Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Tarih

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10-02-2007, 14:17   #321
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Mustafa Kemal'in İttihatçılara Karşı Tutumu
Bütün bu örgüt ilişkileri içinde, Mustafa Kemal, sonradan, hep İttihatçılara
kuşkuyla bakmayı öğrenmiştir. Bunun dört nedeni vardır: Birinci neden
İttihatçıların Mustafa Kemal'i hiçbir zaman benimsememiş olmalarıdır. İkinci
neden bir İmparatorluğun batışından sorumlu tutulmalarıdır. Üçüncü neden ise,
toplumu İttihatçı-İtilafçı diye bölmüş olduklarından, Bağımsızlık Savaşı
sırasında gereksinme duyulan dayanışma ve birliği zedeleyici etki
yapabilecekleri kaygısıdır. Dördüncü neden de Mustafa Kemal'in kendisinin
denetimi dışına kayabilecek herhangi bir örgütsel ilişkiye izin vermeyecek
denli gerçekçi ve devrimci bir lider olmasıdır (Selek, Mustafa Kemal'e karşı
olan İttihatçıları iki gruba ayırır: --Bazıları memleket kurtuluncaya kadar
Mustafa Kemal Paşa'yı desteklemenin lüzumuna inanıyorlardı. Sonra ilk fırsatta
onu devirip İttihatçıları memlekete hakim kılmak niyetindeydiler. Daha
aceleci olanları ise memleket dışındaki İttihatçı liderlerle, ezcümle Enver
Paşa ile temastaydılar ve bir an önce Enver Paşa'nın memlekete gelerek işin
başına geçmesi için gizlice çalışıyorlardı.-- (Selek, 1973:575).).
Bütün bu gerçeklere karşın, yine de, ilerde göreceğimiz gibi, Ulusal
Kurtuluş Savaşı büyük ölçüde eski İttihatçıların da desteğiyle
gerçekleştirilmiştir. Çünkü, ülkenin özellikle sivil ve aydın kesiminin büyük
bir kısmı İttihatçıydı. Düşmana karşı yürütülen savaşta, bu insan gücünden
yararlanmamak, (hele Atatürk gibi geniş cepheci bir lider için) düşünülemezdi.
:::::::::::::::::::
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 14:18   #322
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

III-) ÜÇÜNCÜ DÖNEM: --REDD-İ İLHAK VE MÜDAFAA-İ HUKUK CEMİYETLERİ--
Mustafa Kemal Atatürk'ün en büyük şanslarından biri hiç kuşkusuz, Birinci
Dünya Savaşı yenilgisi kadar, ülkenin düşman tarafından işgal edilmesiydi. Bu
eylem, ona, kafasındaki bütün planı gerçekleştirmesine yardımcı olacak bir
toplum desteği sağlamıştı. İttihatçısıyla, İtilafçısıyla, eşrafı, ayanı ve
halkıyla, bütün bir Anadolu, ancak düşman tehdidi karşısında onun liderliği
altında birleşebilmiştir.
Aslında bu dönemin --örgüt-- sorunu, önceki iki dönemden çok farklıdır. Çünkü,
artık temsil ilkesine dayalı bir --üst örgütlenme-- sorunu olarak ele
alınmaktadır. Temeldeki --örgütlenme--; düşmanın işgali dolayısıyla
kendiliğinden oluşmuştur. Yapılacak iş, bu tepkileri bütünleştirmek ve kendi
devrimci eylemine destek olacak toplumsal, siyasal ve hukuksal temellerin
oluşturulmasında kullanmaktı.
Oysa, daha önce --örgüt-- sorunu, devrimi gerçekleştirecek bir çekirdek
oluşturmak ya da böyle bir çekirdeği geliştirerek devleti denetim altına
almak biçiminde algılanıyordu.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 14:18   #323
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Kendiliğinden Gelişen Örgütler
Birinci Dünya Savaşı'nı noktalayan Mondros'dan sonra, yurt topraklarını
savunmak için hemen birtakım örgütler kurulmaya başlanır. Örneğin, Mondros'dan
hemen iki gün sonra, 2 Kasım 1918'de Trakya-Paşaeli Müdafaa Heyeti Osmaniyesi
adlı bir örgüt kurulmuştu bile (Bu arada Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Sahnenin
Dışındakiler adlı yapıtında anlattığı aydınlar da İstanbul'da boş
durmuyorlardı. (Tanpınar, 1973).Örneğin, İzmir'in işgali üzerine İstanbul
Darülfünun'unda, Fatih'te Üsküdar'da, Sultanahmet Camii'nde, Kadıköy'de,
Sultanahmet'te (iki kez) yedi büyük toplantı ve miting yapılmıştı. Bu miting
ve toplantılarda, Halide Edip'ten, Rıza Nur'a kadar hemen hemen o dönemin
bütün aydınları rol ve söz almışlardı (Arıburnu, 1975).). (Karaçam, 1970:145).
Bu örgütün 22 Ocak 1919'da İstanbul'da yapılan toplantısında: 1) Trakyalılara
birlik ruhunun, içinde bulunulan durumdan çıkmak için tek yol olduğunu
anlatmak, 2) Trakya'nın toprak bütünlüğünü ve nüfusunun yüzde 75 Türk
olmasından dolayı, bölgenin Türklere ait olduğunu dünyaya duyurmak, 3) Doğu
Trakya'ya (Edirne, Kırklareli, Tekirdağ) gelen Yunan askerinin
topraklarımızdan çıkarılması için gerekli girişimlerde bulunmak gibi önemli
kararlar alınıyordu.
Fakat, yurdun her yerindeki tepkiler aynı değildi. Örneğin, İzmir'deki
Redd-i İlhak örgütünün kurucularının aktardıklarına göre, Ege bölgesinin pek
çok yerinde, İzmir'in işgalinden sonra bile, düşmana karşı ancak Padişah
hükümetinin önlem alabileceği, Redd-i İlhak üyelerinin geldikleri yerlere
geri dönmeleri ve milletin başını belaya sokmamaları gerektiği söylenmiştir
(Ülkenin pek çok yerindeki durum İzmir'den çok farklı değildi. Örneğin,
Kocagöz'ün bir romancı olarak Gerede için çizdiği resim de aynı görüntüyü
verir (Kocagöz, 1962:267).) (Aydemir, 1964:146).
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 14:18   #324
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Atatürk, bu girişimleri yakından izliyor ve onları belli bir çerçevede
toparlamayı düşünüyordu. Örneğin, yukarıda sözünü ettiğim Trakya-Paşaeli
örgütünün ileri gelenleri ile İstanbul'da görüşmüş olduğu anlaşılıyor. Kendi
ifadesine göre bunlar, --Osmanlı Devleti'nin izmihlalini çok kuvvetli bir
ihtimal dahilinde görüyorlardı. Vatanı Osmani'nin inkısama uğrayacağı
tehlikesi karşısında, Trakya'yı, mümkün olursa Garbi Trakya'yı da zaptederek,
bir kül olarak İslam ve Türk camiası halinde kurtarmayı düşünüyorlardı. Fakat
bu maksadın temini için o zaman varidi hatırları olan yegane çare
İngiltere'nin, bu mümkün olmazsa Fransa'nın muavenetini temin etmekti. Bu
maksatla bazı ecnebi rical ile temas ve mülakatlar da aramışlardı.
Hedeflerinin bir Trakya Cumhuriyeti teşkili olduğu anlaşılıyordu.--
(Atatürk, tarihsiz:3-4).
Bu arada, bir üyesine, --geldiği yere dönüp, başlarını belaya sokmamasının
söylendiği-- İzmir Redd-i İlhak örgütü de, hemen İzmir'in işgali üzerine
kurulmuştu. Atatürk'ün belirttiğine göre, Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda,
kurulan örgütler arasında genel merkezi İstanbul'da olan --Vilayatı Şarkiye
Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti-- de vardı. Ayrıca, Trabzon'da da
--Muhafaza-i Hukuk-- adıyla bir örgüt kurulmuş ve İstanbul'da --Trabzon ve
Havalisi Ademi Merkeziyet Cemiyeti-- diye bir başka dernek oluşturulmuştu.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 14:18   #325
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Örgütsel Yapının Güçlendirilmesi
Mustafa Kemal, Anadolu'ya geçer geçmez, ilk iş olarak; halkın kendi içinden
geliştirdiği tepki ile kurduğu bu --örgütsel yapı--yı yaygınlaştırmaya ve
güçlendirmeye çalışmıştır (Örneğin, Mut Müdafaa-i Hukuk Teşkilatı, 12'nci
kolordu topçu komutanı Yarbay İzzet'in girişkenliği ile örgütlenmişti. Bu
teşkilatın 2 Ocak 1920'de aldığı bir kararla subaylara ve erlere verilecek
maaşları saptadığı anlaşılıyor. İlginç olduğu için belirtiyorum : Bölük
komutanı 31.50 lira. takım subayları 30 lira, başçavuş 24 lira, çavuş 21 lira,
onbaşı 18 lira, piyade sabit erat 15 lira, piyade seyyar erat ve postalar 25
lira, katip ve veznedarlar 20 lira (Kurtuluş Savaşı'nda İçel Tarihini Yazma
Komitesi, 1971:124).).
Burada hem taktik, hem stratejik amaç vardır. Taktik olarak, Rumların ve
Ermenilerin kurdukları ayrılıkçı örgütlerin dengelenmesi, strateji olarak ise,
--ulusal egemenlik-- kavramının geliştirilmesi, bu --örgütçülük--ün ardında yatan
nedenlerdir.
Mustafa Kemal, Havza'ya gelir gelmez hemen --örgütlenme-- ile uğraşmaya
başlar. Hem Havzalılara örgütlenmenin gereğinden söz eder, hem de Diyarbakır,
Erzurum, Van, Bitlis, Mamuretülaziz, Sivas Vilayetleri ile Erzincan ve Kayseri
Müstakil Mutasarrıflıkları'na şu telgrafı çeker:
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 14:18   #326
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

--Vilayatı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin vilayet merkezleriyle
livalarında ve mülhakatında teşkilatı var mıdır? Belli başlı müessis ve
mümessilleri kimlerdir? Civar vilayetlerdeki teşkilatı ile haizi irtibat ve
muhabere midir? Başka cemiyet var mıdır? Bitahkik iş'arına inayetlerini rica
ederim. Mustafa Kemal.-- (Atatürk,tarihsiz: 901) .
Görüldüğü gibi, --örgütçü lider-- hemen örgüt durumunu saptamak üzere eyleme
geçmiştir. Soruları da oldukça ilginçtir. Hem bütün örgütlenmeyi öğrenmek
istemekte, hem örgütün merkezi ile şubeleri arasındaki ilişkiye dikkat
etmekte, hem de olayı kişileştirerek, isim sormaktadır. Hiç kuşkusuz,
girişeceği ölüm-kalım savaşında, bireylerin kişilikleri de, içinde
bulunacakları örgütsel yapı denli önemlidir. Bunu en iyi bilenlerden biri ise,
daha öğrencilik yıllarında ihbar edilmiş olmanın acısını yaşayan Mustafa
Kemal'dir.
Aslında, Anadolu'ya geçer geçmez, İstanbul'da edindiği bilgilere göre
örgütlenmeyi yaymak peşinde olan Mustafa Kemal, Trabzon'a da şu telgrafı
çeker:
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 14:18   #327
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1- Trabzon'da müteşekkil Ademi Merkeziyet Cemiyeti'nin tarihi teesüsü ve
programı nedir? Hükümetin müsaadesine mazhar mıdır? Müessisleri kimlerdir?
Şimdiye kadar hükümetçe mazbut olan ef'aliyle hattı hareketleri nedir?
2- Vilayatı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin Trabzon'daki merkez ve
mümessilleri kimlerdir?
3- Her iki cemiyetin merkez ve mülhakatı vilayetteki teşkilatı ne
derecededir? Bu iki cemiyetten başka cemiyet var mıdır? Müsaraaten inba
buyurulmasını rica ederim.-- (Atatürk, tarihsiz: 902).
Yanlış Anlaşmalar
İşin ilginç yanı, hemen Haziran başında giriştiği bu çabalara son derece
duyarlı yanıtlar almış olmasıdır. Aslında, İttihatçıların çoğunlukta olduğu
yöneticiler, --örgüt--ün öneminin çok iyi farkındaydılar. Bakın o sırada Bitlis
Valisi olan Mazhar Müfit, 44 sayı ve 1 Haziran 1335 tarihini ve --Üçüncü Ordu
Müfettişi Fahri Yaver-i Hazret-i Şehriyari Mustafa Kemal-- imzasını taşıyan
telgrafı aldıktan sonra nasıl düşünüyor:
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 14:18   #328
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

--Damat Paşa'nın Şark vilayetlerinin Ermenistan'a terki hakkındaki yumuşak
ve mütemayil hareket tavrı sezilir sezilmez, teşekkül eden --Vilayatı Şarkiye
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti-- anlaşılan Mustafa Kemal Paşa'nın eli ile tasfiye
edilecek. Paşa telgrafında başka cemiyetlerden bahsederken de herhalde
--İttihat ve Terakki--yi kastediyor. Anlaşılan, hem Müdafaa-i Hukuk'u, hem de
--İttihatçı-- diye hepimizi ortadan yok edecek.-- (Kansu, 1966:12).
Görüldüğü gibi Mustafa Kemal'in İttihatçılarla arasının iyi olmadığı bilinen
bir gerçektir. Ayrıca liderleri yurt dışına kaçmış olmakla birlikte, İttihat
ve Terakki'nin --örgüt-- olarak gücünü hala sürdürdüğü de Mazhar Müfit'in
anılarından açıkça anlaşılmaktadır.
Mustafa Kemal'in çektiği telgraflara ilginç yanıtlar gelir. Örneğin,
Trabzon'dan gelen yanıt oldukça umut vericidir (Erdaha, 1975:179):
--Trabzon'da Ademi Merkeziyet Cemiyeti yoktur. Dersaadette müteşekkil Trabzon
ve Havalisi Ademi Merkeziyet Cemiyeti tarafından birkaç ay evvel gelip,
geçenlerde avdet eden Nazmi Efendi isminde bir murahhasın teşebbüsü üzerine
Of kazasıyla Lazistan livası dahilinde Ademi Merkeziyet şubeleri açılmıştır.
Trabzon Muhafaza-i Hukuku Milliye Cemiyeti memleketin ileri gelen eşraf ve
mütehayyizanı meyanından müntehap ve Murathanzade Ziya ve Nemlizade Sabri ve
Çulhazade Kadri ve Hacı Ali, Hafızzade Mehmet Salih ve Kazazzade Hüseyin ve
Abanozzade Hüseyin ve Hatipzade Emin Efendilerden mürekkeptir ve bu heyetin
ikdamatı, rabıtai Osmaniye'nin muhafazası gibi bir hissi vatanperveraneden
mülhemdir. Bu cemiyetin bütün mülhakatta birer şubesi bulunuyor. Bundan maada
Trabzon'da bir de İhtiyat Zabitan Cemiyeti olduğunu arzeylerim.--
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 14:19   #329
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Böyle olumlu telgrafların yanında, Mazhar Müfit'inki gibi ne olduğu
belirsiz yanıtlar da vardır. Öyküyü yine bu inanmış İttihatçı'nın (ki sonradan
inanmış bir Mustafa Kemalci olmuştur) ağzından dinleyelim:
--Tabii her şeyden gafil ve şüphelere boğulu bir halde, kendisine telgrafla
cevap verdim ve cemiyetlerden maksadının ne olduğunu, neleri ve kimleri
kasdettiğini sordum. Gerçi, Bitlis'teki üçdört yüz nüfus arasında henüz
Müdafaa-i Hukuk teşekkül etmemişti ama, memurlar ve halk arasında İttihatçı
olanlar vardı ve bunlar İttihat ve Terakki Cemiyeti'ni kendi aralarında hala
yaşatıyorlardı.
Zannetmiştim ki, Mustafa Kemal Paşa bize: --Bitlis'te İttihat ve Terakki
Cemiyeti devam etmektedir-- dedirtmek ve arkasından da hepimizi tevkif
ettirmek istiyor. Hem vakit kazanmak, hem tedbir sağlamak bakımından,
--Şifreli telgrafınızı halledemedim-- diyen ve izahat isteyen telgrafımı
çekerken bilhassa bu noktanın aydınlanmasına büyük bir ehemmiyet veriyor ve
Erzurum'daki Müdafaai Hukuk Cemiyeti'nin durumunu da şiddetle merak
ediyordum.-- (Kansu, 1966:12-13).
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-02-2007, 14:19   #330
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Kansu'nun anlattığına göre, Mustafa Kemal bu telgrafı alınca Erkanıharbiye
Reisliği'ni yapmakta olan Miralay Kazım'a (Dirik) : --Bu vali galiba bizden
değil, yahut da bize itimat etmiyor.-- demiş.
Bu zor koşullar altında, Mustafa Kemal bir yandan çevresindeki tüm ordu
birlikleriyle temas kuruyor, bilgi alıyor, bir yandan da halk düzeyinde
(yani, kamuoyu liderleri düzeyinde) genel bir --örgütlenme--nin çatısını
oluşturmaya çalışıyordu. Yine ilk çektiği, örgütler hakkında bilgi isteyen,
44 numaralı şifreye verilen yanıtlardan birinde Diyarbakır'daki durum şöyle
anlatılmıştı:
--Burada Vilayatı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti teşekkül etmemiştir.
Ancak bu yakınlarda Erzurum ve Trabzon'dan vilayet belediyesine keşide olunan
Kürdistan hakkındaki heyecanamiz telgrafnamelerden telaşa düşen ahalii
Hıristiyaniyenin bu bapta bazı teşebbüsatta bulundukları meşhuttur.
Diyarbekir'de bazı... gençlerden teşekkül eden Kürt Cemiyeti, İngiliz
himayesinde bir Kürdistan istiklaliyetini takip eden propaganda yapması
üzerine buraya gelen Süleymaniye hakimi siyasisi Mister Nowill'in efkarına
kapılarak beynelahali bunun şiddetle reddi ve bu teşebbüsatın cemiyetler
kanununa ademi mutabakatı hasebiyle mezkur cemiyet sed ve vilayetçe takibatı
kanuniye yapılmakta bulunmuştur. Elyevm Diyarbekir'de İtilaf ve Hürriyet
Fırkası mevcut olup, bundan başka cemiyet yoktur Efendim.--
(Atatürk, tarihsiz:903-904).
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 19:02 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580