![]() | |
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
![]() | #11 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| --Atatürk, hiçbir zaman talih oyunlarını sevmez, arkadaşlarını da kumardan uzak görmek isterdi. Bazen vakit geçirmek için poker oynadığı olurdu. Bizzat bana anlattığına göre, sevdiği ve takdir ettiği bir yabancı sefir ve madam ile bir akşam yemeğini müteakip pokere oturmuşlar. Şakadan oynandığını sezemeyen sefirin madamı, Atatürk'ün kaybetmeye başladığını görünce kendi diliyle: --Türk liraları bizim memlekete akıyor-- diye memnuniyetini belirtmiş. Bu sözü güzelce anlayan Atatürk, hiç anlamamış görünerek, oyuna gayret vermiş. Saatler geçtikçe, fevkalbeşer mütehammil bir vücut ve kafanın ezici ve bunaltıcı hakimiyeti altında sefir cenapları yavaş yavaş çökmeye ve nihayet alabildiğine kaybetmeye başlamış. Zavallı madam, betbeniz atmış bir halde, bu kadar borcun altından nasıl kalkabileceklerini düşünürken, Atatürk, --Madam...Şimdi de sizin paracıklarınız Türkiye'ye akıyor!-- demiş. Fakat kadıncağızı fazla üzmemek için de, hemen oyunun, ciddi..olmadığını, bir şakadan ibaret olduğunu söyleyerek, misafirlerinin yüreğine kibarca su serpmiş...-- (Banoğlu, 1954-a:85). Bu hikayedeki --fevkalbeşer-- sözcüğü bilindiği gibi, doğrudan doğruya --insanüstü-- demektir. Bu açıdan, Anadolu'ya geçerken yanına kurmay başkanı olarak aldığı Hüsrev Gerede'nin bu anısını, tam --karizma yapıcı-- bir öge olarak ele almak olanağı vardır. İran Şah'ı ile birlikte oynanan poker ile birleştirildiğinde, öykünün mesajı ve önemi daha da belirginleşir. Hıfzı Veldet de Atatürk'ü şöyle anlatıyor: --Bence Meclis'in en iyi konuşan ve olayları en doyurucu biçimde anlatan hatibi Muştafa Kemal Paşa'ydı. Kesin ifadeli, çok etkili, kararlı, zaman zaman sertlik taşıyan, fakat batmayan, ürkütmeyen bir konuşma tarzı vardı Reis Paşa'nın. | ||
![]() |
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
| |
![]() | ![]() |