|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
26-02-2007, 00:05 | #81 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | 7/ Yağmurlu bir akşam üstü Şarkıların parmaklara dokunduğu yerlerden Umutların ötesine sesin düşsün istiyorum Bir kamara gölgesinde ülkemin çıplaklığı Bir kamera gölgesinde arkadaş İnsanın umudu dönüp dönüp duruyor Yağmurlu bir akşam üstü Çay, arkadaş çay Sade özgürlük kokuyor Aramızda çekip giden dostlar adına Türküler yazıyorum senin mezar aşına “Aramazsam namerdim” Çekip giden dostları birer birer “Aramazsam namerdim” Kamera gölgesinde senin sesini Yağmurlu bir akşam üstü Merhaba... Kabına sığmayan gençlik Bir avuç asi ruhum merhaba Merhaba eyyyyy Komun battaniyesine sarılan insan Merhabaaa.....
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
|
26-02-2007, 00:05 | #82 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | Yabacılasma Dışarıda duyuluyor yabancılaşma Harcadığım her emek bana düşman görünür Ve benim kendimle olan ilişkim Nesnel bir aracıyla sana bağlanır Songüz yaprakları azar azar öldürür Ve görünür ayazlı kış günleri usulca Üretim araçları şaşırtıcı değildir Duygusal olmayacak biçimsel değişmeler Mavi cam plastik iki gözüm istanbul Gereksinim duyuyorum doğal kültüre Her/gün hayal kurmak midemi bulandırıyor Makinalar arasında romantikleşme Kol gücüyle kayaları yıksam da n’olur Yine sonbahar geliyor yine kış Yine camlar buz tutacak Üşümek bana mahsus Yalnızlık yanıbaşımda Dışarıda duyuluyor yabancılaşma
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
26-02-2007, 00:05 | #83 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | Yar Aşkına Boynu bükük lalenin yapraklarına İşleyen çarkın dişlerine Otubanların kaşarlanmış yüzüne Ve sokak başlarına Şiir dizelerini yazabildiysem Ne mutlu bana Hüsran gönlüme düşmeye görsan Yanlızlık yanıbaşıma Hayıflanmık içten değil Dağların suratına ayak basarım Titrer yeşil çimenler Hırs dolanır gözlerimin içini Korkusuz bir hırs dolanır usulca Ne düşündüm, ne yazdım biliyor musun? Oyun gibi gelip geçti gençliğim Selvinin gölgesi yokmuş diyorlar Çınarın gölgesine çöktüm oturdum Uzak kaldı bana anlıyor musun? Dişlerimle ıslık çaldığım günler Yatağından fırlamış Amazon’dan beter gelen bir seldir Barış için yola duran yürek yığını Bulutların renginden ölüm anlaşılmasın Bu sevdanın büyümesi onlarına bağlı Bu çiçeğin, bu dalın Bu çocuğun büyümesi elbette Yağmurun yağmasına bağlıdır. Yağmur taşıyan bulutlara bakarak Bir gitarın tellerine yaslanmak Sonra, işçilerin grev gücüne Ostermarş eylemleriyle Bir kuşun gönüllere konuşunu seyreyle Önümde insan seli akıyor Gönlümde barış Güneş tek başına çöl demektir Şu yağan yağmur, Bu esen rüzgarın deliliği Üstelik, Dostların umutlu ve neş’eli oluşu Kucaklasın yeryüzünü Yar aşkına
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
26-02-2007, 00:05 | #84 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | Yasaklar Aynası Konuşmak, Posta kutusuna atılan küçük kartlarla Evdeki kitapların suskunluğuyla Şu çalan türkünün ağır ritmiyle Günlerdir koynumda, Sır tutup sakladığım fotoğrafla konuşmak Masal Ruhumuzun can damarı, sevimsiz Masal bütün bildiklerimiz Suyu kurumuş çaylar gibiyim şu anda Bir kavalın sesiyle Eriyor yürekte sevdanın özü Eriyor, makinelerle monoton düşünce İçmişim, sendeliyor bedenimin telleri Dur bağı4rma, görmesin bizi eller Bir fenerin ışığıyla dönerim sokakları Kehribar gözlü çocuk ağlar yitik zamanla Bir bulut geçiyor antenleri öperek Karıncalar karanlıkta mışıl mışıl Karıncalar uykuda »İşçilik zor zanaat«, dedim ki anlayasın1 Tekerlekler otoyolu arşınlıyor Ustalaşan yalnızlık tırpan yemiş bu gece Yanımda bir Yunanlı kız Saçları karışıyor serin akşam rüzgarına Aşkın ve özlemin tadını bilircesine Gurbetin harcını sağlam karmışız Kızılgedik yönüm sana dönüktür2 Ortaçağ dünyasından sıyrılıp çıktım Ufuk geniş, dağlar serin, yumuşacık Bağrımda bir sevda büyür amansız »Gidin bulutlar gidin, nazlıma selam edin«3 Yüreğimin sancısı talan olmuş köy gibi Ayrılığın pervazı yok dediler Acemi gözyaşları süzülür yadellere Ustalaşan yalnızlık çılgın ve acımasız Özlemek, elimizde ipekli bir mendildir. Ben yaşamın kıvancını sularda gördüm Yüzümün bir yanı yasaklar aynasıdır Bir yanı devr-i devran Açılır çiçek gibi Yeşil ağaçların dalına vurdu İnsan bir güvercin olmak istiyor Eğildim gülkirisi bir sevdanın üstüne Gözleri gece gibi karanlık Saçları zeytin rengi olan esmer kız Ses ver sesimiz çoğalsın Yeryüzünü kurtarmanın çabasını veriyor Asya damgalı mektupların sahibi Saçlarını topla yunanlı güzel Serilmesin bu karanlık sokakların üstüne »Alı al, moru mor«4 bir sevdaya vurgunum Ve ben ki, bundan böyle Dostların yanına gönül koymuşum Bugünden tezi yok Yüreğimi güvercinin kanadına bağlayıp Pencerene salacağım Ve yaşantımın Son damlasına kadar dövüşeceğim.
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
26-02-2007, 00:06 | #85 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | Zincirsiz Kölenin Şiiri Yüzünde dolanan sarı ışığın Karşısında bir dikenli dal mısın Şu anda sen nesin? Şu anda, Yarınlara,umutlara, kurtuluşuna Hiç bir sözüm yok Şu anda sen nesin? Steele sokaklarında Son sığara tütüyor dudaklarında Gözlerin senden izinsiz Ortaçağ resimlerine dalıp gidiyor Yirmi beş yıl misafir, işçilik de cabası Gurbetin harcını sağlam kardın desene Para değil Özlemleri taşıyorsun ceplerinde Yirmisinden bu yana Bugün sen, Kırk beş yaşını arkada bıraırken Sıkılmış bir limonu andırıyor bedenin Bazan olur ya, Varlığını duyarsın yaşamın Kana susamış makinalar karşısında Bazan yoksun, yok oluyorsun Boşlukta dağılan bir nefes gibi Yolunu kaybeden kiz bir ses gibi Eriyip bitiyorsun Steele sokaklarında Oğlun, zokkoluk yapıyor Kızın,bitpazarında sercan meydanda Yirmi beş yılın hesabı Köroğlu’nun koynunda Taşların üstünde serin yağmur kokusu Vampir dişli yaratıklar taze kana susamış Senin kanın bayatladı Oğlunun da, kızının da Yolboyu kestane ağaçları altında Her sabah taşınırsın Öylesine kör, Öylesine perişan ekmek kapısına Rüzgarın içinde yağmur sesi var Kaçış, Dor kısrağıma binsem diyorsun Sonra gülüyorsun motor gürültüsüne Yelpaze içinde dönen bir oyun Bir işçi hayatı nasıl kucaklar Ufuklarla gelen umut Bitmeyen güneşin ışığına benziyor Anılar zincirinde yaşlanan kadın Anımsar ki,tüm süreçler Zenci köle taşıyan sapsarı bir motordur. Eyyy, makinaların zincirsiz kölesi Şimdi Anadolu, Balaban yüzlü çocuklar doğuruyor Kıvırcık saçlarıyla toprağın üzerine Kuytularda dondurulmuş arap tenli kadınlar Arzuları, İstemleri eteklerine dökülüyor Uğultulu bir ormanın sessizliğiyle Çalışınca fermansız işlerin adamısın Ama, Yaşamak zorlaşıyor gün be gün Kambur kambur üstüne Çekilirçekilir gibi değil Hayatın bu ketresi Yanağını ıslatan yağmur değil Kar değil Süzülen gözyaşıdır Yerleşik bir düzenin olmadı Hayal gemilerine bindin “Seksen günde devrialem” teranesi Bir kavramla yüz bin sevda çürüsün Yasak bir kitabın ortasına gömülürken Güzlerimin ışığı Netseler şimdi, Ne deseler boş laf Bir nefesin hesabı ödeniyor gün be gün Şimdi senin, Yenik ve yıkık olan gözlerindir Çünkü sen, Yağmalardan, Yangınlardan çıkıp geldin Kulaklarında çınlıyor açlığın fırtınası Teke tek işgücün de yenemiyor Yenilmiyor okyanusun boşluğu Ne tavşanın, Ne tazının ar damarı çatlasın Kavga alabildiğine çatlasın Sökülsün kıl çadırlar Uzun yolun dönüşü, kimbilir belki bir gün Sıcak bir tas çorbanın kokusunu duyarken Bir nefesin hesabıyla her şey ödenir.
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
26-02-2007, 00:06 | #86 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | Zor Günler Kan kokuyor ortalık Sokaklar güvercin ölüsü dolu Evler külbastı duman Çağımızın gençliği Zor da olsa Ateş çemberinden geçiyor Ey yürek duygusal olma Yol boyunca Düşünceler çırılçıplak Dökülmüş kitap sayfalarına Ilık bir ses patlaması Sonra çimenler üzerinde Kurşuna dizilmiş güvercinler Ruhum çınla dur çanlar çalanda Kan kokuyor ortalık Sokaklar güvercin ölüsü dolu Evler kübastı duman
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
26-02-2007, 00:06 | #87 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | Zülfü Yare Dokunmak 1 Sokaklara yayılırken geçici bir güzellik Tutunurum yaprakların yeşiline ben Tutunurum gizlice Hiç kimseyi bağışlamadım, onlar da beni bağışlamasınlar Haydut olduk onların adına onların kitaplarıyla Sonra, sorgusuzca göçüp kıtalar üstüne Oturup hüzünlü şarkılar yazdık
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
26-02-2007, 00:06 | #88 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 33 | 2 Artık, İbrahim’in kurbanlık koyunları değilim Efendilerim ve tacirlerim utanmasınlar Gemilerden atlayıp kaçacağım Forsalıktan istifa Bana mürit diyemezsin, senin kulun olamam Gözlerimle süpürdüm yıldızların üstünü Ey memleket, ey şehir, silme beni anılardan Zülfü yare dokunurken sözlerim
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
| |