|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
02-02-2007, 11:19 | #1 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
|
GÜMRÜK Tanımı: Gümrük kelimesi hem anlamı hem de konusu itibariyle Türkiye’deki mamul ve mahsullerin yabancı memleketlere ve yabancı memleket ve mahsullerinde Türkiye’ye ithal ve ihraç edilmesi sırasında ithal ve ihraç eşyasının çıkarıldığı, getirildiği daire anlamında kullanıldığı gibi genel kullanımda bu kelime ithal ve ihraç eşyasından alınan her türlü vergi resim ve harçları ifade eder. Amacı: Dış ticaret ilişkilerin de ülke ekonomisine yarar sağlamak amacıyla vergi, resim ve harçların alınması ve bu işlerin bir düzen çerçevesinde yürütülmesini amaçlamaktadır. Görevleri: Gümrük müsteşarlığının görevleri şunlardır. a. Gümrük politikasının hazırlanmasına yardımcı olmak, gümrük politikasını uygulamak, b. Gümrük Kanunu ve gümrüklerle ilgili diğer mevzuat ile uluslar arası sözleşmeler hükümlerinin uygulanmasını sağlamak, c. Gümrük tarife oranlarının tespitine yardımcı olmak, gümrük vergileri ve gümrüklerce alınan diğer gelirler ve fonların tarhı, tahakkuk ve tahsilini sağlamak ve kontrol etmek., d. Gümrük kontrolüne tabi kişi, eşya ve araçların muayene ve kontrolünü yapmak, bu işlemlerin etkin ve süratli yapılmasını sağlayacak tedbirler almak, e. Gümrüklerle ilgili istatistiki bilgileri toplamak ve değerlendirmek, f. Gümrük denetimine tabi kişi, eşya ve araçların muhafazasını sağlamak, gümrükte giriş ve çıkış işlemlerine tabi eşyanın, saptanmış olan norm ve standartlara uygunluğunu denetlemek, g. Kara hudutlarındaki gümrük kapıları ile pasavan kapılarında, gümrük teşkilatı bulunan hava ve deniz limanlarında ve serbest bölge ve çeşitli antrepo ve iç gümrük sahalarında ve gümrük bölgelerinde gümrük muhafaza görevleri ile kaçakçılığın men, takip ve tahrik görevlerini yerine getirmek, h. Diğer yer ve sahalarda da gerektiğinde ilgili kuruluşlarla işbirliği yaparak kaçakçılığı men, takip ve tahrik etmek. i. Milletler arası kuruluşların Müsteşarlık hizmetlerine ilişkin çalışmalarını takip etmek, bu konularda görüş oluşturmak yurtdışı ve yurtiçi faaliyetlerini yürütmek, j. Çeşitli kanunlarla müsteşarlığa verilen görevleri yapmak, k. Bu görevleri yerine getirecek meslek memurlarını yetiştirmek, ve bu konudaki düzenlemeleri yapmak, l. Yukarıdaki görevlerin uygulanmasını takip etmek, değerlendirmek, incelemek ve değerlendirmek hükmünü öngörmektedir. | ||
|
02-02-2007, 11:19 | #2 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| TARİH BOYUNCA GÜMRÜKLERİMİZ İlk çağlardan günümüze gelinceye kadar hemen her dönemde, belirli bir medeniyet seviyesine ulaşan tüm toplumlarda uluslar arası ticaret varolmuştur. Uluslar arası ticaretin olduğu bütün yerlerde ise gümrükler ve gümrük vergisi vardır. OSMANLI İMPARATORLUĞU ÖNCESİ DÖNEM: Türklerin, Osmanlılardan ve hatta İslamiyet’ten önce de, diğer ülkelerle ticari ilişkiler içinde olduklarına ve bu ilişkiler gümrük uygulamalarının ve gümrük kurumlarının bulunduğuna dair, sınırlı da olsa, bazı bilgiler mevcuttur. İslamiyet’ten önce gümrüklerimizle ilgili olarak elde, ancak genel nitelikte bilgiler bulunmaktadır. İslamiyet’ten sonra Selçuklular dönemi de gümrüklerimiz açısından ayrı özellikler taşımaktadır. Nitekim, Selçuklular’da ve daha sonra Anadolu Beylikleri ile İlhanlılar döneminde gümrüklerde, İslam gümrük kurallarından çok., örf kurallarının ve özellikle diğer ülkelerle yapılan ticaret anlaşmalarının uygulandığı anlaşılmaktadır. Selçuklular dönemi ayrıca Türklerin Bizans’la doğrudan ilişkide bulundukları bir dönemdir. Tarihçiler, Büyük Hun Devleti’nin (M.Ö. 161-126) belirli vergi sistemleri ile ticari ilişkilerinin ve gümrüklerinin olduğunu, Göktürkler’de (552-744) gümrük kurumlarının olduğunu Saman Oğullarında gümrük vergisinin eşyanın kıymeti üzerinden değil yük üzerinden, alındığını, muntazam bir gümrük teşkilatlarının bulunduğunu, gümrük müfettişliği müessesesinin olduğunu, Karahanlılar’ın da Samanoğulları’nın gümrük teşkilatlarını aynen devam ettirdiklerini, Gazneliler’de gümrük terimlerinin bulunduğu ve Anadolu Beylikleri’nde de gümrükler ile gümrük vergisi olduğunu kaydetmektedir. OSMANLI İMPARATORLUĞU DÖNEMİ A-TANZİMAT ÖNCESİ DÖNEM: B-TANZİMAT DÖNEMİ: Osmanlı İmparatorluğu’nda tanzimat öncesi dönemde gümrük vergilerinin toplanması usulüne göre müteahhitler aracılığıyla yapılıyordu. Ancak, mühezzimlerin kendilerine büyük menfaatler sağlamaları dolayısıyla bu konuda çeşitli şikayetler de vaki oluyordu. Bu şikayetlerin de etkisi ile iltizam usulü 1840 yılında terk edildi ve emanet usulü uygulamasına geçildi. İstanbul ve çevresi için “İstanbul Emtia Gümrüğü” kuruldu ve öteki yörelerde de maaşlı memurlar görevlendirildi. C-İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ: Tanzimat döneminde 1861 yılında kurulan Rüsumat Emaneti, İkinci Meşrutiyet döneminde, 1909 yılında çıkarılan bir Nizamname ile kaldırılmış ve gümrükler, “Rüsumat Umum Müdürlüğü” adı altında, ancak, ita amirliği yönünden bağımsız olarak yeniden Maliye Teşkilatına bağlanmıştır. İkinci Meşrutiyet döneminde, Gümrük Muhafaza Teşkilatı ve kaçakçılıkla mücadele yönünden önemli çalışmalar olmamıştır. Esasen, ö dönemde yaşanan Balkan Savaşı, Birinci Dünya Savaşı ve İstiklal Savaşı nedeniyle gümrüklerimiz kapalı durumda bulunmaktaydı. | ||
02-02-2007, 11:19 | #3 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| III-CUMHURİYET DÖNEMİ İkinci Meşrutiyet döneminde teşkilatın yapısında değişiklik yapılması ve gümrüklerin Umum Müdürlük şeklinde Maliye Vekaleti’ne bağlanmasından sonra, gümrüklerin bu teşkilat yapısı cumhuriyetin ilk dokuz yılında da aynen sürdürülmüştür. Ancak Cumhuriyet dönemi gümrüklere sahip çıkılan ve gümrüklerle ilgili köklü tedbirlerin alındığı bir ayrı dönem olmuştur. Diğer taraftan, Cumhuriyet öncesi 1918 senesinde uygulamaya konulan Gümrük Kanunu, günün değişen ekonomik şartları karşısında yetersiz kaldığından, bu konuda da yapılan yeni çalışmalar sonucu hazırlanan tasarı kanunlaştı. 2 Mayıs 1949 tarihli 5383 sayılı olan bu kanun Cumhuriyet döneminin ilk Gümrük Kanunu’dur. 1962 yılında günün ekonomik şartlarından kaynaklanan gereklilik nedeniyle yeni bir gümrük kanunu çalışmalarına başlanmış ve hazırlanan tasarı 1962 yılında yasama organına gönderilmiş, ancak tasarı o günlerde kanunlaşamamış daha sonra yapılan değişikliklerle yeni bir tasarı halinde yasama organına gidilmiş ve tasarı kanunlaşmıştır. Hazırlanan ve halen yürürlükte bulunan 19 Temmuz 1972 tarihli 1615 sayılı Gümrük Kanunu, 1 Şubat 1973 tarihinde uygulamaya konulmuştur. Gümrük ve Tekel Bakanlığı 1983 senesinde kaldırılmış. 13.12.1983 günlü 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Maliye ve Gümrük Bakanlığı kurulmuş ve Gümrük ve Tekel Bakanlığının merkez ve taşra teşkilatı da yeni kurulan bu bakanlığın bünyesi içinde aynen yer almıştı. Ancak o tarihte Tekel Müdürlüğü’de KİT haline dönüştürüldüğünden Çay Kurumu Genel Müdürlüğü ile birlikte Maliye ve Gümrük Bakanlığı’nın teşkilat yapısında bakanlığın bağlı kuruluşu haline gelmişlerdir. Gümrük ve Tekel Bakanlığı bünyesinde iken Genel Müdürlük olarak organize edilmiş olan Tasfiye Genel Müdürlüğü’de, Maliye ve Gümrük Bakanlığı Teşkilatında, önce Merkez’de Tasfiye Dairesi Başkanlığı olarak düzenlenmiş, daha sonra da 15.5.1984 tarihli 3007 sayılı Kanunla Tasfiye işleri, Döner Sermaye İşletmeleri Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Tarihi gelişimi içinde, 1983 yılında Maliye Bakanlığı ile birleştirilen ve bir anlamda tekrar Maliye Bakanlığı’na bağlanmış olan Gümrük Teşkilatı’nın bu yapısı 1993 senesine kadar sürmüş, 2.7.1993 günlü 485 sayılı “Gümrük Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” ile Gümrükler tekrar Maliye Banlığı’ndan ayrılarak Başbakanlığa bağlı bir Müsteşarlık olarak organize edilmişlerdir. | ||
02-02-2007, 11:19 | #4 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Cumhuriyet döneminde ve yakın tarihte Teşkilatımız açısından gerçekleştirilen en önemli çalışmalardan birisi de, Avrupa Topluluğu ile Türkiye arasında sağlanan “Gümrük Birliği” konusunda olmuştur. Türkiye ile o zamanki İsmiyle-Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında 1.12.1964 tarihinde yürürlüğe giren Ankara Anlaşması ile başlayan 23.11.1970 tarihinde imzalanan ve 01.01.1973 tarihinde yürürlüğe giren Katma Protokol’le devam eden bir sürecin sonucu olarak, Türkiye-Avrupa Topluluğu 36’ncı Ortaklık Konseyi’nin 06.03.1995 günlü kararı ile 01.01.1996 tarihinde başlamak üzere taraflar arasında bir “Gümrük Birliği” tesisi öngörülmüştür. İki veya daha fazla ülkenin bir araya gelerek kendi toprakları arasında malların serbest dolaşımını sağlamaları, gümrük vergilerini karşılıklı kaldırmaları ve üçüncü ülkelere karşı aynı Gümrük Vergilerini uygulamaları anlamına gelen Gümrük Birliği nedeniyle Türk Gümrük Mevzuatının Avrupa Birliği mevzuatına yakınlaştırılması gerekiyordu. Başlatılan ve sonuçlandırılan çalışmalar sonucu bu uyum sağlanarak mevzuatımıza yansıtılmış ve öngörülen 01.01.1996 tarihinde Gümrük Birliği uygulamaları Türk gümrüklerinde başlatılmıştır GÜMRÜKLER SINIFLARINA GÖRE ÜÇE AYRILIRLAR; 1.Sınıf Gümrükler: Giriş, çıkış aktarma transit, kabotaj ve diğer her türlü gümrük işlerini yapmaya yetkili olan gümrüklerdir. 2.Sınıf Gümrükler: Laboratuar tahlili ihtiyacı göstermeyen, eşyanın giriş istemi ile çıkış, transit, aktarma ve diğer her türlü gümrük işlemlerini yapmaya yetkili olan gümrüklerdir. 3.Sınıf Gümrükler: Yalnız yolcu ve yolcu beraberinde gelen eşya ile gümrükler genel müdürlüğünce tespit edilen eşyanın giriş, çıkış, transit, aktarma ve diğer her türlü gümrük işlemlerini yapmaya yetkili olan gümrüklerdir. İşletmeler malların mahiyetine göre işlemlerini bu gümrüklerde yaparlar. DÜNYA TİCARETİNDEKİ GELİŞMELER VE GÜMRÜK İDARESİNİN MODARNİZASYONU 2003’lü yıllar bilişim teknolojisindeki akıl almaz gelişmeler, iletişimin önüne geçilemez, yaygınlığı ile insan ve eşya taşımacılığında erişilen düzey, dünyayı küçük bir platform haline getirmiştir. Kısaca küreselleşme adlandırılan bu yapısal gelişimin kısa süre içinde hukuksal düzenlemeleri de beraberinde getirdiğini ve bir süre sonra bölgesel entegrasyonların ulusal birliklerin yerini alacağını görmemezlikten gelemeyiz. Dünya ticaretindeki gelişmeler, Klasik Ticaret Yöntemlerine göre örgütlenmiş olan dış ticaret ve gümrük idarelerinin de sözü edilen gelişim sürecine uygun olarak yeniden yapılanmaları kaçınılmaz zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. | ||
02-02-2007, 11:19 | #5 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 1930’lu yılların kapalı ekonomi modeline göre örgütlenen Türk Gümrük idaresi, zamanla ekonomide görülen yapısal değişikliklere karşın, mevcut idari yapısını bu yönde değiştirememiştir. Keza, yürürlükte olan Gümrük Kanunu 1973 yılında yürürlüğü girmiş ve zamanla ufak değişikliklere uğramış olsa da GATT anlaşmasından taahhütlerimizi içerek çapta bir değişikliğe uğramamıştır. Keza, Avrupa Birliği ile sağlanan Gümrük Birliğinin gerektirdiği mevzuat uyumu da henüz gereken düzeyde sağlanabilen hale gelmiştir. Gümrük işlemleri de bilgisayarlı işlem yürüten 2 pilot idare dışındaki Gümrük İdarelerinde manuel olarak yapılmaktaydı. Bu şekildeki bir yapı içinde çağdaş hizmet üretilmesi mümkün bulunmamaktaydı. Bu tespitler ışığında modernizasyonun kaçınılmaz olduğunu gören müsteşarlığımız “Gümrük İdaresinin Modernizasyonu Projesi” adı altında bir proje geliştirmiş ve projenin realize edilmesi için gerekli kaynakları temin etmiştir. Gümrük İdaresinin Modernizasyonu Projesini amaçlarını şöylece sıralamak mümkündür. 1. Dış ticaret ile uğraşanlara daha iyi hizmet verilecektir. İthalatçı ve ihracatçıların gümrük idarelerinde karşılaştıkları sorunlar askeri düzeye indirilecek; beyana itibar edilmesi esas olacak ve gümrüklerdeki hizmet kalitesi yükseltilecektir. 2. Gümrük denetimlerinin etkinliği artırılacaktır.Denetimler hudut kapılarından ülke sathına yaygınlaştırılacak;ithal ve ihraç eşyanın belge eksikliği nedeniyle gümrüklü sahalarda bekletilmesi uygulamasından vazgeçilerek,noksanlıkların bilahere tamamlatılması ve denetimlerin bu aşamada yapılması yönünde düzenlemeler yapılacaktır. 3. Gümrük mevzuatının yeksenak uygulanması yönünde gerekli önlemler alınacaktır.Kanun,tüzük,yönetmelik,tebliğ,genelg e gibi hukuki düzenlemelerle yürürlüğe konulan siyasi veya idari iradenin emrettiği hükümlerin,taşrada yürütülen uygulamalara da aynen yansıtılması sağlanacak;keyfi uygulamalara son verilecektir. 4.Gümrük vergilerinin tahsilatında karşılaşılan sorunların giderilmesi için yeni düzenlemeler getirilecek ve vergi kaybı oluşturan uygulamalara son verilecek etkin bir yapı oluşturulacaktır.Ayrıca,protokol imzalanan bankalar aracılığıyla da gümrük vergilerinin tahsilatına imkan oluşturacak ve dış ticaret erbabının sadece gümrük veznelerine bağımlı kalmaları uygulamasına son verilecektir. 5. Gümrük personelinin nicelikten çok niteliğe önem veren bir politika izlenecek;meslek içi eğitimle mevcut personelin nitelikleri arttırılır iken, yeni alına personelin daha nitelikli olmasına özen gösterilecektir. | ||
02-02-2007, 11:19 | #6 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 6. Dış ticaret istatistiklerinin daha doğru ve zamanında üretilmesi için gerekli önlemler alınacak; bu istatistiklerin ekonomik ve siyasi karar organlarına daha erken ulaşması için çaba gösterilecektir. Bu amaçlara ulaşmak için dış ticaret politikalarına hızla yanıt veren esnek bir teşkilat yapısına ihtiyaç vardır. Böyle bir yapılanma için hazırlanan aşama aşama yürürlüğe sokulan uygulamalara da değinmekte yarar görünmektedir. * Gümrük işlemlerini teknolojik yeniliklerden yaralanılarak yapılması yönündeki uygulamaların en kısa sürede yaşama geçirilmesi ve bilgisayar kullanımının yanı sıra, gümrük idarelerinin modern muayene ve araştırma gereçleri ile donatılması yönündeki çalışmalar günümüzde tam anlamıyla uygulanır hale gelmiş sayılmaktadır.. * Eşyanın gümrüklerde fiziki kontrolünün sınırlandırılması ve risk analizleri ile belirlenmiş eşya muayenelerinin yapılması yönünde düzenlemeler yaşama sokulmuştur. Bu kapsamda yürürlüğe konulan bir tebliğ ile ‘teslimden sonra kontrol yöntemi’ne tabi tutulacak firmalara ‘sonradan kontrole tabi ithalatçı’ belgesi verilmeye başlanılmıştır. *dış ticaret işlemlerinde ithalatçı-ihracatçı-komisyoncu kesimi ile gümrük idareleri arasındaki ilişkilerin,hizmetin daha iyi yürütülmesi bakımından geliştirilmesi ve karşılıklı bilgi akımının güçlendirilmesi amacıyla ‘Gümrük Sorunları Danışma Komitesi’ kurulmuş ve çalışmalarına başlamıştır. *Bürokrasinin ve zaman kaybının asgariye indirilmesi amacıyla Müsteşarlık merkezinde yetki ve sorumlulukların mümkün olduğu ölçüde gümrük baş müdürlüğüne ve gümrük müdürlüklerine devredilmiştir.. * Türkiye’nin GATT Anlaşmasından kaynaklanan ve Türkiye ile AB arasında oluşturulan GB sonucunda üstlendiğimiz taahhütleri yerine getirmek amacıyla hazırlanan 247 madde ve 6 geçici maddeden oluşan Gümrük Kanunu Tasarısı hazırlanmış ve TBMM’ ye sunulmuştur. Tasarının bu dönemde yasalaşması muhtemel görülmektedir. * Türkiye Gümrük İdaresinin yeniden yapılanmasına ilişkin olarak hazırlanan teşkilat yasa taslağı siyasi otoriteye sunulmuştur. Tüm bu düzenlemelerin eş zamanlı olarak yürürlüğe konulması halinde, GM’ı, çağdaş bir hizmet veren bir kamu kuruluşu niteliği kazanmış olacaktır. | ||
02-02-2007, 11:20 | #7 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| GÜMRÜKLERİN OTOMASYONU Bilindiği gibi,birçok kamu kuruluşlarında olduğu gibi gümrük idarelerimizde de işlemle manuel olarak yürütülmekteydi. İşlemleri tamamlanan beyannameler bu idarelerdeki bilgisayar sistemlerine yüklenilmekte ve Ankara’daki bilgisayar merkezine gönderilerek dış ticaret istatistikleri üretilmekteydi. İşlem hacmi düşük olan idarelerdeki beyannameler ise bilgisayar sistemi bulunan en yakın idareye gönderilmekte ve buradan sisteme yüklenilmekteydi. Bunun dışında bazı gümrük idarelerinde özel işlemlere yönelik küçük bilgisayar sitemleri(örneğin, hudut kapılarındaki taşıt takip sistemleri)kullanılmaktadır. Bilgisayar ve veri iletişim teknolojilerinin hızla yaygınlaştığı günümüzde, firmalar arasında bilgi transferinin büyük yararlar sağlayacağı keşfedilmiş ve bu konudaki çalışmalar derinleştirilmiştir. Farklı ortamlarda çalışan uygulama yazılımları arasında belli standartlarda veri aktarılması teknik olarak oldukça basit bir uygulamadır.Tüm yapılacak olan veri alışverişi yapmak istediğiniz kuruluşla aynı masaya oturarak nasıl bir standar da bilgi aktaracağınızı tartışmak ve bir transfer programı yazmaktır. Ancak, aynı veriyi bir üçüncü kuruluşla paylaşmak istediğiniz zaman konu daha karmaşık bir hale gelmektedir. Çünkü bir önceki kuruluşla belirlediğiniz standartları bu kuruluşa da uygulatmanız zor olacaktır. Bu tartışmalarda karşılaşılan temel problemler,verinin formatı ve içeriğidir. Buradan yola çıkılarak verinin belli bir formatta ve içeriğinin de herkes tarafından anlaşılacağı bir mesaj yapısında aktarımını sağlayacak bir veri değişim teknolojisi olan EDI bulunmuştur. EDI, bilgisayar uygulamalarının daha düşük kullanım masrafıyla ve daha fazla verimlilikle birbirleriyle iletişim kurmalarını sağlamak amacıyla geliştirilmiştir. | ||
02-02-2007, 11:20 | #8 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| EDI NEDIR ? EDI, farklı kuruluşlardaki uygulamalar arasında yapısal veri değişimi şeklinde tanımlanmaktadır. Bu tanımda yer alan yapısal veri değişimi, EDI’ın iş dünyasında kullanılan kağıt belge değişiminin yerine geçtiği anlamına gelir ve Elektronik Ticaret konusu ile doğrudan ilgilidir. EDI uygulamalarında veri, yapısal bir formatta transfer edilmektedir. Bu formata EDIFACT (İdari, Ticaret ve Nakliyata İlişkin Elektronik Veri Değişimi) adı verilir ve dünya çapında ticaretin kolaylaştırılması konusunda kurulan BM 4.Çalışma Grubunun bir girişimidir. Yaklaşık on yıl önce, uluslararası ticaretin etkinliğini artırmak amacıyla, ticari verilerin içeriğine elektronik yoldan ulaşabilmek için bir dünya standardına gereksinim duyularak bu girişim başlatılmıştır. Standartlaşma süreci ise UN/EDIFACT formatına ilişkin ISO standartlarının ilk yayınlandığı 1987 yılında başlamıştır . EDI’IN YARARLARI EDI’ın giderek küçülen ve firmalar arasında etkileşimin önemli bir sorun olduğu bir dünyaya getireceği yararlar hakkında çok şeyler yazılmıştır. EDI’ın en genel ve klasik anlamda yararı , belgelerin varacakları yere ulaşma süreleri ve buna bağlı olarak sipariş sürelerinin azaltılması şeklinde belirlenmiştir. Bir başka anlatımla, her şeyin zamanında yapılarak hiçbir kaynağın boşa harcanmaması planlanmaktadır. EDI’ın doğrudan sağladığı diğer bir yarar da , iletişimde insan unsuruna olan gereksinimi ortadan kaldırmasıdır. Dolayısıyla , büyük sorunlara neden olabilecek insan hataları ve diğer hatalar azaltılabilecektir. İki kuruluş arasında yapılan bir yazışma örneği üzerinden EDI’ın yararını anlatmaya çalışırsak; EDI dışında bir ortamda hazırlanan yazı zarflanarak posta yoluyla diğer kuruluşa gönderilecektir. Bu yazının ,EDI yoluyla gönderilmesi tercih edildiğinde, yazı mesaj standardına dönüştürülerek posta hizmetlerine gerek kalmadan bir bilgisayar uygulamasından diğerine elektronik yoldan kısa süre içinde gönderebilecektir. Tüm bu yararları başlıklar halinde toparlamak gerekirse EDI ; | ||
02-02-2007, 11:20 | #9 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| · Hızlı ve doğru veri akışını, · Daha etkin denetim yöntemlerinin geliştirilmesini, · Üretkenliğin ve karlılığın artmasını, · İş ilişkilerinin geliştirilmesini, · Müşteri memnuniyetinin ve rekabet gücünün arttırılmasını sağlayacaktır. EDI’IN KULLANIM ALANLARI · Ticaret alanında; endüstri, üretim, finans, bankacılık, sigortacılık, · Ulaştırma alanında; kara, demir, hava, denizyolu, dağıtım, yer hizmetleri ve depolama, · Kamu sektöründe; gümrük, uluslararası ve ulusal ticaret, istatistik, alanlarında kullanılmaktadır. EDI'ın en önemli kullanım alanlarından olan dış ticaret sektöründe EDI kullanımı ile gümrük idaresi ile gümrük partnerleri (ithalatçı/ihracatçı şirketler, gümrük komisyoncuları), bankalar, diğer kamu kuruluşları ve uluslararası kuruluşlarla elektronik olarak veri alışverişi sağlanmaktadır. Yukarıdaki şemada , dış ticarette katılımcılar arasında EDI kullanımları açıklanmıştır. Yani bir malın siparişinden başlayarak, sevkiyatından, banka işlemlerine ve en son gümrük işlemlerine kadar her aşamada EDI kullanımı mümkündür. Bu kullanımı gümrük işlemleri açısından ele alırsak, EDI’ın amacı gümrük işlemlerini yapmaya yetkili gümrük komisyoncuları veya ithalatçı/ihracatçı firma temsilcilerinin beyan bilgilerini gümrük bilgisayarına elektronik ortamda kendi bürolarından belli standartda transfer etmelerini sağlamaktır. Bu uygulama ile ; 1. Gümrüklü sahaya eşyaların gelişi ile ithalatçı ve ihracatçılar beyanlarını hızlı bir şekilde gümrük idaresine verebilecekler ve gümrük idaresi beyanı ve gerekirse eşyayı minimum gecikme ile kontrol edebilecektir. 2. Gümrük beyannameleri , gümrük idaresinin bilgisayarına yeniden veri girişi yapılmadan aktarılacak ve vergiler sistem tarafından hesaplandıktan sonra rahatlıkla kontrol edilebilecektir. 3. Daha gerçekçi istatistikler alınabilecektir. 4. İşlemler basitleşecektir. 5. Gümrük Müdürlüklerinde her gün iş takip eden yüzlerce komisyoncu ve firma görevlisi sayısı EDI uygulaması ile süratle azalacak ve gümrük personeli üzerindeki fiziki iş yükü minimum seviyeye inecektir. | ||
02-02-2007, 11:21 | #10 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| 1998 yılı başlarında ilk kez Atatürk Havalimanı Gümrük Müdürlüğü'nde uygulanmaya başlanmış olan , gümrük işlemlerine ilişkin BİLGE adlı yazılıma kendi bürolarından erişmek isteyen firmalar yaklaşık olarak 1998 yılı ortalarında da EDI sisteminden yararlanmaya başlamışlardır. EDIFACT (EDI for Administration, Commerce and Transportation) Standardları Yukarıda bahsedilen Elektronik Veri Değişimi kapsamındaki mesajlar Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen UN/EDIFACT standartları kullanılarak gönderilecektir. Bu standart kapsamında çeşitli kuruluşlar tarafından kullanılmak üzere mesajlar yayınlanmaktadır . Kuruluşlar veri alışverişlerinde bu standartları kullanan yazılımlar ile kendi verilerini standart mesajlara dönüştürerek, çeşitli iletişim ortamlarından veri transferlerini yapmaktadır. Bu transferlerde kullanılan iletişim protokolleri , ISO (Uluslararası Standartlar Örgütü) tarafından onaylanan ve tanınan X25,X400 gibi protokollerdir.Fiziksel bağlantılarda ise kiralık hatlar,TURPAK veya Dial-Up bağlantılar tercih edilmektedir. UN/EDIFACT mesajları içerisinde gümrük sektöründe kullanılan uluslararası mesajları şunlardır; CUSCAR ( Customs Cargo Messages) Gümrük Kargo Mesajları; Gümrük İdaresi ve taşıyıcı firmalar arasında kullanılan mesajdır. İçeriğinde taşıyıcı firma tarafından gümrük idaresine gönderilen özet beyan (manifesto) bilgileri vardır. CUSDEC ( Customs Decleration Messages) Gümrük Beyannamesi Mesajları; İthalatçı/İhracatçı ve Gümrük Komisyoncuları ile Gümrük İdaresi arasında kullanılan mesajdır. İçeriğinde gümrük idaresine verilen gümrük beyannamesi bilgileri vardır. CUSRES ( Customs Response Messages) Gümrük Cevap Mesajları; Gümrük İdarelerinden CUSDEC ve CUSCAR mesajlarına yöneltilen cevapları içeren mesajlardır . | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |