![]() | |
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
![]() | #1 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
|
I.DEVALÜASYON A. Tanımı Devalüasyon, milli paranın dış değerinin ani ve iradi olarak hükümetçe düşürülmesidir. Devalüasyonun sözlük anlamı, “değerden düşürülme”dir. Paranın değerinin düşmesi ile bu değerin iradi olarak düşürülmesi birbirine karıştırılmamalıdır. Mesela ülke içinde fiyatların devamlı olarak yükselmesi sonucunda bir birim paranın satın alabileceği mal ve hizmet miktarı eskisine göre azalabilir. Bu durumda para değerini ekonomideki enflasyon sebebiyle kaybetmiştir. Halbuki devalüasyonda “değerden düşürülme” söz konusudur. Düşürülen değer ise paranın dış değeridir. Bazı durumlarda, fiilen dış değeri düşmüş olan milli paranın durumunun resmen hükümetçe kabul edilmesini de devalüasyon kavramı içinde düşünmek mümkündür. Devalüasyon bir anlamda döviz kurunun yükseltilmesi demektir. 1 Devalüasyon çok çeşitli yönleri ile kompleks bir problemdir. Devalüasyon bir para sistemi değil, mevcut para sistemi içindeki para birimine psikolojik, sosyal, ekonomik ve politik faktörlerin etkisiyle yapılan ekonomik bir operasyondur. 2 B. Devalüasyonu Gerektiren Nedenler Devalüasyon başlıca iki sebeple yapılır. Bunlar; -İhracatı teşvik ve ithalatı kısmak suretiyle dış ticaret açıklarının kapanmasını sağlamak, -İç fiyatlar ile dış fiyatlar arasında mevcut bulunan dengesizliği ortadan kaldırmak. Kambiyo kısıtlamalarının bulunduğu bir ekonomide fiyatlar genel seviyesi yükselirken ticaret yapılan diğer ülkelerde fiyat artışları yavaş bir seyir izlerse, bir süre sonra bir kur ayarlaması yapmak gerekebilir. Çünkü, ülke içinde fiyatlar genel seviyesinin artması ile ihraç malları pahalılaşır iken ithal malları nispeten ucuzlar. Daha çok ihracat yapabilmek için bu malların fiyatlarının dış piyasalarda ucuzlatılması gerekir. Bu ise, yabancı paraların ülkeden aynı birim para ile daha çok mal ve hizmet satın alabilmesi ile mümkündür. Bunu sağlayacak mekanizma ise milli paranın dış değerini düşürmek, yani devalüasyondur. 3 | ||
![]() |
|
![]() | #2 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| C. Devalüasyon ve Ticaret Blânçosu Devalüasyonunu ilk etkisi, ithal malların ulusal para cinsinden pahalılaştırmak ve ihraç malarını yabancı para cinsinden ucuzlatmaktır. Devalüasyon ithal talebini kısıcı ve ihracat hacmini genişletici etkiler doğurur. Bu etkilerin sonucunda ülkenin ithalat giderleri azalacak, ihracat gelirleri artacak, böylece de ticaret blânçosu açığı giderilmiş olacaktır. Devalüasyonunu ticaret blânçosu üzerindeki etkileri incelenirken bu etkileri ikiye ayırmak gerekir. İthalat giderlerini kısıcı etkisi ve ihracat gelirlerini artırıcı etki. 1. Devalüasyonunu İthalat Giderlerini Kısıcı Etkisi Devalüasyon ithal mallarının yurtiçi fiyatlarını pahalılaştırdığı ölçüde bu malların talebini daraltır. Böylece döviz giderlerinden tasarruf sağlanmış olur. Grafik 1: Devalüasyonunu ithalat giderlerini kısıcı etkisi Grafik 1’de S Amerika’nın otomobil arz eğrisini gösteren 3000 dolar düzeyinden çıkan bir doğru ile ifade olunmuştur. Bunun anlamı otomobil arz esnekliğinin sonsuz olduğudur. D ise Türkiye’nin dolar üzerinden Amerikan otomobillerine olan talep eğrisidir. Devalüasyon öncesinde Türkiye’nin ithalat giderleri şöyledir: Türkiye OQo adet otomobil ithal etmekte ve buna 3000xOQo dolar ödemektedir. Grafik (o)’da bu miktar ithalat gideri OACQo dikdörtgen alanına eşittir. Bunun Türk Lirası karşılığı ikinci grafikte 30.000xOQo veya OacQo alanına eşittir. Şimdi Türkiye’nin dış ödeme açıkları nedeni ile 1 $ = 15 olacak biçimde devalüe ettiğini varsayalım. Grafik a’da SA değişmez. Fakat Türkiye’de otomobil fiyatları 30.000 TL’den 45.000 TL’ye çıkar. O nedenle grafik b’de otomobil otomobil arz eğrisi SA’dan S”A’ya kaymıştır. | ||
![]() |
![]() | #3 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Devalüasyon Türkiye’nin TL cinsinden ifade olunan Dt talep eğrisinin şeklini de değiştirmez. Fakat artan fiyatlardan talep azalağı için dT’nin yeni kur üzerinden dolara çevrilmesiyle elde edilen DT talep eğrisi D”T şeklinde sola kayacaktır. Grafik 1b’den görüleceği gibi devalüasyon otomobil fiyatlarını yükselterek talebin OQ1’e düşmesine neden olmuştur. Bu miktar, ithalata yapılan harcama, döviz olarak Grafik 1a’da OQ1x3.000 dolara veya ABQ1 dikdörtgen alanına eşittir. Demek ki devalüasyon sonucunda Türkiye döviz giderlerinde Q1QoCB alanı kadar tasarruf sağlamış olmaktadır. Devalüasyon ithalat giderlerini kıstığı ölçüde ticaret blânçosu üzerinde olumlu etki yapar. 4 2.Devalüasyonunu İhracat Gelirlerini Artırıcı Etkisi Devalüasyonunun ticaret blânçosu üzerindeki ikinci olumlu etki de ihraç mallarını yabancı para cinsinden ucuzlatarak ihracat hacmini artırmasıdır. Grafik 2. Devalüasyonun İhracat Gelirlerine Etkisi Grafik 2’de yer alan tA eğrisi Amerika’nın dolar üzerinden tütün talep eğrisidir. Diğer taraftan aA’da tütünün dolar cinsinden arz eğrisidir. Tütün arz esnekliği sonsuz varsayılmıştır. TA eğrisi de Amerika’nın tA tütün talep eğrisinin, TL’ye dönüştürülmüş şeklidir. Grafik b’de görüleceği gibi devalüasyondan önce Türkiye’nin tütün ihracatı OMo’dır. Bunun karşılığında elde edilen döviz miktarı ise Omox1500 dolara veya OdeMo alanına eşittir. Bunun karşılığı olan TL miktarı ise grafik a’da (ODEMo)dır. Devalüasyon sonucunda tütün fiyatları Türkiye’de sabit kalırken Amerika’da 1000 dolar düşecektir. Dolayısıyla grafik b’de arz eğrisi aA’dan a”A’ye iner. Fiyattaki bu düşme normal koşullar altında talebin genişlemesine neden olur. Nitekim devalüasyondan sonra Amerika’nın tütün talebinin OMo’den OM1’e yükseldiği görülmektedir. Talepteki artış üst grafikte TA talep eğrisini T”A şeklinde sağa doğru kaydırmıştır. Grafikte I ve II nolu alanlardan anlaşılacağı gibi burada birbirine ters iki etki doğmaktadır. Burada ihracat fiyatlarının döviz cinsinden ucuzlaması dolayısıyla (1500 $’dan 1000 $’a ) uğranılan kayıp, ikincisi de ucuz fiyatlardan talep genişlemesi sonucu sağlanan artış. İkinci etki (II nolu alan), birinci etkiden (I nolu alan) daha büyükse devalüasyonun net etkisi ülkeye döviz kazandırıcı yönde olacaktır. Aksi halde devalüasyon ihracat gelirlerini azaltır. 5 | ||
![]() |
![]() | #4 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| D. Toplam Harcama Yaklaşımı İle Devalüasyon Toplam harcama veya Massetme yaklaşımı ile devalüasyonun iktisadi etkileri açıklanırken milli gelir denkleminden faydalanılır. Toplam Üretim = C+I+G+X = Y = Yorgan (I) Toplam Harcama = C+I+G+M = A = Ayak (II) Burada, C = tüketim harcamalarını, X = döviz gelirlerini, M = döviz giderlerini gösterir. Denklem (1) den, denklem (2) yi çıkarırsak Y-A = X-M kalır. Son denklemde görüldüğü gibi, yorganına göre ayağını uzatamayan (Y < A ise) ülkelerde cari işlemler dengesi (CİD) açık (M > X olur) verir. CİD açığını kapatmak için toplam harcamalar düzeyine çıkarılması gerekir. Bunun için de toplam harcamalar içinde yatırımların payının artması gerekir. I’nin artırılması için de tasarrufların artması, bunun içinse vergilerin artırılmasına ilaveten, reel faiz politikasını gerçekleştirecek düzeyde bir sıkı para politikası uygulanmalıdır. Sıkı para politikasının diğer faydası da C’yi azaltmasıdır. Böylece yatırımların tek kaynağı olan reel tasarruflar artar. G = hükümet harcamaları da bütçe açığı vermeyecek düzeye indirilirse toplam harcama içinde yatırımların payı özel ve kamu harcamalarına göre artar. 6 E. Devalüasyonun Başarı Koşulları Esneklik yaklaşımına göre devalüasyonun ödemeler blânçosu üzerinde olumlu katkı yaratabilmesi için, döviz piyasasının “kararlı denge “ durumunda bulunması gerekir. Ülkede ihracat ve ithalat arz esneklikleri sonsuz, başlangıçta ihracatın döviz değeri ithalatın döviz değerine eşit (ticaret dengesi var), ihracat ile ithalat talep esneklikleri toplamı birden büyükse devalüasyon ülkenin döviz gelirlerini artırarak ödemeler dengesine olumlu katkıda bulunur. 1. İthal ve İhraç Malları Esneklikleri İthal mallarının talep esnekliği ne kadar büyük ise, yapılan devalüasyon da o derece faydalıdır. Çünkü bu durumda ithal malları pahalılaştığından talep kısılır. Böylece ithalatın miktarı azalacağından ödemeler blânçosu açığına olumlu katkıda bulunur. İthal malları talep esnekliği sert ise döviz tasarrufu olmaz. O nedenle sağlanacak döviz tasarrufunun miktarı tamamen esnekliğin büyüklüğüne bağlıdır. İhraç mallarına olan talep esnekliği sıfırdan itibaren büyüdükçe, döviz kaybı azalır ve esneklik 1’e eşit oluncaya kadar devam eder. Esneklik 1 ise, ihraç mallarına yine eskisi kadar döviz harcanır. Bu durumda devalüasyondan sağlanacak kayıp ve kazanç yoktur. Devalüasyonun ihraç yoluyla döviz kazancının artırılabilmesi için mutlaka ihraç mallarına karşı olan talep esnekliğinin 1’den büyük olması gerekir. | ||
![]() |
![]() | #5 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 2. İthal ve İhraç Malları Arz Esneklikleri İthal malları arz esnekliği 1’den büyük yani arz esnek ise, fiyatlarda devalüasyonla birlikte bir değişme görülmeyecek, aksi halde bir düşme olacaktır. Piyasada ithal talebinin daralması sonucunda eğer fiyatlar düşüyor ise, döviz kazancının olabilmesi mümkün değildir. İthal mallarının fiyatının düşmesi, devalüasyon oranını fiilen düşürecek ve bu yüzden yapılması mümkün olan döviz tasarrufu asgari düzeye inecektir. Eğer ithal malları fiyatları da, devalüasyon oranında düşecek olur ise, devalüasyon tamamen etkisini kaybedecek yani hiç döviz kazancı olmayacaktır. İhraç malları arz esnekliği eğer sonsuzdan itibaren küçüldükçe (arz sabit fiyatlarla artırılabiliyorsa) arzın çoğaltılabilmesi fiyatları da artıracak ve bu sebeple döviz kazancı azalacaktır. İhraç malları arz esnekliği 1’e eşit olduğunda, devalüasyonun olumlu etkisi olmayacaktır. Arz esnekliği 1’den büyük olduğu durumlarda devalüasyon döviz kazancını artırabilecektir. Devalüasyonun olumlu etkilerini olabilmesi için ithalat ve ihracatın toplam değerinin az çok birbirine eşit olması şartıyla devalüasyon yapan ülkede ithalat ve ihracat talep esnekliklerinin toplamının 1’den büyük olması gerekir. (Ex+Em) > 1. Ödemeler blânçosu açık veren bu yüzden devalüasyon yapmak zorunda kalan ülkede ithal talep esnekliği 1’den büyükse kendi ihraç mallarının talep esnekliği (diğer ülkenin ithalat talep esnekliği ) ne büyüklükte olursa olsun, devalüasyon ülkenin blânço açığını düzeltmede etkili olur. Veya , devalüasyon yapan ülkenin ithal esnekliği ve diğer ülkenin ithal esnekliği birden küçük fakat her iki ülkenin ithal talep esnekliği birden büyükse, devalüasyon ülkenin ödemeler blânçosunu dengeye getirebilir. 7 | ||
![]() |
![]() | #6 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 3. İç Fiyatların Sabit Tutulması Devalüasyonun başarıya ulaşması için en önemli koşullardan birisi, devalüasyonun arkasından gelecek fiyat artışlarının önlenmesidir. Devalüasyonun temel amacı ulusal fiyatlardaki şişkinliği gidermek ve ülkenin dış rekabet gücünü yükseltmektir. O nedenle devalüasyondan sonra fiyat istikrarını sağlamak hükümetlerin başlıca görevi olmalıdır. Yatırım malları ve ara malları ithal eden bir ülkede devalüasyon, üretim maliyetlerinin ve geçinme indeksinin yükselmesine yol açar. Bu de fiyatları artırarak bir ücret-fiyat çekişmesinin başlamasına neden olur. Hükümetler böyle bir maliyet enflasyonunu körükleyici politikalar izlemekten çekinmelidir. Devalüasyondan sonra, ithal malları girdileri fiyat artışları dolayısıyla iç fiyatların yükselmesi doğaldır. Eğer fiyatlar bu yüksek düzeyde sabit tutulabiliyorsa bu bir enflasyon sayılmaz. Hükümet yetkililerinin devalüasyonun doğurduğu bir defalık fiyat artışlarını bir maliyet enflasyonuna dönüştürmemek için tüm önlemleri almaları gerekmektedir. 8 F. Döviz Kuru Sistemleri a. Döviz Kurunun Tanımı Döviz Kuru (Kambiyo Kuru, Parite) iki milli para birimi arasındaki değişim oranıdır. Diğer bir deyişle döviz kuru bir yabancı paranın milli para cinsinden fiyatıdır. Döviz Kuru, döviz piyasasında oluşur. Döviz piyasalarında yapılan alış ve satışlarda belirlenen ve fiyatlarına “cari” veya “gerçek kur” denir. Bu kur borsada oluşan değerdir. Resmi kuru uygulayan ülkeler, dış alış ve satışlara farklı kur tatbik edebilirler. İki milli para arasında doğrudan doğruya uygulanan döviz kuruna “Düz Kur” denir. 1 $ = 80 TL. gibi. Fakat dolar, dolaylı bir şekilde de satın alınabilir. Mesela TL önce sterlin, sonra sterlin ile mark ve bu marklarla da dolar alınabilir. Böylece Türk Lirası ile dolar arasında “Çapraz Kur” meydana gelir. | ||
![]() |
![]() | #7 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| b. Döviz Kuru Sistemleri Teoride başlıca iki temel döviz kuru sistemi vardır. Bunlar “Sabit Kur Sistemi” ile “Serbest ve Esnek Kur Sistemi” dir. Bunların arasında çok sayıda ara sistem vardır. Bunlar içinde en önemlisi “Esneklik kazandırılmış sabit döviz kuru sistemi” dir. 1.Sabit Kur Sistemi Sabit döviz kuru sistemi en iyi şekilde “altın para standardının geçerli olduğu sistemlerde işler. Klasik altın standardı, yaklaşık 1880’den 1914 yılına kadar dünyada geçerli olmuş bir para sistemidir. Altın standardı rejiminde döviz piyasası serbest olmalıdır. Ayrıca ülkelerin paraları doğrudan veya dolaylı olarak altınla tanımlanmalı, istenildiği kadar altın serbestçe satın alınabilmeli, ülkeye altın çıkışına müdahalede bulunulmamalıdır. Bu durumda ülkelerin paraları altına bağlı olduğundan milli paraların birbiriyle ifadesi olan döviz kurları da sabit olacak veya “altın noktaları” diye adlandırılan kur sınırları içinde sabit kalacaktır. Altın standardı döviz kurlarını sabit tutmak açısından ideal bir sistemdir. Sabit döviz kuru, kağıt para rejimlerinde de altın standardında olduğu şekilde işler. Bu sistemde, milli paranın alabileceği en yüksek değere üst destekleme noktası (altın ihraç noktası), en düşük değere de altın destekleme noktası (altın ithal noktası) denir. Bu iki sınır içinde piyasa döviz kuru arz ve talebe bağlı olarak oluşur. Kur sınırlar dışına çıkacak olursa, hükümet döviz alım satımı yaparak kurun belli sınırların altına veya üstüne çıkmasına engel olur. Spekülatif nitelikte para hareketleri, milli paraların değeri üzerinde belli bir baskı yaratır. Eğer bir ülkenin ödemeler blânçosu açık veriyorsa, o ülkenin ileride parasını devalüe edeceği fikri yaygınlaşır ve ülkeden para kaçışı olur. Bu durum, ödemeler blânçosundaki açıkları daha da artırarak devalüasyonun bir an önce yapılmasına sebep olur. Ayrıca spekülatörlerin kuşkuları yüzünden ülkeden çok miktarda para çıkışı o paraya duyulan güveni sarsar ve ileride devalüasyona yol açar. Altın para standartlarında söz konusu olan sabit kur sistemi özellikle bu standartta klasik teorinin dış denge mekanizmasının işleyişine ilişkin açıklaması, dayandığı varsayımlar dolayısıyla eleştirilmiştir. | ||
![]() |
![]() | #8 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Klasik Teori tam istihdam ile fiyat ve ücretlerde tam esneklik varsayımlarından hareketle miktar teorisinin geçerliliğini savunur. Klasik teorinin dış dengenin fiyat seviyesi, milli gelir ve para miktarındaki değişmeler ile sağlanacağı konusunda görüşleri günümüz gerçeklerine uymamaktadır. 2.Esnek Kur Sistemi Serbest Kur Sistemine “esnek“, “dalgalanan”, “yüzen” kur sistemi denmektedir. Serbest kur sisteminde ülke parasının değeri, tamamen serbest bir şekilde işleyen arz ve talep mekanizmasına terkedilmiştir. Döviz kuru, döviz piyasasında arz ve talep şartlarına göre günlük olarak belirlenir ve döviz kurumu belirlenmesine kamunun müdahalesi yoktur. Döviz piyasasında denge ve ödemeler bilançosunun düzeltme işlemleri doğrudan doğruya döviz kurundaki değişme ile sağlanır. Döviz kurunun düşmesi ise, milli paranın değer kazanmasına yol açar ve ithal mallarının yurtiçi fiyatlarını düşürür. Döviz kuru yükseldiğinde ihracat teşvik edilirken, kur düştüğünde ihracat azalır. Böylece ekonominin dış dengesi arz ve talep şartlarına göre her zaman değişebilir döviz kurları ile sağlanır. Serbest veya esnek kur sisteminde dalgalanma derecesine göre “serbest” ve “gözetimli dalgalanma” olarak iki temel grup vardır. Serbest dalgalanmada döviz kuru hiçbir müdahale olmadan döviz arz ve talebine göre belirlenir. Gözetimli dalgalanmada ise gözetim amacı açısından iki türlü dalgalanma vardır. Temiz dalgalanmada döviz kurlarına müdahale ve gözetim, sadece kısa dönemli düzensiz dalgalanmaların ortadan kaldırılmasına yöneliktir. Kirli Dalgalanma döviz kurlarına müdahale ve gözetim ekonomik açıdan ülkenin rekabet gücünü koruması için yapılmaktadır. Esnek kur sisteminde yukarıda belirttiği gibi döviz arz ve talebine göre kurun oluşması, dış ödemeler dengesini sağlamanın en etkin yoludur. Fakat bu sistem günümüzde ek uygulama alanı bulamamıştır. Çünkü gerçek ekonomik hayatta hükümetler ve merkez bankaları döviz kurlarındaki aşırı dalgalanmaları önlemek için döviz piyasalarına çeşitli ölçülerde müdahale ederler. Bu sebeple uygulamada geçerli olan sistem, kamunun çeşitli araçlardan kur hareketlerini düzenlediği gözetimli dalgalanmadır. Her iki sistemin bu avantajları ve sakıncaları dolayısıyla günümüzde tam anlamı ile ne sabit kur sistemi ve ne de serbest kur sistemi uygulanmaktadır. Genel olarak uygulanan sistem, döviz kurlarındaki dalgalanmaya belli bir sınır içinde izin veren ve döviz kurunun bu sınırın dışında sabit kalmasına dikkat eden esneklik kazandırılmış sabit döviz kuru sistemledir. | ||
![]() |
![]() | #9 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 3.Esneklik Kazandırılmış Sabit Döviz Kuru Sistemleri Esneklik kazandırılmış sabit kur siteminde pariteler zaman içinde ayarlanabilir. Ayarlanabilir pariteler sistemi, bir bağlantı sistemi olup ülke parasının değeri bir diğer para birimine göre belirlenir ve zaman içinde değiştirilebilir. Ayarlama “tekli” veya “sepet” bağlantısı şeklinde iki temel esasa göre yapılır Tekli bağlantıda ülke parası en fazla ticaret yapılan ülke parasına bağlanır. Sepet bağlantısında ise, ülkelerin dünya ticaretindeki payları ağırlık olarak alınıp para birimi bu ülkelerin paralarından oluşan sepete bağlanır. Ayarlanabilir pariteler sisteminde para ayarlamaları parite üzerinde yapılan ayarlama ve parite çevresinde yapılan ayarlama olarak iki temel gruba ayrılır. Parite üzerinde ayarlamada “sıçrayan pariteler” veya “seyrek ayarlama” ile “sık ayarlama” şeklinde ikiye ayrılır. Seyrek ayarlama ise kendi içinde ikiye ayrılır. Ters giden paritelerde pariteler sık fakat küçük oranlı olarak ayarlanır. Sürünen veya kayan paritelerde pariteler yılda yüzde 30’u geçmeyecek şekilde ufak oranlı fakat devamlı olarak ayarlanır. Parite çerçevesinde yapılan ayarlamalar içinde en önemlisi belli bir aralık içinde yapılan ayarlamalardır. Aralık, döviz kurunun parite etrafında değişmesine izin verilen alt ve üst dilimleri ifade eder. Kur, bu aralık içinde arz ve talebe göre oluşur. 4.Döviz Kurur Sistemlerinin Seçiminde Kriterler Bir ülke, yukarıdaki üç teme döviz kuru sisteminden hangisini seçerse, acaba uygun bir karar vermiş olur? Bu sorunun cevabını “temel parametreler” ile açıklama mümkündür. -Ülkenin dışa açıklık derecesi, ekonomide dış ticarete konu olan malların GSMH’ya oranı ile ölçülür. Eğer bir ülke ekonomisi dışa açık bir yapıda ise, sabit döviz kuru sistemi tercih edilir. Buna karşılık dışa kapalı ve dış ticaret sektörü küçük ülke için esnek döviz kuru sistemi daha uygundur. | ||
![]() |
![]() | #10 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| -Eğer ülkeler arasındaki enflasyonist oranları arasında büyük fark var ise, genelde esnek döviz kuru politikası tercih edilir. -İhraç malları eşitli olan ülkeler, genelde esnek kur sistemi tercih ederler. Çünkü ihraç mallarındaki çeşitlilik ülkenin bir tek mala olan bağımlılığını azaltır. -Bir ülkede ticaret bankalarının yabancı para aktiflerinin para arzına oranı yüksek, bu ülkede ekonominin dış mali piyasalar ile bütünleşmesinden ve sermaye hareketlerinin serbestliğinden söz etmek mümkündür. Eğer ülkenin parası konvertibl değilse bu ekonominin dış mali piyasalar ile bütünleşmesi çok zor olur. Büyük uluslar arası mali piyasalara sahip ekonomilerde tercih edilen sistem, esnek kur sistemidir. Yapılan bir çalışmaya göre sabit döviz kurunu seçen ülkelerde yukarıdaki karar parametreleri şu özellikler göstermiştir. İthalat/GSMH oranı yüksektir. GSMH miktarı nispeten küçüktür. Enflasyon oranı düşüktür. İhraç malları sınırlıdır. Yabancı konvertibl para aktifleri/para oranı küçüktür. Gelişme yolunda olan ülkeler içe dönük sanayileşmiş politikalarının olumsuz etkilerinden kaçınmak, döviz gelirini artırmak, enflasyonunun, ödemeler blânçosu üzerinde yaratıcı etkilerini gidermek amacı ile esneklik kazandırılmış sabit kur uygulamasına geçmektedirler. Özellikle bu politika tutarlı iç ekonomi politikaları ile birlikte yürütüldüğünden amacına daha fazla hizmet etmektedirler. 9 | ||
![]() |
![]() |
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |
![]() | ![]() |