Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Taraftar > Makaleler

Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform.

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 25-09-2006, 02:50   #1
 
Markus Münch - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
BJK-Ankaragücü - köşe yazıları

Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Nobre'ye yazık

Hiç kimse sonuca bakıp aldanmasın. Beşiktaş iki yenilginin ardından nihayet galip ama sistem yine mağlup. Şimdi anlaşılıyor ki Beşiktaş'ın bu oyun düzeni ile iki yakasının bir araya gelmesi mümkün değil. Sistem futbolculara uymuyor. Futbolcular da sisteme uymuyorlar. Olan en çok kime oluyor biliyor musunuz? Nobre'ye oluyor. Bu oyun biçimiyle Nobre'nin hala ligde golünün olmaması anormal bir şey değil. Sistem Nobreyi topla buluşturamıyor. Topa bu kadar hasret kalmış bir futbolcu bırakın gol atmayı penaltıyı bile kaçırabiliyor. Eğer Beşiktaş dün gece Ankaragücü ile değil çok daha ciddi bir rakiple oynasa inanın sahadan asla galip ayrılamazdı. Savunma dökülüyor. Biraz toparlanmış görünse bile Baki'nin ne yapacağı hala belli olmuyor. Orta saha tam bir felaket. Sistem Ricardinho gibi bir yıldızı sahaya sürmek yerine kulübeye mahküm ediyor. Dilimde tüy bitti... Bu Kleberson ile Beşiktaş orta sahasının rakibi baskı altında tutması mucizeden de öteye bir şey. Beşiktaş sağ taraftan iki orta yaptı, iki gol buldu. Sol tarafta ise hiç elektrik yok. Bu karanlık bölge Beşiktaş'ın başına böyle giderse çok büyük işler açacak. Burak bir iki defa sağdan bindirme yapmasa doğru dürüst pozisyon bile yok. Bana öyle geliyor ki anormal yanlışlıklar yapılmış. Yanlışlık transfer sisteminde mi, oyun sisteminde mi, Tigana'da mı belli değil. Belli olan bir şey var. Bu futbolla Beşiktaş virajları zor aşamaz.
__________________




Markus Münch Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 25-09-2006, 02:51   #2
 
Markus Münch - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Dertler aynı

Trabzonspor ve G.Saray maçlarından sonra A.Gücü maçı Beşiktaş için dönüm noktasıydı. Bu maçta yaşanabilecek bir kaza, ciddi operasyonların fitilini ateşleyecekti Bu açıdan bakıldığında psikolojik faktörlerin ön planda olduğu bir maçtı. Tribünde Ankaragücü ve Bursaspor taraftarlarının birlikte yer alması Beşiktaş taraftarının gerilmesini neden oldu. Allah'tan bu gerginlik küfür ve yabancı madde olarak sahaya dönmedi. Bilindiği gibi Beşiktaş'ın PFDK ile başı dertte. Beşiktaş orta sahası topa sahip olamıyor. Bunun temel sebebi Kleberson ve Mehmet Sedef'in çok yüksek top kaybıyla oynamaları. Koray'ın sakatlanmasıyla savunmanın sağına giren Ali Tandoğan ile sol kanattan destek veren İbrahim Üzülmez'in üstün gayretleri de olmasa A.Gücü'nün şu kötü haliyle orta sahaya hakim olması işten bile değildi. Gollerin erken gelmesi bu kritik maçta Kartal'ı rahatlattı. Nobre dün de gol orucunu bozamadı... Bu sistemle ömür boyu oruç tutma ihtimali de var! Şu ya da bu şekilde bu maçın kazanılması çok önemliydi. Şimdilik sular duruldu ama A.Gücü gibi ne yaptığı belli olmayan bir rakibi her hafta bulamazsınız. Tigana, Kleberson'la konuşmalı. Sambacı ya topla çıkmaktan vazgeçmeli (o zaman ön libero oynayamaz) ya da ayağındaki topu rakip yerine kendi arkadaşlarına vermenin bir yolunu bulmalı. Taraftar gözünde Sambacı'nın kredisi çok azaldı, haberi olsun. Gözden kaçmaması gereken bir gerçek de şu, ikinci yarıda Ceyhun, Da Silva ve Mustafa hareketlenince Beşiktaş kontrataklar dışında pozisyon bulmakta zorlandı. Bir de gol yedik, yine kaleci hatası vardı. Bu maç bir şekilde kazanıldı, şimdi Tigana gelecek haftalara yönelik tedbirleri acilen almalı. Yoksa çok geç olabilir.
__________________




Markus Münch Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 25-09-2006, 02:53   #3
 
Markus Münch - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Click the image to open in full size.Click the image to open in full size. Click the image to open in full size.

Rico yedek olmaz

Maça; duygularımızla değil, "akıl gözüyle..." bakalım:
Tigana öyle tedbirli ki; sanki rakip bir galibiyeti bile olmayan Ankaragücü değil de Real Madrid! Risk neredeyse sıfır. Sistem ise klasik 4-1-3-2.
Çılgın Karaman; sanki her maç galip gelen bir takım gibi A.Gücü'nü çılgınca hücum oynattı. Sistemi ise 4-1-3-2.
Hikmet Karaman, büyük riskler alıp çılgınca saldırmasa, Beşiktaş bu kadar geniş alan bulup iyi futbol oynayabilir miydi? Elbette; hayır!
Galibiyete rağmen; eleştirilerimiz var:
1-Kimse bana Rico Paşa'nın yedek bırakılmasını "futbol diliyle" izah edemez. Dinlemem. Çünkü Beşiktaş'ın sol kanadında İbrahim Üzülmez-Mehmet Sedef neredeyse kucak kucağa oynuyorlar. Takıma katkı ne derseniz, sıfır derim.
2-Tigana'nın çözmesi gereken çok ciddi iki sorun var. Birincisi; takımın en çabuk sonuca giden oyuncusu Burak Yılmaz'ın yolu kaleden uzakta ve sağ koridorda oynatıldığı için kesiliyor. Bırakın; canı istediği gibi kale önünde oynasın gollerini atsın. İkincisi; Nobre bire birlerde adam eksiltip kaleye gidemiyor, şut atamıyor. Sadece yüksek topları indiriyor. Sorun büyük çözüm basit. Mathias Delgado-Burak Yılmaz ikilisinin ileride dikey oynamaları.
3-Son 30 dakikada Ankaragücü çok ciddi 3 pozisyon yakaladı. Çünkü Beşiktaş savunması geriye yaslandı. Tigana o an yanlıştan döndü. Ceyhun Eriş'in golünden sonra Güleç'i aldı tek santrfora döndü. Orta sahayı ise Ricardinho ile güçlendirdi. Tigana, maçı kazanmak için Ricardinho'ya sarılıyorsa bu büyük çelişkidir. Bu çelişkinin adı da korkaklıktır. (Rico paşa oyuna girdikten sonra öyle işler yaptı ki bu Tigana'nın yüzünü beyazlatmıştır!...)
Beşiktaş'ta güzel şeyler de oluyor:
1-Top kaybı azalırken, rakipten top çalma (İlk yarı 21) üst düzeye çıktı. Delgado bile rakipten top çaldı.
2-Beşiktaş'ın gollerinde çalışılmış mesajlar vardı. Burak Yılmaz'ın ölü toptan gol atması çok önemliydi. Ali Tandoğan'ın arka direğe çıkardığı top, Nobre'nin kafayla indirmesi ve Gökhan Güleç'in kafa golü kaliteydi.
Ancaak! Bu futbol CSKA maçı için garanti değil, dikkat!
MESAJ: Beşiktaş taraftarı ne unutuyor ne de unutturuyor. Hani şu 8-0'lık tarihi Galatasaray maçı var ya. Yıllar geçse bile 90 dakika yine yaşatıldı. Ankara camiasının dikkatine!
__________________




Markus Münch Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 25-09-2006, 02:55   #4
 
Markus Münch - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Vedat OKYAR

Click the image to open in full size. İki ayrı Beşiktaş


DÜN akşamki oyunda, iki ayrı devrede iki ayrı Beşiktaş seyrettim.

Ben Beşiktaş’ın kötü oynadığı maçlarda bile iyi yapılan şeyleri öne çıkarıp, kötüleri arkaya bırakırım. Dün akşamki oyunda ilk yarıda kötü bir şeyler aradım, bulamadım. Çok iyi oynayan bir Beşiktaş. Oynadığını rakibine kabul ettiren bir Beşiktaş, 2 gol bulup, çok da pozisyona giren bir takım. İkinci yarı nasıl bu kadar değişir, aklım sırrım ermedi.

Rahatlamışsın, daha iyi top oynama imkanın var. Lüzumsuz bir stres, eski hastalık, bol bol top kaybı ve oyunu sıkıntıya sokuyorsun. Her maç, ders alınacak maçtır. İnşallah Tigana da futbolcular da dünkü maçtan ders çıkarmıştır. İlk yarıda oynanan futbolu çok beğendim. Beşiktaş böyle oynamalı. Ama ikinci yarıdaki Beşiktaş, hep sıkıntıya düştü. Bu takımın daha iyi oynamasını Tigana istiyorsa, iki ustayı da aynı kadroda kullanmak mecburiyetinde. Çünkü, bu takım iyi oynamaya müsait bir takım. Daha da iyi oynar.

Burak çok iyi

Tüm futbolcuları bir tarafa ayırıp, Nobre’yi başka bir yere koymak istiyorum. Nobre’nin ne oynadığına bakmamak lazım. Rakibe ne oynatmadığına bakmak lazım. Burak, çok iyi futbolcu. Hem Beşiktaş’ın hem Türk futbolunun önemli bir futbolcusu olacak. Bu çocuk her türlü futbolcu. İki ayağıyla oynuyor, iyi şut atıyor, süratli. Bir futbolcuda olması lazım her şey var. Futbol topu için yaşarsa, çok büyük oyuncu olacak.

Koray, sakatlanıp çıktıktan sonra ilk yarı içinde denge bozulmadı ama ikinci yarıda bozuldu. Ankaragücü fizikli bir takım. Futbolun müsade ettiği faullerin dışında sert oynuyorlar. Karaman bu takımı toparlar. Ceyhun, diye bir oyuncuları var, zaten ben çok beğenirim. Dün akşam da ikinci yarıda sazı eline aldı, Beşiktaş’ı silkeledi.

Maçın hakemi, belki neticesine tesir edecek bir düdük çalmadı ama gösterdiği sarı kartlar, çok kolay, basit. Sarı kart, kredi kartı değil ki ceza kartı. Kaldı ki, esas kart çıkarılacakları da es geçti. Beşiktaş’ın hafta arası Avrupa Kupası maçı var. Dünün ilk yarısı gibi rakibe oynadığı topu kabul ettirirse, hiç sıkıntıya düşmez. Bunlar lig maçı, karşılığı da 3 puan. 3 puanı aldılar. Bir yerde işleri gördüler, tebrikler.
__________________




Markus Münch Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 25-09-2006, 02:57   #5
 
Markus Münch - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Korkut GÖZE

Click the image to open in full size. Neler oluyor


JEAN Tigana, bir hafta önce Galatasaray derbisinde ilk 11’de oynattığı Ricardinho’yu, Ankaragücü maçında kulübeye çekti. Ve Delgado ile oyuna başladı.

Artık sıkıntı bastı. "Delgado-Ricardinho birlikte oynar mı?" muhabbetine dalmak istemiyorum. Ricardinho’suz Beşiktaş nasıl oynadı, ona bakalım...

Tigana’nın genç ve koşan Beşiktaş yaratma isteğine, görev verdiği tüm futbolcular yürekten katıldı. Biri farklıydı... Mert Nobre, sahanın her noktasına bastı, her rakibe adeta savaş açtı. Orta alanda yaptığı prese bol bol alkışlar aldı. Ben farklı düşünüyorum. O başarıyı ceza sahası içinde gösterseydi, daha yararlı olmaz mıydı? Tigana, onu sahanın her bölgesine koşturuyor!

Koray Avcı’nın sakatlığı, Beşiktaş’ın savunma düzenini zorunlu bir değişikliğe sürükledi. Defansın sağ kanadına Ali Tandoğan’ın girmesi, Burak Yılmaz’ın performansını farklı bir çizgiye taşıdı. Ve bu ikili sağ kulvardan etkili ataklar geliştirdi.

Beşiktaş, özellikle ilk 45 dakika ayağa oynayarak rakibi şaşırttı. Ve top kaybı diğer maçlara oranla daha azdı. Bu tempo ve başarılı pas trafiği ikinci yarıda bozuldu. Belki de skor rahatlığı Beşiktaş’ı etkiledi.

Delgado, Jean Tigana’nın aradığı futbolcu tipine uyuyor. Koşuyor ve gerektiği gibi savaşıyor. Yine de asla bir lider değil. İyi veya kötü de oynasa, liderlik özelliğini kenarda bekleyen Ricardinho’da görüyorum.

Ve Beşiktaş’ta takım bütünlüğünün kaybolduğu dakikalarda ısrarla Ricardinho’nun oyuna girmesini bekledim. Jean Tigana hiç oralı olmadı. 64. dakikaya kadar bekledi ve golden sonra Gökhan Güleç’i çıkartıp, Ricardinho’yu aldı.

İkinci yarıda yaklaşık 25 dakika adeta dökülen, topu ve sahayı rakibe kaptıran Beşiktaş’ın bu görüntüsünü Jean Tigana daha önce hissetmeliydi. Ve gerekli önlemi almalıydı.

Nasıl göremedi ve skoru zora soktu anlayamadım...

Ve bir şeyi hemen farkettim. Kenarda beklemek Ricardinho’yu fena etkilemiş. Pek istekli değildi, oyuna gerektiği gibi asılmadı. G.Saray derbisinin ilk yarısındaki Ricardinho’dan eser yoktu!

Neler oluyor Beşiktaş’ta. Bir bilen varsa söylesin...
__________________




Markus Münch Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 25-09-2006, 03:02   #6
 
Markus Münch - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Click the image to open in full size.Yarım maç, tam puan


Kim ne derse desin, üç büyükler arasında yabancılarından en yüksek randıman alan Beşiktaş.
Yeter mi? Asla...
Ama Nobre'si, Kleberson'u, Delgado'su iyi niyetle çalışıyor işte.
Bu arada, tribünden aldığı moralle Baki yere sağlam basınca, rakibin gol bölgesini korku tüneline çeviren Gökhan Güleç canını dişine takınca, takımı yandan çarklı vapur gibi ileri iten sol kanat Burak gaza basınca, ortaya Süper Lig'in yüzünü ağartacak manzaralar çıkıyor.
En azından bir devre...
İşte o devre, Ankaragücü top Beşiktaş'tayken çok güzel alan savunması yapıyor hatta Beşiktaş orta sahayı geçmekte zorlanıyor. Ama sadece o anda... Ne zaman ki, topu Ankaragücü kazanıp ardından kaybediyor, o zaman sağdan Burak ve Delgado ile kükreyen bir şelale gibi sıfıra yaklaşıyor Beşiktaş.
İki seçenek kalıyor rakibe... Ya Nobre veya Gökhan'ın yapılacak ortaya dokunmamaları için dua etmek, ya da Delgado'yu, Burak'ı orta yapmadan yere indirmek.
İlk golün nedeni buydu. Delgado yere düşürüldü, Kleberson düzgün kullandı, Burak attı.
Beş dakika sonraki gol ise sıradan bir Beşiktaş akınının faulle "durdurulmamısı"ydı.
İlk yarı Runje'nin forması çimene değmedi son saniyelere kadar. O dakikada gevşeyen ve top çeviren Beşiktaş az daha Tita'nın ayağından golü yiyecekti.

B planı yok
İkinci devrede müthiş bir CSKA provası yapıldı savunmada. Çünkü Ankaragücü Teknik Direktörü Karaman'ın tüm kartlarıyla birlikte takımı da açtığı ikinci devre, Beşiktaş'a en iyi savunmanın rakip sahada olacağını bir kez daha öğretmiş olmalı.
Kaçan kovalayan değişti. Karaman, planı yenilemişti, ama Tigana'nın B planı yok gibiydi.
Sahi saldıran bir takıma karşı ne yapacaktı Beşiktaş? Ricardinho'yu da oyuna alıp düzgün paslarla Ankaragücü'nün gerisine sarkmak iyi fikirdi de, savunmadan çıkamıyordu bir türlü takım. CSKA forvetleri Ceyhun kadar egoist olur mu bilinmez. Ve eloğlu bir golle yetinmez.
Beşiktaş bunu anlayıp hücumu düşündüğünde hemen penaltı kazandı. Takımda o kadar "iyi vuran" adam varken acaba niye "iyi dokunan" kullandı penaltıyı; uzun süre tartışılacak bir mesele.
Yarım maçlık oyuna 2-1 galibiyet iyi yine.
Zorlu haftanın ilk ayağında galibiyet dışında bir sevindirici unsur da Delgado ve Kleberson savunmacı yanlarını iyice ortaya koydular bu maçta. Yalnız hücumdaki pasları biraz ince ayar gerekiyor.
__________________




Markus Münch Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 25-09-2006, 03:07   #7
 
Markus Münch - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Adnan AYBABA[email protected] Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Taraftarların parasına yazık
TİGANA her hafta sürpriz yapıyor, kendisine de sürpriz oluyor!.. Ankaragücü’ne karşı bu kez Arjantinli Delgado’yu ilk 11’de sahaya sürüp, Ricardinho’yu kulübede yanında oturttu. Kleberson kontenjanı ise yine devam etti... Brezilyalı’nın yerinde Mehmet Sedef’i ya da Koray’ı deneyebilir. Ali Tandoğan’ı sağda oynatıp, Baki Mercimek ile İbrahim Toraman’a göbekte görev verebilir. Ama bunları yapıp yapmamak onun kendi seçimine bağlı...

Koray sakatlandı, Ali Tandoğan dörtlünün sağına geçti... İbrahim Toraman da Baki ile birlikte göbekte oynamaya başladı. Ali Tandoğan’ın ofansif yönü güçlü. İyi orta yapabilen bir oyuncu. Nitekim böyle bir ortayla da gol attırdı. Nobre ve Gökhan gibi santrforlara böyle adrese teslim çok orta lazım...

***

Beşiktaş çok kısa bir zaman diliminde iki gol buldu. Siyah-Beyazlı taraftar erken gelen bu gollerden sonra Kartal’dan daha iyi bir oyun bekliyordu. Ama bu işe bir anlam veremiyorsunuz. İkinci yarı başlıyor, tersine bambaşka bir Beşiktaş!.. Sahaya iş olsun diye çıkan bir Ankaragücü, ne yaptığını bilmeyen bir takım görüntüsünde. O takım ikinci yarı Beşiktaş’ı zaman zaman sahasına hapsediyor ve golü de buluyor. Beşiktaş yeniden strese giriyor. Böyle mi olması gerekir?..

İbrahim Üzülmez ile Mehmet Sedef sol tarafta dengeli oynuyorlar. Ama Mehmet Sedef bu maçta oyuna katkı sağlamadı. İşte bu dönemlerde Tigana’nın oyuna müdahale etmesi lazım. İbrahim Akın, Ricardinho gibi oyuncuları sokup hücum gücünü arttırması gerekli. Fransız hoca oyuna geç müdahale ediyor. Gökhan Güleç golünü attı, iyi de oynuyor ama çıkarılıyor. Bu olur mu?

***

Kaleci Runje’ye ve Beşiktaş defansına bakıyorum; iki üç yan orta geldi, birbirleriyle hiç konuşmuyorlar. Pozisyon veriyorlar. Böyle bir şey olur mu? Özellikle kalecinin önündeki defans oyuncularıyla sürekli konuşması lazım. Üstelik savunma çok kolay çalım yiyor. Nobre gol atmalı.. Tamam da penaltıdan daha yakın ve net bir vuruş var mı? İstediği pasları alamıyor doğru ama penaltıyı atacaksın. Bilet alıp gelen Beşiktaş taraftarına üzülüyorum. Oyuncuların böyle futbol seyrettirmeye hakları yok.
__________________




Markus Münch Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 25-09-2006, 03:30   #8
 
Markus Münch - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Click the image to open in full size.
FATİH URAZ
25.09.2006 PAZARTESİ

İlk 10 dakikasında iki takımın da bırakın pozisyon bulmayı, tek bir olumlu hareket dahi yapmadığı maçı Beşiktaş fazla bir gayret göstermeden skoru 2-0’a aldı götürdü.

Bunun ise temelde iki nedeni vardı: Siyah-Beyazlı ekibin ilk atağında golü bulması ile Koray’ın sakatlanmasından sonra oyuna giren Ali Tandoğan’ın yardımı ile Burak’ın başkent ekibinin sol tarafını çökertmesi.
Yukarıda saydıklarımıza ek olarak elbette A.Gücü hocası Hikmet Karaman’ın yanlış oyun kurgusu ve yaptırdığı eşleştirme hataları da eklenebilir. Tigana’nın adını zikretmeye gerek yok; çünkü o başka bir gezegende yaşıyormuşçasına kendi bildiği doğruları yapmaya devam ediyor. Maç başlarken Ali Tandoğan, Fahri, İbrahim Akın, Ricardinho yedek, ama ne hikmetse Baki, Mehmet Sedef ve Kleberson sahada; zira Tigana öyle istiyor. İkinci golü atan Gökhan Güleç de herkesin bildiği gibi Bobo sakat olduğundan ötürü forma şansı buluyor. Aynen Ali Tandoğan’ın da öyle şans bulduğu gibi.
Burak’ın 10 dakikalık oyunu A.Gücü takımını 2-0 geriye düşürürken ilk devrenin 44’üncü dakikası dışında misafir takım gol şansı bulamadı. Beşiktaş cephesinde ise atılan iki, kaçırılan iki gol pozisyonu vardı.
Beşiktaş’ın hocası 4-4-2 sisteminde ısrar ettiği sürece orta sahasını ve defansını kalabalık tutan rakiplere karşı zorlanacağını neden anlamak istemiyor sorusuna cevap aramaktan vazgeçtik, çünkü yararı yok!
İkinci yarıya Beşiktaş, topu rakip kaleye en çabuk taşıyan ismi Burak’ın ayağından gol kaçırarak başladı. Beşiktaş’ın son derece kaliteli oyunculardan kurulu olduğunu sık sık tekrar ediyor olsak bile bir saptamayı da yapmamız gerek: Klas olarak sadece 3 oyuncuya; Ricardinho, Delgado ve Burak’a sahipler. O açıdan işler umulduğu gibi gitmezken onlara daha çok ihtiyaç duyulacak. Bir de orta saha 4 oyuncuyla paylaşıldığından dolayı top kaybedilir kaybetmez Tigana, Burak’ın geriye gelmesini istiyor; bu da genç oyuncunun maç içinde devamlılığını sekteye uğratıyor.
Yalnız bir noktada başkent ekibinin de hakkını teslim edelim; ikinci yarıda daha skorboard 60. dakikayı göstermeden 3 net gol şansını heba ettiler. Kaybedecek bir şey kalmamanın getirdiği pervasızlık mı yoksa Beşiktaş’ın temposuzluğu mu buna sebep oldu, emin değiliz. İkinci yarının heyecan katsayısını yükselten an 65. dakikada Ceyhun’un güzel taşıdığı topu Runje’nin yardımıyla Beşiktaş filelerine gönderdiği kareydi. Runje’yi okurlarımız daha Türkiye’ye gelmeden eleştirmeye başladığımızı hatırlayacaktır, eleştirmiştik; çünkü Beşiktaş’a güç katacak bir kaleci değildi. Her geçen hafta haklı çıktığımızı görmek bizi inanın sevindirmiyor. Seyirciden sonra arkadaşları da ona güvenmemeye başladı ki, bu hayra alamet değil. Golü atan Ceyhun’un 75. dakikada bomboş durumda bulunan Emre’ye vermediği pas muhtemelen Beşiktaş’ı kurtaran enstantaneydi. Haydan gelen penaltıyı Nobre’nin heba ettiği ana ise şaşırmadık; çünkü takımın penaltıcısı bile yok. Kaçırdıkça sıra bir başkasına geliyor. Netice olarak 3 puan ile ilk yarının 10’uncu ve 20’nci dakikaları arasında sergilenen oyun dışında iyi olan bir şey yok.

e-posta adresi:[email protected]
__________________




Markus Münch Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 25-09-2006, 03:31   #9
 
Markus Münch - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Sanlı Sarıalioğlu

Kartal geri vites

17 dakikaya 2 gol sıkıştırıyorsun ve sonra maçı doğum sancılarıyla noktalıyorsun. Bu nasıl iştir anlamak mümkün değil. Sen nasıl bir takımsın. Taraftar iki golle coşmuş, havalarda. Sen ise yerlerde sürünüyorsun. Büyük takım elde ettiği skoru korumak için oynar mı? Ricardinho ile Delgado birlikte oynamazmış. Be kardeşim oynayanlar ne yapıyor. Ben onu bunu anlamam, nasıl bir formül bulacaksan bul ve bu iki adamı birlikte oynat. Durmadan mazeret üretiyorsun. Bırak bunları işine bak. İşte gördük Ricardinho oyuna girdikten sonra adeta Beşiktaş'ın çehresi değişti. En azından top Beşiktaş'ta daha fazla kalmaya başladı.
Runje'ye öfkeleniyorum. Yediği golde hatalıydı. Ayrıca o kadar ağır hareket ediyor ki, çıldırmamak elde değil. Buna biri Beşiktaş'ı anlatmalı. Hiçbir şekilde Beşiktaşlı bu rölanti davranışlarını kabul etmez. Maçın bitmesine yarım saat var, Runje topu eveleyip geveliyor. Hadi canım sende...
Burak'ı da çözebilmiş değilim. Bir bakıyorum tekniğinden çok fizik gücünü ve vücudunu devreye sokarak rakiplerini kolayca ekarte edebiliyor. Ancak bu hareketlerini güzel bir pas veya şutla tamamlayamıyor. Kafasını kaldırıp çevresini göremiyor. Sık sık geriye dönüşlerini de anlayamıyorum. Aslında bu geri vites Beşiktaş'ta moda oldu. Amaçsız yan ve geri paslarla ne elde edilmek isteniyor.
A.Gücü'nün eti budu belli. Böyle bir takıma karşı bile sen oyunun kontrolünü tamamen eline geçiremiyorsun işte o zaman ciddi ciddi düşüneceksin. Uzun süredir kötü oynayan Kleberson, bu kez biraz toparlanmış gibiydi. Hep topun peşindeydi. Pas trafiği kontrolü altındaydı. Zaman zaman iyi işler yaptı, oyunu organize etti. Ali Tandoğan, hiç ısınmadan oyuna girmesine karşın özellikle ilk yarıda olumlu işler yaptı. İkinci yarıda takımla birlikte o da durdu.
Nobre'nin oynama iştahı en üst düzeydeydi ve buna hayran kalmamak elde değil. Fizik olarak da inanılmaz güçlü. Her yere koşuyor, her rakibe bastırıyor. Ne yazık ki hiç yardım almıyor. Ne kanatlardan doğru dürüst orta geliyor, ne de ortadan derinlemesine paslarla buluşabiliyor. Nobre'ye yazık oluyor. Tigana, bu oyuncudan en üst verimi almanın formülünü bulmalı.
Üç puanı alanı elbette dövecek değiliz. Gelgelim bu oyun ne Beşiktaş'ı yakışıyor, ne de gelecek için umut veriyor. Lafla peynir gemisi yürümez. Bu futbolcularla bu takım çok daha iyisini oynamalı. Tigana'ya birileri bunu söylemeli.
__________________




Markus Münch Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 25-09-2006, 03:38   #10
 
Markus Münch - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Click the image to open in full size.Beşiktaş acı veriyor


Diyeceksiniz ki bu nasıl başlık, kazandı ya! Evet kazandı ama kazanırken ne zevk ne de keyif verdi. Özellikle Beşiktaş'ın ikinci yarıda oynadığı futbolu üçüncü ligdeki bir takım böylesine kötü oynamayı beceremez. Bu takım isabetli pas atma özürlü kardeşim. Tereddütlerim vardı ama dün buna iyice karar verdim. Başta Kleberson ve Delgado olmak üzere ayırım yapmadan söylüyorum bir takımın futbolcuları böylesine pas hatası yapmaz. Böylesine pas hatası yapan takımdan da iyi futbol beklemek lüks olur.

Sen yanındaki arkadaşına 2 metreden pas veremiyorsan büyük takımın futbolcusu olamazsın. Kleberson haftalardır kötü oynuyor. Bir teknik direktör öz oğlu olsa böyle bir futbolcuyu ilk on birde değil kulübede bile düşünür.

Beşiktaş'ta orta saha evlere şenlik. Burak golü attı sonra da yok oldu. Kleberson pas atma özürlü, Mehmet Sedef ilk on birde nasıl oynadığına kendisi de inanamıyor. Dün Beşiktaş takımının en iyisi daha dün Fenerbahçe'den gelmiş gibi değil sanki rahmetli Hakkı Yeten'le beraber oynamış gibi olan Nobre'ydi. Adam 4 Ankaragücülü defans oyuncusuyla gırtlak gırtlağa boğuştu. Nerdeyse kendisi ortalayıp kendisi kafa vurdu. Vallahi de Billahi de adama acıdım, helal olsun sana Nobre.

Diyeceksiniz ki penaltıyı kaçırdı. Kaçırsın kardeşim dünyanın en iyi futbolcusu da penaltı kaçırıyor. Burak'a şaşırıyorum; attığı çok güzel bir golle maça başlıyorsun moralin, hırsın ve isteğin yerinde olmalı tam tersini yapıyorsun. Ayrıca ayağında gereksiz top tutmalar ve çalım atmalarla hem kendini yoruyorsun hem de rakibin yerleşmesini sağlıyorsun. Yeteneklisin ama yeteneklerini gerektiği kadar iyi kullanamıyorsun. Aman Burak dikkat et! Olmadan düşme, gözünü seveyim.

Ankaragücü'ne gelince özellikle ikinci yarıdaki istekli ve hırslı oyunlarını çok beğendim. Aklıma hemen şu soru geldi; Kardeşim ilk 45 dakika neredeydiniz? Bu arada kaptan Ceyhun'u da tebrik ederim hem takımın iyi yönetti hem de inanılmaz koştu ve takımını ateşledi. Ankaragücü forveti ikinci yarıda biraz becerikli olsaydı daha fazla gol atabilirdi. Tigana'yı da anlamakta güçlük çekiyorum. Hem Ricardinho hem de Delgado ilk on birde oynar. Yok inat ettim ben sadece birini oynatacağım diyorsa, bana göre Delgado değil Ricardinho oynar.
__________________




Markus Münch Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 20:13 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580