Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Tarih

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10-02-2007, 11:58   #261
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

--İki Mustafa Kemal vardır. Biri ben; fani Mustafa Kemal. Öteki; milletin
daima içinde yaşattığı Mustafa Kemal. Ben onu temsil ediyorum. Herhangi
tehlike anında ben zuhur ettimse, beni de bir Türk anası doğurmadı mı? Türk
anaları daha Mustafa Kemaller doğurmayacaklar mı? Feyiz milletindir, benim
değil.-- (Binyazar, 19?3:129).
Bilinçli liderliğini, kendi elleriyle ürettiği liderliğini, yeni kurmakta
olduğu toplumun ulusal nitelikleriyle bütünleştirme çabasının bundan daha
kesin kanıtı olabilir mi?
:::::::::::::::::::
IV-) ATATÜRK'ÜN LİDERLİĞİNİN SOSYAL PSİKOLOJİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Bilindiği gibi, insanların grup içindeki davranışları son yıllarda yeni bir
bilimin, sosyal-psikoloji biliminin konusunu oluşturur. Bireyin grup içindeki
davranışları, onun yalnız bireysel değil, aynı zamanda toplumsal niteliklerini
de sergiler. Ayrıca, her birey, grup içinde, öteki bireylerin varlıklarından
ve niteliklerinden de etkilenir. İşte küçük grupların incelenmesi, bireyin
gerek bireysel, gerekse toplumsal nitelikleri hakkında çağımızda yeni
bilgilerin elde edilmesine yol açan bir bilim dalını oluşturmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk'ün liderlik özellikleri toplumsal açıdan olduğu kadar,
sosyal-psikoloji açısından da son derece ilginç sonuçlar ortaya koymaktadır.
Bilindiği gibi gerek insan, gerekse toplum karmaşık varlıklardır. Bu
karmaşık varlıkların bir bütün oluşturan özellikleri, birbirlerine bağımlı ve
ancak öteki ögelerle birlikte bir anlam taşıyan niteliktedir. Bu nedenle,
soyutlama ve tek tek özellikleri ele alma, büyük ölçüde insanı yanılgılara
götürebilir. Yine de bilim, gerek insanı, gerekse toplumu, belli soyutlamalar
ve alt konular biçiminde parçalara ayırarak inceler. Çünkü, gerek toplum,
gerekse insan, tek başına tümüyle ele alındığında, kolay sonuca ulaşmayı
engelleyecek ölçüde karmaşık yapı sahibidirler.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 12:44   #262
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

İşte bu gerçekleri akılda tutarak, önce liderlik konusundaki bilimsel
tanımlara, sınıflamalara ve özelliklere bakmak, Atatürk'ün liderliğini tam
anlamıyla değerlendirebilmek için son derece gereklidir.
:::::::::::::::::::
1) Liderliğin Kaynağına İlişkin Görüşler
Lider nereden gelir? Onu yaratan etkenler nelerdir? Bu kişinin liderliği
hangi ögeler sonucunda ortaya çıkar? Sosyal-psikoloji bilimi bu soruların
yanıtları üzerinde uzun uzun durmuştur. Araştırma ve incelemelerini grup içi
liderlik kavramı üzerinde odaklaştıran sosyal-psikolojinin bulguları hiç
kuşkusuz toplumsal çaptaki liderlik olayına da ışık tutucu niteliktedir.
Sosyal-psikoloji bilimi, liderlik konusunda bize önce iki kaynak gösteriyor.
Kağıtçıbaşı bunları kişisel liderlik ve ortamsal liderlik olarak ayırıyor
(Kağıtçıbaşı, 1976:229-232).
Kişisel Liderlik Modeli
Kişisel liderlik modeline göre, liderin nitelikleri, kendi kişiliğinden
gelmektedir. Bu niteliklerin bir kısmı doğuştandır. Bir kısmı ise sonradan
kazanılmış olabilir. Fakat, kesin olarak, kişisel liderlik modelinde, lider
olan bireyin belli nitelikleri öteki insanlardan farklıdır. Daha aşağıda
ayrıntılı olarak göreceğimiz bu nitelikleri kısaca --öteki insanları etkileme--
yeteneği diye adlandırabiliriz.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 12:44   #263
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

İşte, kişisel liderlik modeline göre; ayrıntıları ne olursa olsun, bazı
kişisel --liderlik yeteneklerine-- sahiptirler. Bu kişiler, ister grup içinde
olsunlar, ister olmasınlar, hep --lider kişiler--dir. Çünkü, özellikleri
çevrelerinden değil, kendilerinden gelir.
Ortamsal Liderlik Modeli
Ortamsal liderlik modeli, kişisel liderlik modelinin karşıtıdır. Bu
yaklaşıma göre, lideri yaratan, ortaya çıkaran koşullar, ortamın koşullarıdır.
Bir grubun lidere gereksinme duyması, bir kişinin iletişim ve etkileşim
kanalları bakımından liderin bulunması gereken yerde olması, yani, bütün
kanalların merkezinde yer alması, bu anlayışa göre, lideri yaratan
özelliklerdir. Bir başka deyişle, bu modelde, bireyin kişilik nitelikleri
önemli değildir. Çevrenin gereksinmeleri ve bireylerin iletişim ve etkileşim
kanalları karşısındaki durumları, herhangi bir kişiyi lider yapabilir. Bu
görüşü kanıtlayıcı bazı deneyler de vardır. Örneğin, içine kapanık bir
kişinin, iletişim ve etkileşim kanallarının ortasına konduğunda dışadönük
davranışlar yaptığı saptanmıştır.
Görüldüğü gibi, ortamsal model, liderlik konusunda, bireyin niteliklerini
bir yana bırakarak, bütün ağırlığı ortama, çevrenin gereksinme ve koşullarına
vermektedir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 12:45   #264
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Etkileşim Modeli
Sosyal-psikoloji bilimi, bize, bu iki modelin arasında yer alan ve gerçeğe
daha yakın bir başka model de veriyor: Etkileşim modeli.
Etkileşim modeline göre, lideri yaratan ögeler, hem ortamın gereksinme ve
koşulları, hem de bireyin özellikleridir. Örneğin, bir işin başarılması
gerektiği zaman, o işin başarılmasını sağlayıcı özelliklere sahip olan kişi
lider olur. Bu model, gerek ortamı, gerekse bireyi dikkate aldığı ve daha
önemlisi, ortam ile bireyin etkileşimine dayalı olduğu için, hiç kuşkusuz,
gerçeğe en yakın olan modeldir.
:::::::::::::::::::
2) Atatürk'ün Liderlik Kaynaklarına Göre Değerlendirilmesi
Atatürk'ü ve küçük Mustafa'yı Atatürk yapan koşulları yakından incelediğimiz
zaman, kişisel, ortamsal ve etkileşim liderlik modellerine göre son derece
ilginç sonuçlarla karşılaşıyoruz: Her üç model de Atatürk'ün liderliğinin
kaynağını açıklamakta işlevsel olmaktadır.
Daha önce, Mustafa Kemal'in gerek kişisel nitelikleri, gerekse, kendisini
hazırladığı sıralarda edindiği bilinçli özellikler açısından hemen hemen
tümüyle kişisel liderlik modeline tam oturduğunu görmekteyiz. Üstelik, gerek
Trablusgarp, gerekse Şam gibi yerlerde, yabancı ve düşman bir ortamda, henüz
çok daha gençken, aldığı tutumlar ve yaptığı davranışları tam bir liderin
resmini çizmektedir (Özellikle Şam olayları için bkz: Atay, 1955).
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 12:45   #265
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bu niteliklerine bir de kendi liderliğini (kendini bilinçli olarak
hazırlamasına ek olarak) bilinçli kullanma ve yaratma konusundaki çabaları
eklenirse --kişisel liderlik--, modelinin adeta Mustafa Kemal Atatürk için
kurulmuş olduğu izlenimi bile edinebilir insan. Ya da tam tersi, sanki
Mustafa Kemal Atatürk, kendi liderliğinin kişisel ögelerini adeta --bilimsel--
bir biçimde üretmiştir denilebilir. --Kişisel liderlik-- modeli ile Mustafa
Kemal Atatürk'ün öyküsü tam bir çakışma içindedir.
Öte yandan, --ortamsal liderlik-- açısından da Atatürk ile model arasında tam
bir uyum görülmektedir. Gerek içinde bulunduğu toplumsal ortam, gerekse kendi
grubu içindeki ilişkiler, tam bir lider arayışını simgeler.
İmparatorluğun çöküşü sırasında geleneksel liderliği temsil eden Padişah,
düşmana teslim olmuştur. Askeri güçle de desteklenen siyasal liderlik ise,
İttihat ve Terakki Partisi'nin liderlerinin kişiliklerinde yurt dışına
kaçmıştır. Böylece, Padişah'ın Halife kişiliğinin temsil ettiği dinsel
liderlik dışında, toplumdaki bütün kurumsal liderlik görevleri boşalmıştır.
Zaten Alman komutanların varlığıyla ulusal denetimden çıkmış olan askeri
liderlik, Başkomutan Vekili Enver Paşa'nın yurt dışına kaçmasıyla, tümden
dağınık bir niteliğe bürünmüş, teslim olan İmparatorluk içinde, işlevsel bir
görevi bile kalmamıştı.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 12:45   #266
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Tarihsel açıdan olaya bakıldığında, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u
fethiyle başlayan Batılılaşma çabaları, Tanzimat ile, Batı denetimine
girdikten sonra bile sürmüş, fakat, savaşın yenilgiyle bitmesi sonunda, havada
kalmış bir süreç durumuna gelmişti. Böylece, İmparatorluğun ya da onu
oluşturan toplum katmanlarının kültürel kimliği de sonu getirilmeyen bir
serüven içinde belirsiz kalmıştı. Hiç kuşkusuz, düşmana boyun eğmiş bir
Padişah'ın simgelediği İslam bu kimliği sürdürecek güçte değildi.
Uluslararası ilişkiler ve dünyadaki güç dengesi bakımından da hem denizleri,
hem petrol bölgelerini denetleyen bir Anadolu. Ortadoğu'da sahipsiz ya da
yalnız İngiliz ya da Rus (Sovyet) nüfuz bölgesi olarak gelişemezdi. Böylece
yalnız Osmanlı'nın iç dinamiği açısından değil, dünyadaki güç dengesinin
belirlediği dış dinamik açısından da, çöken İmparatorluğun enkazı üzerinde
bir liderlik boşluğu, mutlaka doldurulması gereken bir boşluk ortaya
çıkmıştır.
Mustafa Kemal'in Grubu
Grup içi ilişkilere bakıldığında, bu grup Osmanlı generalleri olarak
algılanmak zorundadır. Osmanlı generalleri arasında ise, Enver Paşa'nın
otoriter tutumu ve İttihatçıların siyasal baskısı, ordudaki Alman varlığı,
çok çeşitli cephelerde savaşılması, bu savaşların genellikle yenilgiyle son
bulması, Enver Paşa'nın kaçışıyla simgelenen siyasal ve askeri liderlik
boşluğunu tam anlamıyla toplumsal gerçeğin bir parçası durumuna getirmiştir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 12:45   #267
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bir kısım generallerin işgal kuvvetlerince tutuklanması ve Malta'ya
sürülmesi de bu gerçeğe daha acıklı bir durum kazandırmıştı. Yenik Osmanlı
İmparatorluğu'nun generalleri arasında gerek hiyerarşik açıdan, gerekse doğal
açıdan işlevsel olarak --lider boşluğu-- vardı. İşte --Anafartalar
Kahramanlığı--nın doğal, --Üçüncü Ordu Müfettişliği--nin ise hiyerarşik açıdan,
bir ölçüde de olsa çözdüğü --liderlik-- sorunu, Osmanlı generalleri bir grup
olarak düşünüldüğünde, gruba bağlı ortamsal ögelerin gereksinme belirlediği
bir durumdaydı.
Bütün bu iç toplumsal, siyasal, askeri ve grupsal ögelere ek olarak, dış,
uluslararası denge ögeleri de --Anadolu'da bir lider-- arıyordu. Tarihin tüm
koşulları, böyle bir liderin yaratılması konusundaki gereksinmeyi en belirgin
ve vurucu bir biçimde Anadolu toprağı üzerinde odaklaştırmıştı. Bu ortamsal
ögeler o denli güçlüydü ki, Şevket Süreyya Aydemir: Mustafa Kemal olmasaydı,
Ali Fuat Paşa (Cebesoy) bir lider olabilirdi, der (Aydemir, 1966:43) .
Etkileşim modeli, ortamsal ve kişisel liderlik modellerine göre (niteliği
gereği) hem Mustafa Kemal Atatürk olayını en iyi çözümleyen, hem de gerçeği
en iyi yansıtan modeldir. Çünkü, hem Mustafa Kemal'in kişisel niteliklerini,
hem de onu yaratan toplumsal ve grupsal koşulları, kendi başlarına olduğu
kadar birbirleriyle olan etkileşimleri açısından da ele alır.
Gerçekten de Mustafa Kemal Atatürk ile çağının dünya ve toplum koşulları
mensubu bulunduğu grubun koşullarıyla tam bir çakışma ve uyum içinde
görünmektedir. Bu koşullar onun kişisel liderlik niteliklerini verimli bir
biçimde ortaya çıkaran ve işlevsel kılan ögelerdir.
Bu konudaki en güzel yargılardan biri yine Şevket Süreyya tarafından
verilmiştir:
--... Mustafa Kemal, hem toplumumuzun ve devrimizin bir eseri'dir, hem
kendini yaratan bu toplumun ve çağın hayat ve kaderine tesir ederek onlara
yön ve şekil vermiştir.-- (Aydemir, 1963:II).
Sonuç olarak, Atatürk gerçeğinin, liderlik konusunda, her üç modele de
bütünüyle uyduğunu söyleyebiliriz. Pek doğal olarak, bu modellerden,
toplumsal gerçeğe en uygun olan --etkileşim modeli-- Atatürk olayını da daha
kapsamlı ve eksiksiz açıklamaktadır.
:::::::::::::::::::
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 12:46   #268
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

3) Liderlik Türleri
Bir grubun içindeki liderlik çeşitli ölçütlere göre sınıflandırılmıştır.
Gerek karar alma mekanizmaları, gerekse grubun işlevleri, bu
sınıflandırmalarda kullanılan ölçütlerdir.
Bir grubun içinde kararların nasıl alındığı, grubun niteliklerine bağlı
olduğu kadar, liderin kişilik niteliklerini de yansıtan bir olgudur. Grubun
nitelikleri ile, liderin kişisel özellikleri birbirleriyle çakıştığı ve
uyuştuğu zaman karar alma mekanizması çok daha etkin çalışır. Liderlik de çok
daha güçlü olur. Grubun karar mekanizmalarına göre genel olarak üç tür
liderlik görülür (Kongar, 1978:90).
Otokratik Liderlik
Grubun yapısına göre, karar alma mekanizmalarınca belirlenen birinci
liderlik tipi --otokratik liderlik--tir. Bu yapı içinde, kararlar, liderin
kendisi tarafından alınır. Grubun öteki üyelerine danışma, liderin istek ve
hiyetlerine bağlıdır. Bu liderlik türünde, kararların belirleyicisi liderdir.
Öteki üyelerin rolü, bu kararlara uymak biçiminde ortaya çıkar.
Demokratik Liderlik
Kararların grubun kendisi tarafından alındığı yapı içindeki liderlik
--demokratik liderlik--tir. Bu tür liderlikte, kararlar, liderle birlikte,
grubun bütün öteki üyelerinin de katılmasıyla alınır. Her üyenin karar
mekanizmasına katılımı, liderinkine eşittir.
--Bırakınız Yapsın!-- Türü Lider
Karar mekanizmalarının belirlediği son liderlik türü, --Bırakınız yapsın--cı
(Laissez-Faire'ci) liderlik tipidir. Bu yapıda, kararlar, tek tek üyelere
bağlıdır. Bir başka deyişle, adeta, ortak bir karar yapısı yoktur bu tür
grupların içinde. Böylece liderlik de özellikle karar alma bakımından
önemini yitirmiş gözükmektedir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 12:46   #269
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Toplumsal-Duygusal Liderlik ve Görev Liderliği
Karar mekanizmaları dışında bir başka liderlik türü ölçütü, grubun içindeki
rollere ilişkin olarak yapılmıştır. Buna göre, her grup içinde iki tür rol ve
dolayısıyla iki tür liderlik vardır: Bunlar, grubun bütünlüğünü ve grup olarak
varlığını sürdürmesine yönelik --toplumsal-duygusal-- roller ve grubun bir işi
gerçekleştirmesine yönelik olan --görev-- rolleridir. Böylece, her grup içinde
biri grubun varlığını korumaya, biri de grubun iş yapmasına yönelik iki ayrı
tür rol ve dolayısıyla iki ayrı tür liderlik ortaya çıkmaktadır (Bales,1958).
--Birlikte ne güzel çalışıyoruz--, ya da --Bizim gibi anlaşan insanların bir
arada bulunması insanı rahatlatıyor.-- gibi yargıların belirlediği
toplumsal-duygusal roller, bu rolleri üstlenen kişileri toplumsal-duygusal
lider yapar. Buna karşılık, --Hadi arkadaşlar, şu işi de bitiriverelim--, ya da
--Çoğu gitti, azı kaldı-- gibi ifadelerin ardındaki roller de, görev liderliğini
yaratır.
Burada gerek karar mekanizmalarıyla, gerekse roller ile ilgili liderlik
tiplerinin her zaman farklı kişilerde odaklaşmak zorunluluğunun bulunmadığını
da belirtmeliyim. Kimi zaman, aynı kişi hem toplumsal-duygusal liderliği, hem
de görev liderliğini yüklenebileceği gibi, aynı lider, zaman zaman otokratik,
zaman zaman da demokratik usullerle karar alabilir.
Bilimsel soyut modellerin, karmaşık toplumsal ve insani gerçeği algılamak
için soyutlamalara ve sınıflamalara gittiği hiçbir zaman akıldan
çıkarılmamalıdır. Bu nedenle de bilimsel modeller çoğu zaman gerçeğin ancak
bir bölümünü yansıtır. Bunun sonucu olarak, gerçeğin tümden algılanması kimi
zaman birkaç soyut modelin birlikte kullanılmasıyla da gerçekleştirilebilir.
Mustafa Kemal Atatürk, genel eyleminin süresi ve çeşitliliği dolayısıyla,
liderliğin hemen hemen tüm çeşitlemelerini başarıyla kullanmıştır. Biraz
aşağıda göreceğimiz bu durumdan önce, hangi durumlarda hangi tür liderliğin
geçerli olduğuna bakalım.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 12:46   #270
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Grup amacını gerçekleştirmeye yönelik görev rollerine, yani iş yapmaya,
grup üyelerinin katılımı yüksek olduğu zaman, toplumsal-duygusal liderliğin
büyük ölçüde önemini yitirdiği, yapılan gözlemler arasındadır. Buna karşılık,
grubun görevi üyelerce pek benimsenmediği zaman, toplumsal-duygusal roller ve
bu konudaki liderlik daha büyük bir önem kazanmaktadır (Burke, 1968). Örneğin,
görevlerin meşruluğu tartışmalı olduğunda ya da görev erişilmez, yerine
getirilemez bir biçimde algılandığında, grubun devamını sağlayıcı liderlik
birdenbire büyük önem kazanmaktadır. (Biraz aşağıda, Atatürk'ün sofrasının,
bu işlevi yerine getirmekten kaynaklandığını göreceğiz.) Yalnız burada,
toplumsal-duygusal liderlik ile, görev liderliğinin aynı kişide
birleşebileceği gerçeği unutulmamalıdır.
Atatürk'ün Liderlik Türlerine Göre Değerlendirilmesi
Mustafa Kemal Atatürk, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılış dönemindeki ordu
komutanlıklarından, Kurtuluş Savaşı'nın ilk yıllarındaki Kongre
başkanlıklarına, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Başkomutanlıktan
yeni devletin Cumhurbaşkanlığına dek, çeşitli resmi liderlik görevlerinde
bulunmuştur. Bu görevlerinin çoğunda kendisine düşen işlevler farklı
farklıdır. Kimi zaman meşru otoriteye başkaldıran bir asi komutan
durumundadır. Bir başka deyişle, çevresiyle ilişkiler açısından Mustafa
Kemal'in durumu farklı zamanlarda farklı nitelikler taşır. Bu nedenle de
gerçekleştirmek istediği amaçların, toplumun siyasal ve kültürel yapısı
bakımından --meşruluğu-- ve gerçekleştirilebilirliği farklı aşamalarda değişik
görünümler kazanır.
Örneğin, Samsun'a gittiği sıralarda ve Erzurum Kongresi öncesindeki durumu
ile; Sivas Kongresi Heyet-i Temsiliye Başkanı olarak durumu farklıdır.
Birinci Büyük Millet Meclisi Başkanı ile, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurreisi
sıfatları arasında bile önemli farklar vardır. Anafartalar Grup
Komutanlığından; --Fahri Yaver-i Hazret-i Şehriyari--liğe, Üçüncü Ordu
Müfettişliğinden, Türkiye Büyük MilIet Meclisi Ordularının Başkomutanlığına
ve Cumhurbaşkanlığına kadar, çevresiyle olan ilişkileri, sürekli bir
niteliksel değişim içindedir.
Bütün bu ilişkiler içinde Mustafa Kemal Atatürk, grup içindeki otoritesini
kimi zaman ödül ve ceza verme gücüne, kimi zaman meşruiyetine, kimi zaman
cazibesine, kimi zaman da uzmanlığına dayamıştır. Bilindiği gibi bunlar,
sosyal-psikoloji biliminin dört güç kaynağı, yani bir grubun içindeki buyurma
erkinin temelleri olarak belirlediği ögelerdir (French ve Raven, 1960).
Böylece, değişen durumuna göre, karar alma biçimleri de farklılıklar gösterir.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 21:33 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580