![]() |
gazete ilanı... Temel gazeteye "Eş aranıyor" ilanı vermiş. Ertesi gün yüzlerce mektup almış. "Benimkini alabilirsin!' |
Sen konuş... Birgün şehirler arası yolculuk yaparken şöyle bir olaya tanık oldum. Otobüsümüz Trabzondan hareket etmişti. Bartına doğru yol alırken şoför mahalinin arkasındaki koltuktaki bey yasak olmasına rağmen cep telefonu ile konuşuyordu. Şoför bir iki "şey efendim", "yasak" falan dediyse de beyfendi konuşmaya devem ediyordu. Şoför dayanamayıp : - Kardeşim bilmiyor musun otobüste konusmak yasaktır,arabanın sistemini bozuyorsun. Beyefendi hiç oralı bile olmadan: - Uşağum Tursun otobüste konuşmak yasakmış. Sen konuş ben seni dinleyrum... |
uzay... Çeşitli milletlerden temsilciler,uzay konferansında buluşmuşlar.bizim Türkiye'yi de temel temsil ediyormuş. Konferansa katılan ülkelerin temsilcileri uzaya yolculuk hakkında ülkelerinin çalışmalarını anlatıyorlarmış.işte:"biz marsa gidicez","biz stüründe hayat kuracaz" "ayla dünya arasında seferler yapacağız" gibi,herkes tek tek çıkıp anlatıyormuş. Yanlız bizim temel sus pus, ne anlatsın. En sonunda konferans üyeleri durumu fark edip Temel'e sormuşlar: "siz Türkiye olarak çalışmalarınız nedir?" bizim Temel'de hiçbir şey dememektense bir şeyler uydurayım diye düşünmüş ve: "biz çalışmalarımızı sürdürüyik, gunese gieceğuz." demiş.hemen üyeler şaşkın bir vaziyette hep bir ağızdan:"olur mu öyle şey yanarsınız,manyak mısınız siz?"gibisinden laflar etmişler. Bizim Temel de cevap vermiş:"o kadar enayü değülüz uşağum,biz günese akşamüstü serinliğinde gideceğuz." demiş... |
Temel'in siğarası... Temel kayıkla her gün balığa çıkarmış fakat döndüğünde sağ bacağı dizine kadar ıslakmış, bunu görenler meraktan sormuşlar. - Ula temel Niye bacağın ıslak geliyorsun. Temel cevap vermiş: - Sigarayı içeyrum, denize atayrum, sönsün diyede üstüne basayrum. |
Nefes... Temel'e birgün sormuslar - En cok hangi nefesi seversin. Temel'de onlara şu cevabı vermiş: - Sigaramın ilk nefesi ve kaynanamın son nefesi.... |
Cennet ve cehennem... Öğretmen din dersindeydi.Çocuklara sordu. -Kim cennete gitmek ister? Herkes parmağını kaldırdı. -Peki kim cehenneme gitmek ister? Bu sefer kimse parmak kaldırmadı. Öğretmen Temelin ikisinede parmak kaldırmadığını gördü ve -Sen niye paarmak kaldırmadın? temel:annem okuldan çıkınca hemen eve gel dedi öğretmenim... |
Buradan gidelim... Temel ve Cemal deniz kıyısında oturmuş balık tutuyorlardı. Temel bir ayakkabı çekti. Cemal bir süzgeç çekti. Derken bir terlik çekince, Temel; - Ula Cemal purdan cidelim daa, aşağıda birileri oturayi... |
Madem ki gördün... Birgün Temelle Dursun güzel bir günde dolasmaya çıkmışlar. Biraz ilerlemişler Dursun: - Uyy Temel cördün mü cördün mü ? demiş. Temelde büyük bir telaşla : - Neyi? demiş. Dursun : - Hava da uçuşan kuşları. Temel de : - Cördüm cördüm demiş. Az daha gitmişler Dursun yine : - Temel cördün mü cördün mü ? demiş. Temel yine : - Neyi ? Dursun : - Ormanda açan çiçekleri demiş. Temel yine: - Cördüm cördüm demiş. Az daha gitmişler Dursun yine : - Uyy Temel cördün mü cördün mü demiş. Artik bu sözden bıkan Temel : - Ula cördüm cördüm demiş. Bu kez Dursun : - Ula madem cöreysun da niye basayisun ayağinun altinda ki boka.... |
Poka basayduk :) Temel yolda yürürken yerde bir öbek görmüş.Merak edip Tadına bakmış.Ardından - Ula az daha poka basayduk demiş... |
Yanlış karı... Bir gün Temel ile Dursun yolda karşılaşmışlar, Temel ile Dursun hal hatır sorarken,dursun bir şey farkeder,Temel`e sorar: -Temel niye yüziğü yanlış parmağuna taktin. Temelin cevabı şu olur: -E ne olacak çünkü yanluş karuyla evlendim de ondan. |
Deve kuşu... Temel Avustralya'ya devekuşu avlamaya seyahate çıkıyor. Orada malzemelerin hazırlayıp maceraya atılıyor. Bir virajı dönünce bakıyor 15, 20 tane devekuşu. Hemen arabayı durduruyor.silahını doğrultuyor. Devekuşları silahı görünce ürkerek kafalarını kuma gömüyorlar. Yani kendi akıllarınca saklanıyorlar. Temel etrafa bakıyor. ve kendi kendine sinirli sinirli soruyor: - Ulan nereye gitti bu hayvanlar? |
Ben de yaparım... Temel bir arkadaşının daveti üzerine İzmire gitmiş. Orada arkadaşıyla dolaşırken, birde bakmışlar ki, birkaç efe zeybek oynuyor. Kendilerine özgü ağır hareketlerle kol vurup diz büken efeleri seyrederlerken, arkadaşı Temel e dönüp sormuş: - Ne güzel oynuyorlar değil mi ? Temel dudak bükmüş; -O kadar düşündükten sonra ben de oynarım... |
I'm Sorry... Temel bara gitmiş. Geçmiş bir kenara oturmuş, biraz sonra bara bir adam girmiş ve sıska uzun boylu bir adamın kafasının üstüne şişe koymuş, çekmiş silahı ateş etmiş şişe paramparça ateş eden adam elini kaldırmış " I'am Pekosbill " demiş ve çekmiş gitmiş. Daha sonra bara bir başka adam girmiş ve yine o sıska adamın kafasının üstüne konserve kutusu koymuş çekmiş silahı ateş etmiş kutu paramparça ateş eden adam elini kaldırmış." I'am Redkit " demiş ve çekmiş gitmiş. Temel bunları seyrettikten sonra dayanamamış eline bir elma almış ve o sıska adamın kafasının üstüne elmayı yerleştirmiş çekmiş silahı ateş etmiş ve o ne adamı tam anlının ortasından vurmuş. Temel'de elini kaldırmış ve I'am sorry demiş |
Uçak motoru... Temel Reis, İdris'le uçakla İstanbul'a gidiyormuş. Bir sarsıntı olmuş. Herkeste bir telaş..Pilot konuşmuş: -Bir motorda arıza var. Ama meraklanmayın, üç motorla da gidebiliriz... 15 dakika sonra bir anons daha : -Bir motor daha istop etti ama telaşlanmayın, iki motorla gideriz... 10 dakika sonra pilot üçüncü motorun da bozulduğunu ama tek motorla da gidebileceklerini söylemiş. Temel Reis dayanamayıp: -Ula İdris Reis, ister misun şimdu dörtünçü motor da pozulsun da hepten havada kalalum... |
Temel adalet bakanı... Temel adalet bakanı olmuş bir hapisaneyi ziyarete gitmiş. Hapishanede olan herkes -Suçsuz yere buraya düştüklerini, kader kurbanı olduklarını söylüyorlarmış.İçlerinden sadece bir tanesi suçlu olduğunu ve cezasına razı olduğunu söylemiş. Temel hapisane müdürüne dönmüş sinirli bi şekilde: -Ha pu adamı çıkarun dışarıya içerdekilerinde ahlakunu pozmasun" |
Kirazın içinde... Karadeniz'li arkadaşıyla balık tutuyormuş. Arkadaşı onu bir süre izledikten sonra dayanamayıp sormuş, - Senin oltanda kurt yerine kiraz var. Karadeniz'li sinirlenmiş: "Aptal, kurt kirazın içinde!" demiş. |
Noşut... Temel Afrika'ya safariye gitmiş. İlk günün sonunda gece otelin lobisinde avcılar konuşuyormuş. İngiliz ben bugün 1 gergedan vurdum demiş. Fransız ben de 1 aslan vurdum demiş. Temel de ben de 1 noşut vurdum demiş. İngilizle Fransız anlamamış ama cehaletleri belli olmasın diye de sormamışlar. Ertesi gün yine ava gidilmiş gece yine toplanmışlar. İngiliz ben 2 kaplan vurdum demiş. Fransız ben de 1 fil vurdum demiş. Temel ben 4 noşut vurdum demiş. İngiliz dayanamamış sormuş: - Kusura bakma ama noşut nasıl birşeydir? Bunca yıllık avcıyım hiç duymadım. Temel de - Ben de ilk defa burda gördüm. Kara kara birşeyler insana benziyorlar. ellerini kaldırıp noşut noşut diye bağırıyorlar. |
Sileyrum... Temel her gün okula giden ve çalışan oğlunun defterinde tek bir yazı göremeyince nedenini sormuş.Temel'cik: -"Öğretmenim tahtaya ne yazarsa aynen deftere geçireyrum, o tahtayı silince pen de tefterumi sileyrum." |
Ajan ayı... Amerikada FBI için ajan seçimi yapılacaktır. Başvuda bulunanlardan bir talepte bulunuluyor. Buna göre eşlerini verilen silahla öldürmeleri gerekmektedir. İlk aday olan ingiliz eline verilen silahı geri çevirerek ben karıma kıyamam der ve içeride bulunan karısını da alıp evine geri döner. İkinci olarak içeriye Amerikalı bir zenci gelir o da uzun süre düşündükten sonra bunu yapamam der ve silahı iade eder. İçeri son olarak bizim Temel gelir. Temele de aynı teklifte bulunulur; yani karısını öldürmesi istenmektedir.. Temel biraz düşündükten sonra bu teklifi kabul eder ve içeriye girer.. Birkaç el silah sesinden sonra aniden bir cam sesi gelir.. İçeriye giren ajanlar kırık camın yanindaki Temele yönelip şaşkın bir şekilde sorarlar ne oldu diye? Temel, *verdiğiniz silah kurusıkı çıktı, ben de bizim karıyı 20. kattan aşağıya attım* der.. |
Şakadan hoşlanmam... Temel'in ensesine biri tokadı indirmiş Temel dönmüş bakmış, azman gibi bir adam yanıbaşında duruyor.- "Ciddi miydu diye sormuş?" -"Ciddu demiş adam.-"Pen şakadan hoşlanmam daa." |
Beyin fuarı... Amerika'da bir beyin fuarı açılmış. Burada ünlülerin beyinleri kavanoz içinde sergilenip kavanozun üzerine fiyatları yazılıymış. Amerikalı bir aile bu fuarı gezerlerken garip bir şey farketmişler ve danışmaya gidip demişlerki: - Efendim... Her şey mükemmel Einstein'in beyni on bin dolar.. güzel.. George Washington 'un beynini de yirmi bin dolara kavanoz içinde satıyorsunuz... Bunlar meşhur insanlar, fakat yüzbin dolarlık bir beyin gördük. Bu kişiyi daha önce hiç duymamıştık. Meşhur olduğunu da pek sanmıyoruz. Niye yüz bin dolar. Üzerinde şöyle bir yazı vardı. "Türkiye'nin Karadeniz Bölgesinden TEMEL" kim bu?. Ve niye bu kadar pahalı? Görevli cevap vermiş. - Efendim. Bu beyinlerden yüz tanesini kesiyoruz ancak bir tanesi dolu çıkıyorda ondan. |
Topaç ismail... İsmail isminde bir adam olum döşeğinde karısına : - "Karıcığım, ben ölmek üzereyim. Tanrıya dua ettim, eğer karim ben öldükten sonra bir erkekle yatarsa ahrette kendi etrafımda bir kez döneceğim. eğer benim obur dünyada rahat etmemi istiyorsan lütfen benden sonra hiç bir erkekle yatma olur mu?" Kadın: -"Kocacığım o nasıl söz, tabii ki sana öldükten sonra da sadık kalacağım", der ve İsmail olur. Yıllar sonra kadın da olur ve obur dünyaya gider kocasını aramaya baslar. Kapıdaki görevliye sorar: -"Kocamı arıyorum ismi İsmail", Görevli: - "Hangi İsmail? hanımefendi, burada milyonlarca İsmail var." Kadın: - "Ara sıra kendi etrafında bir kez donen birisidir." Görevli: - "Ha, sen topaç İsmail i arıyorsun, az ileride". |
İstanbul'dayım... Laz alacaklılardan kaçmak için kapısının üzerine "İstanbul'dayım" yazmış ve her kapı çaldığında tavan arasına kaçıyormuş. Yine kapı çaldıktan sonra bu kez büyük bir gürültü ile kapı kırılmış ve eve giren birkaç kişi lazın eşyalarını dışarı taşımaya başlamışlar. Bu durumu tavan arasından seyreden laz: - Ulan şimdi İstanbul'da olmasam size gösterirdim. |
Akrobat temel... Temel marangoz ama ne marangoz mesleğinin zirvesinde derken trabzona dünyanın en büyük sirki geliyor çadır direğini dikmek içinde usta bir marangoza ihtiyaç var arayıp soruşturuyorlar en iyi usta olarak temeli tavsiye ediyorlar temel sirke gelip ne iş yapılacağına bakıp takımlarını alıp geliyor ve direğin üstüne çıkıp başlıyor direği yere çakmaya bu sırada sirkin patronu aşağıdan temeli seyrediyor derken temel birden havada iki parande üç salto atarak yere iki ayağının üstüne ve ellerini bacağının yanlarına vurarak sağlam bir şekilde düşüyor bunu gören patron içtiği puroyu yutuyor ve koşarak temelin yanına gelip aynı hareketi yapmasını ve bunun karşılığında ise çok büyük para kazanacağını anlatıyor temel ise kesinlikle olmaz diyor patron gene aynı hareket için para ve 20 senelik ip canbazlarının bile bu hareketi yapamadığını anlatıyor adam ısrar ediyor temel kabul etmiyor adam gene ısrar temel en sonunda adamın kulağına eğilip: - " Ula hemşerim benim her sefer aynı hareketi yapmam için direğin tepesinde aletin başına mı vurmam lazım." |
Lokum... Temel bir gün evinde otururken büyük tuvaleti gelir. Evinde tuvalet olmadığı için komşusunun evindeki tuvalete girer ama orası çok temiz olduğu için bir poşete büyük tuvaletini yapıp apartmandan aşağıya atmış, ..ok turistin kafasına gelmiş tusist parmağını ..oka batırmış demişki, -Lokum lokum Temel`de apartmandan, -O benim bokum demiş. |
Refleks... Temel İstanbul'a gelmiş ve İstanbullu bir kızla flört etmeye başlamış. Beraber yolda yürürlerken kız dalgınlıkla bir muz kabuğuna basmış. Sendelemiş, fakat tam düşeceği sırada tekrar dengesini sağlayıp son anda yere düşmekten kurtulmuş. Ve Temele demiş ki: - Nasıl refleksim iyi mi? Sendelediği sırada kızın iç çamaşırı olmadığını da gören Temel cevap vermiş : - Uyy siz ona refleks mi diyisınız ? |
Yılan temel... Yılan Temel, arkadaşı yılana sormuş: - Haçan, biz zehirli yilan miyuk? - Heee, n'oldu ki? - Dilimi ısırdum da... |
Müesseseden... Temel'in eczanesine genç ve güzel bir kadın girmiş. Tartının üzerine Çıkıp parayı atmış. Beğenmemiş, manto ve ceketini çıkarmış ve para atıp tekrar tartılmış. Yine beğenmemiş, eteğini çıkarınca , temel atılmış, parayı atmış, - Tevam edin puntan sonrası müesseseden. |
Kolay hesap... Temel ile Dursun çok hızlı trende yolculuk yaparken bir sığır çiftliğinin önünden geçerler.Temel: -"Ula Dursun burda tam 397 sığır var." Dursun: -"Ula Temel nasıl saydun haçen zırt diye geçtuk." Temel: -"Onun kısa bir yolu vardır." Ayaklarını sayup dörde böleyrum. |
Tedbir... Temel boynunda bir yılanla dolaşıyormuş, nedenini sormuşlar. - Tenize tüşersem tiye tetpirli tavranıyorum. |
süzme o süzme :))) Temelin 8 tane çocuğu varmış ama hepsi de birbirinden salak, geri zekalıymış. Temel ve karisi Fadime doktora gitmişler. Durumu anlatmışlar. Biz artık çocuk istemiyoruz demişler. Doktor bunlara 1-2 kutu prezervatif vermiş. Nasıl kullanılacağını falan anlatmış yollamış. Neyse bunlar kullana kullana bir gün prezervatifleri kalmamış. Temel kara kara düşünmeye başlamış. Ne yapsak ne etsek diye. Fadime "Dur ben sana dantelden örüvereyim" demiş. Ölçüyü falan almış 1-2 gün içinde örmüş. Aradan 9 ay geçmiş Temel ile Fadime'nin 1 çocukları daha olmuş. Zamanla çocuk büyümüş, 9-10 yaşlarına gelmiş. Ama nasıl bir çocuk zeki mi zeki, fırlama mi fırlama . Önceki 8 ine hiç benzemiyor. Tüm sınavlarda birinci, sporda tüm şehrin en iyisi. Köyün en zeki, atılgan çocuğu olmuş. Bir gün Temel kahvede otururken sormuşlar: "Ya Temel senin 9 çocuğun 8'i deli mi deli bu sonuncusu nasıl oluyor da bu kadar akilli oldu?" Temel gerine gerine cevap vermiş : "Süzme o, süzme." |
Kırık parmak... Temel bir gün doktora gitmiş ve meramını doktora aktarmış: - Doktor bey parmağımı karnıma bastırıyorum acıyor, omzuma bastırıyorum acıyor, kalbime bastırıyorum acıyor, kafama bastırıyorum acıyor, gözüme bastırıyorum acıyor... Doktor bu duruma çok şaşırmış. Temel'e yapılabilecek bütün tahliller yapılmış ama bir şey çıkmamış. En sonunda anlaşılmış ki Temel'in parmağı kırık... |
... :: :: mühendis fıkraları :: :: ... Uçak fabrikasında yeni bir tasarım. Herşey mükemmel. İlk test uçuşu fakat uçağın kanatları gövdeyle bağlantı yerinden kopuyor. Tüm ekip enkazın başında. Birisi -Kanatla gövdenin birleştiği yerlere delik delin diyor. Yeniden hesaplamalar, iki yıllık çalışma, test uçuşu. Ne yazık ki akıbet aynı. Kanatlar yok. Fabrikaya taşınan enkazın başındaki acayip adamdan aynı öneri. -Delik delin kardeşim. Üçüncü denemenin de akıbeti aynı olunca proje sorumluları acayip adamın dediklerini uygularlar. Sonuç tam bir BAŞARI. İnanılmaz bir sağlamlık. Acayip adamı fabrika içinde bulurlar ve proje müdürünün önüne getirirler. -Biz bu kadar Profesör ve Mühendis, bilim adamı çözemedik, sen çözdün bu sorunu; kimsin sen? Adamcağız sıkılarak: -Tuvalet temizleyicisiyim, kahrolası tuvalet kağıtları hiç bir zaman delikli yerlerinden kopmazlar da!. |
Onur tüm fıkraları okumayı şimdi bitirdim.Hiç bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum,teşekkürler ablası... |
Onur gene hemşerilerime bindirmişsin valla...eline salık.. :D:D |
muheheheheh : )))) |
:):):):):):):):):):):) |
temel sende olmasan bizi kim güldürücek yaa:D:D paylasımın için saol |
adı çıkmış 9 a inmez 8 e :D |
yha varyha bi daha bi daha okuyorum yarıldım burda :D mactan önce moral depoluyorum :D adsdas |
Türkiye`de Saat: 06:26 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2