Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Tarih

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10-02-2007, 10:30   #51
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

İşte tam bu noktada, sınıfların devrimci niteliği de ortaya çıkmaktadır.
Yeni teknolojinin geliştirdiği yeni sınıf, toplumun üretim biçimini yeniden
oluşturmak için devrim yapar. Tüm siyasal, toplumsal, kültürel yapıyı
kendisine, yani yeni teknolojiye ve yeni ilişkilere uyacak biçimde değiştirir.
Sınıfsal devrim kuramının altında yatan inanç, toplumların zorunlu olarak
gideceği noktanın, insanın müdahalesiyle çabuklaştırılabileceğidir.
Toplumların, çeşitli aşamalardan geçerek, sonunda, sınıfsız toplum
(komünist toplum) aşamasına ulaşması kaçınılmazdır. Bu dönemde, artık, son
devrimci sınıf olan proleterya da kendisini tasfiye eder ve insanlık sınıfsız
topluma ulaşır. Bu aşama, insanlığın zorunlu olarak ulaşacağı bir noktadır.
Fakat, insan toplumunun son biçimi değildir (Bottomore, 1963:246).
Marx, kendinden önceki düşünürlerin de sınıf ve sınıf çatışması
kavramlarını kullandığını söyler. Kendi kuramını, kendinden önceki
düşüncelerden ayıran özellikleri, determinizm olarak belirler. Marx'a göre,
kendi katkıları üç grupta toplanabilir: Birinci nokta sınıfların, ancak
üretim gelişmelerindeki özel tarihsel aşamalar sonunda ortaya çıktıklarıdır.
İkinci nokta sınıf çatışmalarının sonucunun kaçınılmaz ve önlenemez bir
biçimde proleterya diktatörlüğüne yol açmasıdır. Üçüncü nokta ise, proleterya
diktatörlüğünden sonraki aşamanın, bütün sınıfların ortadan kaldırılmasıyla
belirlenen sınıfsız toplum biçiminde sonuçlanacağıdır (Marx and Engels,
1973-a:528).
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:30   #52
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

B) Sınıfsal Devrim Kuramındaki Toplum Modeli
Tarih içinde çeşitli aşamalardan geçerek ondokuzuncu yüzyıla erişen
insanoğlu, iki büyük sınıf arasındaki çatışmalarla belirlenen bir toplumda
yaşamaktadır. İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı arasındaki bu çatışma sırasında
bütün öteki sınıflar da bir tarafı tutmak zorundadırlar. Sermaye sınıfı
gittikçe güçlendiği, kudret de gittikçe tek elde toplandığı için, sermaye
dışında kalan öteki sınıflar da gittikçe güçsüzleşmekte, yoksullaşmaktadırlar.
Bu nedenle aşağı orta sınıf, küçük imalatçı, esnaf gibi kişiler ve köylüler
de burjuvaziye karşı savaşmak durumundadırlar. Bunlar da zamanla kaçınılmaz
olarak proleterleşmektedirler. Bütün bu süreç sonunda sermaye ve mülkiyet
merkezileşecek, buna karşılık geniş yığınlar yoksullaşacaktır. En sonunda da
proleterya iktidara el koyacak, kendi dışındaki sınıfları ortadan kaldıracak,
toplumda sınıfların işlevine gerek kalmadığı için de (yani, artık bazı özel
sınıf çıkarları, genel çıkarlarmış gibi sunulmak durumunda olmayacağı için)
kendi kendisini de yok edecektir. Böylece sınıfsız topluma ulaşılacaktır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:30   #53
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

C) Sınıfsal Devrim Kuramının Temel Özellikleri
Sınıfsal devrim kuramının birinci özelliği, tarihe maddeci ve diyalektik
bir yaklaşımla bakmasıdır. Bir başka deyişle, sınıfsal devrim kuramı, tarih
boyunca, teknolojik değişmelerin etkilerini ve maddenin kaçınılmaz
gelişmesini dikkate almıştır. Ayrıca, diyalektik bir yaklaşım da kullanmıştır.
Bu yaklaşıma göre, her varlık her an değişme durumundadır. Her olay ve varlık
karşıtını da yaratır ve kendisiyle birlikte geliştirir. Belli birikimler, bir
süre sonra, aynı nitelikte olmayan sonuçlara ulaşır. Yani, belli sayıya
ulaşan varlıklar, bir dereceden sonra, farklı özelliklere sahip olurlar. Her
sonuç, yeni tepkiler doğurur ve tepkileriyle birlikte, başka sonuçlara doğru
gelişir (Engels, 1977:85).
İşte bu anlayışla tarihe bakılmış ve belli sonuçlara ulaşılmıştır. Bu
ulaşılan sonuçlar, belli gelişme yasaları biçiminde özetlenmiş ve böylece
ortaya tarihsel maddecilik çıkmıştır. Bir başka deyişle, diyalektik
maddeciliğin tarihe uygulanması sonunda elde edilen sonuçlardır tarihsel
maddecilik.
Tarihsel maddeci görüşe göre, insan çevresinin ürünüdür. İçinde bulunduğu
koşullar, onun bilincini, yani, ideolojisini belirler. Fakat, yine insan,
çevresini oluşturan bir varlıktır. Bu nedenle, çevresinin ürünü olan insan,
yeterince bilinçlendikten sonra, döner ve kendini üreten bu çevreyi
etkilemeye başlar. Böylece, insanoğlu kendisini yaratan koşulara bilinçli
olarak karışma ve onları hızlandırma, olanağı bulur.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:30   #54
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

İlk Uygulama
Sınıfsal devrim kuramı, ilk uygulamasını Rusya'da bulmuştur. Bu uygulamayı
yapan Lenin ve Troçki, devrimi, Bolşevik Partisi yoluyla gerçekleştirdiler.
Her büyük devrimde olduğu gibi, Sovyet Devrimi'nde de örgüt, ideoloji ve
liderlik, tam bir uyum içindeydi. Bu uyumu sağlayan hiç kuşkusuz, örgüte
egemen olan ve ideolojiyi de kendi toplumunun somut koşullarına göre
yorumlayan liderlikti (Türk Devrimi'nde de aynı özellikleri, yani, örgüte ve
ideolojiye damgasını vurmuş bir liderliği görüyoruz) .
Sınıfsal Devrim kuramının Rusya'daki uygulaması, Lenin ve Troçki
yönetimindeki Bolşevik Partisi'nin katkısıyla, Marxçı kurama şu ilaveleri
yaptı: Birinci nokta, sınıfsal devrim kuramının öngördüğü, işçi sınıfının
önderliğinde gerçekleşecek olan bir sosyalist devrimin yapılacağı toplumun
özellikleriyle ilgiliydi. Esas kuram, böyle bir devrimi, oldukça sanayileşmiş
bir toplumda (örneğin, Almanya'da) öngördüğü halde, göreli olarak daha az
sanayileşmiş bir toplumda da böyle bir devrimin olabileceği Rusya'daki
uygulama ile kanıtlandı.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:31   #55
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

İkinci nokta, esas kuram, sosyalist devrimin itici gücü olarak tüm işçi
kitlelerini gördüğü halde, Bolşevik Partisi uygulamasının, iyi örgütlenmiş ve
doğru ideolojiye sahip bir partinin, işçi sınıfı adına eylem yapabileceğini
göstermesidir. Lenin ve Troçki'nin gerçekleştirdikleri eylem, işçi sınıfı
(proleterya) adına, bir partinin başarılı bir darbe ile devrime yol açacak
bir siyasal iktidar değişikliğini yapabileceğini gösterdi (Bu noktada,
Sovyetler Birliği'ndeki rejimin, işçi sınıfının yönetimi mi olduğunu, yoksa,
gittikçe proleteryadan soyutlanan ve ona yabancılaşan bir teknokrat-bürokrat
iktidar mı olduğunu tartışmadığımı özellikle belirtmek isterim. Burada
aktarmak istediğim nokta, devrimi yapan partinin bu işi --işçi sınıfı adına
yaptığını söylemesi ve bunu başarmasıdır.-- ).
Üçüncü olarak, Marx'ın köylülere dayanarak devrim yapılamayacağını
söylemesine karşın, Bolşevik Devrimi azgelişmiş :kapitalist ülkelerde
köylülerin de devrimci nitelik taşıdığını göstermiştir. Yeter ki, Parti,
köylülerin de temsilcisi olduğunu yeterince ortaya koyabilsin.
Dördüncü bir nokta, dünya emperyalizıninin en zayıf halkasından kırılması
sorunudur. Dünyanın gelişmiş kapitalist üIkeleri, artık, ürün ihracını bir
yana bırakıp, doğrudan doğruya sermaye ihracına başlamışlardır. Bu durumda
Rusya'nın kendi ulusal burjuvazisini geliştirme olanağı kalmamıştır. Bu
nedenle de Rus proleteryası, hemen eyleme geçmeli, ülke ve kendileri,
emperyalizm tarafından bütünüyle yutulmadan, henüz dünya emperyalizmi ile tam
bütünleşmemiş olan düzene el koymalıdır. Bu nokta da, devrimi, gelişmiş
kapitalist ülkelerde bekleyen esas kurama bir ek niteliğindedir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:31   #56
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Beşinci olarak, proleterya adına devrimi yapan Parti, devlete el koyduktan
sonra da, merkezi otoriteyi elinde bulundurmalı ve toplumu, kendi programına
göre biçimlendirmelidir. Böylece, proleteryanın örgütsüz ve bilinçsiz
oluşundan gelen sakıncalar ortadan kaldırılabilir. Bu süreç içinde eski
devlet mekanizması tümüyle ortadan kaldırılmalı, yeni bir devlet kurulmalıdır.
Bütün bu süreçler çerçevesinde Leninci uygulama, bir yandan Rus devrimini
dünyanın öteki tüm ülkeleri için de bir örnek yapmayı amaçlarken, zaten savaş
durumunda olan ülkede mevcut Çarlık rejimine karşı şiddet kullanılması ve
öteki ülkelere devrimin sıçratılması için bu savaşı kullanmaya çalışıyordu.
Görüldüğü gibi Rus devrimi, sınıfsal devrim kuramından etkilenmiş ve hatta
Marxçılığı resmi ideoloji bile yapmışsa da, uygulamada, kuramdan önemli
sapmalar ve ekler vardır. İşte bu nedenle Marxçılık ve Marxçılık-Lenincilik,
nitelikleri farklı iki okul olmuştur. Marxçılık, daha çok ondokuzuncu yüzyıl
Batı Avrupası'na ilişkindir. Daha çok genel kuram niteliği taşır. Buna
karşılık Marxçılık-Lenincilik, daha çok yirminci yüzyıl Rusya'sına ilişkindir.
Marxçı kuramın, buradaki uygulaması olduğu için, hem daha özel, hem de
uygulama yönü ağır basan bir nitelik taşır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:31   #57
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

D) Sınıfsal Devrim Kuramının Eleştirisi
Sınıfsal devrim kuramı, herkesten önce, burjuvazinin dikkatini çekmiştir.
Marx'ın tüm düşünce sistemini üzerine dayadığı --diyalektik-- burada da etkin
olmuş, Marx'ın düşünceleri, hemen burjuvazi tarafından karşı önlemlerin
alınmasına yol açmıştır. Böylece, kendi tarihini kendi yapan insan, bir
yandan proleterya olarak devrime hazırlanırken, öte yandan da burjuvazi
olarak, devrim koşullarını ortadan kaldırmaya çalışmıştır.
--Yitirilecek zincirler--inden başka bir şeyleri olmayan işçiler ile,
--yitirilecek çok şeyler--i olan sermayedarlardan hangi sınıfın Marx'a daha
duyarlı olduğunu söylemeye bile gerek yoktur. İşçi sınıfı daha işin
başındayken, burjuvazi tüm kuramı algılamıştır.
Böylece, Marx'ın haber verdiği kendilerini yok edici gelişmelere karşı, ilk
toplumsal, ekonomik ve siyasal önlemler burjuvazi tarafından alınmıştır. Genel
oy hakkının --bir adam-bir oy-- ilkesi biçiminde tüm topluma
yaygınlaştırılması, ekonomiye devletin müdahalesi, sermayenin anonimleşmesi,
işçi sınıfına tanınan toplu sözleşme ve grev hakkı, özel mülkiyet hakkının ve
bu hakkın kullanılışının kamu yararı adına sınırlanışı, hep bu tür önlemler
arasındadır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:31   #58
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bu arada, teknolojik değişme ve gelişmeler otomatik makineleri üreten ve
kontrol eden otomatik makineler aşamasına eriştiğinden, değerin emeğe bağlı
oluşu ilkesi de, (yine Marx'ın öngördüğü maddeci tarih görüşüne göre ortaya
çıkan değişme ve gelişmeler sonunda) önemli ölçüde değişikliğe uğramıştır.
Şimdi bu iki noktayı da akılda tutarak, --sınıfsal devrim kuramı--nın neden
tüm dünyada geçerli olmadığına bakabiliriz. Yalnız daha önce, gerek Marxlı
bir dünyada yaşadığımızı (yani, Marx'ın kehanetlerini önlemeye çalışanların da
Marx'ı en az, ona bel bağlayanlar kadar iyi bildiğini) ve teknolojik
gelişmenin hiç durmadığını (yani, yavaş yavaş, değerin emekten soyutlanmakta
olduğunu) hiç unutmamalıyız.
Konuya sınıfsal devrim kuramının genel ve temel ilkeleri açısından
baktığımızda, özel uygulamaların neden, genel kuramın ilkelerine göre
oluşmadığını daha iyi anlayabiliriz.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:31   #59
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Üretim Güçlerinin Engellenmesi Sorunu
İlk olarak dikkat etmemiz gereken nokta, sınıfsal devrim kuramının temel
ilkelerinden birinin, ancak mevcut üretim biçiminin, yeni gelişen üretici
güçleri engellemesini devrim için gerekli bir koşul olarak öne sürdüğüdür.
Bunu daha somut koşullara göre ifade edersek, devrim olması için, burjuva
toplumlarının, gelişen üretici güçleri engellemesi gerektiği ortaya çıkar
(Marx and Engels, 1973-a: 289) . Oysa, Marx'ı çok iyi öğrenmiş olan bu
toplumlar ve bu toplumlardaki yöneticiler, üretici güçleri devrime yol açacak
biçimde engellemekten özenle kaçınmaktadırlar. Örneğin, işçilere verilen grev
hakkı bunun en klasik örneğidir. Buna karşılık, azgelişmiş kapitalist
toplumlar çeşitli nedenler arasında ideolojik bakımdan da azgelişmiş
olduklarından ve çok gelişmiş toplumlar tarafından sürekli sömürülmekte
bulunduklarından, bu önemli koşulu ihmal etmekte, üretici güçleri devamlı
olarak baskı ve kısıtlama altında tutmaktadırlar. Böylece, üretici güçler ile,
üretim biçiminin çatışması, gelişmiş kapitalist toplumlardan çok azgelişmiş
kapitalist toplumlarda daha olası bulunmaktadır.
Ayrıca burada belirtilmesi gereken bir başka nokta, Marx'ın kendisinin de
çok gelişmiş (örneğin, Almanya'dan daha çok gelişmiş) ülkelerde, sözgelişi,
Amerika ve İngiltere'de işçilerin amaçlarına barışçı yöntemlerle
varabilecekleri olasılığına dikkati çekmiş olmasıdır (Marx and Engels;
1973-b:291-294).
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 10:31   #60
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Ulusal Gelirden Alınan Pay
Dikkat etmemiz gereken bir başka nokta, ulusal üretim ve ulusal gelir ile,
çeşitli sınıfların, bu arada işçi sınıfının bundan aldığı paydır. Bilindiği
gibi endüstri devrimi ile gerek işgücünün, gerekse sermayenin verimliliği
artmıştır. Bu artışın ardında da teknolojik gelişmeler yatmaktadır. Fakat bu
verimlilik artışları, sınıflararası çatışmanın, aslında ulusal gelir
paylaşılması olduğu gerçeğini örtmez. Her toplum, kalkınmak için yatırım
yapmak, yatırım yapmak için tasarruf etmek, tasarruf etmek için de az yemek
zorundadır. İşte tam bu noktada, özveriyi kimin göstereceği sorusu ortaya
çıkmaktadır. Genellikle, düşük ücretle çalıştırılan işgücünün sömürüsü
ondokuzuncu yüzyılda gerçekleştirilen endüstri devrimin sonuçlarından
yararlanma mekanizması olarak belirmiştir. Böylece, sömürülen işgücü hızla
bilinçlenmiş ve sonunda da proleterya kendisi için, ulusal gelirden daha
büyük paylar istemeye başlamıştır.
Bu durumda, bir ülke, işçiye daha fazla pay verebilmek için, ulusal
gelirinden öteki sınıflara, örneğin kapitalist sınıfa, ayırdığından daha az
pay ayırmak zorundadır. Oysa, ülkeyi yöneten sınıf kapitalist sınıftır.
Yönetici olan kişilerin, kendi arzularıyla, kendi paylarını sınırlamaları pek
de beklenen bir gelişme değildir.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 00:33 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580