1914 yılında Osmanlı İmparatorluğunun 156.4 milyon Osmanlı Lirası (veya 142.2 milyon Sterlin) dış borç bakiyesi olduğu tespit edilmiştir. Buna kısa vadeli (veya dalgalı) borçlar dahil değildir. Normal borçların alacaklı ülkelere göre dağılımı şu şekildedir: Osmanlı Devletinde yabancı sermaye yatırımlarında olduğu gibi, dış borçlarda da en büyük pay Fransızlara ait idi. Fransızların Osmanlılardan alacağı 82.8 milyon Osmanlı Lirası idi. Bu miktar toplam borçların %53'ünü teşkil etmektedir. Dış borç hesabında Fransızlardan sonra %21 (3.2 milyon Osmanlı Lirası) pay ile Almanlar, %14 (21 milyon Osmanlı Lirası) pay ile İngilizler gelmekte idi. Ş.S. Aydemir diyor ki: "Cumhuriyet eski saltanat idaresinden ancak; İktisadi esaret şartları ile iktisadi ve mali perişanlık, yokluk, cihazsızlık ve bir de ağır borçlar devralmıştı". Osmanlı dış borçları Lozan Barış Antlaşması görüşmelerinde en çetin tartışma konulardan birisi olmuştur. Bu borçlar, 1928 yılında yapılan anlaşma ile mirasçı ülkeler arasında dağıtılmış ve en büyük pay (84.6 milyon TL.) Türkiye Cumhuriyeti'nin omuzlarında kalmıştır. Genç Cumhuriyet, Osmanlı borçlarından payına düşeni, taksitlerini aksatmadan ödeyerek, 1954 yılında tasfiye etmiştir. Osmanlı Devletinde 1800'lerdeki Durum : 600 yıldan fazla bir süre hayatiyetini korumuş ve sınırlarını Asya ortalarından Cebelitarık Boğazı'na kadar genişletmiş, dünyanın en büyük devleti haline gelmiş bir devletin hayatının son 120 senesini, ekonomik yapı bakımından ele almak hatalı görülebilir. |