|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
15-02-2007, 23:21 | #61 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 |
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
|
15-02-2007, 23:23 | #62 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 |
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
15-02-2007, 23:23 | #63 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 |
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
15-02-2007, 23:23 | #64 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 |
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
15-02-2007, 23:24 | #65 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 |
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
15-02-2007, 23:24 | #66 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 |
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
15-02-2007, 23:35 | #67 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | ÖZET: Hulusi ve Vahi… Evlatlarıyla gurur duyan iki baba. Hulusi, ve eşi Belgin, oğulları Tarık’ın, İtalya’daki iktisat eğitimin tamamlayıp bankasının başına geçeceği günün hayaliyle yaşıyor. Vahi ise, kızı Naz’ın, konservatuardan mezun olup yurtdışında vereceği çello resitalleri ile göğsünü kabartacağı günün. Tarık ve Naz da, ideallerine doğru “tam gaz” gidiyorlar… Ancak Tarık, “Alfonso” adıyla İtalya’da ralli pistlerinde, Naz ise “Deli Kız” adıyla İstanbul sokaklarında. Son model arabalarıyla. Ve bu iki başına buyruk gencin hayatları, sonunda aynı arabanın içinde kesişir. Çünkü babalar, belki en son duyar, ama mutlaka duyar. Tarık, İstanbul’a ailesini görmeye geldiğinde, Hulusi, bir daha yurt dışına çıkmasını yasaklar. Naz, kaza yapınca da, Vahi, bir daha araba kullanmasını. Tarık, bir de üstüne iki sene çalışıp eğitimi yerine ralliye harcadığı parayı çalışıp babasına geri ödemek zorundadır. Babası, torpille işe girip yan gelip yatarak para kazanma yollarını tıkayınca, becerebildiği tek işi yapmak zorunda kalır: şoförlük. Naz’ın ise arabasına binebilmesi için tek engel vardır: babasının bulacağı şoför. Ve kader yollarını birleştirir… Tarık, Naz’ın şoförü olarak işe girer. Ancak işi çok zordur. Bir yandan, aniden ortadan kaybolan ve tüm dünyada aranan ünlü ralli şoförü Alfonso olduğunu herkesten gizlemek zorundadır. Bir yandan, ünlü bankacı Hulusi Tekelioğlu’nun oğlu olduğunu Vahi’den saklamak zorundadır. Ve en önemlisi… Arabasının şoför koltuğuna tekrar geçebilmek için tek çaresi, kendisini kovdurmak olan ve hayatını bunu planlamakla geçiren Naz’ın saldırılarını savuşturmak zorundadır. Tarık ve Naz, büyük bir didişme ve çekişmeyle başlayan inişli çıkışlı bir ilişkinin içinde keskin virajlarda hızla ilerlerken, önlerine çıkan engelleri de bir bir sollamak zorundadırlar… Tarık’ın izini bulmaya çalışan dedektif Sacit, İtalya’dan kalkıp kendisini aramaya gelen Francesca, şoförlük yapmasını engellemeye çalışan anne Belgin, Naz’ın kardeşi Ümit’le çıkmaya başlayan ve her an ağzından bir şeyler kaçırması muhtemel kız kardeşi Filiz, evinde kaldığı otoriter dadısı Hacer, onun çocukluk aşkı olan ve bu aşkı bir türlü bitirememiş kızı Ayşe, ve tabii istemeden çok iyi dost olmalarına sebep olduğu Hulusi ve Vahi. Tarık’ın başı sıkıştığı zaman imdadına koşanlar ise, normal şartlar altında varlıklarından bile haberdar olmayacağı aşçı Cevat, hizmetçi Suna, ve bahçıvan Sami’dir. Ve tabii yollar katedildikçe, molalar verildikçe, yola iki “düşman” olarak çıkan Tarık ve Naz, yeri geldiğinde patlayan lastikleri birlikte değiştirmek zorunda olduklarını anlayacaklardır.
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
15-02-2007, 23:35 | #68 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | ÖZET:2 Hulusi ve Vahi… Evlatlarıyla gurur duyan iki baba. Hulusi, ve eşi Belgin, oğulları Tarık’ın, İtalya’daki iktisat eğitimin tamamlayıp bankasının başına geçeceği günün hayaliyle yaşıyor. Vahi ise, kızı Naz’ın, konservatuardan mezun olup yurtdışında vereceği çello resitalleri ile göğsünü kabartacağı günün. Tarık ve Naz da, ideallerine doğru “tam gaz” gidiyorlar… Ancak Tarık, “Alfonso” adıyla İtalya’da ralli pistlerinde, Naz ise “Deli Kız” adıyla İstanbul sokaklarında. Son model arabalarıyla. Ve bu iki başına buyruk gencin hayatları, sonunda aynı arabanın içinde kesişir. Çünkü babalar, belki en son duyar, ama mutlaka duyar. Tarık, İstanbul’a ailesini görmeye geldiğinde, Hulusi, bir daha yurt dışına çıkmasını yasaklar. Naz, kaza yapınca da, Vahi, bir daha araba kullanmasını. Tarık, bir de üstüne iki sene çalışıp eğitimi yerine ralliye harcadığı parayı çalışıp babasına geri ödemek zorundadır. Babası, torpille işe girip yan gelip yatarak para kazanma yollarını tıkayınca, becerebildiği tek işi yapmak zorunda kalır: şoförlük. Naz’ın ise arabasına binebilmesi için tek engel vardır: babasının bulacağı şoför. Ve kader yollarını birleştirir… Tarık, Naz’ın şoförü olarak işe girer. Ancak işi çok zordur. Bir yandan, aniden ortadan kaybolan ve tüm dünyada aranan ünlü ralli şoförü Alfonso olduğunu herkesten gizlemek zorundadır. Bir yandan, ünlü bankacı Hulusi Tekelioğlu’nun oğlu olduğunu Vahi’den saklamak zorundadır. Ve en önemlisi… Arabasının şoför koltuğuna tekrar geçebilmek için tek çaresi, kendisini kovdurmak olan ve hayatını bunu planlamakla geçiren Naz’ın saldırılarını savuşturmak zorundadır. Tarık ve Naz, büyük bir didişme ve çekişmeyle başlayan inişli çıkışlı bir ilişkinin içinde keskin virajlarda hızla ilerlerken, önlerine çıkan engelleri de bir bir sollamak zorundadırlar… Tarık’ın izini bulmaya çalışan dedektif Sacit, İtalya’dan kalkıp kendisini aramaya gelen Francesca, şoförlük yapmasını engellemeye çalışan anne Belgin, Naz’ın kardeşi Ümit’le çıkmaya başlayan ve her an ağzından bir şeyler kaçırması muhtemel kız kardeşi Filiz, evinde kaldığı otoriter dadısı Hacer, onun çocukluk aşkı olan ve bu aşkı bir türlü bitirememiş kızı Ayşe, ve tabii istemeden çok iyi dost olmalarına sebep olduğu Hulusi ve Vahi. Tarık’ın başı sıkıştığı zaman imdadına koşanlar ise, normal şartlar altında varlıklarından bile haberdar olmayacağı aşçı Cevat, hizmetçi Suna, ve bahçıvan Sami’dir. Ve tabii yollar katedildikçe, molalar verildikçe, yola iki “düşman” olarak çıkan Tarık ve Naz, yeri geldiğinde patlayan lastikleri birlikte değiştirmek zorunda olduklarını anlayacaklardır.
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
15-02-2007, 23:36 | #69 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | ÖZET:3 Naz Tarık ile Filiz’i birlikte görüp sevgili olduklarını düşünür ve Tarık’a fazlasıyla kötü davranmaya başlar. Belgin Hacer ananın evinde Tarık’ı görmek için geçirdiği gecenin sabahında Hacer ve Hulusi’nin telefon konuşmalarına kulak misafiri olur ve Hacer’in bazı laflarına bozularak kimseye görünmeden evine döner. Hulusi ve Vahi ayrılmaz bir ikili olmuştur. Hulusi öğlen yemeğinde buluşmak için Vahi’yle randevulaşırken Belgine yakalanır. Hulusi’nin Vahi ile buluşacağına inanmayan Belgin peşine dedektif takar ve kimle buluşacağını öğrenmesini ister. Hulusi ve Vahi’nin yemeğine Naz da katılmıştır.O sırada restoran da olan dedektif Naz ve Hulusi’yi aynı karede fotoğraflayıp Belgin’e verir.Bunun üzerine Belgin Hulusi’yle kavga edip Naz’ın Vahi’nin kızı olduğu gerçeğine inanmak istemeyince Hulusi ona sadece birkaç saat vermesini ve resimdeki kızın Vahi beyin kızı olduğunu ispat edeceğini söyler.Belgin’le anlaşarak Vahi’yi arayıp akşam Vahi’nin evine eşiyle birlikte yemeğe geleceğini söyler. Belgin Hulusi Vahi Naz ve Ümit karşılaşmasında Tarık’ın babasına bir sürprizi olacaktır. Fakat olaylar Tarık’ın planlamadığı bir şekilde sonuçlanır.
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
15-02-2007, 23:37 | #70 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | ÖZET:4 Hulusi ve Vahi… Evlatlarıyla gurur duyan iki baba. Hulusi, ve eşi Belgin, oğulları Tarık’ın, İtalya’daki iktisat eğitimin tamamlayıp bankasının başına geçeceği günün hayaliyle yaşıyor. Vahi ise, kızı Naz’ın, konservatuardan mezun olup yurtdışında vereceği çello resitalleri ile göğsünü kabartacağı günün. Tarık ve Naz da, ideallerine doğru “tam gaz” gidiyorlar… Ancak Tarık, “Alfonso” adıyla İtalya’da ralli pistlerinde, Naz ise “Deli Kız” adıyla İstanbul sokaklarında. Son model arabalarıyla. Ve bu iki başına buyruk gencin hayatları, sonunda aynı arabanın içinde kesişir. Çünkü babalar, belki en son duyar, ama mutlaka duyar. Tarık, İstanbul’a ailesini görmeye geldiğinde, Hulusi, bir daha yurt dışına çıkmasını yasaklar. Naz, kaza yapınca da, Vahi, bir daha araba kullanmasını. Tarık, bir de üstüne iki sene çalışıp eğitimi yerine ralliye harcadığı parayı çalışıp babasına geri ödemek zorundadır. Babası, torpille işe girip yan gelip yatarak para kazanma yollarını tıkayınca, becerebildiği tek işi yapmak zorunda kalır: şoförlük. Naz’ın ise arabasına binebilmesi için tek engel vardır: babasının bulacağı şoför. Ve kader yollarını birleştirir… Tarık, Naz’ın şoförü olarak işe girer. Ancak işi çok zordur. Bir yandan, aniden ortadan kaybolan ve tüm dünyada aranan ünlü ralli şoförü Alfonso olduğunu herkesten gizlemek zorundadır. Bir yandan, ünlü bankacı Hulusi Tekelioğlu’nun oğlu olduğunu Vahi’den saklamak zorundadır. Ve en önemlisi… Arabasının şoför koltuğuna tekrar geçebilmek için tek çaresi, kendisini kovdurmak olan ve hayatını bunu planlamakla geçiren Naz’ın saldırılarını savuşturmak zorundadır. Tarık ve Naz, büyük bir didişme ve çekişmeyle başlayan inişli çıkışlı bir ilişkinin içinde keskin virajlarda hızla ilerlerken, önlerine çıkan engelleri de bir bir sollamak zorundadırlar… Tarık’ın izini bulmaya çalışan dedektif Sacit, İtalya’dan kalkıp kendisini aramaya gelen Francesca, şoförlük yapmasını engellemeye çalışan anne Belgin, Naz’ın kardeşi Ümit’le çıkmaya başlayan ve her an ağzından bir şeyler kaçırması muhtemel kız kardeşi Filiz, evinde kaldığı otoriter dadısı Hacer, onun çocukluk aşkı olan ve bu aşkı bir türlü bitirememiş kızı Ayşe, ve tabii istemeden çok iyi dost olmalarına sebep olduğu Hulusi ve Vahi. Tarık’ın başı sıkıştığı zaman imdadına koşanlar ise, normal şartlar altında varlıklarından bile haberdar olmayacağı aşçı Cevat, hizmetçi Suna, ve bahçıvan Sami’dir. Ve tabii yollar katedildikçe, molalar verildikçe, yola iki “düşman” olarak çıkan Tarık ve Naz, yeri geldiğinde patlayan lastikleri birlikte değiştirmek zorunda olduklarını anlayacaklardır.
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |