Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Tarih

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10-02-2007, 10:27   #31
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Aslında birazdan pozitivizmin, nasıl bir evrim ile ortaya çıktığını ve
genel kuramını açıkladığımızda, insanı düş kırıklığına uğratacak sözlerdir
bunlar. Çünkü pozitivizm, aslında, insanlığın genel evrimi içinde nesnelliğe
ve deneyselciliğe doğru bir gelişmeyi simgeler.
A) Pozitivist Kuramdaki Determinizın
Hemen hemen bütün büyük boy kuramlar gibi, pozitivizm de deterministtir.
Pozitivizmin kurucusu olan Comte, bütün toplumların, zorunlu olarak,
kendisinin belirlediği teolojik, metafizik ve pozitif devrelerden geçtiğini
öne sürer. Comte'a göre, her devre, kendisinden önceki dönemin zorunlu bir
sonucu, kendinden sonraki dönemin de hazırlayıcısıdır (Erman, 1952:XXVI;
Harris, 1968:62).
Comte'un --Pozitif Felsefe Dersleri--nde ayrıntılı bir biçimde açıkladığı
sistem, aslında, insanlığın düşünce biçiminin, tüm topluma egemen olmasına
dayanmaktadır. Comte'a göre, toplumlar da, insanlar ve bilimler gibi üç
düşünce aşamasından geçerler. Birbirini zorunlu olarak sırayla izleyen bu
aşamalar düşünce biçimindeki özelliklere bağlı olarak tüm toplumsal yapıyı da
belirler.
Pozitivist düşünceye göre, insanoğlu, üç aşamadan geçerek olgunlaşır. Her
gelişme sürekli olarak daha iyiye, daha doğruya yöneliktir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:27   #32
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Birbirini İzleyen Aşamalar
Birinci aşama dinsel dönemdir (Teolojik devre) . Bu dönemde insanoğlu tüm
yaşamını doğaüstü hakkında sahip olduğu inançlara göre düzenler. Çevreyi
algılamakta düş gücü, duyu organlarından çok daha etkilidir. Zaten, gerek
duyu organlarıyla, gerek deneylerle gerçeğe erişmek için, teknoloji de
yeterli değildir. Bu devrede insanoğlu, çevresindeki olayların ardında, kendi
iradesini andıran Tanrı iradesini araştırır.
Dinsel dönem de kendi içinde üç aşamaya ayrılır. Birinci aşama fetişist
aşamadır. Bu devrede, tek tek nesneler, insan özelliklerine sahip gibi
düşünülür. Özellikle totem anlayışında simgelenen bu görüş, cansız varlıkları,
insanın ruhuna sahipmiş gibi ele alır. Dinsel dönemin ikinci aşaması
çoktanrıcı aşamadır. Özellikle eski Yunan'da simgeleşen bu görüşe göre,
insanlara benzeyen ve onların işlevleri gibi işlevleri yüklenen tanrılar
vardır. Bunların her biri insan yaşamının belli bölümünü yönetir; aşk,
haberleşme gibi. Dinsel dönemin son aşaması tektanrıcı aşamadır. Musevilik,
Hıristiyanlık, Müslümanlık gibi tektanrılı dinler, bu aşamayı simgeler.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:27   #33
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

İkinci aşama metafizik dönemdir. Bu dönemde, düş gücü ve akıl yürütme ile
erişilen gerçeklerin, küçük bir ölçüde de olsa, duyu organlarıyla algılanan
gerçekler tarafından etkilenmelerine izin verilir. Çevredeki olayların
açıklanmaları için Tanrı düşüncesi ile birlikte ruhlar gibi, doğanın genel
eğilimleri gibi, çok iyi tanımlanamayan bazı güçler de kullanılmaya
başlanır.
Fizikötesi dönem, tam bir teslimiyetçilikten, doğal ve toplumsal bilimlerin
deneysel sonuçlarını, yaşama aktarmaya geçiş için bir hazırlık dönemi, bir
ara aşamadır. Dinsel dönemin tam teslimiyetçiliği bu ara aşamada, bir ölçüde
de olsa azalmıştır.
Üçüncü aşama pozitif dönemdir. Bu dönem, endüstrileşme sonunda elde edilen
bütün sonuçları, özellik olarak yapısında taşır. Dinsel ve fizikötesi
dönemlerden sonra zorunlu olarak ortaya çıkan bu devrenin en önemli özelliği,
insanın çevresindeki gerçeği artık duyu organlarıyla ve deneysel yöntemle
algılamakta oluşudur. Bu dönemde deney, düş gücünün; akıl, hurafenin yerini
almıştır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:27   #34
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

B) Pozitivist Kuramın Toplum Modeli
Comte, toplumların sürekli daha iyiye ve doğruya doğru gelişmesinin doğal
ve toplumsal evrimin bir sonucu olduğunu söyler. Bu evrim ise, toplumların
kendi iç dinamiklerinden doğmaktadır (Comte, 1964:15-20).
Pozitivist anlayışa göre toplum modelleri, her dönemin egemen düşünce
biçimi tarafından belirlenir. Örneğin, dinsel dönemin toplumsal örgütlenme
tipi, askeri bir siyasal gücün yönetim ve denetimindeki özellikleri taşır.
Toplum bu aşamada tarımla uğraşmaktadır. Bu iki özellik birlikte, dinsel
aşamadaki toplumların tüm niteliklerini belirler. Yalnız burada unutulmaması
gereken nokta, toplumun örgütlenme biçimini egemen düşünce yapısının
belirlediğidir.
Metafizik dönemdeki genel örgütlenme, gittikçe gücünü yitiren derebeyliktir.
Bir önceki dönemin güçlü askeri yönetim modeli gittikçe zayıflamaktadır.
Kölelik kurumu çökmektedir. Doğal hukuk fikri de bütün bu değişme ve
gelişmelere koşut olarak ortadan kalkmaktadır. Dönemin en önemli özelliği,
bir geçiş aşaması olmasıdır. Dinsel dönemden pozitif döneme geçiş ile
belirlenen bu aşamada, hemen hemen her kurum yozlaşmakta ve güçsüzleşmektedir.
Çünkü endüstrileşmenin ilk tohumları tüm toplumu etkisi altına almıştır.
Son aşama olan pozitivist dönemde, artık deneyin, pozitif bilimlerin ve
pozitif düşünce biçiminin egemenliği söz konusudur.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:27   #35
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

C) Pozitivist Kuramın Temel Özellikleri
Pozitivist kuram, çok kısaca, bir düşünce devrimi olarak nitelenebilir. Bu
kuram --aklın hurafeye--, --bilimin dine-- zaferi olarak da düşünülebilir.
İşin ilginç yanı, --aklın dine egemenliği-- düşüncesini yaymak için Comte'un
bir --insanlık dini-- kurma çabasında oluşudur.
Bu noktada, hem determinist oluşu, yani pozitivist aşamanın toplumların
kendi iç dinamiği sonunda, zorunlu olarak erişilecek bir aşama niteliği
taşıdığına inanması, hem de bu aşamayı kurmak ve geliştirmek için bir din
oluşturması, tam anlamıyla, sınıfsal devrim kuramını ve bunun kuramcısı
Marx'ı anımsatmaktadır. Bu açıdan bakıldığında, belki de Marxçı düşüncenin
temelleri arasında --Fransız sosyalizmi-- ile birlikte --Fransız pozitivizmi--ni
de saymak gerekebilir (Sınıfsal devrim modeli incelenirken bu konunun
üzerinde daha ayrıntılı olarak duracağım) . Bilindiği gibi, Marx da komünist
toplumu hem zorunlu bir aşama olarak görür, hem de bunu çabuklaştırmak için
işçilerin birleşerek çalışmalarını öğütler ve bu amaçla bir de örgüt kurar.
İşte tam bu noktada, pozitivist kuramın tutuculuğu ve bu yüzden de uğradığı
başarısızlık ortaya çıkar. Comte, kendi dinini yaymak, devrimini
gerçekleştirmek için mevcut düzenin egemenlerinden yardım aramaktadır.
Bunların arasında Rus Çarı ve Osmanlı İmparatoru bile vardır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:28   #36
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Comte'un bütün bu çabaları aslında, insanlığın mevcut çelişkilerini
uzlaştırma tutkusunda yatar. Ona göre, Doğu ve Batı dünyaları arasındaki en
büyük çelişki ilahiyat alanındadır. Bu yüzden de, --Şu halde Şark ve Garp,
fikri ve ahlaki ittihat (birleşme) larının sistematik kaidelerini her türlü
metafizik ve ilahiyatçılığın dışında aramalıdırlar. Bu kadar beklenilen ve
daha sonra derece derece bütün beşer nevi içinde yayılacak olan bu kaynaşma
tabiatıyla ancak pozitivizmden, yani şeniyet (gerçeklik) ile faidenin içinde
daimi surette imtizacı ile temayüz eden bir meslekten (Sosyokrasiden)
gelebilir.-- diyor (Ayraç içindeki açıklama ve ekler benim. E.K.) (Comte,
1952:XLVI). Aradığı uzlaşma, mevcut siyasal yapı içinde, yeni bir düşünce
biçimindedir. Oysa, yine kendisinin koyduğu teşhise göre, eski düzen,
Endüstri Devrimi'nin getirdiği yeni düşünce biçimiyle çatırdamakta,
çökmektedir.
D) Pozitivist Kuramın Eleştirisi
Sosyokratların büyük yanılgıları, tarihi yüzeysel çözümlemelerinde, tüm
oluşumları insan zihnindeki değişikliklere bağlamalarında ve üstelik de
çözümlemeyi ileri götürmek yerine, güncelde sabitleştirmelerindedir.
Bu iki tür eleştiriyi aslında ayrı ayrı incelemek gereklidir. Çünkü, biri
tarihin yorumunda, öteki ise geleceğin belirlenmesinde yapılan hatalardır.
Temelde aynı olmakla birlikte, biri yoruma, öteki uygulamaya ilişkin
bulunduğundan farklı sonuçlar verirler.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:28   #37
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Tarihin yorumuna ilişkin hata, esas olarak, teknolojinin ihmal edilip, tüm
ağırlığın ideolojiye verilmesinden kaynaklanır. Bir başka deyişle, Comte tüm
çözümlemelerini, insan zihninin doğa ve öteki insanlar hakkında ürettiği
düşüncelere dayamıştır. Fakat bunu yaparken, bu düşüncenin kaynaklandığı
nesnel koşullara, özellikle insanın doğayı denetlemek amacıyla ürettiği araç
ve gereçlere, yeterli ağırlığı vermemiştir. Teknolojinin sonuçları, doğaya
egemen olmaya yol açtığına ve Comte'un sistemi de, genellikle, insanın doğayı
algılama biçimine dayalı olduğuna göre, bu hata bağışlanır bir yöntem hatası
değildir.
Aslında Comte, bu hatayı yapmamak için bütün ögelere de sahiptir. Gerek
bilimlerin gelişmesi, gerek kendisinin yöntem konularındaki düşünceleri, onu
bu hatadan koruyacak nitelikte gibi gözükmektedir. Üstelik bir de --kendi dini--
için geliştirdiği okuma listesi vardır ki, temelde, yalnızca --ideolojik--
değil, doğrudan doğruya --teknolojik-- gelişme ve değişmeler konusunda da
aydınlatıcı görüşlerin benimsenmesine yöneliktir. Örneğin, kendisinin
astronomi kitabı, Lavoisier, Condorcet, Lamarck, Langrange gibi bilim
adamlarının matematik, kimya ve benzeri müsbet bilim konularını kapsayan
yapıtları bu listenin içinde yer almıştır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:28   #38
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bütün bu noktalar göz önünde tutulduğunda, Comte'un tüm insanlığın
gelişmesini salt gerçeğin algılanış biçimine; hem de bunun belirlediği
düşünce sistemine, doğrudan doğruya --ideolojik-- ögelerle bağımlı sayması
oldukça şaşırtıcıdır.
Bu noktada, Pozitivizmin ikinci hatasına, gününü değerlendirmekte düştüğü
yanlışa geliyoruz. Nasıl oluyor da, Comte gibi bir düşünür, hem Endüstri
Devrimi'nin insan düşüncesinde yaptığı --pozitif devrimi-- görüyor, hem de
--demokratlar--dan nefret ediyor?
Aslında bu sorunun yanıtı son derece basittir. Çünkü Comte, bilimsel
bulguların kesinliğine ve doğruluğuna inanmaktadır, demokrasiye değil.
Toplumlar için de --iyi--nin ve --doğru--nun, çoğunluğun kararı ile değil,
--bilimsel yöntemler--le bulunacağına inanır. Bu --bilimsel yöntem--i de kendisi
tarihe uygulayarak, --doğru-- ve --iyi-- olanları bulduğundan, kendisi ile
uyuşmayan herkes --yanlıştır--, --kötüdür--, --bilimsel değildir--. Zaten, kendi
yöntemi ile tarihe baktığında düşünce biçimleri yanlış olduğu için,
yığınların nasıl yanıldıklarını görmemiş midir?
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:28   #39
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bu anlamda, Comte ve onun izleyicisi olan --sosyokratlar-- oldukça --seçkinci--
bir görüşü simgelemektedirler. Bu durum onların yalnız düşüncelerine değil,
eylemlerine de önemli ölçüde yansımıştır. Kendi görüşlerinin benimsenmesini
ve yaygınlaştırılmasını, hep, Endüstri Devrimi'nin yok edeceği düzenlerin
başında bulunanlardan beklemeleri bunu göstermez mi?
Pozitivist Kuramın Güncelliği
--Pozitivizm-- düşüncesini hem doğuran, hem de yanlışlarıyla birlikte
biçimlendiren, Fransız Devrimi ve bu devrim sırasında olup bitenlerdir.
Fransa'nın temelden sarsıldığını gören Comte, bir çıkış aramakta, bunu,
gününde çatışan görüşlerin arasını bulmakla oluşturabileceğini sanmaktadır.
Bu yüzden de kendi dönemindeki --gelenekçiler--le --devrimciler-- arasında bir
orta yol izlemeye çalışmaktadır. O dönem Fransa'sı, hemen hemen bütün
değerlerin yıkıldığı fakat yerine bir türlü yenilerinin konamadığı bir
dönemdir. --Devrim, çocuklarını yemektedir--. Yani, bir türlü toplumun nereye
gittiği saptanamamaktadır. Avrupa bu durum karşısında oldukça duyarsızdır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:28   #40
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

İşte Comte, bütün bu güncel durumdan son derece etkilenmiş ve büyük
kitleleri, kendisinin --bilimsel yöntem-- uygulayarak bulduğu --iyi--leri ve
--doğru--ları kabul etmeye çağırmıştır. Bir anlamda, Comte'un düşüncesi, gününü
kurtarmaktır.
--Gününü kurtarmak-- Pozitivist kurama özgü bir nitelik de değildir ayrıca.
Bütün büyük boy kuramlara ve bunları üretenlere bakıldığında, hemen hemen
hepsinin --gününün sorunlarına yanıt aramak-- amacıyla üretildiğini görürüz.
Burada Comte'un yanlışı, hem, sistemini dayadığı --gerçeğin algılanış biçimi--
ögesinin nasıl bir yol izleyeceğini iyi görmemiş, hem de hangi somut kişi,
grup ya da örgüt ve sınıflara dayanacağını iyi kestirememiş olmasıdır.
Tam bu noktada tarihe bakarken yaptığı yanlış ile gününü değerlendirirken
yaptığı yanlış birleşmektedir: Tüm insanlığın geçmiş ve gelecek evrimini,
yalnız ve soyutlanmış bir biçimde --ideoloji--ye bağlamak.
Pek doğal olarak geçmiş ve gelecek böyle bir --soyutlanmış ideoloji--
çerçevesinde algılanınca, yapılacak iş de --soyut ideoloji üretmek--tir. Soyut
ideoloji üretiminin en güzel mekanizmasının da bir --din-- kurmak olduğunda hiç
kimsenin kuşkusu olmasa gerek.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 19:00 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580