![]() | |
| Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
| | #11 | ||
| Guest
Mesajlar: n/a
| Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, işin en acıklı tarafı, Osmanlı vezirlerinin de (sadrazamlar da dahil) , yabancı ülkelerden medet umar duruma gelmiş olmalarıydı. Bu yabancı hayranlığı ve taraftarlığı öyle boyutlara ulaşmıştı ki, büyük ülkeler kendi taraftarı olan kişilerin sadaret makamına gelmesi için nüfuzlarını kullanır olmuşlardı. Son dönemde görev almış kişiler arasında Mithat Paşa İngiliz, Mahmut Nedim Paşa Rus, Enver Paşa Alman taraftarlarına birer örnek olarak verilebilir. (Burada yalnız ülkesine ve halkına güvenen Mustafa Kemal Atatürk'ün önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır.) ::::::::::::::::::: 4) Sonuç Görüldüğü gibi, nesnel koşullar açısından Osmanlı İmparatorluğu'nun bir devrim ile yıkılması kaçınılmaz bir toplumbilimsel olgu niteliği taşıyordu. Gerek ekonomik, gerek toplumsal, gerekse siyasal yapı ve koşullar tümüyle bir devrim için hazırdı. Yine de Türk Devrimi olmayabilirdi. Örneğin, Sevr Antlaşması sonunda parçalanan ve işgal edilen Anadolu ve Osmanlılara bırakılan topraklar, yine bir kukla Padişah yönetiminde sanki Osmanlı'nın devamıymış gibi tarih sahnesindeki varlığını sürdürebilirdi. | ||
|
| Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ![]() |