Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Tarih

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 12-02-2007, 17:33   #21
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bir Türk geleneği olarak da feth edilen şehir ve kalelerde lüzum görülen kiliseler camiye çevrilmiş ve ilk ezan okunup namaz kılındıktan sonra, Sen-Nicoles Kilisesi Sultan İbrahim adına “Hünkar Cami”, San- Franscesko Kilisesi Serdar adına “Yusuf Paşa Cami”, San-Sava Kilisesi Serdar Muavini Koca Musa Paşa adına "Musa Paşa Cami”sine çevrilmiştir.

Silahdarlıktan Kaptan-ı Deryalığa terfi ettirilen Yusuf Paşa kumandasındaki Osmanlı ordusu Girit’te Hanya kalesini 54 gün süren bir kuşatmadan sonra Hicri 1055-Miladi 1645 yılında feth etmeyi başardı.(24) Öte yandan Hanya’nın feth edildiği haberini İstanbul’a bildirmek için kapıcılar Kethudası Hüseyin Ağaya gönderildi. Haberi alan Sultan İbrahim son derece sevinmiş ve İstanbul tarihi günlerinden birini yaşamıştır. Girit uğrunda şehit olanlar için dualar edildiği gibi gaziler içinde destanlar düzülmüştür. Yusuf Paşa 20 Kasım 1645 yılında Serdar-ı Ekrem olarak iki kadırgası ile İstanbul’a gelmiş ve doğruca padişahın huzuruna çıkıp etek öptükten sonra, zaferi birde kendisi müjdelemiştir. Padişahta Yusuf Paşaya iltifatlarda bulundu ve tebrik etti.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-02-2007, 17:33   #22
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Öte yandan Girit seferine pek taraftar olmayan Sadrazam Semin Mehmet Paşa, Yusuf Paşayı bu başarısından ve yerine geçeceğinden dolayı onu kıskanmıştı. Bu yüzden de padişahı Yusuf Paşanın Girit’te pek çok ganimet elde ettiğini ama İstanbul’a hiçbir şey getirmediği yolundaki telkinleriyle devamlı kışkırttı. Sultan İbrahim kriz geçirdiği bir dönemde de tarihin ibret sayfalarında Dürüst ve Cesur bir Komutan olan Yusuf Paşanın idam fermanı çıkmıştır. Girit’te büyük başarı göstererek “Hanya Fatihi” olarak tarih sayfalarında kalacak olan Yusuf Paşa, İstanbul’a gelişinin iki ay gibi süreden sonra idam edilmiştir.

Girit’in fethi Osmanlı devletine çok pahalıya mal olmuştu. Başlangıçta elde edilen bu başarılar büyük ümit verdi. Ancak Venedik’in Çanakkale Boğazını ablukaya alması ve Osmanlı Devletinin Girit’e kuvvet göndermesine engel olmasından dolayı savaş uzamıştır. Lakin bozca ve Limni adalarını zapteden ve Çanakkale Boğazı’nı abluka altına alan Venedikliler, denizlerde kazandıkları bu üstünlüklere rağmen Osmanlı Devletini, ne Girit adasının fethinden vazgeçirmeye, nede güç bir durumda bulunan Girit’teki Türk kuvvetlerinin diğer kaleleri teker teker almasına engel olabildiler.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-02-2007, 17:33   #23
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

b.Resmo’nun Fethi

Hanya’nın fethinden sonra Girit Muhafızlığına tayin edilen Budin Beylerbeyi Gazi Deli Hüseyin Paşa, Girit’e gelir gelmez Hanya’nın etrafında hala direnen Kisomo, Apokorono veGranbosa gibi önemli kaleleri ele geçirdikten sonra Resmo’yu fethetmek için harekete geçti. Deli Hüseyin Paşanın her çarpışması zaferle sonuçlanıyordu. Bu çarpışmalar sonunda 10.000. kağır ev, 50 kilise ve 150 den fazla saray ve konak ile bezenmiş olan Resmo’yu daha sonra’da Milopotomo’yu zaptetmeyi başarmıştır.

Resmo’nun fethi, Osmanlı devleti için büyük bir zaferdi. Deli Hüseyin Paşa, her zaman olduğu gibi askerlerinin önünde yalın kılıç ile saldırırken bu esnada başından yaralanmış, kanlar içinde kalmıştı. Fakat bu kahraman komutan hala “ileri, hücum...” diye haykırıyordu.

15 Kasım 1646 Perşembe günü Resmi kalesinin anahtarları Deli Hüseyin Paşaya verildi. Mağlup olan Venedikliler, bu kahraman Osmanlı Paşasının büyük yiğitliğini ve cesaretini alkışlamaktaydılar. Bir rivayete göre de, Venedikliler Deli Hüseyin Paşanın savaşlardaki, başarısına ve yiğitliliğine öylesine hayran kalmışlar, Onu at üstünde bir tablosunu yapmışlar ve Venediğe göndermişlerdir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-02-2007, 17:34   #24
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Resmo kalesinin fethide Hanya zaferi gibi İstanbul’da üç gün, üç gece şenliklerin düzenlenmesine sebep olmuştur.

Deli Hüseyin Paşa de Resmo’da teslim olan Venediklileri serbest bırakmış, Kandiya kalesine gitmelerine müsaade etmiştir.
c. Kandiya’nın Fethi

Venedikliler bir yıl önce aldıkları Limni ve Bozcaadasını tekrar kaybettiler. Bu yüzden savaş Girit’te Kandiye kuşatması ile kilitlenmişti. Uzun bir süre kuşatma altında olan Kandiye de devamlı savaş, her savaşta Türklerin zaferleri ön plandaydı. Ancak Kandiye bir türlü zaptedilemiyordu. Çünkü kale en zayıf döneminde bile otuzbin asker ile korunuyordu. Öte yandan Türk, askerinin gösterdiği kahramanlık büyüktü. Çünkü İstanbul’dan yardımcı kuvvet ve yiyecek gelmiyordu. Bunun sonucu olarak ta muhasara uzuyor, kışın dondurucu soğuğuna ve düşmana karşı Türk askeri göğüs geriyordu. Bütün bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak için Türkler, Kandiye yakınında İnâdiye denilen büyük bir kale yaparak burayı baskı altında tutmaya başladılar.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-02-2007, 17:34   #25
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

19-20 Mayıs 1647 günü dörtbin kadar Venedikli askerin kaleden çıkıp, Türk kuvvetlerinin üzerine bir saldırı düzenlemesiyle büyük kanlı çarpışmaya sahne olmuş, düşman kuvvetlerinin ilk etapta binikiyüz kadarı kılıçtan geçirilmişti. Beş saat süren bu çarpışmada 3 tabya zaptedilmiş, 8 top, 500 tüfek ve pek çok mühimmat alınmıştı. Ancak Kandiye alınamamıştı. Yapılan bu mücadelede büyük kahramanlık sergileyen Türk askerinin yanı sıra Başkomutan Deli Hüseyin Paşanın gösterdiği yiğitlik anılmaya değerdi. Paşa,mücadele esmasında vücuduna iki yara almasına rağmen yılmak nedir bilmeyen bu gözü pek Türk komutanı yanındaki askerlerine yaralandığını belli etmemek için akan kanlarını mendili ile sildiği gibi savaş sona erdikten sonra da gizlice harp meydanında yaralarını sarmıştı.

Kandiye Kalesine Türk akınları tekrar başladığı bir sıralarda Venedikliler teslim olmayı düşünmüşler, ancak beklenmeyen bir anda Yardıma gelen Venedik donanmasının sayesinde ümitleri kırılmış olan kale savunucuları tekrar dirilip, mücadeleye başlamışlardı.

Osmanlı Devleti Avusturya ve Erdel meselesini istediği gibi hallettikten sonra, çok uzayan maddi ve manevi kayıplara yol açan Girit savaşına kesin bir çözüm getirmek amacıyla Sadrazam Fazıl Ahmet Paşa idaresinde büyük bir kuvveti adaya gönderdiler (1666)
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-02-2007, 17:34   #26
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Hanya’ya 47 gemi ile gelen Fazıl Ahmet Paşa kuvvetlerine kısa zamanda İstanbul’dan 120 gemi daha katılmıştı..

Venedikliler bu defa ise; görülmemiş bir plan tatbik ediyorlardı. Türk ordusunu ve askerlerini dağıtıp bozguna uğratmak için karadan saatte 400 mermi atıyorlardı.

Venedik Tarihleri, bu savaşı “Büyük kahramanlık” diye yazarlar. Ancak Serdar-ı Ekrem Fazıl Ahmet Paşa bu savaşı kazanmak için hiçbir fedakarlıktan çekinmemekte idi. Savaş 6 ay 21 gün sürmüş, Türkler sekizbin şehit vermişlerdi. Artık kış gelmiş Türk askeri ve komutanı toprak altında yaşıyordu.

Padişah IV.Mehmet, Girit zaferi için hiçbir şeyi esirgemiyordu. Kış mevsiminde dört defa adaya Türk donanması asker ve mühimmat getirmişti.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-02-2007, 17:34   #27
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Öte yandan Venedikliler Osmanlı devleti ile bir barış anlaşması yapmak istediklerini belirttiler ve Girit’in kendilerine bırakılması karşılığında Osmanlı devletine her yıl 20.000. Altın haraç vermeyi önerdiler. Serdar-ı Ekrem Fazıl Ahmet Paşa bu teklifi müzakereye bile gerek görmeden reddetti. Padişahın kararı kât’i idi, Girit fethedilecekti.

Venedikliler bir yandan Osmanlı devletine bir barış ve sulh görüşmesi teklif ederken, diğer taraftanda Fransa’dan, Papalık’tan ve Malta’dan durmadan yardım alıyordu. Bu durum üzerine Türk ordusu Venediklilere karşı yeni bir taktik takip etmeye başladılar. Buna göre de Türkler, hergün 1000 el kumbarası yapıyor ve bu kumbaraları da düşmanın stratejik yerlerine fırlatıyorlardı. Böylece kale bedenlerinde gedikler açılıyordu. Buna benzer olaylar bir birini takip ettiği bir sırada Türk askerinden biri düşman cephaneliğine kadar sokulmuş ve cephaneliği havaya uçurmuştu. Düşman cephaneliğinde bulunan 20.000 kantar barut ve bilerce kumbaraların patlaması ile kale bedenlerinin yıkılmasına ve bir çok Venedik askerinin zayiatına sebep olduğu gibi Venediklilerin bütün maneviyatı kırılmıştı.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-02-2007, 17:34   #28
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1 Haziran 1669 yılında Fransız kuvvetleri Kandiye kalesinden çıkarak Türk ordusuna karşı hücuma geçti. Bu saldırı Venedikliler için son saldırı idi. Ellerinde kumbaralarla bekleyen Türk askerleri, Fransız askerlerinin ateş açmasına imkan vermeden onları dağıtmayı başardılar. Artık Türk askerlerinin son ihtarı idi. Venedikliler için artık iki yol kalmıştı. Ya teslim olmak, ya da ölmekti.

Osmanlı kuvvetleri, fazıl Ahmet Paşa kumandası altında kuşatılan Kandiye kalesi ikibuçuk yıl sonra teslim olayı kabul etmiştir. Venediklilerin 13 yıldır Kıbrıs Valisi ve komutanı olan Francesco Morosimi teslim kararını bildirdi ve (6 Eylül 1669)’da sekiz maddelik bir sulh anlaşması imzalandı.

Sulh anlaşmasına göre, Kandiye kalesi bütün silahları ve mühimmatı ile teslim oluyordu. Sadece Carabusa, Suda ve Spinaloğne kaleleri Venediklilere kalıyordu. Girit adasının fethi Osmanlı devletine çok pahalıya mal olmuştur. Öyleki, Girit 130.000 şehit kanı ile sulanarak, Türk hakimiyetine girmiştir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-02-2007, 17:34   #29
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Venedikliler ile yapılan bu anlaşmadan bir müddet sonra Venediklilere Girit’te bırakılan Carabusa, kalesi 1692’de Suda ve Spinoloğne kaleleride 1715 yılında Venedik’e karşı açılan Mora Seferi sırasında feth edildi.

Kandiya’nın ilk kuşatılması 1647 yılı 7 Temmuz günü başlatılmasından teslim oluşuna kadar Venedikliler kaleyi 22 yıl 1 ay, 29 gün Türk ordusu karşısında durabilmişlerdi. (33) Girit’in Osmanlı devleti tarafından fethi gerçekleştikten sonra bütün Avrupa Hıristiyan devletlerini, adeta “din birliği” etrafında toplamıştı. Asırlarca birbirleri ile boğuşan, birbirlerini kırıp geçiren, durmadan kan döken devletleri katolik, ortodoks hatta protestan olsun Müslümanlara karşı önce bir “ düşmanlık havası” yaratmaya başlamışlardı. Bunun neticesi olarak ta “mukaddes ittifak” kurulmuştu.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 12-02-2007, 17:35   #30
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Avrupa’da Müslüman Türklere karşı böyle bir zihniyet oluşurken, Osmanlı devleti de III. Ahmet’in Lâle Devrini yaşıyordu. Osmanlı devleti 1715 yılından sonra Girit adasını merkezi Kandiye olmak üzere imtiyazlı bir eyalet haline getirdi ve Kandiye, Hanya ve Resmo sancaklarına ayrıldı. İlk iki sancağa gönderilen muhafızlar vezirlik rütbesini haiz olmakla birlikte bazen Hanya muhafızlığına miri miranlar ve Resmo’ya da vezirler tayin ediliyordu. Hatta bu sancaklardan ikisinin veya üçünün idaresinin tek bir kişinin uhdesinde birleştirildiği de oluyordu. Bilhassa Mora ihtilali esnasında her üç muhafızlık Kandiye Valisi Süleyman Paşa’nın uhdesinde birleştirilmiş ve bu tarihten itibaren bu usul uygulanmıştır.
II. BÖLÜM
A.GİRİT’İN ELDEN ÇIKMASI
1. Yunanistan’ın Faaliyetleri


Mora’da ilan edilen Yunan istiklali sırasında Osmanlı devleti en zayıf devresinde idi. Rusya’nın sonu gelmez baskıları, Yeniçeri Ocağının kaldırılması sonucu iç isyanlar ve huzursuzluk son haddini bulmuştu.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 16:55 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580