Bu durum 1969 yılına kadar sürmüş,bu tarihte çıkarılan ve halen yürürlükte olan 1173 sayılı 'Milletlerarası Münasebetlerin Yürütül-nesi Hakkında Kanun' ile dış ekonomik ilişkilerde de temsil birliği, aşağıda değineceğimiz bazı istisnalar dışında, tekrar sağlanmış, Dışişleri Bakanlığının bu alanda da nazım rolü hukuki bir çerçeveye oturtulmuştur.1970'lerden bu yana, iç durumdaki çalkantılar yanında, Türkiye'nin dış ekonomik ilişkilerinin de giderek çeşitlendiği ve dış politikamızda ön plana çıktığı yıllar, aynı zamanda, dış ekonomik ilişkilerin yönetimi konusunda Dışişleri Bakanlığının öncü konumunun giderek sarsılmaya çalışılmasına, bu Bakanlık ile Maliye (Hazine) ve dış ticaret kurumları yanında Devlet Planlama Teşkilatı arasında bir rekabet ortamının oluşmasına sahne olmuştur. Siyasi iktidarların insicamı ve gücü ile yaklaşımlarına bağlı olarak azalan veya artan bu rekabetin ortaya çıkmasında bir diğer unsur da Dışişleri dışındaki diğer sözkonusu kurumlarda dış ilişkilere lisan vs yönünden yatkın yeni kadroların sür'atle yetişmeye başlaması ve bu kadroların kendilerini kabul ettirme çabalarıdır. Nadiren yararlı sayılabilecek, çoğu zaman ise devlet mekanizmasının etkinliğini, kurumlararası ahenk ve koordinasyonu zedeleyen bu rekabet, 1970'lerden 1980'lerin sonlarına kadar özellikle Avrupa Birliğine (o zamanlar AET ve AT) karşı izlenecek politikalar konuşu etrafında yoğunlaşmış, siyasilerin rakip bürokratlarca yanıltılarak kendi amaçları yönünde alet edildiği durumlar dahi görülmüştür. Sözkonusu bürokrasi içi sürtüşmeler bugün nispeten azalmış olmakla beraber el'an sürmektedir. Bugünkü durum -Mevzuat yönünden Dış ekonomik ilişkilerin yönetimi yetkisi en üst düzeyde doğal olarak genel siyaset çerçevesinde TBMM kontrolündeki Hükümete aittir. Yürütücü-uygulayıcı olarak idarenin (bürokrasinin) bu alanda ne şekilde teşkilatlandırıldığı ve hangi kurumun hangi yetkilerle donatıldığı Hükümet içinde Bakanlar arasındaki iş bölümü ile de irtibatlıdır. Halen belirleyici genel çerçeveyi çizen kanun, daha önce de değinilen, 5 Mayıs 1969 tarihli ve 1173 sayılı 'Milletlerarası Münasebetlerin Yürütülmesi ve Koordinasyonu Hakkında Kanun'dur. Bu kanun, genel ilke o firak, Türkiye Cumhuriyetinin yabancı devletler ve temsilcilikleri ile temas ve müzakerelerini yürütme yetkisini Dışişleri Bakanlığına vermiştir. Bu şekilde, dış ilişkilerde temsil birliği prensibi kabul edilmiş ve dış ekonomik ilişkiler dahil dış ilişkilerin yönetimi için dışa karşı esas muhatap olarak Dışişleri Bakanlığı kabul edilmiştir. Bu yetki, Kanunda da belirtildiği gibi, Cumhurbaşkanı ve Başbakanın Uluslararası Hukuk ve Anayasa gereğince sahip oldukları yetkileri etkilememektedir. |