Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Tarih

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 20-02-2007, 12:53   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Osm. Devletinin Şah İsmailin Şii Propagandacılarına Halvetiyye Karşı Koyma politikası

OSMALI DEVLETİ’NİN , ŞAH İSMAİL’İN Şİİ PROPAGANDACILARINA HALVETİYYE İLE KARŞI KOYMA POLİTİKASI
Beylikler döneminde Anadolu’da yaşayan Müslümanlar arasında Şii-Sünni ayrımının bulunmadığı bilinmektedir. O devir Anadolu’sunda yaşayan Bektaşiler dahil Müslümanların hepsi Hz.Ali ve Ehl-i Beyti çok sevme konusunda aynı görüşte olup, ezici çoğunluğu Razilik’e karşıdırlar. Bununla birlikte Anadolu’da Heterodoks olduğu bilinen küçük gruplar da vardı ki ; bunlardan Kalenderilik en yaygın olanıydı. Sünni olarak görülmeyen gruplar , Şeyh Bedrettin ve bununla birlikte hareket eden küçük bir topluluk dışında ,kuruluşundan 2.Beyazide’e kadar Osmanlı devletinde iyi muamele görmüşler, onlarda devlete karşı siyasi anlamda devir alma yönüne gitmemişlerdir. Bu sulh ve sükun dönemi, Safeviyye şeyhlerinin Anadolu’da etkili olmaya başladıkları 15. yy. sonlarında yerini huzursuzluğa bırakmıştır. Özellikle Şah İsmail’in Safevi Devletini kurma çalışmalarında Anadolu’da ki Türkmen müritlerinden geniş çapta yararlanması , hele Anadolu’yu tümüyle içine alan Osmanlı topraklarını istila etmek için gizli çalışmalar yapması , Heterodoks zümrelerle OsmanlıDevleti’ni karşı karşıya getirmiş;etkileri günümüze kadar süren bir takım problemlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
ŞAH İSMAİL TARİKATI İLE ANADOLU TÜRKMENLER ARASINDAKİ İLİŞKİLER
Safevi Tarikatının devlete kadar uzanan ilginç bir yapılanması vardır. Safevi Devleti , Şeyh Safiyüddin başta olmak üzere , Safevi tarikatının şeyhliğinde bulunmuş Safevi ailesinden gelen kişilerin tümünün gayretleri sonucunda ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte Safevi Tarikatı, Şah İsmail’in çalışmaları sonucu sonucu 1502’de Azerbaycan’ın büyük bir kısmı işgal edilerek , merkezi Tebriz olan siyasi bir heyet halini almıştır.
Osmanlı Devletinin doğu sınırında meydana gelen bu gelişme , bölgede dengeleri alt üst etti. Şii Safevi Devletiyle sınırı olan Sünni devletlerin hükümdarları , bu yeni yetme devlete karşı bir takım önlemler almak zorunda kaldılar. Bölgedeki en güçlü devletin hükümdarı 2.Beyazıd , Azerbaycanda olup bitenleri casusları aracılığıyla öğrenince orada Osmanlı Devleti için tehlikeli bir yapılanmanın olduğunu anladı. Daha önce Safeviyye tarikatı mensuplarına karşı izlenen yumuşak yumuşak politika yerini sertliğe bıraktı. İran sınırı kapatılarak Şahİsmail’e Anadolu’daki müritlerden gelecek her türlü yardımın önünün kesilmesine çalışıldı. 2.Beyazid Sivas sancakbeyine gönderdiği hükümle sınırdan geçenlerin katledilmesini emretti.
2.Beyazid Azerbaycan ‘da olanların daha da şiddetlendiğini haber alınca , konunun hassasiyetini sancakbeylerine bildirmiş. Onun tüm gayretlerine rağmen sınır görevlileri Şah’a bağlı olup Anadolu’dan İran’a gitmek üzere yola çıkmış sufileri idam edecekleri yerde onlardan yüksek miktarda para alıp onların sınırdan geçmelerine izin vermiştir. Böyle olunca Safevi Tarikatı müritleriyle yani Kızılbaşlarla şah İsmail arasındaki temas kesilmemiş , bu yüzden Azebaycan’dan Karaman Eyaletine kadar uzanan sahada etkileri eskiye göre artmıştır.
Durumun vehameti devlet adamlarına anlatıldığından başka sınırdan Safevi sufilerinin geçirilmemesi konusunda yeni bir dizi önlemler alınmıştır. Sancak beylerinin ayda bir sufilerden idam edilenlerin deftere yazılıp gönderilmesini istemiştir. Bu merkezden gönderilen emirlerin uygulanması hususunda devlet adamları yakın takibe alınmışlardır.
Merkez tarafından konunun çok ciddiye alındığını gören sancak beyleri , Safevi sufilerinin Azerbaycan’a gitmeleri konusunda daha sıkı önlemler almış olmalıdırlar. Nitekim ordusunun temelini oluşturan Anadolu müritleriyle eskisi gibi rahat bağlantı kuramayan ve zor durumda kalan Şah İsmail, 2.Beyazid’e bir elçi göndererek amacının devlet kurmak olmadığını , dervişlik olduğunu bildirdi.2.Beyazid’den müridlerinin kendisini ziyarete gelmelerine engel olunmamasını rica etti. Sultan ziyaretten sonra geri dönmeleri şartıyla bu yasağın uygulanmayacağını kendisine bildirdi. Böylece Safevi müritleriyle Şah İsmail arasındaki bağlar yeniden kurmuş olundu.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 20-02-2007, 12:54   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

SAFEVİ DEVLETİ’NİN KURULDUĞU YILLARDA KIZILNAŞ TÜRKMENLERİN ANADOLU’DAKİ ÇIKARDIKLARI AYAKLANMALAR
Şah İsmail, Safevi devletini kurunca , komşuları bulunan zayıf devletlere karşı seferler yaptı. O, bu sırada Osmanlı Devleti’ne karşı gayet yumuşak davrandı. Güçlü ordusundan çekindiğinden başka bu devletle arayı açması durumunda Safevi ordusunda görev alan Anadolu orjinli Kızılbaşlardan mahrum kalacağını hesap ederek böyle davranmış olabilir. Diğer taraftan zıtlaşması durumunda Anadolu’da faliyette olan halifelerinin işleri zorlaşır. Oysa sulh ve sükun içinde iken, propaganda müritlerinin sayısı çoğalır, uygun bir pozisyon yakalanarak Anadolu’ Safevi Devleti’nin sınırları içine alınırdı. Yani kaleyi içten fethetme yolunun , Osmanlı devleti ile barış içinde yaşamaktan geçtiğini iyi biliyordu. Nitekim 2. Beyazid , müritlerini sınırdan geçirtmeyince Şah zor durumda kalmıştı. Öyle ise, mümkün mertebe Osmanlı’yı karşısına almamalıydı. Bunun için şehzade Selim’in sınır ihlallerini bile sineye çekiyor, bunu savaş nedeni kabul edip, çatışmaya girerek başını derde sokmuyordu. Daha sonra denileceği üzere bu, Şah açısından doğru bir tespitti. Çünkü, Safevi halifelerinin zamansız ortaya çıkmaları, Osmanlı’da Şaha ve Safevi tarikatı taraftarlarına karşı kamuoyu oluşmasına ve 1.Selim’in tahta oturmasına neden olmuştur. Tabii Şah’ın korktuğu başına gelmiş , Anadolu üzerindeki emellerinin gerçekleştirme fırsatını kaçırmıştır.
Şah’ın Anadolu ile ilgili plan ve projelerini alt üst eden ilk olay Şah Kulu isyanıdır. Osmanlı’ya karşı başlatılan bu ayaklanma , hem Safevi hem Osmanlı tarihi için dönüm noktasıdır. Çünkü her iki devletin bünyesinde de beklenmedik değişiklere neden olmuş, adeta tarihin seyri değişmiştir.
Teke’de ikamet eden Türkmenlerin Safeviyye şeyhleriyle olan münasebetleri Şeyh Safiyüddin zamanına kadar iner. Bu yörenin Kızılbaş Türkmenleri , Erdebil ile haberleşmeyi kesintisiz sürdürüyorlardı. Bu durum, orada Safevi hanedanı lehine bir kamuoyu oluşmasına neden olmuştur. Olay tamamen siyasi olup, bunun dışındakiler bahane olmuştur. Nitekim söylenen yöredeki ayaklanma belirtileri , Safevi müritlerinin dört gözle beklediği Safevi devletinin kurulmasından hemen sonra ortaya çıkmıştır. Şah Kulu isyanından önce 1501’de Taş ilinde Nasuh adlı birinin isyan durumunda olduğu bölge idarecileri tarafından belirlenmiş, Karaman Valisi Şehzade Şahinşah ve Mesih Paşa’nın özel gayretleriyle bunların devlete karşı olan hareketlerini önlemeye çalışmış; laf anlamadıkları görülünce çoluk çocuklarıyla buradan İstanbul’a sürülmelerini istedi. Teke ili gibi Taş ili de eskiden beri Safevilerin ilgilendikleri bölgenin içine girmekteydi. Bundan başka Safevi Devletinin kurulduğu döneme rastlaması, Nasuh’un Şah ile ilişkisinin varlığına işaret edilebilir. Kızılıbaşlarınilk başkaldırmalarıydı bu.
Şah Kulu isyanı Nasuh’un bertaraf edilmesinden 10 sene sonra ortaya çıkmıştır. Şeyh Haydar’ın halifelerinden Hasan Halifenin oğlu Şah Kulu babası gibi Safaviyye tarikatının halifelerinden olup Elmalı’da züht ve takva sahibi olduğu için 2. Beyazıd ona 6-7 bin akçe sadaka yolluyor. Beyazıdın ihtiyarlığı ne şehzadelerin taht mücadelesinden yararlanarak Anadolu topraklarını , 8-10 senede Fırat’tan Ceyhun’a kadar geniş bir sahayı eline geçiren Şah’a bağlanmak üzere huruc etmiş Osmanlı kuvvetlerince katledilmiştir.
Şah Kulu’nun isyan hareketi , ne Osmanlının ne de Safevilerin beklediği bir olaydır. Osmanlı devlet adamları ,Azerbaycan’da da bir tasavvuf hareketi olarak başlayıp bir devletin kurulmasıyla sonuçlanan siyasi hareketin Antalya’da destek bulması ve hele bunun için huruc edilmesine şaşırdılar. Hiç hesapta yokken halifesinin Osmanlı’ya karşı harekete geçmesini çok yanlış bir davranış olarak kabul etti. Bunu başlatanlar, şah İsmail tarafından kaynar kazanlara atıldılar. Bu görülmemiş ceza , şeyhleri olarak kendisinden habersiz bir iş yapmaları durumunda kendilerini çok kötü sonucun beklediğine dair diğer müritlere Şah İsmail’in işareti olmalıdır.
Daha önce değinildiği üzere ok yaydan çıkmış, olan olmuştu. Artık Şah , halifesinin yaptığını telafi edecek durumda değildi. Çünkü bu beklenmedik olay, Şah konusunda endişeli ve kararsız halde olan Osmanlı devlet adamlarıyla ulema ve askerlerin çoğunun , Kızılbaş hareketine başından beri iyi gözle bakmayan 1.Selim’in yanında yer almasına zemin hazırladı. Şah Kulu olayı , şehzade Ahmed taraftarlarınca da tahta çıkmak için bir fırsat olarak görüldü. Fakat şehzadenin Kızılbaş ayaklanmasına karşı başarısızlığı görülünce saltanat yolu 1.Selim’e açıldı.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 20-02-2007, 12:54   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Şah Kulu isyanı , Osmanlı devleti’nde yeni bir dönemin başlamasına neden oldu. Tahta oturan 1.Selim’in en önemli projesi Şah’ı bertaraf edip Safevi devletini ortadan kaldırmaktı. Osmanlı ‘nın Safevi yayılmacılığının önlemeye yönelik harekatı dört aşamada gerçekleşmiştir:
1.Askeri harekat
2.Siyasi tedbirler
3.Ekonomik ambargo
4.Safevi tarikatını Halvetiye ile önleme çalışmaları
OSMANLI DEVLETİ’NİN SAFEVİ TARİKATINI HALVETİYYE İLE ÖNLEME POLİTİKASI
Ortaçağda tekke medreseden farklı olarak değişik fikirlerin filizlendiği merkezlerdir. Osmanlı devleti başta tekke kültürünün altında kalmış, fakat sonra medrese kültürünü benimsemiş ve böylece tekkeler halka yönelmiştir. Devlette tasavvuf ikinci plana atılmıştır.
Bunlardan biri de Azerbaycan da kurulan Halvetiyye tarikatıdır. Aslında bu ve Safevi tarikatının kökü Hz. Ali’ye dayanır. Fakat Halvetiyye de Ehl-i Beyt sevgisi öne çıkmıştır.fakat Sünnilikten sapmamışlardır. Şiilerde olduğu gibi Ehl-i Beyt’e küfür etmemişlerdir.Safevi’de ise tam tersi olmuş , böyle düşünceleri siyasi(devlet kurmak içim) amaç için hor kullanmışlar. Devletin kurulmasına kadar dozu iyice aşmışlardır.
Bu tarikatın devlete dönüştürülmesiyle Osmanlı devleti açısından önemli problemler ortaya çıktı bunların kaldırılması lazımdı. Bunun için Azerbaycan orjinli, Sünniliğin dışına çıkmayan, Safevilerden çeşitli eziyetler sonucunda Osmanlı’ya sığınan Haalvetiyye Tarikatının kullanılmasına karar verildi. Hazır bir güç olarak görüldüler ve Anadolu’daki Safevi hareketinin önüne geçmeleri için görevlendirildiler. Safevilerin onlara yaptığı zulümleri anlatmak , onların nasıl biri olduklarını, amaçlarını anlatmak için Anadol’ya gönderildiler. Bunlar medrese eğitimi almış kimselerdi. Bu sebeple devlet halka medrese kültürünü de aşılamış oluyor. Aslında devlet adamları önceden Halvetiyye’yi biliyordu. Bu aşinalık onlara bu tarikatın en büyük kolu Cemaliyye’nin kurucusu Çelebi Halife tarafından verilmiştir. Bu dönem Beyazid’in tahta çıktığı zamanlara rastlar. Bu kişinin bir süre İstanbul’da bulunması Osmanlı için çok mühimdir. Çünkü Safevilere karşı Halvetiyye Tarikatını kullanırken hiçbir güçlük çekilmemiş oldu. Bunlar Türkler’i Şiileştirerek Anadolu,yu ele geçireceklerini biliyorlardı. Çelebinin soyundaki birçok kişi Osmanlı ‘da önemli yerlerde görev almışlardır. Şiilere karşı Selimin yanında yer almışlardır. Onun tahtı almasına yardım etmişlerdir. Yavuz daha padişahlığının başında Halvetiyye Tarikatından Piri Mehmed Paşa ile iletişim içine girmiştir. Bu ailedeki kişiler önemli yerlere gelmişlerdir. Bundan sonra Anadolu’da yayılmışlardır.1.Selime kadar sadece bir tane olan tekkeleri Şiilere karşı kullanılmalarından sonra başata Anadolu olmak üzere bütün ülke topraklarında artmış bunlara vakıflar verilmiştir.
Halvetiler başta destek gördüler fakat 1.Selim Safevi tarikatının tasavvufu siyasi amaç için kullanmasından dolayı tarikatlara şüphe ile baktığı bilinir. Fakat Mısır’ın fethinden sonra oradaki şeyhlerle görüştüğü savunulur. Onlara çok güvenirdi. Halvetiyye terbiyesi ile yetişen Kanuni onlara çok değer verir.
Bu padişahlardan sonra padişahlar ile aralarındaki ilişkiler daha da gelişir. Osmanlı hanedanına mensup olup da Halvetiyye Tarikatına intisap olanlarda vardı.
Halvetilerin Kızılbaş hareketine karşı Sünni çizgide yer almaları medrese kökenli ulemalarla aralarında sıcak ilişkiler kurulmasına da zemin hazırlar.
Osmanlı devletinin halk üzerinde etkisinin azaldığı 16. yy. ortalarında Halvetiyye şeyh ve halifeleri , toplumda devlete ve Sünniliğe bağlılığı artırmada önemli rol almışlardır. Halvetiyyenin faaliyetleri sonucu Safaviyye tarikatına bağlı olanların İran özlemi son bulmamış, fakat eskiye göre azalmıştır. Çünkü Osmanlı devleti , Safevi propagandaları karşısında ne yapacağını bilmeyen Sünni halk tabakasına Halvetiyye ile geniş çapta ulaşmış ve Safevi tarikatı hakkında toplumu bilinçlendirmiştir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 22-02-2007, 23:12   #4
Forumun Basketçisi
 
AyTeK54 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

tşkler...
__________________
вιzє єğℓєηмєуι уαηℓış öğяєттιℓєя çüηкü σηℓαя нιç "ραѕ¢αℓ ησυмα" ιℓє ∂ιѕ¢σуα gιтмє∂ιℓєя...
AyTeK54 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 23-02-2007, 16:59   #5
ยŦยк
 
Constantin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

paylaşım için teşekkürler
Constantin Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 17:44 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580