![]() | |
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
![]() | #71 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 2.1.1.3. Silifke’nin Yoğurdu A’hey Silifke’nin yoğurdu Ah seni kimler doğurdu Seni doğuran ana bal ile mi doğurdu? Beşiği çamdan Yuvarlanıverdi damdan Keşke sevmez olaydım Usandırdı bu candan A’hey Bağa vardım üzüme Ah çubuk battı gözüme Çubuk seni keserim Yar göründü gözüme Beşiği çamdan Yuvarlanıverdi damdan Keşke sevmez olaydım Usandırdı bu candan BÜLENT KİLİT | ||
![]() |
|
![]() | #72 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 2.1.1.4. Keklik Yar yar yar... Nereden gelirsin, Silifke kalesinden Ne gezersin açlık belasından Nerede yattın beyin konağında Hey kekliğim hey Kekliği düz ovada avlarım Kanadını şamdanına bağlarım Şıkıdık mıkıdık şıkıdık mıkıdık oynarım Yar yar yar... Buyurun arkadaşlar davetim var benim Herkes kesesinden yesin içsin Aslı yok yaylasında bin beş yüz koyunum var benim Hey kekliğim hey. Kekliği düz ovada avlarım Kanadını şamdanına bağlarım Şıkıdık mıkıdık şıkıdık mıkıdık oynarım BÜLENT KİLİT | ||
![]() |
![]() | #73 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 2.1.1.5. Türkmen Kızı Türkmen kızı Türkmen kızı İnek sağar Türkmen kızı Sen allar giy, ben kırmızı Çıkalım dağlar başına Sen gül topla ben nergizi Aman Ayşem yaman Ayşem Dağlar başı duman Ayşem Türkmen kızı Türkmen kızı Yayık yayar Türkmen kızı Sen allar giy, ben kırmızı Çıkalım dağlar başına Sen gül topla, ben nergizi Türkmen kızı Türkmen kızı Hamur yoğurur Türkmen kızı Sen allar giy, ben kırmızı Çıkalım dağlar başına Sen gül topla, ben nergizi Aman Ayşem yaman Ayşem Dağlar başı duman Ayşem BÜLENT KİLİT 2.1.2. Ağıt İnsanoğlunun ölüm karşısında veya canlı-cansız bir varlığını kaybetme, korku, telaş ve heyecan anındaki üzüntülerini, feryatlarını, isyanlarını, tâlihsizliklerini düzenli düzensiz söz ve ezgilerle ifade eden türkülere Batı Türkçesi’nde umumiyetle “ağıt” adı verilir. Ağıt söyleyen kişi için “ağıtçı” sözü yaygınlaşmış ve “ağıt yaymak” deyimi türemiştir. İslamiyet’ten önceki devirlerde “sagu” deyimi ile karşılanan ve hiç şüphesiz “sığıtmak: ağlamak” fiilinden türemiş ağıta bugün Azerbaycan’da “ağı”, Kerkük Türklerinde “sazlamağ” ve Türkmence’de “ağı” yanında “tavs”, “tavşa” adları verilmektedir. | ||
![]() |
![]() | #74 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| En az Hun Türkleri’nden itibaren ölü gömme ve yug törenlerine bağlı olarak ananesi zamanımıza kadar gelen ağıtlar bir bakıma ölen için söylenmiş medhiye demektir. Ancak zamanla cihânın fâniliği, ömrün kısalığı, ihânet, sadâkatsizlik, gençliğin geçişi, feleğin sitemleri, ayrılık gibi hâl, durum ve tasavvurlar ağıtın mânâ ve mâhiyetini genişletmiş oldu. Bu bakımdan “ağıt”ı Fransızların “elegie” deyiminin hudutları içinde şekilden ziyade mûhteva olarak düşünmek lâzımdır. Ağıtlar, bâzı muhitlerde belli âdet, anane şekil ve usuller içinde söylenmektedir. Meselâ Kazak Türklerinde baş sağlığına gelenlere evin sâhibesi kızı veya gelini “Köris” adı verilen ağıtı hususi bir makamla okurlar. Adana’da ağıtçı, “ölü dehşeti” adı verilen evvelce söylenmiş ağıtların hâfızasında kalan bazı parçalarını söylemekle ağıtına başlar. Bu sözler ölünün niteliklerini belirleyici duygu ve düşünceye girebilmek için bir bakıma prolog olarak kullanılmaktadır. Binboğa Dağları’ndaki Türkmen aşiretlerinde ise ağıtçı, ölünün ortaya konulmuş çamaşırlarını birer birer eline almak suretiyle ağıtını terennüm eder ve çevresine toplanmış kadınların ağlamasını temin eder. Umumiyetle “mâni” ve “koşma” tipi şekiller içinde uzun ve kırık hava adı verilen ezgilerle hece vezni ile söylenen ağıtlarda ölenin ailede ve cemiyette bıraktığı boşluk, birlikte geçen günlerin hatıraları dostluk, iyilik, fazilet, cesâret, düşmanlık, merhamet vb. Temler ifâde edilir. Saz şâirlerinin zaman zaman aruz vezni ile de söyledikleri ve bir kısmı bestesiz olan ağıtlarda türkülerde olduğu gibi müzik birinci planda yer almaktadır. Kadınlar tarafından ücretle veya ücretsiz, irticâlen söylenen ağıtlar, ölenin ruhuna hakaret etmemek, onu methetmek esâsına dayanan lirik eserlerdir.* | ||
![]() |
![]() | #75 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 2.1.2.1. Ömer’in Ağıdı Özlüce köyünden Durmuş Ağa adında biri oğlu Ömer’le Çukurova’ya çalışmaya giderler. Pamuk tarlasında çapa yapar, pamuk toplar ve evin istihkâkını temine çalışırlar. Ömer nişanlı imiş. Çukurova’da sıtmaya yakalanıp ölür. Ağıt onun içindir. Yoruldum yola oturdum Felek vurdu ben götürdüm Soyka pantol, soyka ceket Hatçeye hediye getirdim Geriye dönüşünde çocuğun elbiselerini de beraberinde getiriyor. Bizim yayla toplak toplak Kaş kara da gözler aplak Ömer Beyimi aldı da Gönendi mi kara toprak Şıvara oldum şıvara İçmezdim içtim sigara Ömer oğlum can verirken Kolunu vurmuş duvara Er yürüyen göç evleri Aştı tepeyi Kiraz’ı Ne ben aldım ne de kendi Elin aldığı murazı Kuru çayın seli çöker O da boz bulanık akar Kalma orda Ömer oğlum Gözlerine mucuk çöker YILMAZ GÖKSAL | ||
![]() |
![]() | #76 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 2.1.2.2. Ergen’in Ağıdı Adamın biri dağa ot biçmeye gider. Akşamdan sigarasını, çakmağını, ekmeğini, suyunu alır. Akşama kadar çalıştıktan sonra bir dalın altına yatar. Gece üç kişi gelir. Düşmanları olacak ki adamın başına taşla vururlar. Sürükleyerek bir **** yığınının üzerine korlar. Tam yakacaklarken yaralı adam kendisine vuranın birinin soyadını haykırır. O sırada Aydınlı Oymağı’nın evleri göçermiş. Tabiî duyarlar. Aydınlılar köye haber verir. Köylüler ekin biçmektedir. Orağı desteye koyan herkes gidip günlerce yaralıyı ararlar. Adamın da kimsesi yoktur. Köyün bekçiliğini yapmaktadır. Nihayet ölüyü bulurlar. Köye haber getireni de bulurlar. Bekçi Ergen’i (ismi Ergen’dir) kimin öldürdüğü sorulur ama Aydınlı söylemez. “Benim bir oğlum var. Düşman sahibi olamam” der. Hakimlerin hakimine havale eder. Hanımı ağlar: Yandım kavruldum kül oldum Dumanım göğe savruldu Bekçi elden gitmiş diye Köyde bir dellâl çağrıldı Doktor tepemi açtı da Yakamdan döküldü kurtlar Bibi sen beni görmedin Üleşimi buldu itler Uşaklar dala yükletti Çektiler engin aşağı Yedi gün dağlarda yattım Gelmedi bibim uşağı Ardımda bir oğlum olsa Kısmet kız yalnız ağlar Düşman başına vurdu da Zelzele ediyor dağlar Yaslan babam oğlu yaslan Karanlık derede seslen Anamın nazlı torunu Ergen değil adı Aslan Veli babam oğlu Veli Bir arşın gelirdi kolu Vallaha sıtkınan diyom Ölsün bu dünyanın eli YILMAZ GÖKSAL | ||
![]() |
![]() | #77 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 2.1.2.3. Hasta Kadının Ağıdı Hastane içinde uzandım yattım Yavrumu beyimi evde bıraktım Ayrılık şerbetini akşamdan tattım Onun için kapanmıyor gözlerim Hastanenin ışıkları parlıyor Doktor gelmiş yaralarım bağlıyor Beyim gelmiş yanı başımda ağlıyor Onun için kapanmıyor gözlerim Yeşil idi tabutumun tahtası Ömrümün son günü bayram haftası Beyime söyleyin her gün ağlasın Onun için kapanmıyor gözlerim ZEYNEP KÖSE 2.1.2.4. Yiğidin Ağıdı Ankara’yla Silifke’nin arası Her tarafı benim yarimin trafik yarası Nasıl dayansın buna annesiyle babası Ev yaptırdım oturmadan İçine gelin getirmeden Cevabını bitirmeden Nasıl dayansın buna anne baba Ev yaptırdım dört köşeli Önünde güller döşeli Bir yiğit öldü burada Kolları serum şişeli ZEYNEP KÖSE | ||
![]() |
![]() | #78 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 2.1.2.5. Ali’nin Ağıdı Erdemli şehrinden okuntu geldi Alim erdeğine buyursun diye Küçük alim geldi büyük gelmedi Ne oldu pehlivanım da diyemiyorum Çalgıcılar ah arkanda geziyor Güreşçiyi bir tarafa diziyor Alim durmuş kuşağını çözüyor Sen soyunma oğlum da diyemiyorum Yedi kişi yıkmış çıkmış geliyor Nazar olmuş kel keli soluyor Bu dert benim yüreğimi deliyor Ne oldu pehlivanım da diyemiyorum İncedir uzundur a beyaz taşı Tabuda sığmıyor o beyaz başı Kınamayın komşular Allah’ın işi Yitirdim oğlumu da bulamıyorum ARİF CERİT | ||
![]() |
![]() | #79 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 2.1.2.6. Kardeşe Ağıt Sabahınan sabahınan, kahve gelir tabağınan Ömer bacıların kurban kucağında bebeğinen Oy oy babam olur, bacıların öle Ömer kardeş Yolcuların cılga yolu gide gide kavuşuyor Ömer’i vuran Jandarmalar elvanına kavuşuyor Oy oy babam olur, bacıların öle Ömer kardeş Yoncaların boz dumanı Hükümet bilmez amanı Ben kardeşim yolcu ettim Ot biçimi orak zamanı Oy oy babam olur bacıların öle kardeş Oy oy babam olur bacıların öle kardeş Martininin ucu gümüş bacısının adı Emiş Martinin ucu gümüş bacısının adı Emiş Ankara’dan İsmet Paşa ille Ömer’i vurun demiş Ankara’dan İsmet Paşa ille Ömer’i vurun demiş ARİF CERİT | ||
![]() |
![]() | #80 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 2.1.3. Mâni Anonim Halk Edebiyatı mahsullerinin en yaygın olanlarından biri de ‘Mâni’dir. Düğünlerde, kadın topluluklarında, iş yerlerinde, tarlalarda vb. söylenen mâni umumiyetle hece vezninin 7 veya 8’lisi ile meydana getirilen 4 mısralık manzumelerdir. 4 mısradan az veya çok mısralarla ve hecelerle söylenen mâniler de vardır. Bunlar karşılıklı mâni atışmalarında, “karşı-beri” adı verilen türkülerde, Kuzey Bulgaristan’la Romanya’da yaşayan Gagauz Türkleri’nin eserlerinde dikkati çekmektedir. Mânilerde birinci, ikinci ve dördüncü mısralar kafiyelenir: (a a b a) Bâzı saz ve tekke şairlerinin eserlerinde, meselâ ilâhi, destan ve koşmaların ilk dörtlüklerinde görüldüğü gibi (a b c d), (a a a b) şeklinde kafiyelendirilen mânilere rastlanır. Bu mânilere ‘düz mâni’ adı verilir. Her türlü hayat hâdiseleri arasında, aşk, gurbet, kıskançlık, hasret, kırgınlık, tabiat vb. temleri işleyen mânilerde ilk iki mısra bir bakıma duygu, düşünce ve hayâlin girişini teşkil eder. Dinleyenin veya okuyanın dikkat ve ilgisini çekmeye yarayan bu iki mısrâdan sonra üçüncü ve hususiyle dördüncü mısrâ asıl konuyu vermeye çalışır; nâdir olarak dört mısraın bütün bir duygu, fikir ve hayâlin işlediği görülür. Mânilerin ikinci bir şekli ‘kesik mâni’ veya ‘cinaslı mâni’ adını almaktadır. Mısrâ sayısı ile kafiye düzeni az-çok değişiklik gösteren cinaslı mâniler, umumiyetle ses, tekerleme, mânâ ve cinas hususiyeti gösteren bir kelime grubu halindeki eksik mısra ile başlar; daha çok bu biçimdeki mânilere Azerbaycan Türkleri Bayati, Güney ve Doğu Anadolu bölgelerimizi de Irak Türkleri (Kerkük) ‘hoyrat’ adını vermektedir. | ||
![]() |
![]() |
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
![]() LinkBack to this Thread: http://besiktasforum.net/forum/tarih/22980-mersinin-tarihcesi/ | ||||
Mesaj Yazan | For | Type | Tarih | |
Untitled document | This thread | Refback | 04-03-2008 13:48 |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |
![]() | ![]() |