![]() |
Tır... Temel tır şoförlüğü yapmaktadır. Bir gün tırla yük taşırken oldukça eğimli bir yola girer . Tır çok hızlanır ve birden fren patlar. Eğer bu hızla devam ederse yolun sonunda şehrin içine dalacaktır ve büyük bir felaket yaşanacaktır. Temelin tırı durdurması için ya sağa yada sola çevirip hızını kesmesi lazımdır. Sağa bakar sağda kalabalık bir pazar yeri vardır. Sola bakar solda ise bir çocuk tek başına oynamaktadır. Temel düşünür "tırı sağa çevirirsem pazara girerim ve yüzlerce kişiyi öldürürüm.bari sola çevireyim de sadece bir çocuk ölsün." böylece tırı sola çevirir ve olay olup biter. Ertesi gün temeli tırla pazar yerine girip yüzlerce kişiyi öldürmek suçundan mahkemeye çıkarırlar. Hakim sorar "oğlum madem tırı bir tarafa çevirmen gerekiyorduysa niye sol taraftaki tek çocuğa taraf değil de sağdaki pazara çevirdin. Temel yanıtlar" vallahi hakim bey ben çocuğa taraf çevirdim ama çocuk pazara kaçtı". |
Kim daha zeki... Küçük Temel'le arkadaşları sınfta aralarında kim daha zeki diye tartışıyorlarmış. Küçük Temel: - Ben çok zekiyimdur, üç aylıkken yürümeye başlamişum, demiş. Oradan Dursun söze atılmış: - Sen,ha puna zeka mi diysun daaa! Haçan ben üç yaşuna kadar kendimi kucakta taşitmuşum!!! |
Fidyeci laz... Ekonomik kriz yuzunden buyuk para problemi olan Temel, cocuk kacirip fidye istemege karar vermis. Sehrin buyuk bir parkinda cocugun birini gozune kestirmis. Once bir not yazmis; "Cocugunu kacirdim.Bunu yaptigim icin uzgunum ama kusura bakma cunku gercekten paraya ihtiyacim var. Yarin sabah saat 7'de falanca parktaki filanca agacin altina bir siyah cantada 5 milyar getir. Imza: Laz." Cocugun yanina gitmis, notu cocugun ceketinin ic cebine koyup, dogruca evine gitmesini ve notu babasina gostermesini soylemis. Ertesi sabah parka geldiginde soyledigi agacin altinda, soyledigi renkteki cantada icinde 5 milyar olan emaneti bulmus. Baska bir notla birlikte; "Paran burada ama bir usagin hemserisine boyle birsey yapmasina inanamiyorum" |
Temel'in zeki köpeği... Temelin bir köpeği varmış bu köpeği öyle bir eğitmişki yapacağı herbirşeyi yapıyor. Temel Dursun'la sohbet ederken Temel köpeğine 2 milyon verir derki git bana sigara al der. Köpeği kısa süre sonra elinde 1 tane sigarayla gelir. Bu olay dursunun ilgisini çeker. Birgün Dursun kahve de otururken Temel'in köpeğini görmüş ona 2 sigara alsın diye 4 milyon verip bakkala yollamış. Beklemiş beklemiş köpekten haber yok sonunda Temel'i bulup demişki. - Ula Temel senun o köpeğun hirsuzdur 4 melyon verdum 2 cigara alsun diye köpek bana hiç bi bok getirmedi. Temel'de kahkaha atarak: - Ula Tursun ona 4 melyon verince haçan sinemaya cidiy. |
Furduk oni... Babam öldü, demiş Temel. İlyas sormuş: - Neden öldü? - Apartmanin sekizinci katinin balkonundan düştü. - Eyvah parçalandi mi? - Yok, girişteki bakkalin tentesine düsünce oradan havalanip karşi apartmana yöneldi. - Apartmana mi çarpti, nasil oldu? Yok, karşi apartmanin balkonunda çamaşirlar asili idi. Çamasir ipine vurup fabrikanin bahçesine düştü. - Orada mi öldü? - Yok, fabrika çelik yay fabrikasi, bahçedeki yaylarin üzerine düşüp havalandi yeniden... - Peki sonra? - Sonrasi ne? Baktik ki yere inmiyor, biz de furdik oni.. |
Dışarı... Temel bir hayat kadını ile anlaşır. Otel'e giderler. Odaya kapanırlar. Yarım saat sonra Temel elinde aletiyle Lobiden geçer, otelin döner kapısından çıkar ve köşeyi döner. Resepsiyoncu şaşkın bakışlarla olayı izler. Temel birkaç dakika sonra geriye döner. Odaya girer 15 dakika sonra gene aleti elinde tutarak otelin Kapısından hızla dışarıya çıkar. Resepsiyoncu gene bir anlam veremez. Temel gene birkaç dakika sonra odaya kapanır. Bu olay birkaç kez tekrarlanır. Temel gene aleti ihtişamlı bir şekilde odadan dışarıya çıkar. Bu sefer resepsiyoncu sorar: - "Beyefendi organınız elinizde buradan koşarak neden otelin dışına çıkıyorsunuz?" - "Ha o mu ?" der Temel: - "Bayanla dışarıya boşalacağıma dair anlaşmıştım da.." |
Bira... Temel Londra`da otelin birinin odasında kara kara düşünüyor."ulan" diyor Ben aşağıdan içki isterken laz olduğum anlaşılır mı acaba? Geçiyor aynanın karşısına ve prova yapıyor.... - Bana bir fisku.. yok böyle anlarlar - Bana bir raki.. "yok" diyor "böyle de anlarlar..." - Bana bir bira....Tamam diyor böyle iyi anlamazlar......Ve aşağıya iniyor,Masaya dirseklerini dayıyor ve sesleniyor. "Barmen bana bir bira. Barmen Temeli biraz süzdükten sonra soruyor: - Birader sen laz mısın? Temel - uuuy nasıl anladın diyor; - Burası resepsiyon bar karşıda |
İşaret... Temel ile Dursun can sıkıntısından bir kayık kiralarlar. Balık avlamaya çıkarlar... Bir zaman kürek çekerek açılırlar, derken hazırlıklar biter, oltaları denize atarlar... Atar atmaz balıklar da oltaya takılmaya başlar. Temel ile Dursun'un keyifleri yerindedir... Temel Dursun'a: - Ula Dursun haburiya bi işaret kuyalum yarun burayi bulmamuz kolay olur... Derken sahile dönerler, kayıktan inerken Temel Dursun'a gene sorar: - Ula Dursun işaret koymayi unutmadun değil mi? Dursun: - Ula hiç unutur miyum, işaret tamam... - Nasi işaret koydun? Dursun: - Bağa soracağuna kayuğun ucina bak... Çarpi koydum. Temel sinirlenir: - Ula o işareti denize yapacağidun kayuğa değil... Ayni kayuğu başkasi kiralarsa gitti baluklar... |
4 rahibe... 4 Rahibe ölmüş ve cennet cehennem sınırında sorgulamaya alınmışlar. Sorgulama Meleği demiş - Şimdi herkes sırayla dünyadayken işledigi en büyük günahı anlatsın. Sakın atmayın tespit ederiz. 1.Rahibe - Ben hayattayken bir kere penise dokunmustum parmağımın ucuyla demiş. Melek - Hangi parmağınla deyince sağ elinin isaret parmağını göstermiş. Melek: - Tamam yavrum şimdi git ve günahı işlediğin o parmağı yan taraftaki kutsal suya sokarak arın günahlarından demiş. 2.Rahibe - Ben hayattayken bir kere penisi tutmuştum Melek: - Hangi elinle demiş. Sağ elini kaldırmış 2.rahibe, Melek de ona gidip o elini yandaki kutsal suya sokarak günahlarından arınmasını öğütlemiş. Bu sırada 3. rahibeyle 4. rahibe aralarında fısıldaşıyorlarmış. Sonra aniden yer değiştirmişler. Sorgulama meleği bunu farkederek: - Bir dakika ne oluyor, siz niye yer değiştirdiniz diye sorunca daha önce 4. sırada olup 3. sıradakiyle yer değiştiren rahibe: - İzin verirseniz, arkadaş kutsal suya g.tünü sokmadan ben bi ağzımı çalkalayıp çıkayım efendim... |
hepsi bibirinden guzel ama en cok son fıkra hosuma gıttı:D |
Denize düşmüş... Temel'in yakın arkadaşı Cemal denize düşmüş. Uğraşmışlar, bir türlü çıkaramamışlar. Temel hiç ilgilenmemiş. - Pen size Karadeniz'den adam çıkmaz demez miydim. |
Lazın bebeği... Lazın teki Ankara'da bir barda içerken cep telefonu çaldı,telefonunu açtı,bir o kulağına bir bu kulağına götürürken sevinçle bardaki herkese içki ısmarladı. Sonra da çevresindekilere karısının 15 kg lık tipik bir laz bebeği doğurduğunu söyledi. Bardaki hiç kimse bir bebeğin 15 kg. gelebileceğine inanmadı Fakat laz inat etti. - Dediğim gibi,bizim oralarda ortalama bebek kilosu budur,benimki de tipik bir laz bebeği! Dört bir yandan tebrikler yağdı; bardaki herkes lazı kutladı.. İki hafta sonra laz tekrar bara uğradı. Barmen adamı tanıdı ve sordu - sen şu 15 kg doğan bebeğin babası değil misin? Herkes bebeğin iki haftada kaç kilo olduğunu merak ediyor. Söyle bize, bebek kaç kilo? Baba gururla yanıtladı, - 10 kg. Barmen şaşırmış ve meraklanmıştı - Ne oldu? Doğduğu gün zaten 15 kg.dı. Laz baba içkisini başına dikti, ıslak dudaklarını koluna sildi ve barmene doğru eğildi, gururla yanıtladı....... - Sünnet ettirdim. |
Plajda... Temelle Dursun plajda, herkesin içinde çılgınca sevişiyorlar. Halk rahatsız olmuş ve polise şikayet etmiş. Polis olay yerine gelince sormuş: - Siz burada ne yapıyorsunuz? Temel: - Dursun boğuluyordu da onu kurtarıyordum. Polis: - Kardeşim boğulan insana ağızdan suni teneffüs yaptırılır. Temel: - Ula uşağum, her şey öyle başladu zaten. |
Prova... Temel Londra'ya çalışmaya gider. Bu arada kendine bir ev kiralar, fakat evin üst katında bir rock grubu oturmaktadır. Çok gürültü olduğu için temel şikayete gider prova yapan rock'çular temeli başlarından savmak için temel'e "today prova, tomorrow konser" diyerek yollarlar. Bu olay haftalarca devam eder . Bir kaç hafta sonra temel yukarı şikayete çıkmayınca rock'çular merak eder ve aşağıya temelin yanına inerler birde bakarlar ki temel mastürbasyon yapıyor. - Ne yapıyorsun ? Temel cevap verir !... - bugun prova, yarin da Ananizi s...cem )))) |
Sinyal... Temel arabası ile Taksim Meydanında dönüp durmaktadır. Aynı trafik polisinin önünden beşinci defa geçerken, polis de merak eder ve Temel'i durdurup sorar: "Bir yeri mi arıyorsunuz? Niye meydanın etrafında dönüp duruyorsunuz?" Temel: "Sol sinyal takıldı da..." |
Doğum... İlkokulda üç çocuk bebeklerin nasıl dünyaya geldiklerini konuşuyormuş. Dursun: - Bizim ailede hep leylekler getirir. Fadime: - Bizde hep cül bahçesinde bulunur. Temel: - Biz façiruz, bizde hep pepekleri annem kendisi yapayi |
Siğara sağlığa zararlıdır... Temel savasta büyük çatışmanın hemen ardından gecenin sessizliğinde bir sigara yakar. Arkadaşı bağırır : - Ne yapıyorsun bu çok tehlikeli !.. Temel sakin : - Merak etme içime çekmeyrum. |
Annem gel dedi... İlkokul öğretmeni sınıfta Cennet'e gitmek isteyenlerin ellerini kaldırmalarını ister. Yalnız Temel'cik elini kaldırmayınca merak eder ve sorar, - Sen gitmek istemiyor musun? - İster idum ama anacığım okuldan sonra hemen eve gel dedü... |
Tuvaletin kapısı... Temel, 55 yaşına kadar canını dişine takmış çalışmıştı.. pastacı çıraklığı ile alışdığı hayata, pastane sahibi olarak devam etmiş, yetenekleri ve becerisi sayesinde Türkiye'nin en ünlü pastanesinin sahibi olmuş, milyarlar kazanmıştı.. bir gün karısına - paraları mezara götürecek halimiz yok. kendimize yeni ve rahat bir hayat seçtim dedi.. Bizim oradaki hemşerilerle konuştum... Herseyi iyice öğrendim. Kaliforniya'ya gideceğiz. Kazandığım para bize ömrümüzün sonuna kadar yeter.. Çocuklar da güzel üniversitelerde okurlar... temel, neyi var, neyin yok sattı. paralarını dolara çevirdi. bir milyon doları olmuştu. karısını yanına aldı. uçağa bindi.. los angeles'e uçtular birgün... Uçsuz bucaksız nevada çölleri üzerinde uçarken, motorda bir arıza belirdi. las vegasa zorunlu iniş yapmak zorunda kaldılar. uçak şirketi görevlileri - buranın en lüks otelinde, şirketimizin konuğu olarak kalacaksınız. yalnız bu kentin las vegas olduğunu unutmayın. kumar oynarsanız eğer, kendi hesabınıza.. derler.. - kumar mı dedi, Temel, karısına.. - kumardan kazanmayı düsünen kafayı yemiş olmalı... allah göstermesin.. ama bir kez şansını denemek için, rulete 500 dolarlık bir fiş atmaktan da kendini alamadı. arkası çorap söküğü gibi geldi. temel herşeyini rulet masasında biraktı. rulet başında nefes almadan geçirdiği saatler sırasında fena halde de sıkıştığını hissetti. hızla tuvalete koştu. tuvalet kapıları otomatikti. 25 sentlik bozuk para atılınca açılıyordu. Oysa Temel'de metelik kalmamıştı. Sıkıntı içinde dolanırken, oradan geçen biri, avucuna bi 25 sentlik sıkıştırdı.. Bu konularda deneyimliydi. temelin başına gelenleri anlamıştı. temel - çok iyi bir insansınız. Bu iyiliğinizi hayat boyu unutmayacağım. Bana lütfen kartınızı verin. Bu borcumu da size ödeyeceğim dedi. kartı aldı, cebine attı.. tuvalete döndüğünde kapıyı açık buldu. İçeri girdi, rahatladı..çıktı.. elinde kalan 25 sentle yürürken karşısına, tek kollu canavar çıktı. parayı deliğe attı, kolu çekti ve bir şangırtı ... alet boşaldı adeta.. temel bir kova dolusu 25 sent kazanmıştı. bunlari fişe çevirdi, rulet masasına döndü.. gerisi peri masalı.. iki saat içinde tam 2 milyon dolari olmuştu. iki ay sonra yeni kalifornıyalı temel, boş oturmanın kendisine göre bir iş olmadığını farketti. elinden gelen tek iş pastacılıktı. parası da vardı. bir pastane açtı. pastaları öylesine tutuldu ki, önce los angele'e, sonra kaliforniya'ya, sonrada tüm amerika'ya yayıldı,temel pastaneleri... bir kaç yıl sonra, temel, amerika'nın en zengin adamları arasına girdi. temel pastaneleri'nin onuncu yılı dolayısı ile büyük bir gece düzenlendi. temel yemeğin sonunda konusma yapmak için kürsüye çıktı.. tüm başına gelenleri anlattı.. - bütün bu başarıyı ve bu serveti bir tek kişiye borçluyum. O kişiyi bulana kadar, işte size söz veriyorum, gerekirse amerika'daki her taşın altına bakacağım.. şirketin genel müdürü sordu - ama temel bey, size 25 sent borç veren adamın kartını aldığınızı söylemiştiniz... adı, adresi sizde olmalı zaten.. - bana 25 sent veren umurumda değil dedi temel.. ben,tuvaletin kapısını açık bırakan adamı arıyorum!.. |
Temel hamile... O gune kadar doktor yuzu gormemis olan temel bir gun rahatsizlanir. koyde doktor bulunmadigindan sehre gitmesi gerekmektedir,fakat temelde sehre gidecek takat yoktur. agridan kivranmaktadir ve bu arada da cok acayip midesi bulanmaktadir sonunda temeli alirlar sehre doktora gotururler doktor temele sorar -Şikayetiniz nedir? -Efendum ben cimseden sikatci degilum da, -Hastamisiniz? - Ha hasteyum da -Nereniz agriyor? -Ha puram ,karnim agriyor doktor muayene eder Temeli , bu arada Temelin de biraz saf oldugunu anlar -Mideniz de bulaniyormu? -Evet toktor bey, hemde coook -O zaman size mujdeyi vereyim o zaman -Ne mujdesi -İki aylik hamilesiniz Temel saskin bir sekilde -Uuy yaktin beni fadime, ben sana hep demiyormuydum ustume cikma diye.. |
Laz banka müdürü... Laz banka müdürü Rusya'ya geziye gitmiş ve bir lokantadan içeri girmis. Siparişlerini verdikten sonra birde bakmışki karşısında afet bir hatun sürekli kendisine bakıyor. Davetkar bakışlarla hatunu masaya çağırmış, hatun gelip masaya oturmuş. Ancak ikiside birbirlerinin dilinden anlamıyormuş. Hatun çantasından kalem ve kağıt çıkarmıs ve kağıdın uzerine sigara resmi çizmiş. Bizim laz müdür hemen sigarasına davranmış, kadına ikram etmiş. Hatun daha sonra kağıdın üzerine kadeh resmi çizmiş. Bizimki hemen garsonu çağırmış ve en iyi şaraptan sipariş vermiş. Hatun bu seferde kağıda ev resmi çizmiş yanına da 100 dolar resmi çizmiş. Bizimki içinden - "Ula karıya bak, banka müdürü olduğumu anladı konut kredisi istiyoo.." :) |
Kafamı dinlerim... Bir hayli yaşlı olan fadime ve temel'e basın mensupları sormuş:<BR>-kaç yaşındasınız?!<BR>-seksen yedi, demiş fadime.. yüz yaşıma kadar yaşayacağım..<BR>-ben de seksen yedi, demiş temel.. ben yüzbir yaşıma kadar yaşayacağım.<BR>-neden bir yıl fazla yasamak istiyorsunuz?.?-hiç değilse bir yıl kafamı dinlerim. |
bir numaralı zeka kimsede yok böyle zeka he tbi bi de nasrettin hoca far koptum gülmekten falla sağol paylaşım için:D |
Duyuru... Temel' in bir gün kaynanası kaybolur. Temel hemen gazeteye ilan verir. İlan aynen şöyledir: - Kaynanamu kaypettum. Körenlerin insaniyet namına körmemezlikten kelmeleri rica olunur. |
sprmiş abim :D |
süper olmuşş ellerine sağlıkk kardeeşş |
Haturla haturla... Temel savaşta yanında 10 arkadaşıyla birlikte düşmana esir düşmüş. İlk gün işkence sonunda ekipten 5 tanesi bülbül gibi konuşmuş. 2. gün 3 kişi daha dayanamamış itiraf etmiş. 3. günün sonunda bir tek Temel kalmış. 4. gün işkencenin dozu artmış, Temel'den çıt yok. 5. gün, işkence iyice ağırlaşmış ama Temel yine aynı 2 hafta sonra, Temel'i kaldığı hücrede izlemeye karar vermişler. Bizim Temel, hem kafayı duvara vurmakta, hem de söylenmekteymiş: - Haturla...Haturla...Haturlaaa... |
Hepiniz yeşilsiniz... Temel, Amerika'da otobüs şoförüdür. Bir gün otobüste siyah-beyaz tartışması baş gösterir ve bizim Temel’in sinirleri tepesine vurur. İki el havaya ateş eden Temel; - Bundan sonra siyah beyaz yok, hepiniz yeşilsiniz, diye bağırınca otobüs eski sukunetine geri döner. Daha sonra dikizden yolcuları izleyen Temel ani bir frenle durdurur otobüsü ve ekler; - Şimdi koyu yeşiller arkaya, açık yeşiller öne otursun O Zaman... |
Paso... Temel İstanbul'a gitmiş dolasıyor; Bakmış ki kendisi belediye otobusune her binişinde para verdigi halde, bazı kimseler bir kart gösterip - Paso diyor ve para vermeden biniyorlarmış. Temel uyanık davranarak cebinden çıkardıgı herhangi bir kimlik cüzdanını soföre gösterip - Paso diyerek içeri dalmış... Şoför Temel'in rasgele cebinden çıkarıp gösterdiği evlilik cüzdanını elinden almış. Bir de bakmış ki evlilik cüzdanı ve üzerinde Temel-Fadime diye yazıyormuş. Şoför Temel'e dönerek - Sen bununla ancak Fadime'ye binersin demiş. |
Telefon... Temel Fransız ve İngiliz bir toplantıya katılmışlar. Fransız: - Biz yerin 50 metre altına indik ve telefon bulduk demekki bizim atalarımız yıllar önce telefon kullanıyorlarmış. İngiliz: - Biz yerin 100 metre dibine indik telefona rastladık.Demekki yıllar önce atalarımızın ataları telefon kullanıyorlarmış. Sıra Temel'e gelmiş. Temel: - Biz yerin 500 metre altına indik hiçbirşey bulamadık demekki bizim atalarımız asırlar önce telsiz telefon kullanmışlar. |
Hacı murat :))))) Temel birgün otobanda gidiyormuş derken arabası arıza yapmış.Otostop çekmiş ve önünde bir ferrari durmuş.Gece tabi ki bizim hacı muratı bağlamışlar ferrarinin arkasına. İp gözükmüyor. Binmeden önce Temel konuşmuş: -Aman abi yüzü geçmeyelim benim arabanın boyası dökülüyor da , demiş.Tamam demiş adam koyulmuşlar yola iyi güzel giderken bizimkilerin yanından bir porje fişek gibi geçmesinmi adamın aklı başından gitmiş ibre çıkmış 250-300 gidiyorlar başabaş bu sırada helikopterle tespit yapan görevliler rapor veriyor: -Ferrariyle porje kapışıyor, arkadan hacı murat sellektör yakıyor. |
Dikiş... Temel ölmüş ve cennete götürülmek üzere zebaniyle birlikte yola çıkmışlar. Bu arada cehennem koridorundan geçiyorlar. Temel kafasını sola çevirdiğinde bir kadının vajinasının dikildiğini görmüş ve zebaniye sormuş "Suçi neydi?" diye. "Dünyadayken kocasını aldatıyordu, o yüzden 20 dakikada bir vajinası dikiliyor" demiş zebani. Devam etmişler yürümeye. Az sonra solda yine bir kadının vajinası dikiliyormuş. "Bu da mi aldatti kocasını?" diye sormuş adam. "Evet, o daha çok aldattığı için onunki 10 dakikada bir dikiliyor" demiş zebani. Az sonra bu sefer vajinası 5 dakikada bir dikilen bir kadına daha rastlamışlar. Biraz daha yürümüşler ve kafasını sola çevirmiş yine. Karşısında karısı ve 2 dakikada bir vajinası dikiliyor. Temel şok olmuş ve başlamış bağırmaya: "Demek sen de benü aldattın! Allah belanı versin senü namuzsuz kari! Benim cibi adama yapılır mıydi bu!!!" Karısı sakince kaldırmış kafasını ve yanıtlamış: "Sen bana söylenceğine yan tarafta ananı dikiş makinesinden kurtar." |
Takmayrum... Şiddetli ishal olan Temel, hastaneye kaldırılmış. Doktor, kısa bir muayeneden sonra, hastabakıcıya talimatını vermiş: -Hastamız şiddetli ishal, kendisini hemen tekerlekli sandalyeye oturtun ve ilgili servise götürün. Hastabakıcı Temel'i tekerlekli sandalyeye koymuş ama yanlışlıkla koridorun sonundaki psikiyatri servisine bırakmış. Aradan birkaç gün geçmiş. Temel'e ilk teşhisi koyan doktor, Temel'i psikiyatri servisinde görünce şaşkınlıkla sormuş: -Yahu sen ishaldin, ne arıyorsun psikiyatri servisinde: Temel kafasını sallamış: -Ne pileyum, sizin hastabakıcı puraya ceturdi... -Peki ishal durumun nasıl? -Aynen eskisi gibi ama... -Aması ne? -Artuk kafama takmayrum... |
Teknoloji... Temel Eskişehir'den Ankara'ya gidecek bir trene binmiş. Karşısındakinin nereye gittiğini sormuş İstanbul'a gittiğini öğrenince, - Teknoloji ne çadar celişti, pen purada oturayrum Ançara'ya, sen karşumda oturaysun İstanbul'a cideysun. |
Ameliyat yeri... Temel ile Fadime bir gün parkta oturuyorlarmış., Fadime demiş ki: -Temel,sana apandis ameliyatı olduğum yeri göstereyim mi? Temel: -gösteeeerrrrr..... Fadime: -aha! şu karşıki sarı bina. |
İlaç... Temelin çok çocuğu oluyormuş. Artık Temelde Fadimede bu durumdan bıkmışlar. Temel biliyormuşki bu işe bi çare bulamazsa Fadime onu yatağa sokmayacak. Düşünmüş taşınmış bir çare bulamayınca doktora gitmeye karar vermiş. Doktora gitmiş. Doktorda ona prezervatif yazmış oda eczaneden bir kutu prezervatif almış ne olduğunu tam bilmediği için her yemekten sonra bir tane yutuyormuş. Derken aradan aylar geçmiş ve Temel ile Fadimenin tekrar cocukları olmuş. Temel gitmiş doktorun gırtlağına sarılmış - Ula tokdur bu ne piçum ilaçtur da osurdukça balon, sıçtıkça sucuk, soktukça çocuk çıkıyor.... |
Zaman... Temel'le Fadim'e küsmüşler kağıta yazılı biçimde anlaşıyorlarmış. Temel yatarken kağıda Fadime beni sabah 6.30 da kaldır yazmış. Sabah olmuş Temel bir kalkmış saat 10.00 tabi çok kızmış. Tam kalkacakken bir kağıt düşmüş yere Temel kağıdı okumuş kağıdı Fadime yazmış; "Temel kalk saat 6.30" |
Temel ve ingilizce... Temel İngiltere'de oteldeymiş. Oda servisini açıp: "TU Tİ TU TU TU TU." demiş. Oteldeki telaşa kapılmış bu mesajı çözmek için. Oraya buraya haber salmışlar... Sonunda konsolosluktan bir çevirmen bulmuşlar ve Temel'in ne dediği anlaşılmış: "2 çay, 222'ye " |
Karumdur daa .... Temel boşanmak için mahkemeye gitmiş. Hakim Temel'e sormuş: - Kiminle evlisin ? Temel: - Karumla evliyum! Hakim: - Herhalde! Sen hiç erkekle evli olan birini tanıyor musun? Temel: - Taniyrum tabi!.. - Kim peki ? - Karumdur daa!.. |
Otelci temel... Otelci Temel'in kapısını bir gece bir İspanyol asilzadesi çalmış. - Boş odanız var mı? - Kimsunuz? - Jose de Santana de Monte Cristo de Santa Cruzo. - Haa, pu kadar uşağu alacak yerum yok |
Türkiye`de Saat: 09:34 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2