlar. Iceride iki tane kasa vardir, bir buyuk bir kucuk. "Buyukte daha fazla para vardir" deyip buyugu kirarlar. Icinde buyuk bir kase muhallebi vardir. Cok sasiran Temel ve Dursun kucuk kasayi da kirarlar ve bunun icinde de daha kucuk bir kase dolusu muhallebi oldugunu gorurler. Bu arada bankanin alarm sistemi calisir. Panikleyen kafadarlar "Bu kadar ugrastik bari elimiz bos donmeyelim" derler ve iki kase muhallebiyi de afiyetle yerler ve yakalanmadan kacarlar. Kisa sure sonra olay yerine gelen polis ekiplerinin sefi basina aciklama yapar: "Endiselenecek bir durum yok. Sadece kasabamizin sperm bankasi soyuldu"... |
Tekrar deneyiniz... Temel ile Dursun promosyonlu meşrubat alırlar. Meşrubatı açan Temel hemen kapağa bakar:- "Tekrar deneyin."Kapağı kapatıp yeniden açar ve okur: -"Tekrar deneyin." ... En sonunda sinirlenen Temel: - Ula Tursun. Ha punlar pizi kandıriy! İki saattir deneyrum hala pi şey çıkmadi." |
Daha kullanırdı... Temel eve gelir karısına balkonda sevişmek istediğini söyler karısını ikna eder balkonda sevişirken karısı korkuluktan kayarak aşağıdaki çöp bidonunun içine kafa üstü düşer poposu dışarıda kalır. O sırada aşağıdan Dursun geçmektedir çöp bidonunun içindeki Temelin karısına bakar ve Temele seslenir - Ha buni daha kullanirdun niye attin çöpe oni... |
Temel jet lee'ye karşı... Temel arkadaşlarıyla kahvede otururken birden içeri jet Lee girmiş ve: -Var mi lan burada bi delikanlı ha, kırıyım mı ağzınızı? Demesiyle beraber temel fırlamış üstüne dışarı çıkmışlar 30 saniye sonra Temel içeri girmiş burnu patlak kas yarık. Kahvedekiler hemen jet Lee'nin etrafını sarmışlar -Abi naaptin herife yaa. Jet Lee: - Hinomusa ustamın tirinoga tekniğiyle vurdum. 2 gün sonra tekrar kahveye gelmiş Temel bu sefer direk saldırmış. 20sn sonra temel içeri girmiş çene kırık, iki göz mosmor Jet Lee: Zitomoto hocamın pirokona tekniğiyle vurdum. 2 gün sonra jet Lee'nin geldiğini camdan gören Temel fırlamış 10sn sonra jet Lee içeri girmiş. Kafa yarık, dişler dökük, bi yandan ağlıyor. Kahvedekiler sarmış Temel in etrafını -Abi naaptin herife yaa gebertmişsin adamı. Temel: - Toyotamın krikosuyla vurdum ********e! |
Fadime'den E-mail... Şubat ayının soğuk günlerinde, ikisi de Amerika'nın değişik bölgelerinde, ayrı ayrı iş gezilerinde olan Dursun'la karısı, Florida'da buluşup yaz sıcaklarının yaşandığı bu bölgede, bir kaç gün geçirmeye karar verirler. Eşi, Dursun'dan önce gider Florida'ya ve ertesi gün için Dursun'a da yer ayırttıktan sonra, ona bir e-posta gönderir. Fakat mesaj, adreste bir harfi yanlış yazdığı için, Dursun yerine, bir gün önce karısı ölen Temel'e gider. Yaşı da epeyce ilerlemiş bulunan Temel, bilgisayar ekranında mesajı okuyunca, korkunç bir çığlık atar ve düşüp bayılır. Zaten çok üzgün olan Temel'in bu çığlığı üzerine ev halkı odaya dolar ve herkes yerde yatan Temel'e yardım için koşuşturmaya başlar. Temel, bir süre sonra kendine gelir ve niçin çığlık attığını soranlara, bilgisayar ekranını gösterir: "Sevgili Kocacığım, Bugün, buraya ulaşır ulaşmaz, önce yarın senin gelişinle ilgili tüm işlemleri tamamladım, sonra da bana ayrılan yerime yerleştim. Burası gerçekten de dedikleri gibi çok sıcak... Seni dört gözle bekliyorum..." (Karın) |
Kompliman... Temel bir salonda yalnız kaldığı çirkin bir kadına: -Ne katar cüzelsinuz. Kadın -Ben sizin için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Temel -Sizde benim cibi yapun yalan söyleyun. |
Kamyon... Bir gün Temel Trabzondan eski bir kamyon almış. Fakat kullanmasını bilmiyormuş, hemen kamyon sürmeyi bilen arkadaşı Dursun'u aramış, Dursun'la beraber komyonu Trabzon'dan Giresun'a getirmeye gitmişler. Yolda gelirken kamyonun vitesi kopmuş. -Dursun; ula Temel bunun vitesi kopti. -temel; tabi kopar iki saattir oynaysun |
Dışardan iki kişi çağır... Temel ile Fadime evlenmisler ve gerdege gireceklermis ama Temel nasil s..iş yapilacagini bilmiyormus ve babasina sormus; -"Puba pen pu isi nasul yapacagum soyler misun?" Babasi da; -"Ula usagum, Fadime ne yapaysa senda aynisini yap.." demis. Fadime odaya girmis ve Temel'de girmis, Fadime soyunmaya baslamis ve Temel'de soyunmus ve yataga uzanmis. Fadime sırtüstü yatmış, bacaklarını sonuna kadar acmis, Temel'de aynisini yapip bacaklarini acmis. Bunu goren Fadime Temel'e donup; -"Ula Temel, oldi olacak disardan iki kisi cagirta s..sinler bizi.." |
Cephanelikten... Temel savaşta paraşütle uçaktan atlamış, yere doğru süzülüyor. Bir de ne görsün, Temel aşağı doğru giderken, Dursun da aşağıdan ona doğru geliyor.Ula Temel nereden celiysun?Uçaktan uşağum, paraşütle atladım. Sen nereden celiysun?Pen da aşağıki cephanelikten da! |
Türkiye`de Saat: 18:24 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2