Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Kimya

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 25-01-2007, 10:54   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
De Broglie Hipotezi ve Elektron Kırınımı

De Broglie Hipotezi ve Elektron Kırınımı

1923 yılında Lois De Broglie, optikteki “Fermat Prensibi” ve mekanikteki “en küçük etki prensibi” ile benzerlik kurarak, ışınların gösterdiği dalga–parçacık ikililiğinin maddeler tarafından da gösterilmesi gerektiğini öne sürdü. De Broglie; Eistein’ in özel rolativite teorisi ile Planck’ın kuantum teorisi sonuçlarını yeni bir ışık kuantum teorisi kurmak için birleştirdi. Gerçi o, ışık kuantumu için küçük bir durgun kütle kabul ediyordu ama biz onun sonucunu E = h =pc yazabiliriz. Bu eşitlikren de, olduğundan,

(1.30)
elde edilir. Bu, De Broglie bağıntısıdır. Burada p, ışığın doğrusal momentumudur.

De Broglie daha da ileri giderek, ışık kuantumu için verdiği bağıntısının sabit p doğrusal momentumuyla hareket eden herhangi bir parçacık içinde geçerli olması gerektiğini ve bu hareketli parçacıkların dalga boyuyla karakterize edilen dalga özelliklerini sergilemesi gerektiğini öne sürdü. Özel olarak bir elektron demetinin kırınım verebileceğini söyledi. Yani, elektron kırınımı deneysel olarak gözlemlendi.

1925 yılında Davison ve Germer, büyük bir nikel kristalinden tesadüfen elektron kırınımı deseni elde ettiler. Aynı yıl, Thomsom ve Reid ince bir altın yaprağında elektron demeti geçirerek elektron kırınımını gerçekleştirdiler. Davison ve Thomson, elektronların dalga özelliği üzerindeki çalışmalarından dolayı 1937 yılında Nobel Fizik Ödülü’nü paylaştılar. İşin ilginç olan yanı, Thomson’ un babası da oğlundan 31 yıl önce elektronun parçacık olduğunu gösterdiği için Nobel Fizik Ödülü’nü almıştır.

Elektron kırınımı deneylerinde, elektronların bir kristal tarafından saçılmasında belirli doğrultularda tercihli saçılmaların olduğu gözlendi. Bir kristalin d aralıklı paralel atomik düzlemleri ile açısı yapacak şekilde kristale gelen elektron demeti, bu paralel düzlemler tarafından saçılır. Saçıcı komşu düzlemlerden gelen ışınlar arasından (2
Büyüklüğünde faz farkı oluşur. Bu faz farklarının 2 n ye eşit olduğu her yerde kuvvetlendirici girişim meydana gelir( burada n tam sayı değerleri alır ) . bu da, deneysel

n = 2 d sin (1.31)

Bragg Kırınım şartını verir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 25-01-2007, 10:54   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Aynı deney daha sonra hidrojen ve helyum demetleri için tekrarlanmış ve her seferinde kırınım olayı gözlenmiştir. Nötron ve elektron denetlerinin kırınıma uğramış olması kristallerin yapılarının araştırılmasında çok önemli ilerlemeler sağlandı.

Elektron kırınımı deneyi, madde – dalga ikiliği konusundaki şüphelerin ortadan kalkmasını sağladı.

Hareketli parçacıkların dalga özeliğinin, yüksek hızlı makroskopik cisimlerde gözlenmesinin sebebi h Planck sabitinin çok küçük olmasıdır. Eğer Planck sabiti çok büyük olsaydı, makroskopik evren çok tuhaf olurdu. Planck sabitinin bu kadar çok küçük olması yüzünden,maddenin ikili dalga-parçacık yapısı sadece temel parçacıkların mikroskopik aleminde kendini gösterir. Eğer Planck sabiti sıfır olsaydı, o zaman, dalga-parçacık ikiliği olmayacak,evren tamamen klasik olacak ve biz de kuantum mekaniğiyle uğraşmayacaktık.

Bohr Atom Modeli


1908 yılında Geiger ve Marsden tarafından gerçekleştirilen - parçacığısaçılması deneyleri, elektronların artı yükün sürekli bir dağılımı içinde gömülü olduğunu kabul eden Thomson’ un atom modeli ile açıklanamadı. Bunun üzerine, Rutherford; atomun arı yükünün ve zorunlu olarak kütlesinin hemen hemen tamamının atomun boyutu ile karşılaştığında çok küçük bir bölge içinde toplandığını kabul eden yeni bir atom modeli geliştirildi. Bu modele göre, atomlar çekirdeği oluşturan artı yük tarafından 1/ ile orantılı bir kuvvetle çekilmektedir.

Rutherford atom modeli , - parçacığısaçılması olayını başarılı ile açıklamasına rağmen iki ana güçlükle karşılaştı. Bunlar ;

a) Modelde, elektronlar için çekirdek tarafından periyodik bir hareket olarak kabul edildiği için, böyle bir hareket harmonik hareketten beklenen sürekli enerji dağılımı vermeliydi. Halbuki atomların saldığı ışıma kesikli spektrum vermekte ve salınan ışınlar

(1.32)

deneysel bağıntısına uyan dalga boyları vermekte idi.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 25-01-2007, 10:55   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

b) Rutherford atom modeli, atomların kararlılığını da açıklayamadı: dairesel veya eliptik bir yörüngede dolanan bir elektron ivmeli hareket yapmaktadır. İvmeli hareket yapan bir q elektrik yükü, elektromagnetik teoriye göre, birim zamanda

=

büyüklüğünde enerji yayar. Bu enerji, hem a ivmesinin ve hem de q yükünün karesiyle orantılıdır. Bir başka deyimle ivmenin yönüne ve yükün işaretiyle bağlı değildir. Yine, hidrojen çekirdeği etrafında r yarıçaplı bir yörüngede bir v hızıyla dolanan bir elektronun merkezcil ivmesi a = dir. Merkezcil kuvvet, coulomb çekimine eşitlenerek
a = bulunur. Buna göre, ivmeli hareket yapan elektronun birim zamanda yaydığı enerji


=

olur. Böylece elektronun sahip olduğu E= kinetik enerjisinin tamamını kaybederek, spiral bir şekilde çekirdeğe düşmesi için geçen zaman; t = E/ ifadesinden, r = 10 cm seçilerek, 10 saniye bulunur. Bu ise gözlenenlere uymamaktadır.

Rutherford Modelinden iki yıl sonra, 1913 yılında, Niels Bohr; klasik fizikten kesin çizgilerle ayrılan bir seri pustulat ortaya atarak kendi adı ile anılan atom modelini geliştirdi. Bu model, ışığın spektral yapısını ve atomların kararlılığını büyük bir başarı ile açıkladı.

Bohr Postulatları ve Bohr Atom Modeli


1-Bir atom sadece belirli enerji durumlarında bulunabilir. Böyle bir atomda elektronlar, açısal momentumu h/2 nin tam katları olarak sınırlanmış yörüngelerde ederler. Yani, r yarıçaplı bir yörüngede v hızı ile dolanan bir elektronun açısal momentumu

m v r = n , (n tam sayı ) (1.33)
dir. ilave olarak, bu yörüngelerdeki elektronlar , ivmeli hareket yapıyor olmalarına rağmen, klasik elektromagnetik teorinin söylediğinin aksine, ışıma yapmaz.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 25-01-2007, 10:55   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1- Bohr atomundaki bir elektron E enerjili bir yörüngeden daha düşük bir enerjili yörüngeye atlar ve bu sırada enerjinin tek bir kuantumu büyüklüğünde ışıma yapar. Işımanın enerjisi veya enerjideki değişme, yani, E- enerji farkı

(1.34)

frekanslı bir ışıma olarak ortaya çıkar. Eğer enerjili bir yörünge elektronu frekanslı bir ışığı yutarsa E enerjili yörüngeye çıkar.

Bu postulatlar, hidrojen atomu gibi tek elektronlu atomlar, bir kere iyonlaşmış helyum, v.s., de; dairesel yörünge kabulü altında çok basit sonuçları verir. Yörüngelerin eliptik seçilmesi, sonuçları zenginleştirir.

Çekirdeğin yükü Ze ve elektronun yükü de –e olduğuna göre, çekirdeğin kütlesi sonsuz kabul edilerek ; Coulomb kuvveti merkezcil kuvveti doğuracak şekilde


(1.35)


yazılabilir. (1.33) eşitliğinden elde edilen


r = , (1.36)

(1.35) eşitliğinde yerine yazılarak, elektronun hızı


V = (1.37)

bulunur. (1.37) (1.36) da yerine yazarak da, yörüngenin yarıçapı,

r = (1.38)

elde edilir.

Durgun çekirdek ve bu çekirdeğin etrafındaki r yarıçaplı yörüngede v hızı ile dolanan elektronun oluşturduğu sistemin toplam enerjisi

E = (1.39)

dir. Bu eşitlikte; (1.37) ve (1.38) kullanılarak da

E = - (1.40)

bulunur. Şimdi, (1.40) eşitliğini E ve enerjileri için kullanılarak (1.34) eşitliğinden

(1.41)

elde edilir. Bu eşitlik, deneysel olarak bulunan (1.32) ile yapı olarak aynıdır. (1.41) deki n tam sayı 1 den başlar.

Aşağıda, sık kullanılan bazı ifadeler verilmektedir:
  Alıntı ile Cevapla
Alt 25-01-2007, 10:56   #5
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 


ve gösterimi ile, (1-34) ifadesi şekline girer. Işık kuantumunun taşıdığı enerji ise E = olur.

De Broglie ifadesi;

p=

dır. Burada dır.



ince yapı sabitidir.

r = ve E = -

olur.

Bohr atom modelinin başarısı, onun hidrojene benzer ( tek yüklü) atomlara uygulanabilmesindedir. Büyük başarısına rağmen, Bohr Modeli atomların ne zaman elektron salacağı konusunda bir şey söylenemez.

Sommerfeld ve Wilson tarafından, açısal momentumu kuantumlanmakta kullanılan genel bir ifade verildi;

= n (1.42)

Burada p, q koordinatındaki doğrusal momentumu gösterir.

Bohr Atom Modelinden Çıkan Sonuçlar :

1-Klasik fizik sonuçları, kuantum mekaniğinden elde dilen sonuçların sınır hali olarak elde edilmelidir. Buma “uygunluk ilkesi” (Correspondence principle) denir. Şimdi bu ilkenin Bohr atom modeli tarafından nasıl sağlandığını görelim: n+1 kuantum sayılı bir yörüngeden n kuantum sayılı yörüngeye düşen elektronun sağladığı ışığın frekansına bakalım. Yukarıda, ince yapı sabiti cinsinden elde edilen E enerjisi ve (1.34) eşitliğinden yararlanarak

= (1.43)

bulunur.

Klasik fizik ise, dairesel bir yörüngede dolanan elektronun hızı v olduğunda, dolanımın frekansının

(1.44)

olduğunu söylemektedir. Bu ifade, yukarıda kuantum mekaniği kavramları kullanılarak ince yapı sabiti cinsinden ifade edilen v ve r değerleri yerlerine yazılarak

=

elde edilir. Bu, r yarıçaplı yörüngede v hızı ile dolanan elektronun frekanslı ışık yayacağını söyleyen klasik fiziğin sonucudur.

Uygunluk ilkesi göre, kuantum fiziğine dayalı olarak elde edilmiş olan (1.43) ifadesi, klasik fiziğe dayalı olarak elde edilen sonucu sınır halde vermelidir. Gerçekten de n>>1 için, bu yaklaşmanın sağlandığı görülmektedir. Bu n+1 n geçişi, büyük n ler sınırında bile klasik olarak geçerli değildir. Dairesel yörüngeler için, n+2 n geçişi, kuantum mekaniği tarafından da yasaklanmaktadır.

2- Açısal momentumun kuantumlanması, daha başka durumlarda ortaya çıkarır. Açısal momentumun kuantumlanmasının eliptik yörüngelere uygulanması, hidrojene benzer atomların spektrumlarını daha tam verir. Bu durum deneysel olarak da doğrulanmaktadır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 25-01-2007, 21:16   #6
Forumun Basketçisi
 
AyTeK54 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

teşekkürler...
__________________
вιzє єğℓєηмєуι уαηℓış öğяєттιℓєя çüηкü σηℓαя нιç "ραѕ¢αℓ ησυмα" ιℓє ∂ιѕ¢σуα gιтмє∂ιℓєя...
AyTeK54 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-02-2007, 22:45   #7
ยŦยк
 
Constantin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

tskler
Constantin Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 02:28 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580