Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Tarih

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10-02-2007, 10:48   #131
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

I- DEVRİME YOL AÇAN NESNEL KOŞULLAR
Bir toplumda, tarihsel ve toplumsal süreçler sonunda zaman içinde, yapısal
olarak ortaya çıkan koşulları nesnel koşullar adı altında sınıflıyoruz. Bu
sınıflama içinde üç alt grup görmek olanaklıdır. Bu alt gruplar, belki de
önem sırasına göre, ekonomik, toplumsal ve siyasal koşullardır.
:::::::::::::::::::
1) Devrime Yol Açan Ekonomik Koşullar
a) Ulusal gelir dağılımının adaletsiz ve iç sömürünün yüksek olması. Bir
toplumda, ulusal gelir, çeşitli sınıf, tabaka ve gruplar arasında ne denli
adaletsiz dağıtılırsa, toplumsal huzursuzluklar ve düşmanlıklar o denli
keskin olur. İç sömürü oranının yüksekliğinden doğan bu durum genellikle,
dıştan gelir sağlayamayan (yani, sömürgesi olmayan) ve hızlı kalkınma zorunda
olan (gelişmekte bulunan) ülkelerde daha çok görülebilir. Fakat zaman içinde,
ileri teknoloji ülkelerinin geçirdikleri devrimler açısından, örneğin,
İngiliz, Amerikan, Fransız ve Rus devrimlerinde, bu ögenin önemli bir ortak
nokta olduğu saptanmıştır (Brinton, 1965:50-64).
b) Ekonomik kalkınma ve büyüme oranı ile toplumsal gelişme hızının yetersiz
oluşu. Gerek ulusal gelir artışının, gerekse eğitim, konut, sağlık gibi
toplumsal gelişme göstergelerindeki büyümenin düşüklüğü, toplumdaki ekonomik
ve sosyal beklentilerin yerine getirilmesini engeller. Bu ise, hem mevcut
siyasal, ekonomik ve toplumsal yapının yeterliliği, hem de yöneticilerin
başarısı hakkında önemli kuşkular yaratır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:48   #132
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

c) Belli bir oranda, ekonomik kalkınma ya da büyüme ile toplumsal
gelişmenin başlamış olması. Böyle bir durum, toplumdaki beklentilerin
yükselmesine ve gelecek için daha yüksek umutların oluşmasına yol açar. Bir
başka deyişle, toplum, artık --mevcut durum ile yetinmemektedir.-- Böylece,
ileriye dönük değişme arzuları daha etkin bir nitelik kazanır
(Hoffer, 1958:33-34; Brinton, 1965:29-30).
d) Toplumdaki üretimin arttırılmasını engelleyen yapısal darboğazların
varlığı. Örneğin, düşük teknoloji, feodal ilişkiler, sermaye ve teknik bilgi
yetersizliği tek yanlı dış bağımlılık gibi, yapısal nitelik taşıyan engeller,
kısa dönemde mevcut yapı içinde sorunların çözüm umudunu ortadan kaldırabilir.
e) Dağıtılacak ulusal gelirin doğrudan doğruya içteki emek sömürüsünün
yüksek olmasına bağlı bulunması. Sömürgeleri yoluyla dıştan gelir
sağlayamayan ya da büyük ve kullanılmamış doğal zenginliklere sahip olmayan
ülkelerde, ekonomik kalkınma doğrudan doğruya içteki emek sömürüsüne bağlı
olacağından, toplumun bir kesimi, kalkınmanın tüm yükünü çekeceğinden,
adaletsizlik ve huzursuzluk, büyük oranda artabilir. Oysa, Birleşik Amerika,
Sovyet Rusya ve petrol ülkeleri gibi toplumlarda, doğal kaynakların varlığı,
içteki emek sömürüsünün düşük tutulmasına karşın, doğal kaynaklara bağlı
olarak ulusal gelirin artışını sağlayabilir. Ya da sömürgelerinden gelir
sağlayan ülkeler, bu geliri kullanarak, sömürü oranından daha yüksek bir
gelir dağılımı gerçekleştirebilirler. Bu koşullar olmadığı zaman,
memnuniyetsizlik ve huzursuzluk artar.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:48   #133
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

f) Sürekli dış ticaret açığı ve yüksek enflasyon gibi, mevcut
adaletsizlikleri pekiştirici ve düzeni yozlaştırıcı eğilimlerin varlığı. Bir
toplumda, mevcut durum daha iyiye gideceğine, yapısal nedenlerle daha kötüye
doğru değişme eğilimi gösteriyorsa, o zaman, mevcut yapıya olan güven tümüyle
sarsılır. Bu ise köktenci bir değişim konusundaki beklenti ve inançları
doğurur.
:::::::::::::::::::
2) Devrime Yol Açan Toplumsal Koşullar
a) Toplumun temel yapısının çok hızlı değişmekte oluşu. Böyle hızlı değişme
dönemlerinde, genellikle eski kurallar ve değerler, geçerliliklerini
yitirdikleri gibi, yeni değer ve kurallar da henüz yerleşememişlerdir. Bu
durum, toplumbilimde --kuralsızlık-- (anomi) dediğimiz bir özel terimle ifade
edilir. Anomi durumunun sonuçları şöyle özetlenebilir (Merton, 1964:164-165):
I) Toplumdaki liderlerin, halkın ve bireylerin gereksinmelerine duyarlı
olmadığına inanılır.
II) Düzensiz ve kuralsız bir toplumda, hiçbir şeyin başarılamayacağına
inanılır.
III) İnsan ve toplum yaşamındaki amaçların, gelişme yerine, gerileme
gösterdiğine inanılır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:48   #134
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

IV) İnsan bir boşluk ve hiçlik duygusuna kapılır (Bu yüzden de Durkheim'e
göre, intiharlar artar).
V) Bireyler, toplumsal ve psikolojik destek için kişisel ilişkilerine
güvenemezler.
VI) Birey tam anlamıyla toplumuna yabancılaşır, dışlanır. Maddesel ve
zihinsel yaratıcılığı engellenir. Yalnızlığı içinde çevresinin köleliğine
mahkum olur (Tolan, 1980:181-185).
b) Toplumun bütünleşmesine yardımcı olan ögelerin işlevlerini yitirmesi.
Her toplumda, hukuk, meslek odaları, piyasa mekanizması, aile, siyasal
partiler gibi insanların beraberce yaşamalarını sağlayan eşgüdümcü ve kural
koyucu kurum ve mekanizmalar vardır. Bunlar, farklı nitelikte ve değişik
çıkarlara sahip insanların birarada yaşamalarına yardımcı işlevler yerine
getirirler. Bunlar yozlaştığı ve ortadan kaldırıldığı zaman, bu işlevler
yerine getirilemez olur (Eisenstadt, 1966:37-40). Bu durum ise, hiç kuşkusuz,
ortamı bir devrim için son derece uygun hale getirir.
c) Toplumsal yapıdaki tutarsızlıkların çok oluşu. Değişen toplumlarda,
özellikle hızlı değişme dönemlerinde, tüm kurum ve mekanizmalar aynı hızla
değişmezler. Bu durum, toplumu oluşturan çeşitli ögeler arasında önemli
tutarsızlıklar yaratır. Bu tutarsızlıkların artması oranında, devrim
olasılığı da yükselir (Smelser, 1964).
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:49   #135
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

d) Toplumsal yapının eşcinstenliği ve basitliği. Bir toplumun yapısı ne
denli eşcinsten (homojen) ve basit ise, toplumdaki huzursuzluk ve
memnuniyetsizlik o denli hızlı yayılır ve toplumu etkiler. Çünkü, karmaşık
toplum yapısında bulunan, memnuniyetsizliği emecek mekanizmalar olmadığı için,
her kesim, huzursuzluktan hemen etkilenir (Smelser, 1964) .
e) Toplumdaki çıkar çatışmalarının şiddeti ve bunları kanalize edecek
mekanizmaların yokluğu. Bir toplunıda çıkar çatışmaları çok şiddetli ise ve
bunları kanalize edecek, parlamento, toplu pazarlık gibi kuruluş ve
mekanizmalar yoksa ya da işlemiyorlarsa, iş hemen siyasal şiddete
dönüşecektir.
f) Toplumsal hareketliliğin olmayışı. Bir toplumda insanların meslek ve
gelir değiştirmelerine, yani bir sınıftan ötekine geçmelerine, toplumsal
hareketlilik denir. İşte bir toplumda bu hareketlilik oranı düşükse, yani
insanlar, gelir durumlarını ve toplumsal statülerini düzeltemiyorlarsa,
siyasal şiddet olasılığı o oranda artar.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:49   #136
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

g) Aydınların küsmeleri ve kendilerini çekmeleri. Hiçbir düzen, toplumdaki
aydınların desteği olmadan uzun dönemde yaşayamaz. Bir düzenin uzun dönemli
yazgısı büyük ölçüde, aydınların davranışları ile belirlenir. Aydınlar mevcut
düzenden desteklerini çekmiş ve küsmüşlerse, uzun dönemde o düzen, barışçı
yollarla da olsa, şiddet yoluyla da olsa, mutlaka değişecek demektir.
h) Toplumsal beklentilerin toplumsal olanaklara oranının yüksek oluşu. Bir
toplumda her ne nedenle olursa olsun olanaklar, beklentilerin çok gerisinde
kaldığı zaman, memnuniyetsizlik hemen artmaya başlar. Bu oranın değişme
olasılığı yoksa, devrim olasılığı da yükselir. Hele durumun daha kötüye
gittiği zamanlarda, yani, olanaklar ile beklentiler arasındaki uyumsuzluk
azalma yerine arttığı zaman, devrim kaçınılmaz olur.
ı) Toplumun tarihten ve coğrafyadan gelen farklı grupları içerme oranı. Bir
toplum, farklı etnik, dinsel, kültürel gruplardan oluşuyorsa, mevcut
memnuniyetsizliklerin, hemen bu eski farklılıkların kimliğine bürünerek
yeniden ayrılıkçı eğilimleri körüklemeleri beklenir (Nieburg, 1970:155) . Bu
durumun, mevcut düzen içindeki bütünleşmeyi sarsması ve bu yüzden de bir
devrime yol açması son derece olağandır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:49   #137
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

i) Bireylerin devrimci davranışa yönelmesi. Birey toplumdaki değer
çatışmasını ve anomiyi algılıyor, kendini bireysel olarak güçsüz kabul ediyor
ve sistemi de yetersiz görüyorsa toplumu düzeltme isteği, onu devrimciliğe
iter (Ergil, 1980:183-190).
:::::::::::::::::::
3) Devrime Yol Açan Siyasal Koşullar
a) Mevcut siyasal düzenin, toplumdaki en güçlü varlığı iktidara getirmemesi.
Bir toplumda mevcut güç dengesinin gerçeğe en uygun biçimde siyasal iktidara
yansıması gerekir. Bu yansıma, gerçeğe uygun değilse, gerçek güç dağılımına
uygun bir siyasal iktidar mutlaka oluşur. Fakat bu süre, zorla ortaya çıkar.
Bir başka deyişle, ister demokratik olsun, isterse olmasın, her siyasal rejim,
mevcut dengede en güçlü olanın iktidara gelmesiyle işlevsellik kazanır. Bu
işlevini yerine getirmeyen rejim mutlaka değişir.
b) Siyasal iktidarın nasıl değişeceğinin belirlenmemiş olması. Bir toplumda
mevcut siyasal rejim, yöneticilerin nasıl değişeceğini saptamamışsa, bu
değişimin şiddet yoluyla olması en akla gelen olasılıktır.
c) Siyasal iktidarın, toplumun tüm sınıf ve gruplarına açık olmaması.
Siyasal iktidar, yalnızca belli bir grup ya da sınıfa dayalı ve yalnız bu
bireylere bağımlı ise, bir süre sonra, toplumdaki öteki sınıf, grup ve
kişilerin huzursuzlanması doğaldır. Üstelik bir süre sonra, muhalefetin
birleşmesi ve bir --memnuniyetsizlik ittifakı-- biçiminde, güçbirliği ile
iktidara el koyması da beklenebilir. Burada söz konusu olan, hem sınıf ya da
grup çıkarları, hem de bu sınıf ve gruplara mensup bireylerin --iktidar
seçkinleri-- arasında yer alıp alamamalarıdır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:49   #138
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

d) Yöneticilerin, temsil ettikleri sınıf, grup ve kişilerle bağlarının
kopması. Siyasal iktidarın, kendisini iktidara getiren kişi, grup ve
sınıflarla temasının kesilmesi ya da başka çıkarların savunucusu durumuna
düşmesi, onları, dayandıkları toplumsal güçlere karşı yabancılaştırır. Bu
durumun, toplumsal güçleri siyasal iktidara karşı şiddete dayalı bir
değiştirme işlemine iteceği açıktır (Brinton, 1965:40) .
e) Yönetim mekanizmasının yetersizliği. Siyasal iktidarı elinde tutan
kişilerden bağımsız olarak, yönetim mekanizması (bürokrasi, yürütme organı ve
benzeri kuruluş ve mekanizmalar) , yetersiz ise, toplum, siyasal iktidardan
beklediklerini bulamaz. Bu ise mevcut iktidara karşı güveni sarsar.
f) Siyasal çatışmaların, ister doğrudan çıkarlara, isterse ideolojiler
biçiminde dolaylı çıkarlara bağlı olsun, barışçı yollara kanalize edilememesi.
Bir siyasal sistemin birinci işlevi, bir toplumdaki farklı ve çatışan
çıkarlara sahip kişi, grup ve sınıfları birarada tutabilmektir. Bunun da
birinci yolu, bu farklı çıkarların doğurduğu her türlü çatışmanın barışçı
yollarla çözümüne ilişkin mekanizma ve kurumların varlığıdır. Siyasal olarak
başta parlamentonun geldiği bu kurumlar, her çeşit etkileşim kurumlarını
(mahkemeler, meslek kuruluşları, işçi ve işveren kuruluşları ve bunların
etkileşimini sağlayan toplu pazarlık mekanizması gibi mekanizmaları)
içerirler. Bu kurumların yokluğu ya da barışçı görevlerini yerine
getirememeleri, siyasal açıdan hemen devrime yol açar.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:49   #139
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

g) Siyasal sistemin, kendine karşı olanlara meşru muhatefet olanağı
tanımaması. Her düzenin içinde yalnız siyasal iktidara değil, düzene karşı
olanlar da vardır. Bunların, mevcut siyasal iktidara karşı olanlarla birlikte,
meşru muhalefet kanallarından yararlanıp yararlanmamaları, düzenin sürüp
sürmemesini belirler. Muhalefete meşru kanallarla işlevini görme hakkı
tanınmazsa, bu durum, tüm muhaliflerin, bir devrim çerçevesinde
bütünleşmelerine yol açar.
h) Mevcut siyasal düzenin, toplumun sorunlarına uzun dönemde yanıt
verebilecek çözümleri oluşturamayacağına ilişkin inanç. Bir toplumdaki
siyasal düzenin, toplumun sorunlarına alternatif çözümleri oluşturup
oluşturamayacağı o düzenin yazgısını belirler. Mevcut düzen içinde, çeşitli
ve özellikle çözümü güç yapısal sorunlara farklı görüş açılarına göre farklı
çözüm önerileri oluşturulamıyorsa, toplumda umut azalır. Bunun bedeli de
siyasal düzene ödetilir. Umut yaratmayan ve farklı çözüm önerileri üretemeyen
siyasal düzen zor yoluyla değiştirilir.
ı) Siyasal birliğin zorla ve yapay biçimde biraraya getirilen ögelerle
oluşturulmuş bulunması. Özellikle İmparatorluk dönemlerinde görülen sömürgeci
yaklaşımlar bu ögenin işlevselliği bakımından örnektir. Yirminci yüzyılda
görülen ve önce Avusturya-Macaristan, Osmanlı gibi İmparatorlukları, sonra da
İngiliz İmparatorluğunu yıkan olaylar bu ögeye bağlıdır. Çağını yaşamış olan
siyasal rejim çökmeye mahkumdur.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:49   #140
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

i) Siyasal düzenin savaş ve benzeri nedenlerle zayıflamış olması. Düzen,
doğal ya da dış nedenlerle güçsüzleşmiş olabilir. Doğrudan siyasetle ilgili
olmayan bu tür nedenler, siyasal düzenin güçsüzleşmesine yol açtığından
devrim için gerekli ortamın doğmasına yol açar.
j ) Emperyalist bir dış baskının varlığı. Bir toplum, kendisinin ekonomik
olanaklarını sömürmek isteyen bir başka ülke tarafından siyasal olarak
denetleniyorsa, bu denetime başkaldırması oldukça beklenen bir olaydır.
Üstelik böyle bir dış düşmanın varlığı, ülke içindeki farklı ve hatta karşıt
güçleri devrim için ittifaka bile sürükler.
:::::::::::::::::::
II- BİR DEVRİM İÇİN GEREKLİ OLAN ÖZNEL KOŞULLAR
Bir devrimin ortaya çıkması için nesnel koşulların varlığı her zaman
yetmeyebilir. Ancak insanoğlunun, doğrudan doğruya kısa dönemde yönlendirdiği
ve güdümlediği birtakım ögeler nesnel koşulları hazır olan bir devrimi su
yüzüne çıkartabilir. Ya da yine doğrudan kısa dönemli yönlendirme ve
güdümlemelerle, bir devrim öne alınabilir ya da geciktirilebilir. Öte yandan,
kişilerin kısa dönemli (insan yaşamına sığan) etkinlikleri, belli devrimlerin
yönlerinin ve niteliklerinin bile bir süre değişmesine yol açabilir.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 06:07 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580