Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Bæsın Yayın

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07-02-2007, 14:24   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Gazetenin İçerik Yönünden Konuları
A - Kadın - Moda - Terzilik
A - 1 Terzilik
Derginin sekiz, dokuz, on, ondört, on beş, on sekiz, on dokuz yirmi bir, yirmi dört, yirmi beş numaralı nüshalarında terzilikle ilgili yazılar çıkmış. Bu yazıları terzi muallimi Antuan yazmış.
Son moda elbiselerin tanıtıldığı bu bölümde Avrupa’da gazetelerde bu tarz yazıların çıktığını belirterek okurlarına bilgi vermek ve fazla masraftan kaçmaları için bu işe başladıklarını yazıyor. İlk olarak kısa ceket nasıl yapılır, ölçüsü nasıl alınır, kalıpları nasıl çıkartılır, konuları anlatılmış.
Moda hakkında çıkan bir yazıda da moda nedir? Biliyor musunuz? Sorusu cevaplanmış. Hergün değişen modayı takip etmenin zor ve gereksiz olduğunu anlatmış.

A - 2 Kadın
Sekiz numaralı nüshada “Kadınlara bir ifade de Avrupa’da kadınların saçlarını parlatmak ve temizlemek için yapılan sabun ve suları anlatmış. Saçlarına meraklı kadınlara saçlarını sağlıklı tutmak için nasıl suyla yıkayacakları ve parlatmak için özel hazırlanmış bir terkip tarifi verip nasıl kullanacaklarını yazmış.
Hanımların en mühim ve mukaddes vazifeleri zevclerinin emirlerine itaat, hanelerinin idare-i dahiliyesine nezaret etmek, evlatlarına terbiye ve hüni ahlak öğretmektir.
Hanımlık hakkında bilgi vermiş. Kadınlara faideli nasihatlerde bulunmuş. Evde aile için mutluluğun nasıl olacağını belirtmiş.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 14:24   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

B - İlginç Haberler
Malumat’ın sekiz, dokuz, on, on beş, on yedi, on sekiz, yirmi bir, yirmi üç ve yirmi dört numaralı nüshalarında dünyadan derlenmiş ilginç haberler var. Bunların başlıkları şöyledir. Dünyada en zengin kadın, Dünyada En Küçük Kadın, Ekmekteki Şapı Nasıl Anlamalı, Rusya’da Altın Madeni, Tehlikeli Bir Seyahat, Dünyada En Büyük Çiftlik, Kağıt Ağacı.
Bazı haberleri de şöyle: Dünyada En Zengin Kadın:
Şili de oturan Madam Kuzinu’nun kırk milyon İngiliz Lirası ve birçok emlak sahibi olduğu belirtilmiş, Altmış yaşındaki bu bayana servet babasından kalmış.
Yüz elli kilo sıkletinde bir kadın ise Amerika’nın Washington şehrindeki Matmazel Fulora adlı bayandır. Yirmiyedi yaşında olduğu belirtiliyor.
Kadınlara İbret: Kadınların saçlarını kıvırmak için Avrupa’dan getirilen ufak bir demir alet kullandıklarını söylüyor. İzmir’de Maryani namında on altı - on yedi yaşında bir terzi çırağı da bu hevese düşmüş ama o aleti alacak parası olmadığı kebab şişleriyle bu işi yapmaya çalışmış. Şişlerden birini kızdırıp saçlarını düzeltirken sağ gözünü yaralamış. Acaba kadınlar bundan bir ibret alırlar mı?
Amerikan hükümeti 1870 ile 1890 arası değişikliği ihtiva eden istatistik yayınlar. Amerikan kadınlarının çalışma oranını belirtiyor:
Meslek 1870 1890
Aktris 692 2949
Mimar 1 22
Rahibe 62 1135
Dişçi 24 337
Mühendis 0 127
Tabib ve Cerrah 527 4555
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 14:24   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

C - Şu’unat-ı Nisaiyye (Kadınlara)
On numaralı nüshada her hanımın kendi zevkine göre döşeyebileceği, kendi arzusuna göre oluşturabileceği bir tuvalet odası oluşturabileceğinden bahsediyor.
On üç, on dört ve on beş numaralı nüshalarda çıkan yazılarda “Dünyada yapılan istatistiklere göre kadınların sayısı 680 milyondan fazla olduğunu, Londra’da kadınların ayş ve işrete erkeklerden fazla düşkün olduklarının gözlendiği yazılıyor. Ayrıca Avcrupa’da şu meşreplik ve bazı alafranga adetinden dolayı genç ve yaşlı kadınların verem illetine düçar olarak fena bir şekilde heder oldukları dikkate alınmış ve çaresi aranmaya başlanmış.

D. Hanımlara Şu’un-ı Fenniyye ve Medeniyye ve Hanımlara Havadis-i Medeniyye
On yedi, on sekiz, yirmi bir ve yirmi beş numaralı nüshalarda “Bahtiyar”ın yazmış olduğu yazılar çıkmış. Hanımefendi mektup göndererek her hafta makale göndermek istediğini bildirmiş. Fransızca bildiğini ve ana dili üzerine tahsil ettiğini belirtip yazılarımı tashihte zorlanmazsınız vaid ederseniz yazı göndereceğim diyor. Malumat’ta onu takdir ederek umarız vadinizde sebat gösterirsiniz diye bir açıklama yapmış.
Hanımlara verdiği haberlerde dünyanın kaç yaşında olduğu hakkında bilgi vermiş. Amerika’nın Kolerado eyaletinde bisiklete binerek gezenlerin çok olması dolayısıyla Tramvay kumpanyalarının para kazanamamaktan şikayetçi olduklarını açıklamış.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 14:24   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

İngilizlerin 1600 metre uzunluğunda bir köprü yapıp bunu dünyanın en uzun köprüsü diye tanıttıklarını ancak şimdi Amerikalıların Missisipi Nehri üzerine 3100 metre uzunluğunda bir köprü yapacaklarını ve bunun 25.000.000 milyon franka mal olacağını bildirmiş.
Kadınlarımıza Garip bir çalar saatten, camları nasıl temizleyeceklerinden, kadınlara özel hekimden, yer altında insanların yaşadığı bir şehirden ve bu şehrin kaya tuzu mağarası olduğundan oradaki insanların bunları işlediğinden bahseden haberler var.

E. Malumat-ı Esbu’iyye
22 Nolu Dergide
Refikalarımdan ekseri bendler, makaleler kasideler, manzumeler, gazeller yazmaktadırlar. Benim de iktidarım olsa bir kıta yazıp takdim etseydim. Ama şiir isevdiğim halde söyleyemeyenlerdenim. “Hanımlara Mahsus Malumat” ta yazan Nigar, Fahru’n - Nisa, Nedime, Fahriye gibi refikalarımın ihtisat-ı şairanelerini okudukça iftihar ediyorum.
Nigar Hanımefendi nin hicran-ı ebedisi mütala gedarınız oldu mu? Hakikaten bir manzume-i garra. Hele:
Ya nedir o vazı tavr-ı dil pezir
Kim ana görmüş değil dünya nazır
Yad-i mazi eyledikçe bi-karar
Çeşm-i mesti olmada atan nigar
Per yüzünde tek bırakmış ol mahi
Eylemiş mefa ali dest-i tehi
Fehm idi esrar-ı mani elbalini
Dilde duymaz mı hiç aksi halini
Herkesin halince vardı mihneti
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 14:24   #5
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Eski dünyanın bu eski adeti gibi ebyat o manzumeyi, biraz ihlas etmez, diğerleri de insiyak-ı ifadece tenasüp ve ahengi gaib etmeyecek zannındayım.
Kadınlara mahsus güzel sözlerde epey güzel sözlere tesadüf duruyor. Mesela: “Hanımsız hane, parasız kasaya benzer.”
Her sohbet havadan başlar, cümlesinin bir kaide-i mahsusa olup olmadığını kallinden sorarız. Hava-ı sohbet, afak-ı muhavere manasına ise havadan bahse lüzum yoktur.
Hekim mi?Hekim mi? Bir türlü halledemedim. Refikanızdan biri hekim tabirini kabul etmiş izahat verriseniz sevinirim diyor:

23 Nolu nüshada şöyle deniliyor:
Okumak hakikaten pek lezzetli şey. İnsan okudukça istifade ediyor. Gazetelerin birinde (Her aile reisini cidden meşgul eden hizmetçi mesele-i mühimmesi olduğu münker değildir) Mukaddemesiyle hüsnü idare hakkında yazan Naime Hanımefendi’nin mütalasını takdir edilmiştir.
Mütalaa1-ı hakimane meyanında kadınlar hakkında söylenen sözlerden biri, (Bir kadının en kıymetdar serveti zevcine karşı beslediği muhabetten ibarettir.) Oysa benim şimdiki hazine-i servetim iki evladımdır. Böyle sözlerin açıkça neşri caiz olsa da bazı şeylerden istisnası caiz değil midir?
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 14:25   #6
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Tiyatroya merak eden kadınlarımızın artık tiyatro, opera gibi oyunları evlerinde izleyebileceklerini Bahtiyar Hanımefendi gazetede yazarak ilan etmiştir. Onun fünuna olan vukufları takdire şayandır.

26 Cemaziyel Ahir 1213
Refikaların bazılarında garip tezatlard görülmeye başladı. Mesela: (Hanımlara Mahsus Gazete) de bu hafta çıkan bir yazıda: Kadınların yalnız mezkur gazeteye yazı yazmaları gerektiğini bildirmiş. Ne tuhaf! Kadınlar veya erkekler yazsın onların matbuatta yerleri ayrı olamaz. Makale çeşitlerine göre ayrılsa da sahiplerine bakılmaz.
İkinci olarak: Refikanızın tefahüründen asla hazzetmedim. Çünkü kendileri Hanımlara Mahsus olacak gazete neşrini önce biz düşündük diyorlar. Bundan önce Mürüvvet gazetesi ile Mahruki-zade Saadetli Cafer Beyefendi (Hanımlar) ünvanlı bir risale neşrettiler. Rağbet görmediği için kapandı.
Vaktiyle neşr olunan Hazine-i Evrak’ta fazılat-ı nisvanımızdan ekseriyenin asar-ı ciddesi tab edildi. Bunlarla yani tefahürat ile vakit geçirmeyip ciddi bahislerde yazı yazılsa kadınlarımız daha fazla terakkiye teşvik edilir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 14:25   #7
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

F. Çocuk ve Terbiye
Çocuk terbiyesi ile ilgili haberler ve yazılar sekiz, dokuz, on, on iki, on üç, on dört, on dokuz, yirmi bir, yirmi iki, yirmi üç numaralı nüshalarda çıkmıştır. Şimdi biz bunları sırasıyla görelim.

Çocuk ve Terbiye No.8
Bir çocuğun her türlü çocukça isteklerine uymak o çocuğun ahlakının bozulmasına sebeb olacağı gibi kendi nefsine hakim olmak için lazım gelen iktidardan mahrum olur.
Nev-i beşer mahlukat-ı saireden daha kuvvetsiz ve kudretsiz dtoğar. Mahlukat-ı saire doğunca ne yapacağını bilir ama çocuğun ihtiyaçları tedarik edilmelidir.
Aguş-ı maderde yatan çocuğa validesi şefkat göstermeyecek olursa çocuk kendi kendine ısınmak için bile yatağın bir köşesine sokulamayağından yaşaması mümkün olmaz.
Cehalet yüzünden beşerin yarısı daha ilk senesinde ölmektedirler. Bir memleket ne kadar medeniyetten mahrum ise o memlekette telefat o nisbette ziyadedir. Fakir aileler içinde on beş yirmi çocuk doğuran kadınlar nadirattan olmadığı halde bu çocukların üç veya dördü yaşıyor diğerleri küçük yaşta fevt oluyorlar.

No.9
Eğer yani tevlid eden çocuklar ciddi olarak dikkat ve itinaya mazhar edilirse bu miktar azalır. Ayrıca vefeyat-ı kesreti memleket için faydalı diyenler vardır. Şöyle ki: Kuvvil bünye olanlar yaşar zaifül bünye olanlar elenir. Bunu kimse bilemez. İnsanın ileride ne olacağı nasıl bir hayat süreceği belli olmaz.
Birçok gencin gıpta edeceği şekilde sıhhatli bir hayat süren sonra pir-i fani olarak 1883 senesinde vefat eden Victor Hugo sabavetinde heran mevt ile pençeleşmiştir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 14:25   #8
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Müteverrim veya da’ül kuule düçar olanların evladları yaşamasa arzu edilecek bir madde olabilir. Bu gibiler hakkında lazım gelen tedbir pek güç ve bir takım erbab-ı alem ve fennin himmet ve gayretine bağlıdır.
Verem illeti dünyanın her tarafında en ziyade hasar veren emrazın birincisidir. Birçok ailenin ocağına incir dikmiştir.
Da’ül kuule düçar olanlara gelince bunların züriyetleri ise alel ekser canı sır’ı ve mecnun sınıfların büyük bir kısmını teşkil eder. İnsanlar sarhoşlukta hissolunan sadai hayvaniyesi aramayacak surette hüsn-ü terbiyeye mazhar olurlarsa bu gibi halet-i facianın tenakus edeceği tabiidir.

No.10
Doğan çocuğun karakteri bilinmez ve tahmin etmek çok zordur. Elma ağacından elma yetişir. Her cinsin farkı o cinsin aksamında mevcuttur. Ebna-yı beşer için bu kanun uygulanamaz. Cümlemizin bir valide ve pederimiz vardır. Biz onların tebayile mütesir olduğumuz gibi onlar ebeveyninin maneviyyelerinden etkilenirler. Bir çocuğun şerait-i halkiyyesi bir çok ahvalin vücuduna tabiidir. Bir tıflın esas tabiatını anlamak müşkildir. Bazan ebeveyn ile evlat arasında görülen tezat ahlakın tabi ve şahsi olmayıp varesteden müvellid olduğunu ispat eder.
Rahm-ı maderden dünyaya kademnihade olan tıfl esasen hararete alışmış olduğu cihetle burasının nazar-ı ehemmiyetten dar tutulmamasını ihtar ederiz. Çocuğun doğar doğmaz ağlaması kuvvetine ve ciğerlerinin havayı teneffüs ettiğine delalet eder.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 14:25   #9
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Gazeteye gelen bir mektupta öncelikle maarifde neşvü nema bulan gazeteye teşekkür ediliyor. Sonra bazı neşvü nema bulan gazeteye teşekkür ediliyor. Sonra bazı hanımların saçları ve yüzleri açık olarak sokağa çıkmaları eleştiriliyor ve bunlar niçin böyle diye soruyor? Cevabı da alafrangalıktır deniliyor. Alafrangalık diye herşeyin gelişigüzel alınmasını hoş karşılamıyor. Yolda gördüğü iki çocuğu ve onlara bakan mürebbiyeyi gösterip bu mürebbiye çocukları kendi değerlerine göre yetiştiriyor diyor. Hiç bir milletin terbiyesi diğerinin terbiyesine tevafuk etmez. Çocuklarımızı dinen ve halen birbirinin külliyen aksi ve zıddı milletlerden gelenlere teslim etmek, terbiye-i surye midir? Böyle ecnebi muallimlerin elinde yetişenlerde islamiyet aleyhinde fikir ve nefret hasıl olduğu görülüyor.
O mini mini kafalar talim ettikleri şeyi nazarlarında izam edip kendilerini felatun zaman, allame-i cihan kıyas ederek haklarında envai hareketi reva görüyorlar. Eğer valideleri alaturka terbiyede ve eski kafada ise vay biçare kadının tezyife başlarlar ki alafranga usulü terbiyenin en tahammül gedaz ve vahim neticesi budur. Kadının vazifesi yiyip, içip, giyinip gezmek değildir. Çocuğu olunca onun bakımından sorumludur. Ne kadar zengin olursa olsun bu vazifeden kurtulamaz.
Bu ifadelerimden ecnebi lisanı tahsilinin aleyhine olduğum ve garptaki şua-ı medeniyetten istifade etmek tarafdarı olduğum zannolunmasın. Maksadım bir çocuğa önce kendi din ve diyanetini talim ve beyan-ı islamiyeti fikrini tahkim ettikten sonra garbın terakkiyat-ı medeniyesinden dahi menfaatimize muvafık geleni intiza ve iktibas eyleyemektir.
Hülasa-i kelam adab-ı islamiyemize mügayyir olan etvar ve harekatın gerek kala en gerek kalman tashih ve ıslahına gayret olunmasını erbab-ı himmet ve eshab-ı hamiyetten ümit ve intizar eylerim.
Fahru’n-Nisa
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 14:25   #10
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

No.: 12
Fahrunnisa Hanımefendinin geçen nüshada çıkan makale-i alimanelerini okuyan bir bayanın kendisine teşekkür ve tebriklerini bildiren bu yazı Fahrunnisa Hanımın söyledikleri çok doğrudur diyor.
Avrupa bizden aldı irfanı
Bize satmaktadır anı
neşidesini söyleyerek milletimizin bildiği şeyleri tekrar oradan alması teessüf vericidir diyor.
Binüçyüz seneden beri cihanı tezyin eden envar-ı alem ve adab-ı islamiyeden müstefid olmayan millet kalmayıp Feza’il-i aliye-i islamiyenin çoğu ecanip tarafından alınarak kendilerine mal edilmek istendiği halde, biz o alemi, o adabı bırakıp Frenklerin maişet-i behimanelerine meyl ve heves göstererek hüsn-i ahlak ve adab yerine Paris çiçeklerine mahsus olan etvar-ı şuhu takınarak iki dünya için bir şeye yaramayan taklidat-ı mazmumeye sai bulunmaktayız.
Hangi millet görülmüştür ki diğerinin evsaf-ı etvarını taklit ile bahtiyar olmuştur. Şimdi diyeceksiniz ki Frenkler müterakkidir en ziyade asar temden onlarda görülüyor. Terakki ne demek? Temden ne demek? Bilmiyorsanız yazık! Terakki mantayla, pudra ile, firuze ile olmaz.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 14:35 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580