Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Tarih

Cevapla
 
LinkBack (1) Seçenekler Stil
Alt 16-02-2007, 10:34   #71
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

2.1.1.3. Silifke’nin Yoğurdu
A’hey
Silifke’nin yoğurdu
Ah seni kimler doğurdu
Seni doğuran ana bal ile mi doğurdu?
Beşiği çamdan
Yuvarlanıverdi damdan
Keşke sevmez olaydım
Usandırdı bu candan

A’hey
Bağa vardım üzüme
Ah çubuk battı gözüme
Çubuk seni keserim
Yar göründü gözüme
Beşiği çamdan
Yuvarlanıverdi damdan
Keşke sevmez olaydım
Usandırdı bu candan
BÜLENT KİLİT
  Alıntı ile Cevapla
Alt 16-02-2007, 10:34   #72
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

2.1.1.4. Keklik
Yar yar yar...
Nereden gelirsin, Silifke kalesinden
Ne gezersin açlık belasından
Nerede yattın beyin konağında
Hey kekliğim hey
Kekliği düz ovada avlarım
Kanadını şamdanına bağlarım
Şıkıdık mıkıdık şıkıdık mıkıdık oynarım
Yar yar yar...
Buyurun arkadaşlar davetim var benim
Herkes kesesinden yesin içsin
Aslı yok yaylasında bin beş yüz koyunum var benim
Hey kekliğim hey.
Kekliği düz ovada avlarım
Kanadını şamdanına bağlarım
Şıkıdık mıkıdık şıkıdık mıkıdık oynarım
BÜLENT KİLİT
  Alıntı ile Cevapla
Alt 16-02-2007, 10:35   #73
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

2.1.1.5. Türkmen Kızı
Türkmen kızı Türkmen kızı
İnek sağar Türkmen kızı
Sen allar giy, ben kırmızı
Çıkalım dağlar başına
Sen gül topla ben nergizi
Aman Ayşem yaman Ayşem
Dağlar başı duman Ayşem

Türkmen kızı Türkmen kızı
Yayık yayar Türkmen kızı
Sen allar giy, ben kırmızı
Çıkalım dağlar başına
Sen gül topla, ben nergizi
Türkmen kızı Türkmen kızı
Hamur yoğurur Türkmen kızı
Sen allar giy, ben kırmızı
Çıkalım dağlar başına
Sen gül topla, ben nergizi
Aman Ayşem yaman Ayşem
Dağlar başı duman Ayşem
BÜLENT KİLİT
2.1.2. Ağıt
İnsanoğlunun ölüm karşısında veya canlı-cansız bir varlığını kaybetme, korku, telaş ve heyecan anındaki üzüntülerini, feryatlarını, isyanlarını, tâlihsizliklerini düzenli düzensiz söz ve ezgilerle ifade eden türkülere Batı Türkçesi’nde umumiyetle “ağıt” adı verilir. Ağıt söyleyen kişi için “ağıtçı” sözü yaygınlaşmış ve “ağıt yaymak” deyimi türemiştir.
İslamiyet’ten önceki devirlerde “sagu” deyimi ile karşılanan ve hiç şüphesiz “sığıtmak: ağlamak” fiilinden türemiş ağıta bugün Azerbaycan’da “ağı”, Kerkük Türklerinde “sazlamağ” ve Türkmence’de “ağı” yanında “tavs”, “tavşa” adları verilmektedir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 16-02-2007, 10:35   #74
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

En az Hun Türkleri’nden itibaren ölü gömme ve yug törenlerine bağlı olarak ananesi zamanımıza kadar gelen ağıtlar bir bakıma ölen için söylenmiş medhiye demektir. Ancak zamanla cihânın fâniliği, ömrün kısalığı, ihânet, sadâkatsizlik, gençliğin geçişi, feleğin sitemleri, ayrılık gibi hâl, durum ve tasavvurlar ağıtın mânâ ve mâhiyetini genişletmiş oldu. Bu bakımdan “ağıt”ı Fransızların “elegie” deyiminin hudutları içinde şekilden ziyade mûhteva olarak düşünmek lâzımdır.
Ağıtlar, bâzı muhitlerde belli âdet, anane şekil ve usuller içinde söylenmektedir. Meselâ Kazak Türklerinde baş sağlığına gelenlere evin sâhibesi kızı veya gelini “Köris” adı verilen ağıtı hususi bir makamla okurlar. Adana’da ağıtçı, “ölü dehşeti” adı verilen evvelce söylenmiş ağıtların hâfızasında kalan bazı parçalarını söylemekle ağıtına başlar. Bu sözler ölünün niteliklerini belirleyici duygu ve düşünceye girebilmek için bir bakıma prolog olarak kullanılmaktadır.
Binboğa Dağları’ndaki Türkmen aşiretlerinde ise ağıtçı, ölünün ortaya konulmuş çamaşırlarını birer birer eline almak suretiyle ağıtını terennüm eder ve çevresine toplanmış kadınların ağlamasını temin eder.
Umumiyetle “mâni” ve “koşma” tipi şekiller içinde uzun ve kırık hava adı verilen ezgilerle hece vezni ile söylenen ağıtlarda ölenin ailede ve cemiyette bıraktığı boşluk, birlikte geçen günlerin hatıraları dostluk, iyilik, fazilet, cesâret, düşmanlık, merhamet vb. Temler ifâde edilir. Saz şâirlerinin zaman zaman aruz vezni ile de söyledikleri ve bir kısmı bestesiz olan ağıtlarda türkülerde olduğu gibi müzik birinci planda yer almaktadır. Kadınlar tarafından ücretle veya ücretsiz, irticâlen söylenen ağıtlar, ölenin ruhuna hakaret etmemek, onu methetmek esâsına dayanan lirik eserlerdir.*
  Alıntı ile Cevapla
Alt 16-02-2007, 10:35   #75
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

2.1.2.1. Ömer’in Ağıdı
Özlüce köyünden Durmuş Ağa adında biri oğlu Ömer’le Çukurova’ya çalışmaya giderler. Pamuk tarlasında çapa yapar, pamuk toplar ve evin istihkâkını temine çalışırlar.
Ömer nişanlı imiş. Çukurova’da sıtmaya yakalanıp ölür. Ağıt onun içindir.
Yoruldum yola oturdum
Felek vurdu ben götürdüm
Soyka pantol, soyka ceket
Hatçeye hediye getirdim
Geriye dönüşünde çocuğun elbiselerini de beraberinde getiriyor.
Bizim yayla toplak toplak
Kaş kara da gözler aplak
Ömer Beyimi aldı da
Gönendi mi kara toprak

Şıvara oldum şıvara
İçmezdim içtim sigara
Ömer oğlum can verirken
Kolunu vurmuş duvara

Er yürüyen göç evleri
Aştı tepeyi Kiraz’ı
Ne ben aldım ne de kendi
Elin aldığı murazı

Kuru çayın seli çöker
O da boz bulanık akar
Kalma orda Ömer oğlum
Gözlerine mucuk çöker
YILMAZ GÖKSAL
  Alıntı ile Cevapla
Alt 16-02-2007, 10:35   #76
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

2.1.2.2. Ergen’in Ağıdı
Adamın biri dağa ot biçmeye gider. Akşamdan sigarasını, çakmağını, ekmeğini, suyunu alır. Akşama kadar çalıştıktan sonra bir dalın altına yatar.
Gece üç kişi gelir. Düşmanları olacak ki adamın başına taşla vururlar. Sürükleyerek bir **** yığınının üzerine korlar. Tam yakacaklarken yaralı adam kendisine vuranın birinin soyadını haykırır. O sırada Aydınlı Oymağı’nın evleri göçermiş. Tabiî duyarlar.
Aydınlılar köye haber verir. Köylüler ekin biçmektedir. Orağı desteye koyan herkes gidip günlerce yaralıyı ararlar. Adamın da kimsesi yoktur. Köyün bekçiliğini yapmaktadır. Nihayet ölüyü bulurlar. Köye haber getireni de bulurlar. Bekçi Ergen’i (ismi Ergen’dir) kimin öldürdüğü sorulur ama Aydınlı söylemez.
“Benim bir oğlum var. Düşman sahibi olamam” der. Hakimlerin hakimine havale eder.
Hanımı ağlar:
Yandım kavruldum kül oldum
Dumanım göğe savruldu
Bekçi elden gitmiş diye
Köyde bir dellâl çağrıldı

Doktor tepemi açtı da
Yakamdan döküldü kurtlar
Bibi sen beni görmedin
Üleşimi buldu itler

Uşaklar dala yükletti
Çektiler engin aşağı
Yedi gün dağlarda yattım
Gelmedi bibim uşağı

Ardımda bir oğlum olsa
Kısmet kız yalnız ağlar
Düşman başına vurdu da
Zelzele ediyor dağlar

Yaslan babam oğlu yaslan
Karanlık derede seslen
Anamın nazlı torunu
Ergen değil adı Aslan

Veli babam oğlu Veli
Bir arşın gelirdi kolu
Vallaha sıtkınan diyom
Ölsün bu dünyanın eli
YILMAZ GÖKSAL
  Alıntı ile Cevapla
Alt 16-02-2007, 10:35   #77
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

2.1.2.3. Hasta Kadının Ağıdı
Hastane içinde uzandım yattım
Yavrumu beyimi evde bıraktım
Ayrılık şerbetini akşamdan tattım
Onun için kapanmıyor gözlerim

Hastanenin ışıkları parlıyor
Doktor gelmiş yaralarım bağlıyor
Beyim gelmiş yanı başımda ağlıyor
Onun için kapanmıyor gözlerim


Yeşil idi tabutumun tahtası
Ömrümün son günü bayram haftası
Beyime söyleyin her gün ağlasın
Onun için kapanmıyor gözlerim
ZEYNEP KÖSE




2.1.2.4. Yiğidin Ağıdı
Ankara’yla Silifke’nin arası
Her tarafı benim yarimin trafik yarası
Nasıl dayansın buna annesiyle babası

Ev yaptırdım oturmadan
İçine gelin getirmeden
Cevabını bitirmeden
Nasıl dayansın buna anne baba

Ev yaptırdım dört köşeli
Önünde güller döşeli
Bir yiğit öldü burada
Kolları serum şişeli
ZEYNEP KÖSE
  Alıntı ile Cevapla
Alt 16-02-2007, 10:48   #78
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

2.1.2.5. Ali’nin Ağıdı
Erdemli şehrinden okuntu geldi
Alim erdeğine buyursun diye
Küçük alim geldi büyük gelmedi
Ne oldu pehlivanım da diyemiyorum

Çalgıcılar ah arkanda geziyor
Güreşçiyi bir tarafa diziyor
Alim durmuş kuşağını çözüyor
Sen soyunma oğlum da diyemiyorum

Yedi kişi yıkmış çıkmış geliyor
Nazar olmuş kel keli soluyor
Bu dert benim yüreğimi deliyor
Ne oldu pehlivanım da diyemiyorum


İncedir uzundur a beyaz taşı
Tabuda sığmıyor o beyaz başı
Kınamayın komşular Allah’ın işi
Yitirdim oğlumu da bulamıyorum
ARİF CERİT
  Alıntı ile Cevapla
Alt 16-02-2007, 10:59   #79
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

2.1.2.6. Kardeşe Ağıt
Sabahınan sabahınan, kahve gelir tabağınan
Ömer bacıların kurban kucağında bebeğinen
Oy oy babam olur, bacıların öle Ömer kardeş

Yolcuların cılga yolu gide gide kavuşuyor
Ömer’i vuran Jandarmalar elvanına kavuşuyor
Oy oy babam olur, bacıların öle Ömer kardeş

Yoncaların boz dumanı
Hükümet bilmez amanı
Ben kardeşim yolcu ettim
Ot biçimi orak zamanı

Oy oy babam olur bacıların öle kardeş
Oy oy babam olur bacıların öle kardeş

Martininin ucu gümüş bacısının adı Emiş
Martinin ucu gümüş bacısının adı Emiş
Ankara’dan İsmet Paşa ille Ömer’i vurun demiş
Ankara’dan İsmet Paşa ille Ömer’i vurun demiş
ARİF CERİT
  Alıntı ile Cevapla
Alt 16-02-2007, 10:59   #80
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

2.1.3. Mâni
Anonim Halk Edebiyatı mahsullerinin en yaygın olanlarından biri de ‘Mâni’dir. Düğünlerde, kadın topluluklarında, iş yerlerinde, tarlalarda vb. söylenen mâni umumiyetle hece vezninin 7 veya 8’lisi ile meydana getirilen 4 mısralık manzumelerdir. 4 mısradan az veya çok mısralarla ve hecelerle söylenen mâniler de vardır. Bunlar karşılıklı mâni atışmalarında, “karşı-beri” adı verilen türkülerde, Kuzey Bulgaristan’la Romanya’da yaşayan Gagauz Türkleri’nin eserlerinde dikkati çekmektedir.
Mânilerde birinci, ikinci ve dördüncü mısralar kafiyelenir: (a a b a) Bâzı saz ve tekke şairlerinin eserlerinde, meselâ ilâhi, destan ve koşmaların ilk dörtlüklerinde görüldüğü gibi (a b c d), (a a a b) şeklinde kafiyelendirilen mânilere rastlanır. Bu mânilere ‘düz mâni’ adı verilir.
Her türlü hayat hâdiseleri arasında, aşk, gurbet, kıskançlık, hasret, kırgınlık, tabiat vb. temleri işleyen mânilerde ilk iki mısra bir bakıma duygu, düşünce ve hayâlin girişini teşkil eder. Dinleyenin veya okuyanın dikkat ve ilgisini çekmeye yarayan bu iki mısrâdan sonra üçüncü ve hususiyle dördüncü mısrâ asıl konuyu vermeye çalışır; nâdir olarak dört mısraın bütün bir duygu, fikir ve hayâlin işlediği görülür.
Mânilerin ikinci bir şekli ‘kesik mâni’ veya ‘cinaslı mâni’ adını almaktadır. Mısrâ sayısı ile kafiye düzeni az-çok değişiklik gösteren cinaslı mâniler, umumiyetle ses, tekerleme, mânâ ve cinas hususiyeti gösteren bir kelime grubu halindeki eksik mısra ile başlar; daha çok bu biçimdeki mânilere Azerbaycan Türkleri Bayati, Güney ve Doğu Anadolu bölgelerimizi de Irak Türkleri (Kerkük) ‘hoyrat’ adını vermektedir.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


LinkBacks (?)
LinkBack to this Thread: http://besiktasforum.net/forum/tarih/22980-mersinin-tarihcesi/
Mesaj Yazan For Type Tarih
Untitled document This thread Refback 04-03-2008 13:48

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 01:59 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580