![]() | |
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
![]() | #2 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Mustafa, 12 yaşlarında iken babası Ali Rıza Beyi kaybetmiş; 1894’te Selânik’te Askerî Rüştiyeye girmiştir. Hatıralarında annesi Zübeyde Hanımın oğlunu askerî okula vermek istemediği öğrenilmektedir. Buna rağmen, Mustafa’nın Askerî Rüştiyeye kaydolması, onun daha çocukluğunda kararlılığının, kendi yolunu kendisinin özgür iradesi ile belirlemesinin çok belirgin bir örneğidir.[1] Nitekim Askerî Rüştiyedeki başarısı, matematik hocası Yzb. Mustafa Bey tarafından kendisine Kemal adının verilmesine neden olacaktır. ATATÜRK’ün Kişiliği, Kişiliğinin Oluşumu, Buna Etki Eden Unsurlar ve Düşüncelerinin Dışa Yansıması bir devlet ve düşünce adamı olarak Atatürk’ün kişiliğinin ve fikirlerinin oluşmasında yetiştiği ortamın büyük etkisi olmuştur. Atatürk’ün yetiştiği ortamda aldığı eğitimin yanı sıra içinde yaşadığı siyasî, sosyal ve kültürel ortamın da büyük etkileri olmuştur. Atatürk’ün kişiliğinin oluşumunda onu yetiştiren öğretmenlerinin önemli bir payı vardır. bu öğretmenler Atatürk’ün öğretmenleri olmalarının yanında bazıları o dönem için çok yeni fikirler ortaya atmışlar, pedagojide yeni uygulamalar getirmişlerdir. Atatürk’e geleceğe ilişkin ilk fikirler veren Askerî Rüştiyeden hocası Nakiyüttin Beyin, edebiyat hocası Mehmet Asım Beyin, Atatürk’e tarih şuurunu kazandıran ve tarihi sevdiren Yüzbaşı Mehmet Tevfik Beyin, matematik öğretmeni ve Kemal adını veren Yzb. Mustafa Beyin, ilk öğretmeni Şemsi Efendinin, edebiyatçı Necip Asım Beyin büyük rolleri olmuştur. Yine Atatürk’ün yetişmesinde ve fikrî yapısının gelişiminde Namık Kemal, Ziya Gökalp, Tevfik Fikret ve Mehmet Emin Yurdakul’un da etkisi olmuştur. İşte bundan dolayı Atatürk, bir devlet ve düşünce adamı olarak, inkılâpçı, dahası bir dönüştürücü lider olarak, eğitimin önemini bilen ve “sosyal değişme”nin temelde zihniyetlerdeki değişme ile mümkün olabileceği gereğini gören bir lider idi. Atatürk’ü gerçek yönleriyle anlayabilmek için onun yetiştiği ortamı, bu ortam içinde meydana gelen önemli tarihî olayları çok iyi tahlil etmek gerekir. Hayatını incelediğimizde görürüz ki, onun kişiliğini özelleştiren varlıklarından biri de, düşüncelerinde, sözlerinde, eylemlerinde beliren kararlılık ve mücadeleci ruh yapısıdır. Harp Akademisinden yeni mezun olmuş genç bir kurmay subay olan Mustafa Kemal, ülkenin içinde bulunduğu kötü kaderinin değiştirilmesinden yanadır. Şam’da kurmaylık stajı esnasında kurduğu “Vatan ve Hürriyet Cemiyeti” ile ülkenin kötü kaderini değiştirmeye ant içmiş gibidir. Bir yolunu bulup Selânik’e gelir ve cemiyeti burada da açar. Askerî Rüştiyeden hocası Hakkı Baha (Pars) Beyin evinde toplanırlar. Toplantıda sözü alan Mustafa Kemal, köhneleşmiş idareyi yıkıp vatanı kurtarmak için arkadaşlarını göreve davet eder. Askerî liseden arkadaşı Ömer Naci, “Mustafa Kemal arkandayız, seni takip edeceğiz. ölümler, cellâtlar, işkenceler bile bizi azmimizden çeviremeyecektir. hürriyet verilmez, ancak alınır.” karşılığını verir. Bu toplantıda tekrar sözü alan Mustafa Kemal, “biz kuracağımız teşkilât ile bir gün mutlaka ve mutlaka başarılı olacağız. Vatan ve milleti kurtaracağız.” demişti. Mustafa Kemal, yıllar önce söylediği bu sözleri yürekten söylemiş olmalı ki, vatanı ve milleti gerçekten kurtarmak ona nasip olmuştu.[2] Mustafa Kemal’in 1907 yılında, Selânik’te iken ünlü Türkologlardan İvan Melikof’a söyledikleri ise son derece dikkat çekicidir. Henüz İkinci Meşrutiyet’in ilânından bir yıl önce söylenen bu sözler, onun daha genç subaylık döneminde büyük düşündüğünün göstergesidir. Atatürk Melikof’a şunları söyler: “Gün gelecek, şimdi hepinizin hayal sandığı reformları ben gerçekleştireceğim. Mensup olduğum millet, bana inanacaktır. Saltanat yıkılmalıdır. Din ve devlet birbirinden ayrılmalıdır. Şarktan benliğimizi sıyırarak batı medeniyetine aktarmalıyız. Kadın ve erkek üzerindeki farklar silinerek yeni bir sosyal düzen kurmalıyız. Garp medeniyetine girmemizi kolaylaştıran Lâtin kökünden bir alfabe seçmeli, kılık ve kıyafetle de batılılara benzemeliyiz. Emin olunuz ki, bir gün hedeflere ulaşacağız.”[3] | ||
![]() |
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
![]() LinkBack to this Thread: http://besiktasforum.net/forum/tarih/19722-ataturk-fikir-ve-dusunceleri/ | ||||
Mesaj Yazan | For | Type | Tarih | |
Untitled document | This thread | Refback | 17-11-2007 18:27 |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ![]() |